2014 yılında yola çıkan ve yaptığı işlerle yerli sahnenin yakından takip edilen müzik gruplarından biri olan Evdeki Saat’in üretim sürecini, son teklisi “Sustum”u, yaklaşan albümünü ve gelecek projelerini Eren Alıcı ile konuştuk.
Eren Alıcı ve Sunguralp Esat tarafından, 2014 yılında ilk kayıtlarını evde gerçekleştirerek müzik hayatına başlayan Evdeki Saat, yıllar içinde kendini yenileyen ve gelişen müzik tarzıyla geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. Eren Alıcı’nın tek başına devam ettirdiği Evdeki Saat’in diskografisi oldukça kalabalık. Yayımladığı ilk teklileri mesela 2015 tarihli “Eski ve Tozlar İçinde”, ilk uzun çaları 2017 yılında yayımladığı Bizi Orada Arama, belki asıl ivmeyi yakaladığı teklisi “Uzunlar – VI” ile ardından gelen “Uzunlar – VII”, yakın dönemde yayımladığı listelerden düşmeyen “Hiç Uyanmasam”, “Zaman Mekan”, “Rüyadasın”, “Sarmaşık” gibi daha pek çok şarkısı var. 29 Nisan’da yayımladığı “Sustum” ise önümüzdeki aylarda yayımlanacak albümünün habercisi son tekli olarak dinleyiciyle buluştu. Şarkıya Harun Güler’in Berlin’de çekimlerini gerçekleştirdiği video klip de eşlik etti. Eren Alıcı’ya “Sustum” ile dinleyicisini kabuğundan çıkmanın, kendini bulmanın eşsiz tadına vardıran Evdeki Saat’e dair merak ettiklerimizi sorduk.
2014 yılında yola çıkan Evdeki Saat son iki yılda yerli sahnenin çok dinlenen isimlerinden oldu. Bu yolculuğu başlangıcından bugüne nasıl değerlendiriyorsun? Yolda neler oldu ve şu an neler oluyor?
Bu yolculuğa başladığım sırada 18 yaşındaydım, şu an 26 yaşındayım. Bu projeyle beraber büyüdüm diyebilirim. Yolda o kadar çok şey değişti ve yaşandı ki, takip edemediğim anlar oluyor. İnişler çıkışlar tabii ki yaşanıyor ama bu yolculuktan çok keyif alıyorum.
Yaptığın müzikle aranda karşılıklı bir dönüşümden, bir keşiften söz edebilir miyiz?
Kesinlikle söz edebiliriz, sürekli bir keşif hâlinde olmak benim için itici güçlerden bir tanesi. İşin keşif kısmı olmasaydı bu kadar keyif alamazdım. Ben dönüştükçe müziğim de dönüşüyor.
Evdeki Saat’in diskografisine baktığımızda yıllar içinde hem sound’unu hem de şarkı sözlerini ileriye taşıdın ve geliştirdin. Neler besliyor, etkiliyor üretimlerini?
Her zaman arayışta olmak, keşfetmek, “ben oldum” dememek oldukça etkili oluyor diyebilirim. Üretimlerimde bir önceki ile aynı anlayışta olmamaya dikkat ediyorum. Tabii bu spesifik bir sound’umun veya tarzımın olmadığı anlamına gelmiyor. Sadece merakımı kaybetmemek, müziğe olan sevgimi sürekli sıcak tutuyor.
Peki nasıl başlıyor çalışma sürecin ve nasıl oluyor da ortaya çıkan işin artık paylaşılmaya hazır olduğuna karar veriyorsun? Müzikle ve sözle denemek, yapmak istediğin ne oluyor?
Genellikle önce melodi üzerine çalışıyorum ancak bunun belli bir formülü yok. Bazı şarkılar iki saatte tamamlanırken, bazıları iki sene sürüyor. Bu tamamen şarkı ile kurduğum bağ ve içselleştirmem ile alakalı bir durum diye düşünüyorum. Bazı şeyler zamanını bekler…
Her şarkının farklı bir amacı var aslında. Bazen daha ulaşılabilir olmak ve geniş bir kitleye ulaşmak isterken bazen de vermek istediğim mesajı sandıkların içine saklayabiliyorum. Bence hayatta ikisine de ihtiyacımız var. Bu dengeyi bulmaya çalışmak olayın sürekliliğini sağlıyor.
Şarkıların milyonlarca kez dinleniyor, başta “Uzunlar -V1” olmak üzere, bu milyonlara dayanarak geniş bir dinleyici kitlen olduğunu söyleyebiliriz. Dinleyiciyle aranda nasıl bir iletişim var? Müziğinle nasıl bir bağ oluşuyor aralarında, dikkatlerini çeken neler oluyor?
Beni gerçekten dinleyenlerin hislerimi anlayabildiklerini düşünüyorum. Araya duvar örmüyorum, müziğimi matematik üzerine kurmuyorum. Dinleyicilerimle organik bir bağ oluşturuyorum ve insanlar bunu hissediyor, yani umarım öyledir :). Bazen bu yakınlığa şaşırıyorum.
Dinleyicilerinin senin hislerini anladığı ve paylaştığı ortada :). Sen nasıl bir dinleyicisin, müzikle bağlarını nasıl tanımlarsın? Neler dinler, neleri dinlemekten vazgeçemezsin?
Bir türe bağlı kalmadan her şeyi dinlemeye ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Benim için iyi veya kötü janr diye bir tanımlama yok. Sadece üzerine düşünülmüş ve düşünülmemiş ürünler var. Dinlediklerimi üzerine düşünülmüş ve emek verilmiş parçalar olarak tanımlayabilirim.
En son (29 Nisan) yayımladığın, klibi Harun Güler tarafından Berlin’de çekilen “Sustum” teklinden konuşalım mı? “Sustum”dan ve klip hikâyesinden bahseder misin?
“Sustum”, içsel bir yolculuktan bahseden ve nakaratını iki sene önce yazdığım bir parça. Dediğim gibi, bazı şeyler zamanını bekler. “Sustum” da bunun bir örneği :). Şarkıyı bitirdiğimde klip için aklıma tek bir isim geldi. Harun da beni kırmadı ve ortaya harika bir iş çıktığına inanıyorum. Almanya’dan vize alamadığım için klip çekimlerine gidemedim ancak ekiple uzaktan çok iyi bir enerji yakaladık.
https://www.youtube.com/watch?v=fbamORwTcsE
Hem fotoğraf çekimlerinde hem de video kliplerinde farklı bir tarz hakim. Müziğinin görsel kısmı için nasıl bir çalışma yürütüyorsun? Bu estetiği oluştururken ilham kaynakların neler oluyor?
Görsel sanatları ve yeni akımları keyifle takip ediyorum. Bugüne kadar kontrolün bende olduğu çalışmalarda izlemekten/görmekten hoşnut olacağım bir görsel dil yansıtmaya çalıştım. Türkiye’de görsel sanatlar alanında çok başarılı işler yapan ekipler var, şanslıyım ki birçoğu arkadaşım ve beraber keyifle çalışıyoruz.
Dinleyicilerinle genelde teklilerle buluşuyorsun ama “Sustum” yakın gelecekte yayımlayacağın albümün müjdesi de bu sefer. Öncelikle sormak istediğim albüm çalışması için geçen süre görece uzun. Albüm yapmaya nasıl karar verdin ya da albümü tetikleyen ne oldu?
Canlı performanslarımızda kökten bir değişime ihtiyaç olduğunu fark etmem ile başlayan bir süreç oldu. Albüm, müzikal olarak gitmek istediğim yöne beni taşıyacak olan yeni bir sayfa olacak.
Nasıl bir çalışma yürütüyorsun albüm için? Sürprizi kaçmadan yayımlanacak albümün içeriğinden biraz bahseder misin?
Aslında albüm çalışmaları 2021 yılından beri devam ediyor. İlk parçaları olan “Sarmaşık” ve “Rüyadasın” sene başında yayımlandı. Genellikle hızlı parçalardan oluşan bir albüm olacak. Bir tane de akustik parça bulunuyor.
Önümüz yaz ve konserler, festivaller de açıklanmaya devam ediyor. Hem bir tekli hem de bir albüm geliyor senden. Daha başka projeler de olacak mı? Şu an belli olan takviminden nerelerde karşılaşacağız Evdeki Saat ile?
Bu yaz çeşitli festivallerde ve şehirlerde dinleyicimiz ile buluşacağız. Yaz sonunda ise hem bir yurt dışı turnesi hem de alışılagelmişin dışında sürpriz projelerimizi hayata geçirmek için çalışmalara başladık.
Evdeki Saat’i 29 Nisan Cuma Babylon, İstanbul’da, 16 Mayıs’ta Sena Şener ve Gripin ile Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda dinleyebilirsiniz.