43. İstanbul Film Festivali’nde İzlemeniz Gereken 15 Film

N Kolay’ın festival sponsorluğunu üstlendiği 43. İstanbul Film Festivali kapsamında 132 uzun ve 12 kısa metrajlı film izleyicilerle buluşacak. Festivalde, 12 gün boyunca film gösterimlerinin yanı sıra konuk yönetmen ve oyuncuların katılımıyla yapılacak söyleşiler, özel gösterimler ve etkinlikler gerçekleştirilecek. İzleyiciler bu etkinliklerle, sinemanın arkasındaki düşünceleri, süreçleri ve yaratıcılığı keşfetme fırsatı bulacak. Wim Wenders ve Koji Yakusho festivalin konuğu olarak İstanbul’da sinemaseverlerle bir araya gelecek. Wenders ve Yakusho’ya filmlerinin gösterimleri öncesinde festivalin Sinema Onur Ödülü takdim edilecek. Ayrıca İstanbul Film Festivali bu yıl da birçok yönetmen ve oyuncuyu konuk edecek. Yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleştirilecek gösterimlerin bilgilerine festivalin internet sitesinden ulaşabilirsiniz.

​43. İstanbul Film Festivali’nin film gösterimleri Beyoğlu’nda Atlas 1948 ve Beyoğlu Sineması, Şişli’de CineWAM Premium+ City's Nişantaşı (Salon 3 ve Salon 7) ve Kadıköy’de Kadıköy Sineması ile Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi olmak üzere altı salonda yapılacak. Festival biletleri, İKSV Lale Kart üyeleri için 1 Nisan Pazartesi başlayacak indirimli ön satış döneminin ardından 5 Nisan Cuma Passo üzerinden genel satışa çıkacak.

Anselm (Anselm: Das Rauschen Der Zeit) 
Wim Wenders
Almanya / 2023 ​

Prömiyerini Cannes’da Özel Gösterimler kapsamında yapan Anselm’de Wim Wenders, çağımızın en yenilikçi ve önemli ressam ve heykeltıraşlarından Anselm Kiefer’e odaklanıyor. Film, sanatçının edebiyat, şiir, felsefe, bilim, mitoloji ve dinden esinlenerek insan varoluşunu ve tarihin döngüsel doğasını araştıran çalışmaları üzerine sinematik bir deneyim sunuyor. Wenders, iki yılı aşkın süre boyunca Kiefer’in anavatanı Almanya’dan hâlen yaşadığı Fransa’ya uzanan yolunun izini sürerek hayatının evrelerini elli yılı aşkın süreye yayılan kariyerinin temel mekânlarıyla bağdaştırıyor.

​Wim Wenders, film hakkında şunları söylüyor: “İzleyicinin Anselm deneyiminden ne almasını mı umuyorum? Kalıplarını ve fikirlerini geride bırakmalarını, sanatın ne olabileceğine ya da neyi başarabileceğine dair her türlü önyargıdan vazgeçmelerini, sadece büyük Alman romantik, şair, düşünür ve vizyoner Anselm Kiefer’in çarpıcı dünyasına girmelerini bekliyorum.”

Cottontail 
Patrick Dickinson
​İngiltere, Japonya / 2023

Patrick Dickinson’ın yazıp yönettiği Cottontail; sevgi, kabullenme ve ailedeki kayıpların evrensel bir portresini çiziyor. İngiliz-İrlandalı yönetmen Patrick Dickinson uçsuz bucaksız taşraya, insanlığa ve aile bağlarına odaklanan bu ilk uzun metrajında usta Japon sinemacı Ozu’yu anımsatan insancıl bir zarafeti izleyiciye sunuyor. Filmde; Lily Franky, Tae Kimura, Rin Takanashi, Ryo Nishikido, Aoife Hinds ve Ciarán Hinds rol alıyor.

​“Eşi Akiko’nun ölümünden sonra Kenzaburo ile yetişkin oğlu Toshi, neredeyse öbür dünyadan saydıkları bir mektup alırlar. Akiko, eşinden ve oğlundan küllerini çocukken en çok sevdiği yere, İngiltere’deki Windermere Gölü’ne serpmelerini istemektedir. Bu beklenmedik talep karşısında şaşıran iki adam, Akiko’nun son arzusunu yerine getirmek için Tokyo’dan İngiltere’ye giderler. Ancak Kenzaburo’nun yolculuğu tüm ailesinden zorlu olacaktır.”

Geçiş (Crossing) 
Levan Akın
​İsveç, Danimarka, Fransa, Türkiye, Gürcistan / 2024

Ve Sonra Dans Ettik filmiyle ses getiren Levan Akın’ın büyük bölümü İstanbul’da geçen yeni filmi Geçiş, şubat ayında Berlin Film Festivali’nin Panorama bölümünün açılışını yaptı. Akın’ın kaleme aldığı filmde; Mzia Arabuli, Lucas Kankava ve Deniz Dumanlı rol alıyor.

Levan Akın’ın “dayanışmaya övgüm ve İstanbul’a aşk mektubum” olarak tanımladığı Geçiş, uzun süredir kayıp olan yeğeni Tekla’yı bulmak için kendine bir söz veren emekli öğretmen Lia’yı takip ediyor. Birbirlerine ne kadar zıt olsalar da genç komşusuyla güçlerini birleştirip harekete geçen Lia’nın yolu sonsuz bağlantılar ve olasılıklarla dolu görünen güzel ve devasa İstanbul’a düşer. Lia İstanbul’da trans hakları için mücadele eden avukat Evrim’le tanışır ve kendini hiç alışık olmadığı yakınlıklar ve topluluklar arasında bulur. 

Gidecek Yer Yok (No Other Land)  
Basel Adra, Hamdan Ballal, Yuval Abraham, Rachel Szor
​Filistin, Norveç / 2024

Berlin Film Festivali’nde gösterilen tek Filistin filmi olan Gidecek Yer Yok, Masafer Yatta’lıların on yıllardır süren hukuk mücadelesini, zalimane adaletsizlikleri, baskıları, yıkımı ve toplu sürgünü gözler önüne seriyor. Gazze’nin yıkımının sürdüğü şu günlerde önemi ve özelliğiyle daha da öne çıkan Gidecek Yer Yok, Filistinli avukat, gazeteci, aktivist ve sinemacı Basel Adra ile Kudüs’te yaşayan İsrailli sinemacı ve araştırmacı gazeteci Yuval Abraham’ın da yer aldığı bir Filistin-İsrail kolektifi tarafından hayat geçirildi. Filistinli aktivist Basel Adra, atalarının Batı Şeria’daki memleketi Masafer Yatta’nın İsrail askeri işgal güçleri tarafından yok edilişini beş yıl boyunca filme aldı. Adra, sınırın öte yanından mücadelesine katılan İsrailli gazeteci Yuval Abraham ile alışılmadık bir ittifak kurdu.

Hit Man 
Richard Linklater
​ABD / 2023

Genç ve Heyecanlı (Dazed and Confused) ve ... Önce üçlemesiyle tanınan Richard Linklater’ın gizemli bir kiralık katili konu aldığı yeni filmi Hit Man, dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yarışma dışı yaptı. Filmin başrol oyuncusu Glen Powell, filmin senaryosunu gazetede gördüğü gerçek bir haberden yola çıkan Richard Linklater ile birlikte yazdı. Filmin oyuncu kadrosunda Glen Powell, Adria Arjona, Austin Amelio, Retta yer alıyor.

Richard Linklater, filmi şu sözlerle tanımlıyor: “Film birçok şeye heves ediyor; komedi, kara film, gerilim, psikolojik inceleme gibi.”

​“Aksiyon komedi türündeki filmin başkarakteri Gary Johnson, New Orleans’ın en gözde kiralık katilidir. Müşterileri onu sanki bir film karakteri gibi hayal eder, oysa Gary bu gizemin ardında saklanan bir sivil polistir. Çaresiz bir kadını korumak amacıyla yönergeleri hiçe sayınca Gary, sahte kimliğini benimsediğini ve aslında kadınlara âşık oluveren bir suç makinesine dönüştüğünü fark eder.”

Kıyamet Palyaçosu (Apocalypse Clown) 
George Kane
​İrlanda / 2023

İrlandalı müzikal komedi grubu Dead Cat Bounce’un üyelerinin senaryosunu kaleme aldığı, George Kane’in ilk uzun metrajlı filmi Kıyamet Palyaçosu, yaratıcı farklılıklara ve yeniden canlanan kariyerlere dair anarşik, gürültülü ve sıra dışı bir komedi vadediyor. Filmde David Earl, Natalie Palamides, Amy De Bhrún, Fionn Foley, Tadgh Murphy ve Ivan Kaye rol alıyor.

​“Elektrik yok. İnternet yok. Kimse güvende değil. Kıyamet bugündür! Herkesin kaderi de bu üç palyaçonun ellerindedir: Bobo, Pepe ve Funzo. Hapiste birlikte bir gece geçirdikten sonra güçlerini birleştiren kahraman palyaçolar, dışarı çıktıklarında ansızın anarşiye sürüklenmiş, karmaşanın pençesinde bir ülkeyle karşılaşırlar. Evet, berduş palyaço Bobo dibe vurmuştur ve hâlâ ayrılık acısı çekmekte olabilir; Pepe aşırı yeteneksiz bir pandomimcidir belki, depresyonun dibini gören Fonzo da düpedüz manyak ve son derece korkutucu bir tip olabilir. Ama yine de keşmekeşe teslim olan dünyamızda, günü kurtaracak göz boyayan palyaço numaralarıyla hayallerinin peşinden gitme şansını asla kaçırmayacaklardır.”

Ölmek (Sterben / Dying) 
Matthias Glasner
​Almanya / 2024

Matthias Glasner’in yazıp yönettiği Ölmek, Berlin Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülünü aldı. Filmin oyuncu kadrosunda Lars Eidinger, Corinna Harfouch, Lilith Stangenberg, Ronald Zehrfeld ve Robert Gwisdek yer alıyor. Glasner, duygu ya da sefalet sömürüsünün zekice üstesinden gelen; yaşam, ölüm ve aradaki her şey hakkındaki bu acımasız ve harika komedi-dramda, işlevsiz bir aile üzerinden yaşamın bir parçası olan ölümü ele alıyor.

​“Lunies ailesi uzunca bir zamandır aile bile sayılmaz. Lissy, demans hastası kocası bakımevine alındığı için kendince memnundur. Ancak yeni özgürlüğü fazla sürmez, çünkü diyabet, kanser ve böbrek yetmezliği yüzünden onun da fazla zamanı kalmamıştır belli ki. Kırklı yaşlarının başındaki oğulları Tom bir orkestra şefidir ve hâlen “Ölmek” başlıklı bir beste üzerinde çalışmaktadır. Tom’un kız kardeşi Ellen’ın evli bir adamla ilişkisiyse neredeyse tamamen alkol bağımlılığı üzerine kurulmuştur. Ölüm kapının eşiğinde belirdiğinde, birbirine yabancı aile fertleri nihayet yeniden bir araya gelir.”

Pepe 
Nelson Carlos De Los Santos Arias
​Dominik Cumhuriyeti, Namibya, Almanya, Fransa / 2024 

Nelson Carlos De Los Santos Arias’ın yazıp yönettiği Pepe, Berlin Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülünün sahibi oldu. Yönetmen daha önce 2018’de İstanbul Film Festivali’nde Cocote ile Jüri Özel Ödülü’ne layık görülmüştü. Filmde; Jhon Narváez, Sor María Ríos, Fareed Matjila, Harmony Ahalwa, Jorge Puntillón García rol alıyor.

​“Genç su aygırı Pepe Kolombiya cangılında öldürüldü. Amerika kıtasında öldürülen türünün ilk ve son örneğiydi. Pepe’nin hayaleti, bu toprakların halklarının sözlü geleneğine uygun bir şekilde hem gerçek hem de uydurma, bazen ciddi bazen de oyuncaklı hikâyesini sesler ve böğürtüler eşliğinde anlatıyor. Dövüşen erkekler, diktatörlükler, şiirsel anılar, vatan hasreti ve gerçekte nerede olduklarını bilmeden ölen varlıklarla dolu bu komşu kasabaların hayali dünyalarına bir hikâye daha ekleniyor. Karşılaşmalar ve yanlış anlaşmalar, aydınlanmalar ve hüzünler arasında, hikâye içinde hikâyeyle dolu, öngörülemez bir dünyaya adım atıyoruz.”

Pet Shop Days 
Olmo Schnabel
ABD, İtalya, Meksika, İngiltere / 2023

Film yapımcısı Julian Schnabel’in oğlu Olmo Schnabel’in ilk filmi Pet Shop Days, iki bohem delikanlının New York’ta fesatlık, türlü belalar ve ölümcül aile sorunlarıyla bezeli büyüme hikâyelerini anlatıyor. Prömiyeri Venedik Film Festivali’nin Ufuklar Extra bölümünde yapan filmde; Jack Irv, Dario Yazbek, Willem Dafoe, Emmanuelle Seigner, Camille Rowe rol alıyor. Peter Sarsgaard ile Maribel Verdu’nun da oyuncu kadrosunda yer aldığı Pet Shop Days, 16 mm filme çekilmenin grenli estetiğiyle bir yandan 1990’ların bağımsız sinemasını bir yandan Andy Warhol ya da Larry Clark’ı anımsatıyor.

​“Fevri kara koyun Alejandro, bir suça bulaşınca çaresizce Meksika’dan New York’a kaçar. Burada, hayatta bir amacı olmayan, evcil hayvan dükkânında çalışarak zaman öldüren yirmi yaşındaki Jack ile tanışır. Zengin ailelerince şımartılmış, ahlaki bir dayanak arayışı içindeki ikili, Manhattan’ın ışıltılı yeraltı dünyasının uyuşturucu ve ahlaksızlık çukurlarını uğrak edinen fırtınalı bir ilişkiye başlar.”

Ryuichi Sakamoto | Opus 
Neo Sora
​Japonya / 2023

28 Mart 2023’te hayatını kaybeden Ryuichi Sakamoto, son performansı olarak, sadece kendisi ve piyanosunun yer aldığı bir konser filmi bıraktı. Film, Sakamoto’nun seçtiği ve sıraladığı yirmi parçayı içeriyor ve sanatçının hayatını müziği aracılığıyla sözsüz bir şekilde anlatıyor. Seçki, Yellow Magic Orchestra ile popstarlık döneminden muhteşem Bertolucci film müziklerine, meditatif son albümü 12’ye kadar tüm kariyerini kapsıyor. Sakamoto, sanatını belki de son kez sunuşunun bilinciyle ruhunu ortaya koyuyor. Sakamoto’nun oğlu Neo Sora tarafından yönetilen film, Venedik Film Festivali’nde prömiyerini yaptı.

Sevgiler, Hilde 
Andreas Dresen
​Almanya / 2024

Rabiye Kurnaz George W. Bush’a Karşı ile tanınan ödüllü Alman auteur Andreas Dresen’in yeni filmi Sevgiler, Hilde, prömiyeri şubatta Berlin Film Festivali’nde yaptı. Filmde; Liv Lisa Fries, Johannes Hegemann, Lisa Wagner, Alexander Scheer, Emma Bading, Sina Martens, Lisa Hrdina, Lena Urzendowsky rol alıyor.

​“Berlin, 1942. Hans’a deliler gibi âşık olan, hamile kalınca havalara uçan Hilde, şahane bir yaz mevsimi geçirmektedir. Ancak tutkunun yanı başında ikisini de büyük bir tehlike bekler. Hans, sonradan ‘Kızıl Orkestra’ olarak adlandırılacak bir grup gençle birlikte Nazi karşıtı direnişe katılmıştır. Her şeyi göze alan Hilde de direnişe katılmaya karar verir, ancak Gestapo tarafından tutuklanır. Çaresizliği, oğlunu hapishanede doğurmak zorunda kaldığında iyice büyüyecektir.”

Sidonie Japonya’da (Sidonie Au Japon / Sidonie In Japan) 
Elise Girard
​Fransa, Almanya, İsviçre / 2023 

Dünya prömiyerini Venedik Günleri’nde yapan Elise Girard imzalı Sidonie Japonya’da, izleyiciye anılarla romantizmin melankolik ve dokunaklı bir karışımını sunuyor. Filmin oyuncu kadrosunda Isabelle Huppert, August Diehl ve Tsuyoshi Ihara yer alıyor.

Elise Girard, film hakkında şunları söylüyor: “Sidonie Japonya’da, 2013 yılında Japonya’yı ilk keşfettiğimde hissettiklerimden doğdu. Yazmaya başlar başlamaz aklıma Isabelle Huppert’in yüzü geldi.”

​“Sidonie Perceval tanınmış bir Fransız yazardır; kaybettiği kocasının yasını tutmaktadır. İlk kitabının yeniden basımı için Japonya’ya davet edilen Sidonie, buradaki editörü Kenzo tarafından karşılanır ve birlikte tapınaklar ve mabetler şehri Kyoto’ya giderler. Bahar çiçekleri arasında seyahat ederlerken, Sidonie yavaş yavaş ona açılır. Ancak kocasının hayaleti onun peşini bırakmaz.”

Siyah Çay (Black Tea) 
Abderrahmane Sissako
​Fransa, Moritanya, Lüksemburg, Tayvan, Fildişi Sahili / 2024 

Usta sinemacı Abderrahmane Sissako’nun yeni filmi Siyah Çay, şubat ayında Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarıştı. Hüznü neşeyle ustaca harmanlayan Moritanyalı auteur’ün on yıl aradan sonra çektiği ilk film olan Siyah Çay’da Nina Mélo, Chang Han, Wu Ke-Xi ve Michael Chang rol alıyor.

​“Aya otuzlu yaşlarının başındadır. Nikah masasında nişanlısını reddederek herkesi şaşırttıktan sonra, Çin’de yeni bir hayat kurmak için Fildişi Sahili’nden ayrılır. Guangzhou’da, Çinli bir adam olan Cai’nin sahibi olduğu bir çay dükkânında iş bulur. Dükkânın arkasında, gözlerden uzakta Cai, Aya’yı Çin çay demleme ve sunum usulüyle tanıştırır. Aya bu kadim sanatı öğrenirken, ilişkileri yavaş yavaş duyarlı bir aşka dönüşür. Ancak, filizlenen tutkuları geçmişlerinin ve önyargıların üstesinden gelebilecek midir?”

Tatami 
Guy Nattiv, Zar Amir
Gürcistan, ABD / 2023

Hem bir spor gerilimi hem de politik bir gerilim olan Tatami’nin ortak yönetmenleri Kutsal Örümcek (2022) filmiyle Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan Zar Amir ve Deri’nin (Skin) yönetmeni Guy Nattiv. Ülkesi yetkilileri tarafından bir sporcuyla karşılaşmaması için baskı gören İranlı bir judocuyla antrenörünü konu alan filminde oyuncu kadrosunda Arienne Mandi, Zar Amir, Jaime Ray Newman ve Ash Goldeh yer alıyor. İranlı ve İsrailli sinemacıların birlikte yönettiği ilk uzun metrajlı film olan ve Gürcistan’da gizlice çekilen Tatami, dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nin Ufuklar bölümünde yaptı. Bir gün boyunca, Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teki dünya şampiyonasında geçen Tatami’de heyecan, gerilim, aksiyon ve huzursuzluk giderek artıyor. Kadınların merkezinde olduğu bu sürükleyici siyah-beyaz filmde Zar Amir’in kendisi de antrenörü canlandırıyor.

Yurt (Dormitory) 
Nehir Tuna
​Türkiye, Almanya, Fransa / 2023

90’lı yılların sonu Türkiye’sinin siyasi kutuplaşma atmosferinde geçen Yurt, 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet’in yaşadıklarına odaklanıyor. Nehir Tuna’nın yazıp yönettiği filmin oyuncu kadrosunda Doğa Karakaş, Can Bartu Arslan, Ozan Çelik, Tansu Biçer, Didem Ellialtı, Orhan Güner, Işıltı Su Alyanak, Emrullah Erbay, Erdi Kökerer, Tolga T. Talay ve Nazlı Benan yer alıyor.

​“Babasının zoruyla, erkeklerin kaldığı bir dini yurda yerleştirilen Ahmet, alıştığı sıcak aile ortamından koparılmanın çaresizliğini yaşar. Bir yandan babasının beklentilerini karşılamanın ağırlığı altında ezilirken, bir yandan da okul ve yurt arasındaki ikili hayatında izolasyon ve baskılarla karşılaşır. Aidiyet duygusunu hepten yitiren Ahmet’in tek sığınağı, yurdun tecrübeli öğrencisi Hakan olur ve birlikte kuralları çiğnedikleri bu genç adamın yarattığı heyecan ve özgürlük onu ilk kez kendi seçimlerini yapacağı bir yola sürükler.”

Bonus

Alice Kentlerde (Alice In Den Städten / Alice In The Cities) 
Wim Wenders
​Batı Almanya / 1974 

Wim Wenders’in “Yol Filmi Üçlemesi”nin ilk filmi olan Alice Kentlerde (Wenders bu filmden sık sık “ilk filmi” olarak bahsediyor), yazar tıkanıklığı yaşayan Philip adında Alman bir gazeteciye odaklanıyor. Wenders’in imzası niteliğindeki siyah-beyaz görüntüler, uzun sekanslar ve manzaralara odaklanan film oyuncuların performansları, melankolik güzelliği, Avrupa ile ABD üzerinde duruşu ve insancıl bağları inceleyişi ve sinema tarihinde yol filmi türüne etkisiyle 50. yıldönümünü kutladığı 2024’te bile hâlâ önemini koruyor. Filmde; Rüdiger Vogler, Yella Rottländer, Lisa Kreuzer, Edda Köchl, Ernest Boehm rol alıyor.

​“Philip’in tesadüfen karşılaştığı Lisa, küçük kızı Alice’i kendisine emanet eder ve sonra ortadan kaybolur. Alice ile Philip, Lisa’yla yeniden buluşabilmek için New York’tan Münih’e uzanan bir arayışa girerken birbirleriyle de beklenmedik ve dokunaklı bir bağ kurarlar.”

Evlat Edinme (Örökbefogadás / Adoption) 
Márta Mészáros
​Macaristan / 1975

Berlin’de yarışan ilk Macar filmi olan Evlat Edinme ile Márta Mészáros, Altın Ayı ödülünü kazanan ilk kadın yönetmen oldu. Otuz uzun metrajlı film ve çok sayıda belgesele imza atan ve auteur filmlerin öncüsü Mészáros, 70’ler ve 80’lerdeki feminist hareketleri tarafından en önemli yönetmenlerden biri olarak kabul edildi. Annelik, aile, kadınların dezavantajlı durumu, kadınların ilişkileri, geleneksel aile yapıları gibi konuları kadınların gözünden irdeleyen Evlat Edinme, Orta Avrupa sineması için yepyeni bir bakış açısı getiriyor. İçine düştüğü boşluktan bir çocuk sahibi olarak kaçmak isteyen yalnız, orta yaşlı bir fabrika işçisini izleyen filmde; Katalin Berek, Gyöngyvér Vígh, László Szabó, Péter Fried ve István Szõke rol alıyor. Mészáros film hakkında “Evlat Edinme, rafa kaldırıp istediğiniz zaman tekrar okuyabileceğiniz bir kitap gibi” diyor.

Hayallerim, Aşkım ve Sen (My Dream, My Love, And You) 
Atıf Yılmaz
​Türkiye / 1987 

Sinema tarihçisi Agâh Özgüç’ün, “genç ve idealist bir senaryocunun gözüyle geleneksel Yeşilçam sinemasını sorgulayan,” “sinemanın sinemaya baktığı” bir film olarak yorumladığı Hayallerim, Aşkım ve Sen naif bir senaristin ünlü bir yıldıza aşkının hikâyesi paralelinde eski parlaklığını kaybetmeye başlayan yeşilçam sistem ve ortamını anlatıyor. Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğini üstlendiği, Ümit Ünal’ın senaryosunu kaleme aldığı filmin oyuncu kadrosunda; Türkan Şoray, Oğuz Tunç, Müşfik Kenter, Engin İnal, Fatoş Sezer, Elif Yücesan, Cihat Tamer, Tuncay Akça yer alıyor.

​“Filmin kahramanı senarist Coşkun, çocukluk yıllarından beri ünlü yıldız Derya Altınay’a âşıktır. Öyle ki, onun canlandırdığı kurmaca melodram film kahramanları zıt karakterli Nuran ile Melek, genç adamın hayatına sızmışlardır. Coşkun, Derya ile tanışma fırsatı bulur; hayalinde onu canlandırarak düşsel bir aşk hikâyesi yazar, bu senaryo sonunda filme çekilir ve başrolü de Derya oynar fakat ortaya çıkan film, başta yapımcıların müdahalesi sonucunda beklentilerden uzaktır.”