En iyi film ödülünün 350 bin TL olarak açıklandığı ulusal yarışmada bu yıl 15 film yer alıyor. Bu filmlerden dördünün dünya, sekizinin ise Türkiye prömiyeri festival kapsamında gerçekleştirilecek. 10 filmin ilk kez kamera arkasına geçen yönetmenler tarafından çekildiği ulusal yarışmada altı kadın yönetmenin olması da dikkat çekici. Yarışmanın jüri başkanlığını yönetmen senarist Ümit Ünal yaparken, jürinin diğer isimleri ise Mehmet Demirhan, Deniz Akçay Katıksız, Ali Düşenkalkar, Selen Uçer, Gökhan Atılmış ve Rahman Altın’dan oluştu.
En Çok Merak Edilenler
Ulusal yarışmanın en fazla merak edilen filmlerinin başında hiç kuşku yok ki, Emin Alper’in ikinci uzun metrajı “Abluka” geliyor. İlk filmi “Tepenin Ardı” ile önemli bir başarı yakalayan Alper, “Abluka” ile Venedik Film Festivali’nin ana yarışmasında kendisine yer bulmayı başardı. Şu sıralarda devam eden festivalde ilk kez seyirci karşısına çıkacak film, cezaevinden çıktıktan sonra çöp toplayıcı olarak çalışan Kadir’in, kardeşiyle karşılaştıktan sonra yaşadıklarını anlatan politik bir kara film.
Venedik’ten Adana’ya gelecek tek yapım “Abluka” değil. Festivalin Eleştirmenler Haftası bölümünde gösterilen Senem Tüzen’in “Anayurdu” filmi de merak konusu. Başrolünde Esra Bezen Bilgin ve Nihal Koldaş’ın oynadığı film, romanını bitirmek için anneannesinden kalan köy evine giden Nesrin’le beklenmedik bir şekilde ziyaretine gelen annesi Halise’nin tansiyonu gitgide yükselen öyküsünü anlatıyor.
Altın Koza, ilk gösterimlerini Berlin Film Festivali’nde yapan iki filme de ev sahipliği yapacak. İlki, Berlin’de Forum bölümünde gösterilen Emine Emel Balcı imzalı “Nefesim Kesilene Kadar”. Film, bir tekstil atölyesinde ortacılık yapan Serap’ın hikayesini konu alıyor. Esme Madra başrolde. Faruk Hacıhafızoğlu’nun ilk filmi “Kar Korsanları” ise ilk gösterimini Berlin’de yapan diğer film. Film, Kars’ta 12 Eylül darbesinin gölgesinde üç çocuğun evlerini ısıtabilme uğruna kömür bulmak için verdikleri mücadeleyi anlatıyor.
Sundance’den Altın Koza’ya
İlk filmi “Gişe Memuru” ile beğeniler toplayan Tolga Karaçelik, beş yıllık aranın ardından bu kez “Sarmaşık” ile çıkıyor seyircinin karşısına. İlk gösterimi Sundance Film Festivali’nde gerçekleştirilen yapımın başrolünde Nadir Sarıbacak yer alıyor. Film, bir armatörün iflas edip ortadan kaybolmasının ardından, gemide kalmak zorunda olan ve hiçbir yere gidemeyen beş gemici ile bir kaptan arasındaki hiyerarşik mücadeleyi anlatıyor.
7 Eylül’de sonra eren Montreal Film Festivali’nden üç film de ayağının tozuyla Adana’da olacak. Mehmet Eryılmaz, 2008 tarihli “Hazan Mevsimi: Bir Panayır Hikayesi” filminin ardından bu kez “Misafir” ile karşımızda olacak. Montreal’de ana yarışmada yer alan yapım, yıllar önce baba evinden ayrılmak zorunda kalan Nur’un annesinin hastalığı üzerine geri dönüşü ve aile içi hesaplaşmalar üzerine. Montreal ana yarışmadaki bir diğer yapım “Saklı” ise Selim Evci’nin “İki Çizgi” ve “Rüzgarlar”dan sonraki üçüncü filmi. Kızının arkadaşı ile gizli bir ilişki yaşayan müzisyen Mahir Bey’in öyküsünün anlatıldığı yapımda İlhan Şeşen, Türkü Turan ve Settar Tanrıöğen başrollerde.
Bir 12 Eylül Hesaplaşması...
Oyuncu olarak tanıdığımız Barış Atay’ın ilk kez kamera arkasına geçtiği yapımı “Eksik” ise Montreal’de “Dünya Sineması Bölümü”nde gösterildi. Film, 12 Eylül’de dağılan bir ailenin bugününe odaklanıyor ve bu çözülüşe sosyolojik bir bakış atmaya çalışıyor. Barış Atay aynı zamanda filmin başrolünde. Ona Emre Yıldırım ve Nur Sürer eşlik ediyor.
Dünya prömiyerini Saraybosna’da yapan Tunç Davut’un ilk filmi “Dolanma”, dış dünyadan yalıtılmış aile yadigarı bir evde yaşayan ve hayatlarını kaçak odun keserek sürdüren iki erkek kardeş ile bir kadının hikayesi. Muhammet Uzuner, Defne Halman ve Baran Şükrü Babacan rol alıyor.
Bir başka ilk film “Toz Bezi”nin yönetmen koltuğunda ise Ahu Öztürk yer alıyor. Asiye Dinçsoy ve Nazan Kesal’ın başrollerinde yer aldığı yapım, iki gündelikçi kadının hikayesini anlatıyor.
Daha önce “Eylül” ve “Uzak İhtimal” filmleriyle Altın Koza’da iki kez en iyi kadın oyuncu ödüllerini kazanan Görkem Yeltan bu kez yönetmen olarak festivalin konuğu. Rıza Gürsoy ve ailesinin bir Kurban Bayramı süresince yaşadıklarını anlatan “Yemekteydik ve Karar Verdim”in en büyük sürprizlerinden birisi ise Yeşilçam’ın efsane oyuncularından Arzu Okay’ın 37 yıl sonra sinemaya dönüşüne vesile olması.
Çeşitli televizyon işlerine yönetmen olarak imza atan Çiğdem Sezgin, ilk uzun metrajı “Kasap Havası”nda ailesinin istediği kişiyle evlenmek üzere olan taksi şoförü Ahmet’in kendisinden yaşça büyük olan Leyla ile tanışması sonrası değişen hayatını izleyeceğiz. İnanç Konukça ve Şenay Gürler başrollerde yer alıyor.
Çocuk Gelin Sorununa Dair
Çağıl Nurhak Aydoğdu Kılıç imzalı “Yarım” ise son yılların önemli sosyolojik vakalarından birisi olan ‘çocuk gelin’ sorununa dair. Annesini kaybettikten sonra para karşılığı zihinsel sorunları olan bir adamla evlendirilen 15 yaşındaki Fidan’ın hikayesini izleyeceğimiz filmde Ece Atay başrolde.
Ulusal yarışmanın bir de ustaları var tabii ki. Nurgül Yeşilçay, Mert Fırat ve Vildan Atasever’i bir araya getiren Erden Kıral imzalı “Gece”, 90’lı yıllarda İzmir’e göç eden ve parçalanan bir Kürt ailesinin hikayesine odaklanıyor. “Züğürt Ağa”, “Selamsız Bandosu” gibi başyapıtlara imza atan Nesli Çölgeçen’in son filmi “Çalsın Sazlar” ise on yıllar önce yaşanan üçlü bir aşk hikayesiyle Türkiye’nin tarihine bakış atıyor. Filmde Belçim Bilgin, Caner Cindoruk ve Engin Hepileri başrolde.