12 EKİM, PAZARTESİ, 2015

‘İlham Perisi*’ İle Havacılık Tarihine Zamanda Bir Yolculuk

İlk tayyare fabrikasının ve okulunun kuruluş, Türk havacılığının doğuş yeri olan Yeşilköy’deki İstanbul Havacılık Müzesi’ni ziyaret ettik ve Hava Binbaşısı, Havacılık Müzesi Komutanı Sayın Ismail Dindar ile müzenin tarihçesine ve koleksiyonuna dair bir söyleşi gerçekleştirdik.

‘İlham Perisi*’ İle Havacılık Tarihine Zamanda Bir Yolculuk

1911 yılından itibaren müzenin kuruluş aşamasını ve bugüne gelişini anlatabilir misiniz?

Türk Hava Kuvvetleri başlangıcı olan 1911 yılından günümüze kadar Hava Kuvvetleri ihtiyacı olan, kullanılan ve envanterine giren değişik malzeme ve uçaklardan örnekler saklanarak stoklanmış ama böyle kapsamlı bir müzenin açılması süregelen savaşlar sebebiyle gerçekleştirilememişti. 1960’lı yıllarda Korgeneral İrfan Tansel’in Hava Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde vermiş olduğu direktiflerle Hava Müzesi kurma fikri yeniden gündeme geldi ve 1966 yılında Hava Müzesi Teşkilatı kuruldu.

15 Mayıs 1971’de İzmir Cumaovası Hava Meydanı, Hava Kuvvetleri Bölümü’nde Türkiye’nin ilk Hava Müzesi açıldı. İzmir Cumaovası sivil havaalanının genişletilmesi, yeri ve ulaşım zorluğu nedeniyle müze gereken ilgiyi görememişti ve 1978 yılında Hava Müzesi için yeni yer arayışına girildi. Adnan Menderes Havaalanı’nın yeniden düzenlenmesi nedeni ile müze kapatıldı ve mevcut eserler bir depoda muhafaza edildi.

1980’li yıllarda zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Şahinkaya tarafından Hava Harp Okulu’nun bulunduğu Yeşilköy’de bir havacılık müzesi açılması kararlaştırıldı.

Malzemeler ve eserler zamanın Hava Harp Okulu Komutanı Hava Pilot Tümgeneral Ahmet Çörekçi tarafından trenle Istanbul’a taşındı, müzenin inşaatı tamamlanıp, kurulumu ile ilgili gerekli müsaadeler alındı.  Hava Müzesi 16 Ekim 1985 tarihinde ilk müzecilik direktifini veren Orgeneral Irfan Tansel’in bulunduğu bir törenle, zamanın HKK’nı Org. Halil Sözer tarafından açıldı.

​Türkiye’de havacılık alanında modern müzecilik anlayışının ilk örneğidir.

Billur Tansel ve Hava Binbaşısı, Havacılık Müzesi Komutanı Ismail Dindar ©Korhan Karaoysal

İstanbul Hava Kuvvetleri Müzesi Türkiye’nin havacılık alanında önemli bir yer teşkil ediyor, bize müze koleksiyonundan bahsedebilir misiniz? 

İstanbul Havacılık Müzesi toplam 65.000 metrekare üzerine kuruldu. Bunun 2500 metrekarelik alanı kapalı, 20.000 metrekarelik bölümü ise açık sergileme alanı. Müze koleksiyonu, uçak, helikopter, planör, silah, uçak mühimmatları, uçaksavar silahları, uçak motorları, kıyafetler, madalya, bröve ve nişanlar, şapka kokartları, uçak maketleri, muhabere cihazları, yazılı belgelerden oluşuyor.

Koleksiyon hangi dönemleri temsil ediyor? Koleksiyonun Türk ve Dünya havacılık tarihine ışık tutacak nitelikte olduğunu düşünüyor musunuz?

Koleksiyonumuzda Hava Kuvvetlerinin kurulduğu 1911’den günümüze kadar olan dönemleri temsil eden eserlerimiz yer alıyor. Bağış olarak alınan, resmi yazı ile gelen ve çeşitli müzayedelerden satın alınan eserlerle koleksiyonumuz her geçen gün zenginleşiyor.Müzemiz Türkiye’deki ilk, en büyük ve en zengin koleksiyona sahip Havacılık Müzesi’dir. Havacılıkla ilgili birçok eser, kitap, fotoğraf müzemizde yer alıyor. Havacılık Müzesi kütüphanesi 10 bin adet kitap ve süreli yayın koleksiyonunyla havacılık tarihi konusunda Türkiye’nin en iyi ihtisas kütüphanesi olma özelliğine sahip. 32 binin üzerinde fotoğrafın yer aldığı fotoğraf arşivimiz Türk Hava Kuvvetleri’nin en iyi fotoğraf koleksiyonunu oluştruyor. Müzede 20 binin üzerinde askeri kültür varlığı yer alıyor.

61 uçak, helikopter, planör ve İHA bulunan hava araçları koleksiyonumuz ise Türkiye’de tek olan birçok askeri kültür varlığının yanında dünyada da hatırı sayılır bir yere sahip. 


Kültürel miras çerçevesinde değerlendirildiğinde, sizin için koleksiyondaki en değerli eserler hangileri?

Kapalı sergi binasına girmeden önce sizleri 1914-1918 hava şehitlerimiz için Yeşilköy Tayyare Mektebine dikilen 1985 yılında müzenin açılmasıyla buraya taşınan “Hava Şehitleri Anıtı” karşılıyor. Bu anıt döneminde dikilen iki hava şehitleri anıtından bir tanesi. (Diğer anıt ise İstanbul’da Fatih ilçesi Saraçhanebaşı’ndaki Fatih Parkı’na 1916 yılında dikilmiş)

Bir diğer önemli parça, 1915 yılında Çanakkale Savaşı’nda düşürülen Fransız tayyaresinin pervanesi ve bu savaşta ilk düşman tayyaresini düşüren Üsteğmen Ali Rıza Bey’in büstü. Her ikisi de Büstler Salonu’nda sergileniyor. Bunun yanı sıra 1912 yılında Fransa’dan satın alınan ilk tayyaremiz Deperdussin’in kanat tamir bezi Türk Havacılığı Salonu’nda yer alıyor.

Anılar Salonu’na geçersek, 1914 yılında, İstanbul-Kahire arasında düzenlenen hava seyahati sırasında şehit olan Fethi, Nuri ve Sadık Bey’lerin kıyafet, madalya ve özel eşyaları görmek mümkün. Şehitlerimize ait kıyafetler, Türkiye’de görebileceğiniz en eski tayyareci kıyafetleri olması açısından da önemli. İlk hava şehitlerimize ait olmaları ve şehit oldukları esnada üzerlerinde bulunan kıyafetler olması nedeniyle ayrı bir önem taşıyorlar. İstanbul Hava Seyahati için Sultan Reşat tarafından özel tasarım yaptırılarak basılan Fethi Bey’e ait altın madalya da müzenin Anılar Salonu’nda sergileniyor.

1926’da açılan Kayseri Tayyare Fabrikası’nda Polonya patentiyle 1937 yılında üretilen ve dünyadaki tek örneği müzemizde olan P.Z.L. P24 G Pezetel Tayyaresi ise Uçak Hangarı’nda yer alıyor.

©Korhan Karaoysal

Bu koleksiyon nasıl elde edildi ve müzenin açılış tarihinden önce bu eserler nerede muhafaza ediliyordu?

1966 yılında Hava Müzesi Teşkilatı kurulurken, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve Türk Hava Kurumu’nun ilgili makamlarına müzede sergilenebilecek askeri kültür varlıklarının toplanması için resmi yazılar yazıldı. Koleksiyon o dönemde müzenin kurulmasına karar verilen İzmir’de toplanmaya başlanarak  korunmaya alındı.

1911 senesinde ilk Türk Askeri Pilotlar nasıl uçuş eğitimi almışlar? Takip eden pilotlar nasıl eğitilmiş? Bu konuda belgeler, arşivler bulunuyor mu müzede?

1950 yıllara kadar yani jet uçakları envanterimize girene kadar uçaklarımıza Tayyare, pilotlarımıza ise Tayyareci diyoruz. İlk Tayyarecilemiz eğitimlerini 1911 yılında Fransa’da Bleriot uçuş okulunda eğitim almışlar. Ardından iki grup daha yurt dışında eğitime gönderilmiş. Ancak eğitim maliyetleri hesaplandığında yurt içinde bir tayyare mektebi açmanın daha iyi olacağına karar verilmiş ve 1914 yılında Yeşilköy’e ilk tayyare mektebi açılmış ardından 1916 yılında envantere giren deniz tayyarelerine tayyareci yetiştirmek için Yeşilyurt’ta bugün Hava Harp Okulunun konuşlu oladuğu yere Deniz Tayyare Mektebi kurulmuş. Tabi süregelen savaş ve işgallerle Mekteplerin yıllar içinde yeri değişsede eğitime hiç ara verilmemiş.

​Havacılık tarihi ile ilgili yayınlanmış dökümanlara kütüphaneden ulaşabiliyoruz ve ayrıca arşivimizdeki koleksiyonumuzda Hava Mekteplerinin kütükleri de bulunmaktadır.

İlk satın alınan uçaklar hangileri? Örnekleri koleksiyonda bulunuyor mu?

1912 yılında ilk satın alınan uçaklar: Deperdussin marka, biri tek, diğeri çift kişilik uçaklar. Maalesef koleksiyonumuzda bulunmuyorlar. Havacılığın ilk dönemine ait uçaklar bezden ve ahşaptan olduğu için günümüze ulaşması pek mümkün olmamış.

Koleksiyonumuzda bulunan en eski uçak 1914 yılına ait Grigoravich M-5 Deniz uçağı. 1916 yılında savaş sırasında mecburi iniş yapması sonucu el konulmuş bir uçak bu. Müzenin açılmasına karar verildiği yıllarda Eskişehir Hava İkmal Bakım Merkezi’nde eksikleri tamamlanarak sergilenmeye uygun hale getirilmiş. Ayrıca, koleksiyonumuzdaki 1930-40’lı yıllarda imal edilen uçaklar, Türk ve dünya havacılık tarihinde önemli bir yere sahip.

©Korhan Karaoysal

Birinci Dünya Savaşı sırasında uçuş brövesini alan Vecihi Hürkuş, ilk Türk uçağı projesini 1924 yılında çizmiş, 1925’te de ilk Türk uçağı olan ‘Vecihi K VI’yı uçurmuş; bu uçaklar daha sonra kullanılmış mı?

Vecihi Hürkuş Yeşilköy Tayyare Mektebi’nde eğitim gören ilk astsubay tayyarecilerimizdendir. 1924 yılında ilk Türk uçağını İzmir Gaziemir’de görevli olduğu hava birliğinde tasarlamış ve 1925 yılında uçurmuş. Üretmiş olduğu prototip uçak Hava Kuvvetleri envanterinde kullanılmamış. ’Hürkuş Havayolları’nı kurmuş; kısaca ömrünü havacılığa adamış.

1937 senesinde bir Çekoslovak firması ile birlikte, Nuri Demirağ tarafından kurulan ilk uçak fabrikasında üretilen uçaklar ve fabrikaya dair bilgi verebilir misiniz? 

Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden Nuri Demirağ, 1936 yılında Beşiktaş’ta bugünkü Deniz Müzesi’nin bulunduğu alana ilk özel tayyare fabrikasını kurdu. Fabrikada yapılması için Türk Hava Kurumu’ndan 10 okul uçağı ve 65 planör siparişi aldı. Fabrikada bu siparişler yapılırken aynı zamanda “Nu.D.38” adı verilen altı kişilik, çift motorlu ve alüminyum gövdeli Türkiye’nin ilk yolcu uçağı da üretildi.


Beşiktaş Tayyare Fabrikası’nda yapılan uçakların testleri için piste ihtiyaç olunca Yeşilköy'de tayyare meydanı, tamir atölyesi, uçak hangarları ve Türkiye’nin ilk özel uçuş okulu “Gök Okulu”nu kurdu. Okulda uçuş eğitiminin yanı sıra uçağın teknik yapısı ile ilgili eğitimlerde verilerek, 1943 yılına kadar 290 pilot yetiştirildi ve 16 bin saat uçuş yapıldı. Türk Hava Kurumu, Nuri Demirağ'ın fabrikasına sipariş vermiş olduğu uçakları almaktan vazgeçince mali zorluklara düşen Nuri Demirağ tesisleri devlet tarafından 1944 yılında istimlâk edildi. 

Müzenin karar mekanizması nasıl işliyor? Koleksiyona eklenecek eserlerin seçimi, sergi ve etkinlik seçimleri nasıl yapılıyor?

Müzemizde diğer askeri müzelerde de olduğu gibi eserler, eser inceleme kurulu tarafından alınıyor. Kurul, müze komutanı olarak benim başkanlığımda, sanat tarihi ve arkeoloji mezunu müze uzmanlarından oluşuyor. Geçici sergi salonumuz bulunmadığı için süreli sergiler yapılamıyor. Çağdaş müzecilik anlayışında, önemli bir yer edinen geçici sergilere yer vermek için girişimlerimiz devam ediyor. 

©Korhan Karaoysal

Okulların müzeye ilgi ve ziyaretlerini yeterli buluyor musunuz?

Müzemiz okul gruplarına randevulu olarak ücretsiz ziyaret imkânı tanıyor ve ziyaretçi sayımızın yüzde 60’ı okul gruplarından oluşuyor. Ama İstanbul’un nüfus yoğunluğunu göz önüne alınca ziyaretçi sayısının yeterli olmadığını düşünüyorum. Bu bağlamda, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile irtibata geçilerek müzenin tanıtımı yapıldı ve bu sayıyı artırmak için gerekli adımlar atıldı.

Müzede arşivleme nasıl yapılıyor? Kütüphane koleksiyonunuz nelerden oluşuyor?

Arşivimizde 32 bin fotoğraf ve 8 bin civarında yazılı belge; kütüphane koleksiyonumuzda ise 10.000 civarında kitap ve süreli yayın bulunuyor. Bu yıl gerçekleştirilecek olan İSTKA Projesi kapsamında koleksiyonumuzda bulunan kitap, fotoğraf ve askeri kültür varlıklarının tamamının dijitale aktarılmasını planlıyoruz.

Eserlerin korunması, bakımı ve restorasyonu nasıl gerçekleştiriliyor?

Koleksiyonumuzda bulunan uçaklar için Hava Kuvvetleri bünyesinde bulunan Hava İkmal Bakım Merkezleri tarafından yıllık bakım planı çıkarıyor ve uyguluyoruz. Diğer eserlerin restorasyon ve konservasyonu ile ilgili olarak ise diğer askeri müzeler ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuarı Müdürlüğü’nden yardım alıyoruz. Konuyla ilgili olarak ihtiyaçlarımız müze bünyesinde karşılanabilmesi için restorasyon ve konservasyon atölyesi kurulması ile ilgili girişimlerimiz devam ediyor.

©Korhan Karaoysal

Havacılık Müzesi’nin misyonu, vizyonu ve gelecek için hedefleri, planları neler? 

Havacılık mirasımızı bizden sonraki nesillere en doğru, en korunmuş şekilde aktarmak bizim öncelikli görevlerimiz. Hedefimiz, müzemizi sadece Türkiye’nin değil dünyanın sayılı hava müzeleri arasına sokmak. Yakın gelecekteki planımız ise müzemizi bir Havacılık ve Uzay Bilim Merkezi ve Müzesi’ne dönüştürerek çağımızın teknoloji gelişimine parelel olarak havacılığı tanıtmak ve sevdirmek.

Hava Binbaşısı, Havacılık Müzesi Komutanı İsmail Dindar  ©Korhan Karaoysal

Kıyafetler bölümünde Bando Astsubay üniforması da mevcut. 1961 yılında dönemin HKK’nın insiyatifi ile Bando Komutanlığı bünyesinde kurulmuş Hava Kuvvetleri Dans ve Caz Orkestrası “Cazın Kartalları” ile ilgili bilgi alabilir miyiz sizden?

Hava Kuvvetleri Cazın Kartalları Orkestrası, 1961 yılında dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı İrfan Tansel’in direktifleriyle Hava Kuvvetleri Dans ve Caz Orkestrası adıyla kurulmuş. Ankara’da yaşayan ve dönemin ünlü trompetçilerinden Orhan Sezener (eski CSO sanatçısı) orkestranın şefliğine getirilmiş, yaklaşık 20 kişiyle görevine başlayan orkestra, 1969, 1970 ve 1974 yıllarında Yılın Sanatçısı ödüllerini almış. Her hafta TRT radyosunda düzenli program yapan orkestra, aynı zamanda birçok festival ve organizasyonda konser vermiş.


Orkestra, 2006 yılında dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Faruk Cömer’in direktifleriyle Cazın Kartalları Orkestrası adını almış. Halen yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilen caz festivalleri ve konserlerde görev alan orkestra, ayrıca Türkiye’de birçok caz müziği duayeni ile birlikte çok sayıda kayıt ve performanslara imza atmış.


Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın Hava Kuvvetleri Komutanı İrfan Tansel ile başlayan caz yolculuğu, nesilden nesile taşınmış ve Hava Kuvvetleri geleneği haline almış. Halen daha gerek Hava Lisesi (Bursa) ve Hava Harp Okulu (İstanbul) öğrenciler, gerekse Hava Kuvvetleri mensubu birçok personel caz müziğine ilgi duyuyor ve Hava Kuvvetleri Cazın Kartalları Orkestrası’nı takip ediyor. 

*‘Ilham Perisi’ Müze kelimesinin çıkış noktası olan ‘Muse’ yani ilham perisi anlamına gelmektedir.

0
16537
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage