Filmekimi’nde İzlemeniz Gereken 10 Film

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 23’üncüsü düzenlenen Filmekimi bu yıl Paribu sponsorluğunda 4-13 Ekim’de İstanbul’da, 10-13 Ekim’de Diyarbakır’da, 17-20 Ekim’de Ankara ve 24-27 Ekim’de İzmir’de izleyicilerle buluşacak. Filmlerin gösterimleri İstanbul’da Beyoğlu’nda Atlas 1948 Sineması, Şişli’de City’s Nişantaşı – CINEWAM Premium ve Kadıköy’de Kadıköy Sineması ve Sinematek/Sinema Evi’ne ek olarak bu yıl Şişli’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda da gerçekleştirilecek. Filmler Diyarbakır’da Paribu Cineverse Diyarbakır Ceylan, Ankara’da Kült Kavaklıdere, İzmir’de ise Paribu Cineverse Konak Pier İzmir’de gösterilecek.

​Filmekimi, her yıl olduğu gibi bu yıl da uluslararası festivallerde prömiyer yapmış ödüllü ve merakla beklenen yeni yapımları izleyicilerle bir araya getirecek. Bu yıl festival programında Todd Phillips’in Joker: İkili Delilik filminden David Cronenberg’in Kefenler’ine, Pedro Almodóvar’ın Yandaki Oda’sından Leos Carax’ın Ben Değilim filmine sinemanın ustalarının ve genç yeteneklerin 44 filmi yer alıyor. Biletler 27 Eylül Cuma günü Passo üzerinden genel satışa açılacak. Film listesine buradan ulaşabilirsiniz.

Diva Futura 
Giulia Louise Steigerwalt
​İtalya / 2024

Giulia Louise Steigerwalt imzalı Diva Futura’nın oyuncu kadrosunda Pietro Castellitto, Barbara Ronchi, Denise Capezza, Tesa Litvan ve Lidija Kordić yer alıyor. Bir yandan duygusal, bir yandan da müstehcen ve eğlenceli filmin prömiyeri Venedik Film Festivali’nin ana yarışmasında yapıldı. Film özel bir “ajansın” derin arzuları sömürüp pornoyu sermayeye dönüştürerek kitle kültüründe nasıl devrim yarattığının hikâyesini anlatıyor. Diva Futura ajansının sıra dışı hikâyesi izleyicilere genç sekreter Debora tarafından aktarılıyor.

​1980’ler-1990’lar İtalyasında Riccardo Schicchi’nin yönlendirdiği genç kızlar Ilona Staller “Cicciolina”, Moana Pozzi, Eva Henger ve diğerleri birdenbire dünyaca ünlü yıldızlar hâline geldi, şahsi TV ve video oynatıcılarının patlaması sayesinde evlere girdi, hatta milletvekili seçildi. Ancak bu “ikonik divaların” kimsenin aşina olmadığı, yürek burkan hayat öyküleri vardı; hiçbiri tesadüfen oraya gelmemişti. Film bunları çarpıcı bir dille aktarıyor.

Emilia Peréz
Jacques Audiard
​Fransa / 2024

Fransa’nın Oscar adayı olan Emilia Peréz’de; Zoe Saldaña, Karla Sofía Gascón, Selena Gomez, Adriana Paz, Edgar Ramírez, Mark Ivanir rol alıyor. Cannes Film Festivali’nin en çok ses getiren filmlerinden biri olan Emilia Peréz danstan şarkıya, suçtan uyuşturucuya, melodramdan pembe diziye ve narkotik gerilime uzanıyor. Bu cesur ve sıra dışı müzikal polisiye, hak ettiği takdiri hiç görmeden çalıştığı büyük firmada, adaletten çok suçluları aklamayı gözeten avukat Rita’ya odaklanıyor. Rita’nın aradığı kurtuluş, beklemediği bir yerden gelir: Meksika’nın en güçlü uyuşturucu kartellerinden birinin lideri Manitas, yıllardır hazırlıklarını sürdürdüğü planını gizlice gerçekleştirmesine yardımcı olması için Rita’yı işe alır. Manitas cinsiyet uyum operasyonu geçirecektir. Kefaret, kabullenme, aile, adaletsizlik ve ihanet temalarını işlerken etkileyici koreografileri ve müzikleriyle de öne çıkan Emilia Peréz, Cannes’da dört başrol oyuncusuna birden en iyi kadın oyuncu ödülünü getirdi ve ana yarışmada iki ödül birden kazanan nadir filmlerden biri oldu.

Gün Doğarken / Ljósbrot / When The Light Breaks
Rúnar Rúnarsson
​İzlanda, Hollanda, Hırvatistan, Fransa / 2024

İzlandalı auteur Rúnar Rúnarsson’un son filmi Gün Doğarken, Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış bölümünün açılış filmi olarak gösterildi. Kendi başına gelmiş bir olaydan esinlenen Rúnarsson, İzlanda’nın görkemli doğa manzaralarını fon alarak bir kez daha genç bir bireyin duygusal yolculuğuna eşlik ediyor. Derin bir yasa boğulan Una, bir yandan duygularını tam ifade edemiyor, bir yandan da sakladığı sırla boğuşuyor. İzlanda’ya özgü uzun yaz günü boyunca Una aşk, dostluk, keder ve güzelliği yaşıyor. İki Kuş, Volkan, Yankılar gibi ergenlik ve büyüme öyküleriyle tanıdığımız Rúnarsson, film hakkında şöyle diyor: “Bu film, çelişkili duyguların arasının sıkışık olduğu, gülmenin ağlamaya dönüştüğü, güzelliğin kederle bir anda var olduğu kısacık bir zaman diliminde geçiyor.”

İkinci Perde / Le Deuxieme Acte / The Second Act
Quentin Dupieux
​Fransa / 2024

Deri Ceket, İnanılmaz Ama Gerçek, Yannick ve Daaaaaali! gibi filmlerinde özgün tarzını hep koruyan, absürt sinemanın en tanınmış temsilcilerinden Quentin Dupieux imzalı İkinci Perde, Cannes Film Festivali’nin açılışında gösterildi. Filmde; Léa Seydoux, Vincent Lindon, Louis Garrel, Raphaël Quenard, Manuel Guillot gibi yıldız isimler rol alıyor. İkinci Perde görünüşte klişe bir olay örgüsünü takip ediyor: Florence, delicesine aşık olduğu David’i babası Guillaume ile tanıştırmak ister. Ancak David, Florence’ı sevmediği için arkadaşı Willy’nin kollarına atarak ondan kurtulmak ister. Bu dört karakter, ıssız bir restoranda buluşur ama hepsi aslında oldukça sıradan bir romantik komedinin oyuncularıdır. İkinci Perde, izleyicilere parıltısını kaybeden sinemanın geleceği, yapay zekâ, politik doğruculuk üzerine sayısız düşündürücü, eğlenceli diyaloglar ve komik sürprizler sunuyor.

Kefenler / The Shrouds
David Cronenberg
​Fransa, Kanada / 2024 

Usta yönetmen David Cronenberg, Crimes of the Future / Müstakbel Suçlar’ın (2022) ardından çektiği bu yeni filminde paranoya fikrine odaklanıyor. Filmde; Diane Kruger, Vincent Cassel, Guy Pearce ve Sandrine Holt rol alıyor. Cannes’da ana yarışma kapsamında prömiyerini yapan, bolca hüzün yüklü Kefenler, tanınmış iş adamı Karsh’ı izliyor. Karısının ölümünden beri bir türlü teselli bulamayan Karsh, devrim niteliğinde ve tartışmalı bir teknoloji olan GraveTech’i icat eder. Bu teknoloji sayesinde geride kalanlar, kaybettiklerinin cesetlerini kefenleri içinde gözlemleyebileceklerdir. Bir gece, aralarında Karsh’ın eşininkinin de bulunduğu birçok mezar tahrip edilir. Karsh bu eylemin faillerinin izini sürmek için yola koyulur, ancak daha büyük, daha sinsi bir komplonun şüphesi de içini kemirmektedir. Bu filmin yapımında 43 yıllık eşini kaybettiğinde yaşadıklarından kısmen esinlenen Cronenberg, “keder sonsuzdur” diyor.

Köpek Davası / Le Procès Du Chien / Dog on Trial
Laetitia Dosch
​İsviçre, Fransa / 2024 

Laetitia Dosch’un emsal olmuş gerçek bir davadan esinlenerek yönettiği ilk uzun metrajlı filmi Köpek Davası, hayvanlarla kurduğumuz ilişkiyi sorgularken Chaplin komedisiyle ve hukuk ciddiyeti arasında salınıyor. Dosch film hakkında şunları söylüyor: “Herkesin önyargılarının altüst olmasını göze alarak kendine bakmasını, ayrımları görmesini istiyorum. Tüm bunları yaparken de insanları güldürmek istiyorum.”

​Umutsuz Dairuch, sadık köpek arkadaşı Cosmos’u savunmasını isteyince, açık fikirli bir avukat olarak Avril buna karşı koyamaz. Köpek bir müvekkili savunmak ne kadar saçma gelse de böylece hukuk sisteminin tavizsizliğiyle yüzleşmek hem kadın hem de hayvan haklarını cansiperane savunmak zorunda kalacaktır. Dava süreci pek hareketli, pek komik ve bir yandan da pek günceldir çünkü köpek Cosmos’un hayatı pamuk ipliğine bağlıdır.

Marcello Mio
Christophe Honoré
​Fransa / 2024 

Winter Boy / Liseli, On A Magical Night / Oda 212, Love Songs / Aşk Şarkıları gibi önceki çalışmalarında mizahla içtenlikli dramı kendine has bir ustalıkla harmanlayan Christophe Honoré kimlik, ailevi miras ve bir ikonun gölgesinde yaşamanın karmaşıklıklarını ve oyuncu olmanın cilvelerini inceliyor. Gerçek oyuncuların kendilerini birer oyuncu olarak canlandırdıkları sıra dışı bir sahte komedi-belgesel olan Marcello Mio, Cannes’da dünya prömiyerini yaptı.

​Efsanevi bir baba... Dünyaca ünlü bir anne... Ve pek ünlü kızları Chiara... Bu film, işte onun hikâyesini anlatıyor. Chiara da oyuncu; tıpkı babası Marcello Mastroianni ve annesi Catherine Deneuve gibi. Hiçbir şeyin gerçek gibi gelmediği bir yaz, Chiara babası gibi yaşamaya karar verir: Onun gibi giyinecek, onun gibi konuşacak, onun gibi nefes alacaktır. Chiara, büründüğü kimliği öyle benimser ki, etrafındakiler de bu taklide inanıp ona “Marcello” demeye başlar.

Su Perisi / Parthenope
Paolo Sorrentino
​İtalya, Fransa / 2024

Prömiyerini Cannes’da yapan Paolo Sorrentino’nun son filmi Su Perisi’nin oyuncu kadrosunda Celeste Dalla Porta, Stefania Sandrelli, Gary Oldman, Silvio Orlando, Luisa Ranieri, Peppe Lanzetta, Isabella Ferrari yer alıyor. Gençlik ve Muhteşem Güzellik filmlerinin yönetmeni Paolo Sorrentino, doğduğu şehre yeni bir aşk mektubuyla geri dönüyor: İçten ve sevecen Tanrının Eli (2021) filminin de geçtiği canlı, hareketli, bağıran, gülen, büyüleyen, göz alıcı Napoli. Adını sonradan Napoli’nin tanrısı hâline gelen efsanevi sirenden alan film, güzeller güzeli Parthenope’nin 1950’deki doğumundan günümüze, çalkantılı yaşam yolculuğunu anlatıyor. Kahramanlıkla değil ama özgür bir ruhla sarmalanmış, Napoli’ye ve aşkın bin bir yüzüne (gerçek, anlamsız ve tarifsiz aşklara) karşı amansız bir tutkuyla dolup taşan kadınsı bir destan... Capri’de kusursuz bir yaz, tuzaklarla dolu gençliğin kaygısızlığı… Ve Napolililer, gözlemlenen ve sevilen, hayalleri yıkılmış ama capcanlı, melankolik, trajik ve kederli bakışlarıyla kadınlar ve erkekler... Sorrentino şunları söylüyor: “Napoli benim duygularıma ait bir şehir. Napolililer her gün hayatı baştan keşfediyor, hayatın onları şaşırtması gerektiğine karar veriyorlar; işte ben de bunu aynen böyle anlatmak istiyorum.”

Şişli Kız / Pigen Med Nålen / The Girl with the Needle
Magnus Von Horn
​Danimarka, Polonya, İsveç / 2024

2020’de Ter ile büyük beğeni toplayan Magnus von Horn’un son filmi Şişli Kız’da Vic Carmen Sonne, Trine Dyrholm ve Besir Zeciri rol alıyor. Danimarka’nın Oscar adayı olan Şişli Kız, prömiyerini yaptığı Cannes’da Altın Palmiye için yarıştı. 

​Rahatsız edici bir masal, hayatın kıyısına itilmişler hakkında şiirsel bir öykü, Danimarka’nın en kötü şöhretli seri katilinin gerçek hikâyesinden esinlenen, yürek parçalayıcı bir dram... Birinci Dünya Savaşı sonrasının kasvetli Kopenhag’ında geçen Şişli Kız, yoksullukla mücadele eden genç fabrika işçisi Karoline’i izliyor. Hamile kalan Karoline’in yolu, istenmeyen çocukları koruyucu ailelere evlatlık veren gizli bir teşkilatla kesişir. Zamanla bu karanlık dünyanın derinlere inen Karoline, sonunda hem insanlığını hem de ahlaki değerlerini zorlayacak bir ikilemle karşı karşıya kalacaktır.

The Brutalist
Brady Corbet
​İngiltere / 2024 

Venedik Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü kazanan The Brutalist’te Adrien Brody, Felicity Jones, Guy Pearce, Joe Alwyn, Raffey Cassidy, Stacy Martin, Emma Laird, Isaach De Bankolé, Alessandro Nivola rol alıyor. Yenilikçi estetiğiyle ilgi çeken film, İkinci Dünya Savaşı’ndan “Amerikan rüyasını” yaşamak için ABD’ye göç eden Macaristan doğumlu, Bauhaus eğitimli Holokost kurtulanı mimar Laszlo’nun yolculuğunu ve hayat hikâyesini anlatıyor. Başlangıçta yoksulluk içinde çalışmaya zorlanan Laszlo, kısa süre sonra hayatının seyrini 30 yıl boyunca değiştirecek bir kontrata imza atar. Film; yenilikçi kamera oyunları, dramatik yapısı, alışılmadık açı ve kadrajları, kurgusu ve sıra dışı ses tasarımı, zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.

Filmler alfabetik sıraya göre listelenmiştir.