2013 yılından bu yana Evdeki Saat projesi ile çalışmalarını sürdüren Eren Alıcı yolculuğuna kendi ismiyle üreteceği şarkılarını da ekliyor. İlk parçası “Kördüğüm” ile dinleyicilerinin karşısına çıkan Alıcı ile solo kariyerinin detaylarını, yeni şarkılarını ve yeni projesinde yapmak istediklerine dair merak ettiklerimizi konuştuk.
Eren Alıcı ile 2013 yılından bu yana çalışmalarını paylaştığı Evdeki Saat projesiyle tanışıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Alıcı, bu projenin yanı sıra kendi ismiyle de üreteceği şarkılarını paylaşacağını duyurdu. İlk şarkısı “Kördüğüm”ü 5 Ocak’ta müzikseverlerle buluşturdu. Alıcı, solo kariyerine dair düşüncelerinin 2018 yılında oluşmaya başladığını belirtirken, bu kararı alması hakkında “Topyekun müziğe küsmemek adına böyle bir şey yapmak zorundaydım” diyor.
Sanatçı ile hem yeni çıktığı solo kariyerinin ilk adımlarını hem Eren Alıcı olarak bizlere sunacağı sound’u hem de projesinin detaylarını konuştuğumuz bir sohbet gerçekleştirdik.
Eren, 2013 yılından bu yana çalışmalarını Evdeki Saat projen ile tanıyor ve dinliyoruz. Çok da başarılı, imza şarkıların var. Şimdi ise kendi adınla yola devam etme kararı aldın. Bu kararında neler etkili oldu, ne kadar zamandır düşünüyorsun bunu?
Öncelikle çok teşekkür ederim. Eren olarak müzik yapmak uzun yıllardır düşündüğüm bir şeydi. Sanırım bu projenin tohumları 2018 yılında düşmeye başlamıştı aklıma. Beş sene daha olgunlaşmam gerekiyormuş demek ki.
2018 yılından beri bunu düşünüyormuşsun peki kendi isminle, solo bir kariyer inşa etmek senin için neden önemliydi?
Ne kadar mantıklı gelmese de yaptığınız şeyin ismi ve geçmişi, gelecekte üreteceği şeyleri de etkiliyor. Evdeki Saat’ten ibaret olmadığımı biliyorum fakat prodüksiyon masasına oturduğum anda o tarzda müzikler yaratmaya başlıyorum ister istemez. Topyekun müziğe küsmemek adına böyle bir şey yapmak zorundaydım.
Peki Evdeki Saat devam edecek mi ya da nasıl devam edecek? Orada da yer alacak mısın?
Evdeki Saat devam edecek. Hatta Eren Alıcı'nın çıkışıyla Evdeki Saat’le biraz daha yakınlaştık. Arada soğukluklar girebiliyordu aramıza. Hem Eren Alıcı hem de Evdeki Saat olarak müzik yapacağım, o an nasıl hissediyorsam.
Seni tanıyorlarken dinleyicilerine “yeniden tanışalım” diyorsun aslında. Sence rahat bir yeniden tanışma mı olacak yoksa kendini açıklaman gerekecek mi, ne dersin?
Rahat bir yeniden tanışma olacağını düşünüyorum çünkü bazı konularda doyum noktasına ulaştım. Bu sefer kendimi tanıtmak için daha az çırpınacağım. Bakın ben buradayım, böyle biriyim. Gelirseniz ne mutlu, gelmezseniz canınız sağ olsun.
Çıktığın yeni yolculukta müzikal evrenini hangi türlerden yaratacaksın? Dinleyicilerinle paylaşacağın çalışmalarında neler olacak?
Dünyayı yeniden keşfetmeye çalışmayacağım. Tavır olarak böyle bir şey söyleyebilirim. Evdeki Saat’te öyle bir misyon edinmiştim çünkü. Nasıl olanla olmayanı birleştirebilirim, nasıl daha elektronik olabilirim gibi. Bir çocuk gibi her tanıştığım sound’u müziğime dahil etmeye çalıştım. Çok da güzel bir yolculuktu. Hâlâ öğreneceğim çok şey var ama artık her baharat her çorbaya olmaz mantalitesine geldim.
Kendi isminle yayımladığın ilk şarkın “Kördüğüm”den konuşalım. Akustik pop türünde bir çalışma. Bu parçanın hikâyesini anlatır mısın? Kimlerle çalıştın, nasıl bir sürecin sonucunda ortaya çıktı?
“Kördüğüm” aslında bir senedir kesemde duran bir şarkı. Önce sözlerini tamamlamam gerekiyordu. İlk kısmı hazırdı fakat ikinci kısmını henüz yazmamıştım. Müziğinden emin değildim. Elektronik bir şeyler çıkmıştı yine ortaya. Sonra bir gün oturup şunu sordum şarkıya: “Benden ne istiyorsun?”. Bu da yeni edindiğim bir özellik. Dikkatli baktığınızda bir şarkı sizden ne istediğini bağırıyor aslında. Ne istiyorsa onu verdim akustik gitar, atmosfer, yağmur sesi gibi. Prodüksiyonunu tamamladım ve bu Evdeki Saat şarkısı değil dedim. Eren olarak çıkmalı. Sonrasında bas gitarlar için Atakan Kotiloğlu’na yazdım. Miks ve Mastering için Başar Yurtçu’yla çalıştık. Kapak fotoğrafını da Fırat Can Pırlant’la Şile’de çektik.
Şarkıya “Benden ne istiyorsun?” sorusunu sorduğunda aldığın cevapta bu şarkıyı çıkış şarkın yapmayı tercih etmende etkili olan yönü neydi?
Elimdeki en iyi seçenek buydu. En güzel hissettiren de buydu aslında. O yüzden geçici olarak sadece buna yoğunlaştım. Herhangi stratejik bir karar yok tamamen sezgisel bir çıkış.
“Kördüğüm” gelecek çalışmalarına referans veren bir parça diyebilir miyiz o zaman?
Hissiyat bütünü olarak kesinlikle evet. Dinleyenleri yoğun bir hisse sokmak istiyorum ve o dünyada süzülüp çıksınlar istiyorum. Eksikliğini yaşadığım şey bu sanırım. Bir şeyler dinliyorum ama hissetmiyorum. Hissetmeyi özledim ve bu yüzden hisli şarkılar yapacağım.
İlk parçanı takip eden çalışmalarını ne sıklıkta yayımlayacaksın peki? Projelerin neler bizimle neler paylaşmak istersin?
Arayı çok açmayacağım tabii ki. Gelgelelim algoritmayı da takip etmeyeceğim. Algoritmaya girmek bu hayattaki mutluluğumun anahtarı değil şu an. O yüzden ne zaman güzel bir şey olduğunu hissedersem bu güzelliği insanlarla paylaşmak isterim.
"Kördüğüm"ü buradan dinleyebilirsiniz.