Dansın Özgür Ruhu Fame Müzikali’nde

Orijinal kadrosuyla Londra’nın dünyaca ünlü müzikal sahnesi West End’ten İstanbul’a gelen Fame Müzikali, 30. yıl turnesinde İstanbullu izleyicileriyle buluşacak. 80’lerin unutulmaz ikonu müzikal, 10-15 Aralık 2019 tarihleri arasında sadece 8 performans için Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde izleyicilerle buluşacak. Gösterimden önce müzikalin yönetmenliğini ve koreografisini üstlenen Nick Winston ile sohbet etme şansı yakaladık.

Herkesin aklında unutulmaz şarkısıyla kazınan Fame filminin müzikali, 30. yıl turnesinde İstanbul’a da uğrayacak. Öncelikle filmden başlamak istiyorum birçok neslin hayatında önemli bir yer edinen Fame filmi müzikalde nasıl bir uyarlamayla karşımıza çıkıyor, izleyiciyi neler bekliyor?

Fame filmi ben onlu yaşlardayken üzerimde büyük bir etki bıraktı ve Alan Parker da benim favori yönetmenlerimden biriydi. Filmin tonlarını sevdim, bir belgesel kadar çıplak ve dürüsttü. Bu da benim prodüksiyonumun çekirdeği oldu. Müzikalin yapısı da filminkine benzer, ama biz onlara nazaran farklı karakterler geliştirdik.

Kült bir filmi müzikale uyarlamak çok mantıklı bir hareket olduğu gibi eminim büyük bir riski de içeriyor. Merak ediyorum Fame müzikali filmin hayranlarından nasıl tepkiler alıyor?

Bu prodüksiyon çok büyük tepkiler aldı. Filmin hayranları, yeni gelenler ve orijinal filmin prodüktörü olan David De Silva’nın kendisi de bunun gördükleri en iyi yapım olduğunu söyledi.

Michael Gore imzalı Fame şarkısı müzikalde en az hikâye kadar önemli bir yere sahip. Müzikal anlamda filmdekinden farklı yorumlar karşımıza çıkacak mı?

Oscar ödüllü şarkımız da şovun bir parçası olmasına rağmen her bir şarkı aslında özel olarak o karakterin ve anlatılan hikâyenin kendisine uygun olarak yazıldı.

Yönetmenliğini ve koreografisini üstlendiğiniz müzikalde birçok değerli oyuncu yer alıyor. Kalabalık bir ekip olmanın etkileri neler, uyumu ve birlikteliği nasıl sağlıyorsunuz?

Fame müzikali birçok karakterin iç içe geçmiş hikâyesini anlatıyor, üstelik çok yetenekli bir dansçı ve müzisyen topluluğuyla birlikte. Bunun insanların homojenleşmiş bir korosu gibi gözükmesini istemedim. Sahneyi ilginç insanlarla doldurmak ve kişisel hikâyeler anlatmak istedim. Yani aslında uyumlu bir şekilde hareket etmeye çalıştığımız sadece birkaç ân oldu. 

Turne kapsamında farklı ve ülkeler ve şehirlerde yaşadığınız deneyimler performanslarınızı nasıl etkiliyor? Sekiz gösterim ile İstanbullu izleyiciler ile buluşacaksınız. Müzikali heyecanla bekleyenler için söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Gerçekten izleyicilerin şovla birlikte eğlenmelerini umut ediyorum. Onlar sahnede modern bir klasiğin canlı bir prodüksiyonla iyi, genç ve yetenekli bir şova dönüşmesine tanıklık edecekler.