Krizlerin senesi olarak şimdiden kayıtlara geçen 91. Akademi Ödülleri’nde son düzlüğe girmişken heyecan dorukta. Bir sene boyunca devam eden tahminlerin bir sonuca ulaşacağı gecede en çok merak edilenlerden biri de 10’ar dalda aday olarak başa baş yarışan Roma ve The Favourite filmlerinin hangisinin geceyi önde kapatacağı. Gönüllerin birincisi ise şimdiden hepimiz için belli.
91. Akademi Ödülleri, 24 Şubat Pazar gecesi sahiplerini bulacak. Ödül sezonunun finali ve en görkemli halkasında son dönemin en sönük ödül töreni bizi bekliyor diyebiliriz. Bu seneki yarışan filmlerin sorgulanabilir kalitesinin dışında törene dair çıkan organizasyonel krizler de şimdiden ışıltılı gecenin değerinden götürdü.
En başta karşılaşılan “töreni kimin sunacağı” krizi Kevin Hart’la çözüme kavuşturulmuştu ancak Hart’ın geçmişte Twitter’da attığı ofansif tweet’ler ve gündem üzerine Instagram hesabından yaptığı açıklama sonrasında karardan dönüldü ve törenin sunucusuz olacağı açıklandı. Geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan En İyi Kurgu, En İyi Sinematografi, En İyi Live-Action Kısa Film ve En İyi Saç - Makyaj Tasarımı ödüllerinin reklam aralarında verileceği kararı sinemacıları ayağa kaldırdı ve 100’e yakın ismin hazırladığı bildiriyle Akademi’nin bu yanlıştan dönülmesi talep edildi. Çok geçmeden Akademi geçtiğimiz günlerde tüm ödüllerin yayımlanacağını duyurdu.
Filmlerin ve aday olan - olmayandan çok krizlerin gündemi oluşturduğu bu ilginç yılda adaylıklara ve işin kim kazanır/kazanmalı kısmına gelirsek…
En İyi Film
Sezon boyunca topladığı ödüllerle Best Picture için mutlak favori hâline dönüşen Roma’nın hak ettiği ödüle kavuşmasına tek engel belki bir Netflix filmi olması olabilir. Ancak filmin dünyanın birçok ülkesinde vizyona girmesi, en büyük rakibi Green Book’un senaristinin ortaya çıkan ırkçı tweet’leri, bir diğer plase durumundaki BlacKkKlansman’ın ödüllendirilecek olsa dahi bunun filmden çok Spike Lee özelinde yapılma ihtimali gibi durumları düşündüğümüzde bu engel de etkisini yitiriyor. Roma, gecenin kazananı olmaya yakın.
En İyi Yönetmen
Alfonso Cuaron, Roma’daki yönetmenliğiyle bu dalda rakipsiz. Ne olur da bu ödülü alamaz diye düşünecek olursak; geçtiğimiz günlerde Los Angeles Times, dört akademi üyesinin nedenleriyle birlikte kimlere oy verdiklerini açıklamıştı. Oradaki isimlerden biri Roma’daki yönetmenliği daha yetkin bulmasına rağmen çok sevdiği Spike Lee’nin daha önce bu ödülü almaması nedeniyle Lee’ye oy verdiğini söylemişti. Benzer düşüncedeki kişi sayısına bağlı olarak Spike Lee sürprizi görmemiz ihtimaller dâhilinde.
En İyi Yabancı Film
Normal şartlar altında Roma burada da rakipsiz ancak tıpkı yönetmen kategorisinde olduğu gibi bir gönül alma durumu olmazsa Roma zafere yakın. Cold War’ın aldığı yönetmen ve görüntü yönetimi adaylıklarını da düşününce epey sevildiği bir gerçek. Diğer iki kategoride ödüle uzanması pek mümkün olmayan filmi yabancı dilde ödüllendirip Pawlikowski’yi de mutlu etmeleri mümkün.
En İyi Animasyon
Berlin Film Festivali’nden 2018 sonbaharına kadar bu kategorinin mutlak favorisi Wes Anderson’ın son harikası Isle of Dogs’tu. Pixar tarafından güçlü bir rakibin olmaması ve filmin politik içeriğini de dâhil edince hele… Şu an ise esamesi bile okunmuyor. Spider-Man into the Spider-Verse ödül sezonunun başlamasıyla birlikte gittiği tüm törenlerde ödülle döndü. Her ne kadar Isle of Dogs’un daha çok hak ettiğini düşünsem de çizgi roman uyarlamalarının beyaz perdeyi esir aldığı bu çağda Spider-Verse’ün referans aldığı türe en sadık ve aynı zamanda özgün uyarlama olması sebebiyle ödüllendirilmesi hiç rahatsız etmez.
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
The Favourite güçlü üç aktris performansına sahip olmasının sıkıntısını en çok burada çekecek. Rachel Weisz ve Emma Stone ikilisi aday. Yapılan kampanyalar ve ödül sezonu gösterdi ki öne çıkan isim Weisz. Emma Stone’un kariyer rolü olduğunu düşünsem de mantıklı bir strateji. Weisz bu kategoride rol arkadaşına oy kaptırırsa gecenin kazananı If Beale Street Could Talk ile Regina King olacaktır.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Mahershala Ali törene tüm ödülleri süpürerek geldi. Daha önce bu ödülü alması dışında bir engeli de yok ki Moonlight yılına göre çok daha favori durumda. Gönül adaylıklarda görmezden gelinen Can You Ever Forgive Me’nin Richard E. Grant üzerinden ödüllendirilmesini istese de pek mümkün durmuyor.
En İyi Kadın Oyuncu
Glenn Close’un ilk Oscar’ını kazanması kimseyi üzmeyecektir muhtemelen. Lady Gaga günden güne gücünü kaybetti ve En İyi Şarkı Oscar’ıyla teselli armağanına kavuşacaktır. The Favourite’te kraliçe rolüyle döktüren Olivia Colman ise bu kategoride gönüllerin birincisi.
En İyi Erkek Oyuncu
Aday olan beş ismin performansını da beğendiğim tek kategori ancak yarış Rami Malek – Bradley Cooper arasında dönecek gibi görünüyor. Ben Malek’in performansının Bohemian Rhapsody’nin kalitesizliği nedeniyle değersizleştiğini düşünenlerdenim. Ödülü alırsa mutlu olacak azınlıktanım.
En İyi Uyarlama Senaryo
Spike Lee’nin yaşam boyu başarı ödülü olacaktır. En büyük rakibi If Beale Street Could Talk ile Barry Jenkins’ti ancak filmin Best Picture adayları arasına girememesi senaryo adaylığında BlacKkKlansman’ı tek başına bıraktı. Adaylar arasında benim kazanmasını istediğim ise Can You Ever Forgive Me. Tabii ki kazanma ihtimali yok.
En İyi Özgün Senaryo
Burada yarışın Green Book ile The Favourite arasında geçmesi bekleniyor. Bahis şirketlerine göre The Favourite mutlak favori gözükse de işi o kadar kolay değil. Gönlüm dönem filmlerine aykırı biçimiyle büyüleyen Yunan Yeni Dalga’nın Barry Lyndon’ı The Favourite’ten yana.
En İyi Görüntü Yönetimi
Roma’nın mutlak favori olduğu bir diğer adaylık daha. Amerikan Görüntü Yönetmenleri Birliği’nden Cold War’a çıkan ödül bir acaba dedirtse de Roma’yı favorilikten edecek kadar etkili değil. Roma hak ettiği gibi ödüle uzanır, Cuaron bir kez daha sahneye çıkar.
En İyi Kurgu
Adam McKay’in alametifarikası Vice filmini hiç beğenmememe ve kurguyla filmin içeriğini yakıştırmamama rağmen diğer adayların yanında mutlak favori olduğu bir gerçek.
En İyi Şarkı
Törenin en garanti ödülü olabilir. En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ından haftalar ilerledikçe uzaklaşan Lady Gaga’nın teselli armağanı. Daha çok hak ettiğini düşündüğüm tek şarkının (Thom Yorke – Suspirium) aday olmaması sonucu ben de bu sonuçtan dolayı şimdiden mutluyum.
Şimdilik tahminlerimiz bu şekilde olsa da 24 Şubat Pazar gecesi hepimiz uykusuz kalmak pahasına bekleyip göreceğiz.