Asi Çetelerin Kavgası Arasında Bir Aşk Hikâyesi

Faliyet göstermeye başladığı yıldan itibaren müzik ve tiyatro sahnesinde gözleri üzerine çeken Zorlu PSM Ana Tiyatro, bu kez de West Side Story’yi ağırlayarak çıtayı yükseltti. İlk haberi geldiği andan beri merakla beklenen müzikalin ilk gösteriminde salon tahmin edildiği üzere dopdoluydu. Ve müzikal ilk gösteriminin ardından hem birçok övgüye hem de birçok eleştiriye maruz kaldı. Her merakla beklenen şov gibi…

Eğer müzikal hakkında biraz araştırma yaptıysanız (Zorlu PSM’deki gösterimi üzerine) siz de olumlu-olumsuz yorumlarla karşılaşmışsınızdır. Kimi sahnelerin uzunluğunun sıkıcılığın sınırlarını zorladığı konusunda negatif yorumlara katıldığımı itiraf etmeliyim. Müzik, dans, oyunculuk konusunda bir hayli tatmin edici olan müzikal, bir “sürpriz” bekleyen izleyiciyi aynı doyuruculukla uğurlayamıyor. Olmalı mı? Orası tartışılır ama bence müzikalde eksikliği hissedilen tat: Tutkuydu. İzleyenleri yakalayacak, şaşırtacak, kilitleyecek heyecan verici yükselişlerin olmaması oyunun monotonluk eleştirisinin bir cevabı olabilir sanıyorum.
​

Biraz ana hikâyeden ve oyunculuklardan bahsetmek gerekirse; West Side Story’nin başrollerinde Jenna Burns (Maria), Kevin Hack (Tony), Keely Berine (Anita) ve Waldermar Quinones - Villanueava (Bernardo) yer alıyor. Arthur Laurents’ın kitabından uyarlanan ve klasik eserler arasında yer alan müzikal; Jerome Robbins’in Tony Ödülü kazanan usta koreografisi, Leonard Bernstein’in bestesi ve Stephen Sondheim’ın sözleriyle harmanlanıyor. 

Bu sene 60’ıncı yaşını kutlayan müzikal, 10 Oscar kazanan film versiyonuyla da hafızalara kazınmıştı. Gençlik heyecanı, kavga, asilik, aşk, şiddet, tutku, kültür karmaşası, çeteler, polisler… Tüm sosyo-kültürel kaosun ortasında filizlenen bir aşk… Aslında bir “doğu yakası hikayesi” olma fikriyle yola çıkan şov, İrlandalı ve Yahudi çeteleri konu alacakken gerçek hayattaki örnekler konunun odağını “batı yakası”na çeker. Zira o sırada Los Angeles’ta Meksika çeteleri arasında bölge savaşları seyretmektedir. Bu durum karşısında kayıtsız kalamayan yönetmen ve ekip hikâyenin dümenini kaydırır.
​

​Yapımın tam da bir modern Romeo ve Juliet uyarlaması olduğunu söylersek yanlış ya da abartı bir şey söylemiş olmayız. Yalnız bu kez çatışmalar, aşklar Verona sokaklarından Manhattan sokaklarına taşınıyor. Kavga Montegue ve Capulet aileleri yerine Polonya asıllı Amerikalı “Jetler” ve Porto Rikolu “Köpekbalıkları”nın savaşına dönüşürken; Romeo ve Juliet’in yerini de Maria ve Tony alıyor. West Side Story, 16. yüzyıldan 21. yüzyıla sosyolojik alt metinlerle dolu bir aşk hikâyesini günümüze taşımayı başarıyor.

Sahnedeki büyük emek, kurgu, müzik ve dansların titizliği ile tebriği hak eden, çete üyelerinin kavgalarının göbeğinde Tony ve Maria’nın aşkına odaklanan müzikal, 18 Mart’a dek Zorlu PSM Ana Tiyatro’da izlenebilir. İlk sahnelendiği 1957 yılında toplam 732 performansla Broadway’e damgasını vuran yapım, 6 dalda Tony Ödülü’ne aday olan West Side Story kaçırılmayacaklar listesinin başında yer alıyor.