17 KASIM, CUMA, 2017

5. Boğaziçi Film Festivali’nin Öne Çıkan 10 Filmi

Bu yıl 5. yaşını kutlayan Uluslararası Boğaziçi Film Festivali, bugün başlıyor. 17-26 Kasım 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek olan festivalde, 39 ülkeden toplam 107 filmgösterilecek. Festivalde izleyeceğiniz filmlere karar vermeden önce sizin için mercek altına aldığımız 10 filme göz atmanızı öneririz.

5. Boğaziçi Film Festivali’nin Öne Çıkan 10 Filmi

5. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali, bu yıl Woody Allen’dan George Clooney’e, usta isimlerin beklenen filmlerinin Türkiye prömiyerlerine ev sahipliği yapacak. Festivalde, Brezilya’dan Hindistan’a, İran’dan Kırgızistan’a, 39 ülkeden toplam 107 film gösterilecek. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali, ulusal ve uluslararası yarışması, yerli sinemacılara özel sunduğu Bosphorus Film Lab desteği ve Béla Tarr, Aida Begic, Bobby Roth, Majid Majidi gibi ünlü konuklarıyla Kasım ayının en çok konuşulacak etkinliklerinden biri olacak. 

Suburbicon (George Clooney)

Confessions of a Dangerous Mind (2002) ile başlayan yönetmenlik kariyerini eleştirmenlerden övgüler alan Good Night and Good Luck (2005), Leatherheads (2008), The Idesof March (2011) ve The Monuments Men (2014) gibi filmlerle sürdüren George Clooney’nin yönetmenliğini yaptığı altıncı sinema filmi Suburbicon, bitmek bilmeyen bir banliyö kabusunu anlatıyor. Ethan Coen ve Joel Coen kardeşlerin senaryosunu yazdığı filmde Matt Damon, Julianne Mooreve Josh Brolin başrolleri paylaşıyor.

Film, Norman Rockwell’in tablolarından çıkmış gibi duran kusursuz bir kasabada, herkese eşit haklar hareketinin yükselişinin hemen öncesinde geçer ancak patlamaya hazır bir Amerika’nın kokusu havaya sinmiştir. Gardner Lodge ve ailesi işte bu sıradan kasabada yaşamaktadırlar. Bir gece evlerine hırsız girince Gardner şüphe uyandıran bir biçimde sakin kalır, oysa filmin ilerleyen bölümlerinde tam tersi davranacağını tahmin etmek zor değildir. Suçu soruşturmak üzere Clark Gable bıyıklı, kemik çerçeveli gözlükleriyle hırpani bir dedektif olay mahalline gelir.

İşe Yarar Bir Şey (Pelin Esmer)

Oyun, 11’e 10 Kala ve Gözetleme Kulesi filmleriyle ödüller alan yönetmen Pelin Esmer’in 5 yıllık bir aradan sonra çektiği filmi İşe Yarar Bir Şey, Türkiye’de ilk kez 36. İstanbul Film Festivali’nde gösterilmiş ve FIPRESCI ödülünü kazanmıştı. 24. Uluslararası Adana Film Festivali Ulusal Yarışması’nda filmin senaryosunu birlikte ele alan Pelin Esmer ve Barış Bıçakçı’ya “En İyi Senaryo”, Başak Köklükaya’ya “En İyi Kadın Oyuncu” ve Gökhan Tiryaki’ye “En İyi Görüntü Yönetmeni” ödüllerini kazandırdı. Başak Köklükaya, Öykü Karayel, Yiğit Özşener, AyşenilŞamlıoğlu ve Berfu Öngören’in oyuncu kadrosunda olduğu film bir yolculuk hikâyesine odaklanıyor. 

​​Leyla gibi biri neden lise arkadaşlarıyla buluşma yemeğine gider ki? Yirmi beş yıldır hiçbir lise yemeğine gitmemiş... Üstelik 16 saat süren bir tren yolculuğuyla. Hemşirelik son sınıf öğrencisi Canan, o niye trende? Gönlünde oyuncu olmak varken hemşire adayı olarak hiç istemediği bir iş görüşmesine gidiyor. Peki Yavuz? Hareketsiz yatıyor bir pencerenin önünde, seyyar satıcıları, faytonları, sokaktaki insanları izliyor bütün gün. Canan’ı bekliyor, belki de Leyla’yı, belki de bir gece treninde yolları kesişen katil ile şairi.

Wonder Wheel (Woody Allen)

Woody Allen’ın son filmi Wonder Wheel’in oyuncu kadrosunda Kate Winslet, Justin Timberlake, JimBelushi ve Juno Temple yer alıyor.

​Film, 1950’lerin Coney Adası’ndaki bir lunaparkın hareketli ortamında hayatları kesişen dört karakterin hikâyesini anlatıyor. Duygusal iniş çıkışlar yaşayan, bir zamanların aktristi, şimdinin garsonu Ginny (Kate Winslet); Ginny’nin atlı karınca operatörlüğü yapan kaba saba kocası Humpty (JimBelushi); oyun yazarı olma hayaliyle yaşayan genç, yakışıklı cankurtaran Mickey (Justin Timberlake) ve babası Humpty ile uzun yıllar görüşmemiş olsa da şimdi onun evinde gangsterlerden saklanan Carolina (Juno Temple). 

Sarı Sıcak (Fikret Reyhan)

Fikret Reyhan’ın yazıp yönettiği Sarı Sıcak filmi, uluslararası prömiyerini yaptığı dünyanın en eski film festivallerinden, Sergey Eisenstein’ın kurucusu olduğu Moskova Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü aldı. Filmin oyuncu kadrosunda ise Aytaç Uşun ve Mehmet Özgür yer alıyor.

​Artan endüstrileşmeyle birlikte fabrikaların arasında sıkışıp kalmış bir tarla. Büyük maddi sorunlarına rağmen geleneksel tarım yöntemlerinde direnip hayata tutunmaya çalışan göçmen bir aile. Oğul İbrahim ise kendisi için farklı bir geleceğin hayalini kurmaktadır. Babası Necip, uzun zaman önce sebze tarımı yapmak için Mersin’e göç etmiş ve giderek artan borç yüküne rağmen geleneksel tarım yöntemlerinde direterek kendini değişime tamamen kapatmıştır. Ailenin büyük oğlu Muhittin ise, yıllar içinde babası Necip’in baskıcı otoritesine boyun eğmiş ve kaderini kabullenmiştir. Film, üretim ilişkilerinin ve sermayenin el değişmesine paralel olarak bu değişimden etkilenen insanların hikâyelerini anlatıyor.

The Square (Ruben Östlund)

Mayıs ayında 70. Cannes Film Festivali'nde Palme d'Or ödülünü kazanan İsveçli film The Square, bir Ruben Östlund filmi. Filmin oyuncu kadrosunda ise Claes Bang, ElisabethMoss, Dominic West, Christopher Læssø ve Terry Notary yer alıyor.

​Film Stockholm’deki bir sanat merkezini mesken tutuyor. Bu sanat merkezinin artistik direktörlüğünü yapan Christian, “mükemmel” bir erkektir. Karısından boşanmış olsa da sevgi dolu bir babadır, ayrıca elektrikli otomobil kullanır ve doğru mücadeleleri destekler. Üzerinde çalıştığı proje olan “Kare” ziyaretçileri fedakârlığa davet eden ve başkalarına karşı sorumluluklarını hatırlatan bir enstalasyondur. Sanat sevdalısı, nazik, yakışıklı, kültürlü, donanımlıdır ve içinde yaşadığı toplum da öyle; refahla yoğrulmuş, capcanlı, zengin ve dost canlısıdır. Östlund, imajın kâğıt üstündeliğine, refahın gizliden gizliye yarattığı yozlaşmışlığa ve beslediği riyakârlığa yönelik sivri dilli, yenilikçi ve tartışmaya açık fikirlerle dolu bir filmle karşımızda.

Misafir (Andaç Haznedaroğlu)

Misafir, Suriye’deki savaşta küçük kız kardeşi dışında tüm ailesini kaybeden Lena ve komşusu Meryem ile birlikte Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğru gelişen bir yolculuğa odaklanıyor. Lena’nın asıl istediği evine dönmektir. Zorluklarla geldikleri İstanbul’da durmadan ortaya çıkan problemlerle boğuşarak ayakta kalmaya çalışırken kendi hikâyelerinin kahramanları olurlar. Andaç Haznedaroğlu’nun yönetmen koltuğunda olduğu filmin başrolünde Saba Mubarakyer alıyor.

Zaba (Elmir Jukić)

Travma sonrası stres bozukluğundan mustarip eski bir asker olan Berber Zeko, Ramazan Bayramı için erkek kardeşi Bracoile arkadaşı Švabo’yu davet eder. Bayram mutluluğunu fırsat bilerek, kumarbaz ve alkolik kardeşine hayatını değiştirmesini söyler ama Braco kulak asmaz. Zeko da kardeşinin boynunun altına jilet koyarak değişeceğine söz vermesi için onu zorlar. Braco Zeko’yla bir daha görüşmeyeceğini söyleyerek öfkeyle ayrılır, Švabo da ona psikiyatriste görünmesini söyler. Kardeşini de tek arkadaşını da kaybeden Zeko, intihar etmeye karar verir ancak gezgin kitap satıcısı genç Muki onu durdurur.

​Yönetmen koltuğunda Elmir Jukić’in oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Emir Hadžihafizbegović, Aleksandar Seksan, Mirsad Tuka, Moamer Kasumović, Selma Alispahić, BoroStjepanović, Ilir Tafa, Nermin Omić, Alisa Čajić-Drmać, Vlasta Velisavljević, Sadžida Šetić ve Mugdim Avdagić yer alıyor. 

Mavi Sessizlik (Bülent Öztürk)

Bülent Öztürk’ün yönetmen koltuğunda olduğu film 36. İstanbul Film Festivali’nde En İyi Senaryo, Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü ve Jüri Özel Ödülü olarak üç ödüle layık görüldü. Filmin oyuncu kadrosunda ise Teoman Kumbaracıbaşı, Roda Canioğlu ve Korkmaz Arslan yer alıyor.

​Hakan eski bir sivil güvenlik mensubudur. Tedavi gördüğü askeri hastanede, hemşire Ayla’nın özenli bakımı sayesinde kâbuslarıyla savaşımında iyileşme belirtileri gösterir. Uzunca bir süre sonra, kendisine takdim edilen şeref madalyası ve bir miktar para ile taburcu olur. Evine döndüğünde, eşi ve kızının kendisini terk ettiğini görür. Kızı Melis ile buluşması, Hakan’ı kendi geçmişiyle yüzleştirir. Tek başına, İstanbul sokaklarında dolaşır. Karşılaştığı insan manzaraları, ardından Ayla’nın beklenmedik ziyareti, Hakan’ı geçmişte yaptıklarını tekrar tekrar sorgulamaya iter.

Beyond the Clouds (Majid Majidi)

Oyuncu kadrosunda Emir Hadžihafizbegović, AleksandarSeksan, Mirsad Tuka, Moamer Kasumović, Selma Alispahić, Boro Stjepanović, Ilir Tafa, Nermin Omić, Alisa Čajić-Drmać, Vlasta Velisavljević, Sadžida Šetić ve Mugdim Avdagić’in yer aldığı film sevgiyi ve aileyi kutsayarak, Hindistan’ın farklı yönlerine de ışık tutuyor.

​İki kardeşin yolları, polisin uyuşturucu baskınından kaçarken kesişir. Mumbai’li bir torbacı olan Amir geçmişine sığınırken, kız kardeşi Tara polisle anlaşma yapıp kardeşinin yerine hapse girer. Bu feci olay, tüm yaşamlarını çaresizliğin kara bulutları altında geçirmiş olan kardeşler için bir şansa dönüşür ve bulutların ardından ışıyan güneş onları aydınlatır.

Murtaza (Özgür Sevimli)

Oyuncu kadrosunda Cezmi Baskın, Meral Çetinkaya, İncinur Daşdemir, Mine Teber ve Şule Gezgöç’in yer aldığı filmin yönetmen koltuğunda Özgür Sevimli bulunuyor.

​​Sabure ve Murtaza Malatya’nın dağ köylerinden birinde yaşar. Sabure yıllar önce iki gözünü de kaybetmiştir. Bakımıyla Murtaza ilgilenir. Çocukları İstanbul’da yaşar. Murtaza bir gün kasabaya gittiğinde kızını arar ve hasta olduğunu öğrenir. Sabure’ye söylemeden İstanbul’a gider. Ama kızı o akşam ölür. Sabure’nin de hastalanmaması için ona yalan söyler ve kızının öldüğünü gizler. Sabure gitgide sessizleşmiştir. Birkaç ay sonra kayısı toplamak için işçilerin köydeki evlerine gelişiyle Sabure’nin yalnızlığı ve umutsuzluğu gün yüzüne çıkar. Murtaza yalanlarını sürdürmektedir. İşçilerin köyden ayrılışıyla Sabure yalnızlığa gömülür. Bir gece yarısı son nefesini verir. Murtaza, Sabure’yi gizlice gömer.

Festivalle ilgili film programına ve ayrıntılı bilgilere bogazicifilmfestivali.com adresinden göz atabilirsiniz.

0
7196
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage