22 ŞUBAT, PAZARTESİ, 2016

Aérea Negrot Tüm Renkleriyle Geliyor!

Aérea Negrot’yu birçok kişi Hercules & Love Affair’den tanır. 2011 yılında çıkardığı ilk albümü Arabxilla ile müzik dünyasında adını perçinleyen Aérea Negrot tam bir performans insanı. Kabare ve opera tadı alabileceğiniz farklı şan teknikleriyle bezeli canlı ses performansını, tekno, house, elektro pop müziği ile öyle ustaca harmanlıyor ki... !f Gökkuşağı Partisi’nin ev sahibi Aérea Negrot’yu bu röportajla keşfetmeye ne dersiniz?

Aérea Negrot Tüm Renkleriyle Geliyor!

Öncelikle Aérea Negrot sizin gerçek adınız değil, bildiğim kadarıyla. Bu ismin anlamı nedir?

Aérea İspanyolca bir kelime. Havadan oluşan ya da havada gezinen şeylere işaret ediyor… Bu isim bir arkadaşımın aklına geldiğinde ergenlik dönemimde Avrupa’da seyahat ediyordum. Bir yandan da uçaklara ve havaalanlarına özel bir hayranlığım vardı. Negrot’ya gelince… Negrot, iki Latin Amerikalı şarkıcının isimlerinin karışımı: Toña la Negra ve Olga Guillot.

Venezuela’da doğdunuz, Porto, Amsterdam ve Londra’da yaşadınız. Son durağınız ise Berlin. Bu kadar gezdikten sonra neden Berlin’i seçtiniz?

Seyahat aşkım 13 yaşındayken babamla yaşamak için Porto’ya gittiğimde başladı. Birkaç sene sonra Amsterdam ve Londra’daydım, dans kariyerimi sürdürecek bir yer arayışındaydım. Bir diz sakatlanması yaşadıktan sonra gerçek tutkumun müzik yapmak ve şarkı söylemek olduğunu fark ettim. Berlin’e gelme imkanı bulduğumda, burada yaşamayı sevdiğimden çok da emin değildim aslında. Hatta Berlin benim zevkime göre fazla soğuk ve düzenliydi. Ama Berlin mıknatıs gibidir, kimin gelip gideceğine kendisi karar verir, onu ben seçmedim.

Aérea Negrot - Arabxilla

by Aparici/Luna/Scovino

Bütün bu kültürel arka planlar ve şehirler, mutlaka müziğinizi zenginleştirmiştir, değil mi? 

Yeryüzündeki her şehrin favori bir sesi, müzik türü var. Benim asıl ilham kaynaklarım çocukluğumun ilk yıllarından geliyor. Annem ve babam dansçılardı. Büyükannem gençliğinde balerindi ve dedem müzik koleksiyoneriydi. Yani müzik asla tek tip değildi; klasik müzik, disko, rock, caz, opera ve pop evimizde sürekli çalardı. Sonrasında 90’ların başında house müziği keşfettim ve hayatım bir daha asla eskisi gibi olmadı. 

Müziğinizde sıra dışı bir tat alınıyor. Caz, tekno ve house müziği kabare ile birleştiriyorsunuz. Bu harman nasıl ortaya çıktı?

Özel müzik dersi almıştım ama eğitimim çok sınırlı. Yine de bu beni araştırmaktan ve kendi prodüksüyonlarımla deney yapmaktan alıkoymadı. Çok kolay bir şekilde sıkılabiliyorum, o yüzden nefesim tükenene ve yorulana kadar değişiklikleri zorluyorum. Müzikte sürpriz unsurunu çok seviyorum, hatta DJ setlerinde bile… Çünkü sizi olduğunuz yerden çıkarmayı başaran bir parça, bambaşka yerlere götürür. 

Aérea Negrot

by Rafael Scovino

Hercules&Love Affair’deki çalışmanızla tanınıyorsunuz. Sonra da ilk albümünüz Arabxilla’yı yaptınız. Eleştiriler nasıldı?

Aslında Hercules&Love Affair’in ikinci albümü Blue Songs ve Arabxilla eş zamanlı olarak çıktı. Arabxilla benim ilk albümümdü ve hip hoptan tekno baladlara, Berlin chansonlarından çılgın hardcore breakbeatlere altı yıllık müziğin kolajıydı. Hiçbir zaman müziğimin yayımlanacağını düşünmedim. Evde üreterek ara sıra performans sergiliyordum, sonra BPitch Control benimle sözleşme imzaladı. Albümü bitirdiğimde okuldan mezuniyet olmak gibiydi. The Guardian, Vogue Fransa, Alman basınından Tagesspiegel ve Die Zeit beni şaşırttılar. İlk albümüm olmasına rağmen oldukça destek gördüm. Kötü yorumlar bile bir şekilde tatlıydı.

Peki yolda yeni bir albüm var mı? Şu sıralar neyle meşgulsünüz?

Şu sıralar DJ’lik yapıyorum ve bir sonraki albüm için hazırlanıyorum. Albüm bir yıldır hazır ama biraz daha üzerinde çalışıyorum. Arabxilla’dan oldukça farklı bir albüm olacak. Bir de son dönemde sinema çalışmam oldu. !f İstanbul’da da yer alacak Yony Leiser’in yönetmenliğini yaptığı Desire will set you free (Arzu seni özgür bırakacak) ve yakın zamanda da Shu Lea Cheang’in bir bilim kurgu filminde yer aldım. Öyle görünüyor ki 2016 sadece müzik değil, film ve tiyatro çalışmalarını da barındıracak.

Türkiye’ye önceden gelmiş miydiniz? Türkiye’deki LGBT hayatı hakkında ne biliyorsunuz?

Sadece iki kez İstanbul’a gelmiştim ve tekrar gelmek tek isteğimdi. İnsanlar sürekli sokaklarda… Şehrin ve insanların çok canlı ve misafirperver olduğunu düşünmüştüm. Ve yemek! Kendimi cennette hissetmiştim. Ve evet, herkes çok flörtözdü ama ortam bana karmaşık geldi, kimin topluluktan olup olmadığını anlamak çok zordu. Ben de sadece gece boyunca dans ettim ve ter attım.

Aérea Negrot

by Michael Mann

Türkiye’den Gökkuşağı Partisi’ne davet geldiğinde ne düşündünüz?

Festival ile geçen sene de irtibattaydık ama o zaman başka planlarım vardı… Bu sene tekrar davet edildiğimde hemen evet dedim. 15’inci yıldönümünde festivalin bir parçası olmak büyük bir zevk… Ah! Ben 15 yaşındayken… 

Peki partide bizi neler bekliyor?

Elektronik müziğin tüm renkleriyle canlı ses performansı da içeren hibrit bir DJ seti sunacağım. Kendimi anlatmakta çok başarılı değilim ama evet, şimdi Negrot zamanı!

0
3644
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage