“Absürt ve Fantastik Gerçekliği Seviyorum, ‘Söz’e Güvenmiyorum”

30 yılı aşkın süredir 12 binden fazla performans ile 10 milyon seyirciye ulaşarak sayısız ödüle layık görülen ve her saniyesinde sihrin ön planda olduğu bir dünyanın kapılarını aralayan Slava’s Snowshow, yeniden İstanbul’a geliyor.

​Tony Ödülleri’nde “En İyi Özel Teatral Etkinlik” dalında aday gösterilen, Drama Desk Ödülleri’nde “Eşsiz Teatral Deneyim” ödülü, Londra’dan New York’a, Avustralya’dan Meksika’ya uzanan ve 20’den fazla uluslararası ödüle layık görülen dünyanın en önemli performans sanatçılarından Soytarılar Akademisi kurucusu Slava Polunin’in ekibi ve karlarla kaplı benzersiz dünyasında hayal gücünün sınırlarını zorlayan gösterisi Slava’s Snowshow, 28 Şubat – 3 Mart tarihleri arasında Zorlu PSM’de izlenebilecek. 

30 yılı aşkın süredir sahne alan Slava’s Snowshow izleyenlere ne vadediyor

Bu şov izleyenleri çocukluklarına bir yolculuğa çıkarıyor. Kendi rüyalarınızla dolu çocukluğunuza, benim karla örtülü çocukluğuma, beklentiler ve hayallerle dolu ortak çocukluğumuza bir yolculuk. Parlak renklerin, gerçek duyguların ve küçük yaşta fark edilen önemli detayların dünyasına bir yolculuk. Her durumda, her izleyen gösteride kendi hikâyesini, kendi dünyasını görüyor. Bu benim için çok önemli.

Slava’s Snowshow’da izleyiciyle nasıl bir etkileşim kuruyorsunuz?

Bu şovun, sanatsal tiyatro formunda olduğu gibi, en sihirli yönü, sanatçı ile seyirci arasındaki samimi iletişim. Bu durumda ise gösteri sırasında sanatçı ve izleyici arasında ortaya çıkan, sözlü olmayan kaçınılmaz bağ kuruluyor. Benim “çok ince etkileşim” diye tanımladığım bu bağ, tiyatro sihrini yaratan şeydir aslında.

Bu şovda neden hiçbir dil kullanılmıyor?

Absürt ve fantastik gerçekliği seviyorum, “söz”e güvenmiyorum. Zaten bu durum beni palyaçoluk yapmaya yönlendirdi. Benim için kelimeler olmadan ifade, sahnede kelimeleri kullanmaktan çok daha organik ve doğal. Görsel dil çok daha zengin, daha kişiselleştirilmiş... Bu yüzden kelimeleri kullanmayı hiç düşünmedim.

Yaşsız bir gösteri aslında Slava’s Snowshow. Sizce kim daha çok bu şovdan büyülenir, çocuklar mı yoksa yetişkinler mi?

Bu her yaşa hitap eden bir şov. Yetişkinleri çocukluğunda bir yolculuğa çıkarıyor, onlara çocuk olmayı hatırlatıyor. Çocuklar zaten mutlu bir kalabalık... Hayatın sıkıntılarına henüz dokunmamışlar, tüm dünyaya açıklar ve sınırsız bir hayal güçleri var.

Aslında biz bu şovda “içinizdeki çocuğa bağlı kalırsanız, her şey çok daha kolay ve neşelidir” mesajı veriyoruz.

Gösteriniz aracılığıyla iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

İnsanlara açıklama yapmayı, mesaj vermeyi sevmiyorum. Çünkü herkes, kendileri için en çok rezonans yaratanı, önemsediklerini hisseder. Cevaplar sunmak yerine sorular ekmeyi tercih ederim. İzleyiciye yarım bir cümle atarsınız ve geri kalan yarısını kendi bulur. Bu, duyguyu ve hayal gücünü derin ve kalıcı bir şekilde etkiler. Gösteride de amacımız izleyicinin hayal gücünü harekete geçirmek.

Bu şov için eğlencenin ötesinde bir hedef var mı?

Bu şov hiçbir zaman eğlenceyle ilgili olmadı. Genellikle gösterilerim sırasında bir yarısı gülen, diğer yarısı ağlayan bir izleyici kitlesi oluyor. İnsanlar sahnede neler oluyorsa buna çok farklı tepkiler veriyor. Şovu hem eğlenceli buluyor hem de çoğu gösterinin onları duygusal olarak etkilediğini, ruhlarının en derin tellerine dokunduğunu söylüyorlar. Bu tür bir tepki benim için çok önemli. Aslında bu hedeflediğim şey. İnsanların güçlü ve gerçek duygularına erişmek için çaba sarf ettiğini görüyorum.

Gösterinizde birden fazla karakter bulunuyor. Onların rollerini ve karakter özelliklerini tanıtır mısınız?

Sarı Palyaço benim karakterim, performansın baş karakteri ve gösteri boyunca farklı durumlar yaşıyor. Bir arkadaşıyla tanışıyor ve sonra onu kaybediyor, farklı dünyalarda seyahat ediyor ve sonunda bir kar fırtınasına tutuluyor. Ve Sarı Palyaço için farklı bir yolculuk başlıyor.

Gösteride neden kar unsurunu kullanmak istiyorsunuz? Bu konudaki büyü nedir?

Gösterideki birçok şey, örneğin kar görüntüsü gibi, çocukluk anılarımdan geliyor. Tiyatroda en çok sevdiğim şey büyü... Kar, sihirli şeylerden biridir. İnanılmaz derecede güzel olabilir, kar kalesi inşa ettiğinizde, kızakla yamaçtan aşağı hızla indiğinizde, evinizi komik kardan adamlar ile çevrelediğinizde büyük bir sevinç getirir.

Bu şov için müzikleri nasıl seçiyorsunuz? Bunu soruyorum çünkü “Chariots on Fire”, “La Petite Fille de la Mer”, “Oh Fortuna”, “Ravel’s Bolero” gibi çeşitli parçalarınız var.

Herhangi ilginç bir parça duyduğumda, orijinal kaydını bulur ve koleksiyonuma eklerim. Bu yüzden bir şov yaratma zamanı geldiğinde, bu hazineleri çıkarır ve onları bu şovun parçası yaparım. Bu parçalar da aynı bu şekilde seçildi.

Slava’s Snowshow’u dünya çapında başarılı yapan nedir?

Snowshow’u dünya çapında sürekli bir başarıya taşıyan şeylerden biri, performanslarımızda konuşma dilini kullanmamamız diyebilirim. Ayrıca seyahat etmeyi çok seviyorum, bu gösteriyi tüm dünyaya taşıyorum. Ayrıca herkesin hayatında olan konular var bu gösteride: Dostluk, yalnızlık, yaşam ve ölüm. Ve her seferinde sahnedeki gösteride bu konuları yeni bir şekilde ifade etmeye çalışıyorum, şov bu şekilde sürekli kendini yeniliyor.

Son olarak, bu dünyaya hayranlık duyuyorum ve burada olmaktan çok memnunum, bu yüzden sanırım herkes bu duyguya katılmak ister. Bu arada bu liste çok uzar. :)

Dünyanın her yerinde bu gösteriyi sergiliyorsunuz? En beklenmedik tepkiyi nereden ve kimden aldınız?

Zor bir soru. Ancak belki de Japonya’daki tepki sürpriz oldu. Bu ülkede oldukça katı davranış kurallarının farkındaydık. Açıkça gülmek veya duygularını ifade etmek alışılmış bir durum değildi. Birine konuşurken Batı’da olduğu gibi omuzlarına dokunmazsınız, kişinin kişisel alanına saygı göstermeniz, sınırlarını ihlal etmemeniz beklenir. Bu nedenle benzer bir kısıtlı performans tarzına hazırlıklıydık. İlk gösteriden sonra Japon yapımcılarımız bizden izleyicilerle her zamanki samimi etkileşimi kurmamızı istedi. Japon izleyicilere bu gösteriyle kendilerini daha özgür hissetme fırsatı vermiş olduk. Çok da güzel geri bildirimler aldık.

​Slava’s Snowshow’u Piu Entertainment ve Zorlu PSM ortak organizasyonuyla 28 Şubat-3 Mart tarihleri arasında Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde izleyebilirsiniz. Biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.