Haydarpaşa Garı’ndan Uzakta “Gar’da Cafe”

Arnavut böreğinin kokusunu siz de aldınız mı? Sıkı tutunun şimdi öyle bir yere gidiyoruz ki içinde hem çok lezzetli yiyecekler hem de bir şeyler fısıldayan simgeler var. Gar’da Cafe, Kadıköy Yeldeğirmeni’nde Haydarpaşa konseptiyle misafirlerine kapılarını açan harikulade bir mekân. Tahta sandalyeleri, el emeği göz nuru çizilmiş duvardaki kuş resimleri, pikabı, masadaki çiçekleri ve hatta Haydarpaşa Dayanışma Ekibinin hediyesi olan orijinal ‘Doğu Ekspresi’ tabelasıyla el yapımı lezzetleri birleştirmiş sıra dışı bir adres.

Mekânın mottosu şöyle: Evimizde dostlarımızla kurduğumuz sofraları yaşatabilmek. Küçük işletmecilerle çalışarak taze, mevsimine göre, el yapımı ve lezzetli yiyecekler sunmak...  “Şiir sokakta” yazılarından biri de yer alıyor içeride “İki biradan sonra herkes herkesi sever, sen beni kahvaltıda sev!” Emin olun sokaktan geçen teyzeye de, bir Erasmus öğrencisine de ikram edecek bir şeyleri var.  Farklı insanların aynı yere bakması, aynı masalarda oturup birbirine yakın şeyler düşlemesi pek sık görülen bir şey değildir. Butik mekânların büyüsü aslında tam olarak bu! Hem mahalle kültürünü yitirmemiş olmak hem de modern tasarımlara, lezzetlere yer vermek…

Üniversite arkadaşlarının mekânı

Gar’da Cafe’nin sahipleri, aynı zamanda işletmecileri daha önce geçimlerini masa başı işlerle sağlıyorlarmış. Mekanın sahiplerinden Sahra Hanım ve Serdar Bey aynı zamanda üniversiteden beri dostlar. Aslında ilk hayalinin arabacıda sandviç satmak olduğunu söyleyen Sahra Daşdemir “O zamanlar olur ya da olmaz, küçük bir şeyle bunu denemek istiyordum. Şehirli insanların ağzından düşmeyen dokuz-altı mesai saatlerinin dışına çıkma meselesi de vardı. Gayrettepe’de iş yolunda, metro çıkışındaki sandviç satan insanlara hayranlığım vardı. Sonra da o zaman küçük bir mekân olsun dedik ve her şeyi yaparak öğrendik” diyor.

Gar’da Cafe’de en çok peynire önem veriliyor. Kars kaşarı, sepet peyniri, dil peyniri, örgü peyniri gibi birçok peynir çeşidi mevcut. Çilek, portakal, vişne gibi mevsimine göre ev reçelleri var. Yine ev yapımı mantı, el açması Gubate… Peki bunları kim yapıyor diye soruyorum. “Anneler sağ olsun” diyor Sahra Daşdemir. Meğer reçeller Ayvalık’tan, zeytinyağı Edremit Zeytinli’den geliyormuş. Şarküteri ürünleri ise kendi üretim yeri olan bir kasaptan özel olarak sağlanıyor. En çok sevdiğim şeylerden biri de vegan beslenenleri düşünüp kendi tariflerini hazırlamaları. Nohut, bezelye ve bazı baharatları kullanarak nefis bir omlet hazırlıyorlar. Omletin asıl hedefi vegan beslenenler olsa da neredeyse tüm müşteriler bu tarife bayılıyor.

Mekânın aynı zamanda müzik seçimlerini de çok güzel bulduğumu söylemeden geçemem. Sabah saatlerinde ilk adımımı attığımda fonda ‘Ben böyleyim’  çalıyordu. Haydarpaşa Garı’nın havasına da böylesi yakışır. Mekân ilerleyen saatlerde bu sakin ruh halini geride bırakıp biraz daha hareketleniyor. Hatta bazı geceler çello, keman ve gitar eşliğinde dinletiler yapılıyor.

Mahallenin sakini

İnsanların artık tek tip mekânlardan sıkıldığını vurgulayan Gar’da Cafe “ Misafirlerimiz iyi vakit geçirirken gürültünün ve kalabalığın içinde olmak istemiyor, bu yüzden de butik mekânları keşfetmek istiyor. Burası mahalle özelliğini koruyor. Biz de buranın bir tarafında nalbur diğer tarafında marangoz bulunan mahalle halini seviyoruz ”diyor.

Gelelim tatlılara… En popüler tatlılar, Feriha ve incirli kek. Bunlar da yine kendi tarifleri.  İncirli kek dediysem, bana kalırsa o incirli kekten fazlası, yumuşacık, cevizli, tarçınlı… Menüdeki en güzel tatların başını çekiyor. Eminim bayılacaksınız! Eğer bilet satışı varsa, lütfen incirli keke bir bilet de benim için alır mısınız?

Diyeceğim o ki Yel değirmeni civarında bir sabah olur da kahvaltı etmek isterseniz, ya da kahve içmek, tatlı yemek isterseniz. Misafirlerini hakkıyla ağırlayan Gar’da Kafe haftanın mekânı!

Yemeden dönmeyin!

İncirli Kek

Serpme Kahvaltı

Adres: Rasimpaşa Mahallesi, Karakolhane Caddesi, No 51/1, Kadıköy/İstanbul