01 EKİM, CUMARTESİ, 2016

Gelenekselleşmiş Filmekimi Kaçırılmaması Gerekenler Listesi

Sonbaharın habercisi tanımı her daim isminden önce gelen, gelir gelmez de kendini belli eden Filmekimi biletleri gün itibarıyla satışa çıktı. Bu sene hayli iddialı yapımları programında bir araya getiren festival filmleri arasından seçim yapmak hiç de kolay değil. Bu yazıyı yazmak da hiç kolay olmadı, fakat en az festival kadar gelenekselleşmiş festivalde izlenmesi gereken filmler listesini yapmamak da olmazdı. Olur da festivalde hangi filmlere gitsek diye hâlâ karar veremediyseniz ya da birkaç öneriye ihtiyaç duyuyorsanız, doğru yerdesiniz. (Önemli not, liste herhangi bir öncelik sırası içermemektedir)

Gelenekselleşmiş Filmekimi Kaçırılmaması Gerekenler Listesi

Toni Erdman

Şüphesiz festivalin en çok merak edilen filmlerinden olan Toni Erdamnn, bu sene Cannes Film Festivali’nde son on yılın en yüksek puanını almıştı. Film kapitalist dünyaya asık suratı, tuhaf saçları, takma dişleriyle savaş açmış alabildiğine grotesk bir babanın işkoloik kızı Ines’i söz konusu bataktan çıkarma mücadelesini konu ediniyor. Yönetmenliğini Maren Ade’nin; başrollerini Sandra Hüller ve Peter Simonischek’in üstlendiği Almanya yapımı film, her anı sürprizlerle dolu bir komedi. 

Kabakçığın Hayatı

Dokuz yaşındaki baş karakterinin alkolik annesinin ölümünün ardından gönderildiği yetimhanede tıpkı kendisi gibi sıkıntılı hayatlara sahip yaşıtlarıyla tanışmasını anlatan Kabakçığın Hayatı, 2016 ANNECY Ödülleri’nde En İyi Canlandırma Ödülü’ne layık görülmüştü. Hassas bir konuyu izleyicisine bolca kahkaha attırırken, müthiş bir duyarlıkla ele alan filmin yönetmenliğini Claude Barras üstleniyor. Aynı zamanda İsviçre’nin Oscar adayı olan Kabakçığın Hayatı her yaştan izleyiciye kendini sevdirecek türden. 

Albüm

Dünya prömiyerini bu sene Cannes Film Festivali’nde yapan Mehmet Can Mertoğlu’nun ilk uzun metraj filmi Albüm, evlat edindiğini gizlemeye çalışan bir ailenin trajikomik hikayesini anlatıyor. Başrollerini Şebnem Bozoklu ve Murat Kılıç’ın üstlendiği film, kendilerine bebekleriyle bir aile albümü hazırlamaya çalışan bir çiftin toplumsal ön yargılar ve bürokrasiyle mücadelesini alışılmışın dışında kendine has bir mizahla ele alıyor.

Çatışma

Cannes Film Festivali’nin açılış filmi olan Çatışma 2013 Mısır Askeri Darbesi esnasında geçen bir hikayeyi konu ediniyor. Mohammed Diab’ın yönetmen koltuğunda oturduğu film, sadece konu anlamında değil, teknik açıdan da hayli merak uyandırıcı. Tamamının bir polis kamyoneti içinde geçtiği filmde Mursi yanlıları ve ordu destekçilerinin aynı alanda kapalıdırlar. Bir yandan söz konusu koşullar diğer yandan dışarıda devam eden çatışma her anlamda zorlayıcı bir durumu beraberinde getirirken, film her birinin üstesinden geliyor.

Paterson

Vampir dünyasından sonra tekrar sıradan insanların arasına dönmeye karar veren Jim Jarmusch son filmi Paterson’da dinlemesini çok iyi bilen fakat konuşmaktan itinayla kaçınan bir otobüs şoförünün hikayesini anlatıyor. Sanırız bu kadarı bile filme gitmek için yeterli. Başrolünde Adam Driver’ın yer alıyor olmasıyla da hayli ilgi çeken Paterson, şiir yazmaya tutkun Paterson’un mütevazi hayatına ve eşiyle süregelen mutlu evliliğine odaklanan sevgi dolu bir film.

Olli Maki’nin En Mutlu Günü

Sizin için de söz konusu kuzey filmiyse, akan sular duruyorsa düşünmeden Olli Maki’nin En Mutlu Günü’ne bilet alabilirsiniz. Kariyerinin en önemli maçına çıkmak üzere olan ama bunu zerre önemsemeyen Olii Maki’nin anlam verilemeyen mutluluğunu siyah-beyaz film melankolisiyle harmanlayan, eşine az rastlanır türden bu spor filmi, 2016 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış Bölümü’nde En İyi Film Ödülü’ne layık görüldü. Yönetmenliğini Juho Kuosmanen’in üstlendiği Olli Maki’nin En Mutu Günü aynı zamanda Finlandiya’nın da Oscar adayı. 

Zamanın Yolculuğu: Yaşamın Seyri

Amerikan bağımsız sinemasının şüphesiz en iyi yönetmenlerinden biri olan Terrence Malick’in eşsiz bir görsellik algısıyla doğayı ve evreni gözler önüne seren bu büyüleyici belgeselini kaçırmayın. 13.8 milyar yıl önce sonsuz

yokluğun içinde başlayan Zamanın Yolculuğu: Yaşamın Seyri, denizde başlayıp yavaş yavaş karaya sıçrayan ve kendini dünyanın efendisi zanneden insan türüne varan mazinin izini sürüyor. Filme dair atlanmaması gereken bir diğer ayrıntı ise filme sesini evren kişinin Cate Blanchett olduğu.

Mezuniyet

Romanya Yeni Dalga sinemasının şüphesiz en önemli yönetmenlerinden Cristian Mungiu imzalı Mezuniyet, bu sene festivalin de en iddialı yapımlarından. Türkiye izleyicisinin 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün filmiyle de tanıdığı yönetmenin son filmi  Mezuniyet izleyicisine bir baba yozlaşmış “bir ülkeden kızını kurtarabilmek için kendisi de yozlaşır mı?” sorusunu soruyor. Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülüne layık görülen etkileyici dram, aileden yola çıkıp tüm toplumu eleştiren dili, takdire şayan oyuncu performansları ve izleyicisine alttan alta sirayet eden paranoya hissiyle de senenin en başarılı yapımlarından. 

Sieranevada

Festivalde yer alan bir diğer Romanya Yeni Dalga sineması örneği Sieranevada’nın yönetmeni Criti Puiu, Romanya’nın yakın dönemine uzanan filminde izleyicisini yas evinde toplanmış kalabalık bir ailenin içine sokuyor. Modern bir başyapıt olarak nitelenen Sieranevada, ölümün olduğu yerde mizahın kesinlikle elden bırakılmadığı bir aile hikayesi. Kendine has absürtlüğünün yanı sıra insanlık durumuna dair tespitleri ve kurgusuyla da dikkat çeken film, aynı zamanda Romanya’nın bu seneki Oscar adayı. 

Zombi Ekspresi

Korku ve dehşetin pençesinde bir tren dolusu yolcunun hikayesini anlatan Zombi Ekspresi ‘şimdiye dek çekilmiş en iyi zombi filmleri’ listelerine çoktan girdi. Türkiye izleyicisiyle festival kapsamında buluşacak filmin yönetmeni Yeon Sang-Ho, temposu yüksek bu korku-gerilim filminde hem virüs salgınından hem de zombilerin elinden kurtulmaya çalışan bir avuç insanla bizi baş başa bırakıyor. Eğer kan görmekten rahatsız olmuyorsanız bu filmi kaçırmayın. 

Öğrenci

Köktendincilik üzerine kışkırtıcı bir hikaye olan Öğrenci, günümüz Rusya’sında bir lise öğrencisi olan Venya’yı merkezine alıyor. Alıştığımız meydan okuyan öğrenci şablonun dışına çıkan filmin baş kahramanı Venya, herkesi ikna etme kabiliyetine sahip bir retorik ustası ve aynı zamanda müthiş bir vaizdir. Film beden eğitimi derslerinde mayo giyilmesine, cinsel eğitim dersine ve evrim teorisinin müfredata eklenmesine topyekûn karşı bir genç adamın idealist biyoloji öğretmeniyle girdiği mücadeleyi resmediyor. 

Hizmetçi 

1930’larda Japon işgali altında Kore’de geçen Hizmetçi; zengin bir kadın, onun zenginliğini ele geçirmeye çalışan bir adam ve adamın tuttuğu bir hizmetçi üçgeninde geçiyor. Yönetmenliğini Güney Kore’nin parlayan yıldızı Park Chan-Wook’un üstlendiği film, Sarah Waters’ın The Fingersmith romanından uyarlama. Şehvet, entrika ve cinsel gerilimle örülü film görselliği açısından da hayli iddialı. 

Bonus:

Alt Tarafı Dünyanın Sonu

Her sene festivale mutlaka bir filmini yetiştiren Xavier Dolan, yine şaşırtmayıp Cannes Film Festivali’nde büyük ses getiren son filmi Alt Tarafı Dünyanın Sonu ile Filmekimi’nde. Marion Cotillard, Nathalie Baye, Vincent Cassel, Léa Seydoux gibi Fransız sinemasının güçlü isimlerini bir araya getirdiği filminde Dolan, 30’larının ortasında bir yazarın sorunlu hikayesini anlatıyor. Dolan’ın en olgun filmi olarak değerlendirilen filmin festivalin biletleri en hızlı tükenecek filmlerinden olduğu şüphe götürmez. 

0
12333
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage