26. Akbank Caz Festivali’nin konuklarından biri de, günümüz soul müziğine zenginlik katan Imany. İdolleri Billie Holiday, Nina Simone ve Tracy Chapman gibi caz, soul ve folk müzikten beslenen Imany, 21 Ekim Cuma akşamı Volkswagen Arena’da gerçekleşecek konser ile caz tutkunlarıyla buluşacak.
Türkiye’ye daha önce de çok kereler geldiniz. Buradaki konserlerinizi nasıl tarif edersiniz?
Tek kelimeyle muazzam. Burada sahne almayı gerçekten de çok seviyorum.
Pek çok insan müziğinizi afro-soul olarak tanımlıyor. Siz nasıl tanımlıyorsunuz?
Ben müziğimi asla tanımlamıyorum. Hatta bunu yapmayı reddediyorum. Benim müziğim size dinlerken kendinizi nasıl hissettiriyorsa öyle, daha fazlası değil.
Şimdiye dek pek çok farklı işte çalıştınız. Tam olarak müzisyen olmaya ne zaman karar verdiğinizi hatırlıyor musunuz?
Evet hatırlıyorum. Bir dönem geceleri bir restoranda hostes olarak çalışıyordum. Gün içerisinde ise oyuncu seçimlerine gidiyordum. Ne bir kişisel yaşantım ne de enerjim vardı. O anda şöyle düşündüm; eğer bu şekilde çalışmaya devam edip yaşantımı bir kopek gibi sürdürmek istemiyordum. Çünkü hayat sadece ev kiranızı ödemekten ibaret değil. Bunu düşündüm ve yapmakta olduğum her şeyden vazgeçtim. Gerekirse pes etmeksizin daha çok çalışıp yine de tutkuyla bağlı olduğunuz bir şeyi yapmanız gerek.
The Shape of Broken Heart albümünüzden The Wrong Kind of War albümüne nasıl bir farklılık var?
Çok daha zengin bir altyapısı var The Wrong Kind of War’ın. Teknik açıdan çok daha fazla düzenleme yapıldı. Ayrıca çok daha canlı ve yaşayan bir şey olduğunu söyleyebilirim.
İlhamınızı neyden alıyorsunuz, hangi duygular müziğinizde etkili?
Müziğimin eklektik bir yapısı var diyebilirim. 70’li yılların ritimleri, 50’li yılların cazı, 90’ların hip hop ritimleri hepsinin müziğimde etkisi olduğunu söyleyebilirim.
Dünyanın pek çok yerinde sahneye çıktınız. Kendinizi en çok nereye yakın hissediyorsunuz?
Sahnedeyken ve dinleyiciler hemen karşınızdayken nerede olduğumun hiçbir önemi olmuyor. Sahnede olmak benim için aşkın kendisi zaten.
Üç albümün ardından kendinizi kariyer olarak nerede görüyorsunuz?
Büyüdüm. Çok fazla şey öğrendim. Ve üç albümün ardından artık kendime daha çok güveniyorum diyebilirim.
Geçtiğimiz sene anne oldunuz nasıl bir duygu anne olmak? Müziğinizi nasıl etkiledi?
Yorgun hissediyorum! Ama anne olmak gerçekten çok güzel bir duygu. Bebeğimi asla tahmin edemeyeceğim biçimde seviyorum. Kendimi yepyeni bir insan gibi hissetmeye başladım. Bu küçük insan bana hem anne olarak hem de sanatçı olarak güven aşıladı. Diğer insanların ne düşündüğünü eskiye göre daha az önemsiyorum.
Bu sabah ilk hangi şarkıyı dinlediniz?
Bebeğimin "yemek istiyorum" sesiyle uyandım.