19 AĞUSTOS, CUMA, 2022

Bebeğı̇nı̇zle Canlı Klası̇k Müzı̇k Dı̇nlemek İster Mı̇sı̇nı̇z?

0+ yaş tüm bebek ve çocuklar için etkileşimli klasik ve caz müzik konserleri düzenleyen BabyConcerts topluluğu ile merak ettiklerimizi konuştuk.

Bebeğı̇nı̇zle Canlı Klası̇k Müzı̇k Dı̇nlemek İster Mı̇sı̇nı̇z?

BabyConcerts, 0+ yaş tüm bebek ve çocuklar için etkileşimli klasik ve caz müzik konserleri düzenliyor. Konserlerine hikâye anlatımı ve bale performansı eşlik ediyor. Çocukları müziğe yaklaştırmak için farklı disiplinleri entegre ediyorlar.

Babyconcerts’ın kuruluşu ve çıkış noktasından bahseder mı̇sı̇nı̇z?

Normal koşullarda eğer bir sanatçının çocuğu değilse en az 7-10 yaş aralığına gelmeden konserlerle tanışma şansı bulamıyor çocuklar. Dolayısıyla siz de ebeveynler olarak çocuklarınızla birlikte klasik veya caz müzik konserlerine katılamıyorsunuz. Enternasyonel bir ekibiz ve dünyada az da olsa benzer iş örnekleri var. Biz de Türkiye’de neden çocuklarımıza böyle bir fırsat yaratmıyoruz dedik. Bizzat çocuklarımızdan ilham alarak, onlara erken yaşta müziğe dair gelişim imkânını sunabilmek için 2019’da BabyConcerts topluluğunu kurduk.

0-6 yaş döneminde beyin gelişiminin çok büyük bir kısmı tamamlanıyor ve müziğin bu gelişimde katkısı büyük. Özellikle dil gelişim merkezini olumlu yönde etkilediği kanıtlanmış. Klasik müzik de aslında bugün bildiğimiz müzik türlerinin temeli. Bu yüzden canlı olarak çocuklara bu müziği dinleme fırsatı tanımak, bir nevi yaş sınırından dolayı ortaya çıkan bu fırsat eşitsizliğinin önüne geçmek istedik.

​Dolayısıyla 0+ yaş konseptiyle Türkiye’de bir ilke imza attık. Kuruluşumuzdan bu yana Oyuncak Müzesi, YapıKredi Kültür Sanat, Zorlu PSM gibi prestijli alanlarda sahne aldık ve İBB Kültür AŞ ve Ataşehir Belediyesi gibi değerli kamu kurumlarıyla da iş birlikleri yapıyoruz. Bu 3 yılda 2.500’ü çocuk olmak üzere 6.000’in üzerinde dinleyiciye ulaştık.

Babyconcerts’ın mı̇syonu nedı̇r?

Beyin gelişimini olumlu etkilemesi bir yana, asıl amacımız müzik ve sanat sevgisinin tohumlarını ekmek. Çünkü küçükken ekildiğinde geleceğin sanatçıları, sanatseverlerini yaratmak daha mümkün. Konserlerde klasik müziği ve baleyi seven çocuklar evlerinde de uygulamaya meyilli oluyorlar. Hatta birçoğu BabyConcerts sonrasında bir enstrüman çalmaya veya bale dersleri almaya başlayabiliyor. Bu da işimizi doğru yaptığımızı gösteriyor ve bizi daha da motive ediyor.

​Ünlü filozof Platon demiş ki: “Çocuklara müzik, fizik ve felsefe öğretirdim ama öğrenmenin temel anahtarı olduğu için en önemlisi müziktir.”

Babyconcerts’ın dı̇ğer çocuk etkı̇nlı̇klerı̇nden farkı nedı̇r?

Çocukların zihnini ciddiye alan bir iş olması çok değerli. Onların ilgilerine yönelik eserleri incelikle seçerek programlarımızı oluşturuyoruz fakat içeriği basitleştirmiyoruz. Yetişkinlere hazırlanır gibi hazırlanıyoruz. Herhangi bir seviyeye indirmek gerekmiyor çünkü miniklerin olduğu hâliyle keyif alabilecekleri bir performans. Tabii kreatif anlamda özgün olması da önemli bir yönü çünkü programlarda anlatılan hikâyelerin yaratımı tamamen bize ait.

Çocuklardan ve velı̇lerı̇nden gelen gerı̇ dönüşler ne yönde?

Performans esnasında çocuklar dikkatli dinleyişleriyle, bazen de ayaklanıp dans figürleri yaparak mutluluklarını belli ediyorlar. Bazı kız çocuklarımız hazırlıklı geliyor tütülerini giyip. Gerçek bir balerini yakından izleyip fotoğraf çekilmek için çok hevesli oluyorlar. Bazı çocuklarımız da oyuncak enstrümanlarını yanına alıp geliyor.

Büyükler de çocuklar kadar keyif alıyor. Özellikle 0-4 yaş arası için pek etkinlik şansı bulamayan veliler mutluluklarını bizimle paylaşıyorlar. Çocuğunun sanatla iç içe büyümesini isteyen, erken yaşta müzisyenle, enstrümanla, baleyle tanıştırmak isteyen velileri özellikle cezbediyoruz.

​Bir de “BabyConcerts Etkisi” şeklinde bir jargon karşımıza çıkıyor. Konser sonrası eve döndüklerinde de hikâyedeki karakterlerin isimlerini sayıklayanlar oluyor. Bazıları bale hareketleri yapmaya başlıyor, bazıları da klasik müzik dinlemeye devam ediyor.

Çocuklara yönelı̇k bu tür bı̇r proje yapmanın en keyı̇flı̇ yanı nedı̇r?

Konserlerde özellikle miniklerin tepkilerini seyrederek olan veya olmayan bazı şeyleri değiştiriyoruz, sürekli güncelliyoruz içeriklerimizi. Çocukların tepkilerini yakından seyretmek, mutlu oldukları, şaşırdıkları anları gözlemlemek çok keyifli. Çok masum ve doğallar: Bu onları en gerçekçi eleştirmenler yapıyor. Ve işin ilginç yanı, her konser gelen kitle değiştiğinden biricik oluyor. Bazı konserlerde bir çocuk anlatıcıyı taklit ediyor ve diğer tüm çocuklar ona katılıyor. Bazılarında orkestra şefi oluyorlar, dağıttığımız çubuklarla orkestrayı yönetiyorlar, bazıları da tütüleriyle gelerek sahnede bale hareketleriyle ışıldıyorlar. Bu farklı tepkileri görebilmek, yaptığınız işin sonucunda hızlı reaksiyon alabilmek çok keyifli.

İlerleyen zamanlarda ulaşmak ı̇stedı̇ğı̇nı̇z hayallerı̇nı̇z var mı?

Şu anda belediyelerle olan iş birliklerimizde halka ücretsiz olarak sunulan konserlerimiz olsa da ağırlıklı bilet satışıyla gerçekleşiyor ve imkânı olmayan çocuklarımıza ulaşamıyoruz. Özel önlemlerle desteklenmesi gereken çocuklara daha çok ulaşabilmek hayalimiz.

Aslında bu hayalimizin ilk adımını Ankara’da Bongo Art Project iş birliğiyle Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde attık. Görme engelli çocuklarımız için “Erişilebilir Müzik” adını verdiğimiz bir etkinlik serisi planladık. İlkini 2 Ağustos’ta 15 görme engelli çocuğumuza özel olarak gerçekleştirdiğimiz Notaların Dansı konseriyle başlattık.

Bongo Art Project, müzelerin erişilebilir olması için yola çıkan ve ilk uygulamasını Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin kuruluşunun 100. yılında, müzenin görme engelliler için erişilebilir olması amacıyla, eserlerinin replikalarla dokunulabilir ve sesli betimlemelerle işitilebilir hâle gelmesini amaçlayan sosyal bir girişim. Bu anlamda görme engelli çocuklarımız için ilk konserimizin bu alanda yapılması çok etkili oldu. Çünkü çocuklar öncelikle Bongo alanını keşif ile deneyime başladı, sonrasında müzedeki seçili tarihi eserlerin de hikâyesinde yer aldığı konseri dinleme fırsatı buldular. Hikâyede betimlemelere yer verdik. Aynı zamanda kuartetteki enstrümanların bilgi kartlarını ve konser programını Braille alfabesiyle kabartmalı olarak tasarladık ve çocuklar konser sonunda fiziken de enstrümanlara dokunarak onları yakından tanıdılar. Balerin performansı ise az gören çocukların algılayabilmesi için siyah perde önünde kontrast yaratması için sarı tütü ile tasarlandı. Balerin duruşunu algılayabilmeleri içinse yine sarı renkte 3D printer’la üretilmiş figürler dağıttık. Bu şekilde çocuklar kendileri için tasarlanan bütüncül ve özgün deneyimde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni çok yönlü bir şekilde keşfetme şansı buldu. Farklı illerde ve müzelerde bu etkinlik serimizi daha çok çocuğumuzla gerçekleştirmek gayesindeyiz. Erişilebilir Müzik proje ekibi olarak, “Her çocuğun, yaşı ve ihtiyacı özenle gözetilerek bütüncül tasarlanan kültür sanat etkinliklerine katılımı en temel hakkıdır” vizyonuyla çocukları, kapsayıcı sanat ve kültür olanakları ile buluşturmayı hedefliyor ve yükümlülük sahiplerini aksiyona geçirmek için farkındalık yaratmak istiyoruz.

0
3883
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage