10 KASIM, CUMA, 2017

Kült Korku Filmlerinin En İyi 10 Moda İkonu

Geçtiğimiz günlerde “Halloween” büyük bir coşku seliyle kutlandı. Kanlı tulumlardan siyah cüppelere, ürkütücü maskelere kadar pek çok korku ikonu ilham kaynağı oldu. Biz de sizler için kült korku film – romanlarının unutulmuş en şık düşmanlarını ve kurbanlarını derledik. Bu gizli – şık görünümleri hafızalarınıza çivileyeceksiniz!

Kült Korku Filmlerinin En İyi 10 Moda İkonu

Korku ikonları akla gelince sinema dünyasının kapıları ardına kadar açılıyor. Sinema tarihinin en şık ve en acımasız karakterlerini sizler için sıraladık!

Tarsem Singh, “The Cell”, 2000, New Line Cinema

Carl Rudolp Stargher — The Cell

Gerçek tarzın baştan ayağa olduğu söylenir ve bu kesinlikle seri katil Carl Stargher için geçerli. Kendi bilinçaltının fantastik dünyasında “pudgy schlub” olmasına rağmen, avangart modanın özetidir. Elbette, bir Tarsem Singh filminde yıldız oyuncuysan şık olmamak zor. Filmin tüm kostümlerinin efsanevi kostüm tasarımcısı Eiko Ishioka tarafından yapıldığını da belirtelim.

Robert Fuest, “The Abominable Dr. Phibes”, 1971, Anglo-EMI Film Distributors

Dr. Phibes — The Abominable Doctor Phibes

Vincent Price karakterini göze çarpan bir moda ikonu olarak tek tek görmek zor, fakat galip gelenlerin Garish ve Grand Phibes olduğunu söyleyebiliriz. Jigsaw katili çekimser bir kukla beziyle karşımıza çıkıyor ve iç dekorasyondan cinayet silahı tasarımına kadar her alanda şıklığını koruyor. Hatta Phibes'in asistanları için bile “insan öldürme” kıyafetleri vardı!

Anna Biller, “The Love Witch”, 2016, Oscilloscope Laboratories

Elaine — The Love Witch

Altmışların kült kadın modeli Elaine, sofistike ve seksi bir figür. Sahnelerin hepsinde bu tavrını koruyan Elaine, hazır giyim modacılarını alt etmek için öldürdüğü kıyafetlerle her an görülüyor.

Mario Bava, “Black Sunday”, 1960, Unidis

Asa Vajda — Black Sunday

Kült korku ütopyası Mario Bava’nın görkemli kostümlerine geldiğimizdeyse, Asa Vajda’nın pansuman yapmakta usta olduğu kadar aynı zamanda en şık karakter olduğunu da söylememiz lazım. Aktris Barbara Steele'nin olağanüstü karizmasıyla dirilen büyücü, içinde bulunduğu her sahneyi doldurur. Başka kim böyle bir zarafetle çatlak bir demir maskeyi çıkarıp atabilirdi?

Kevin Yagher, Joe Chappelle, “Hellraiser: Bloodline”, 1996, Miramax Films

Angelique — Hellraiser: Bloodline

Saplantılı bir Hellraiser fanatiği olmayanların dördüncü filmi seyretmeleri için iyi bir neden var: Angelique. Leviathan'ın şeytani kızı, kendiliğinden kürklü cildi ve kenar şapkasıyla korku salıyor. Bu lateks elbise ve BDSM zincir aksesuarlarıyla, herhangi bir fetiş kulübünde pistin önüne doğru çıkmanıza yeter.

Lambert Hillyer, “Dracula’s Daughter”, 1936, Universal Studios

Countess Marya Zaleska — Dracula’s Daughter

Muhtemelen ilk queer korku filmi olan Dracula’s Daughter kan, vampirizm ve lezbiyen şehvet hikâyesidir. Ünlü babasından daha da çarpıcı olan Gloria Holden, topluluk halindeki kadınları öldürürdü. Sadece stiliyle tüm kadınlara karşı direnmekle kalmıyor, aynı zamanda mücevher seçimi, kelimenin tam anlamıyla hipnotik bir etki yaratıyor.

Emilio Miraglia, “The Night Evelyn Came Out Of Her Grave”, 1971, Gryphon Entertainment

Lord Alan Cunningham — The Night Evelyn Came Out Of Her Grave

On dokuzuncu yüzyıl aristokrat kıyafetlerinin, yetmişlerin cesur kesikleri ve renkleriyle geçişini düşündüğünüzde, İtalyan sinemasında en iyi giyinen psikopatı Lord Alan Cunningham'ı anarsınız. Bu rahatsız dul, kendine has ceket, kravat ve gömlekleriyle, tüfekle öldürme konusunda bir usta.

Dan O’Bannon, “The Return of the Living Dead”, 1985, Orion Pictures

Trash — Return of the Living Dead

Şimdiye dek bahsettiklerimiz hep yüksek moda ve barok zerafetle doluydu, ama bazen ilhamınızı çöpten almanız lazım. Çöp kutusunda, uygun olmayan mezarlık striptizlerine karşı bir tavır takınarak, “freaky punk” görünüşünün de tercih edilebildiğini göreceksiniz. Çöplük modasının şaşırtıcı görünüşü size etkileyecek!

Robert Wiene, “The Cabinet of Dr. Caligari”, 1920, Decla-Bioscop

Cesare — The Cabinet of Dr. Caligari

Tabii ki, Sylvia kadar gösterişli veya Dr. Phibes kadar cesur biri olamayabilir ancak Cesare da önemli bir noktaya sahiptir ki o da gotik modanın büyükbabası olmasıdır. Önce Siouxsie and the Banshees melodileriyle darmadağın eder sonra Robert Smith göz kalemiyle delikler açar ve siyahla öldürür!

Ken Russell, “Lair of the White Worm”, 1988, Vestron Pictures

Sylvia — Lair of the White Worm

Niçin ölümsüz kötülük her zaman en iyi kıyafetlere sahip oluyor? Bakışlar üzerlerinde yüzyıllar geçirdikleri için mi? Kötülük, gerçekten avangart tarz için bir ön koşul mudur? Sebep ne olursa olsun, Sylvia Marsh sadece eski bir solucan kültünün sırlarını gizlemekle kalmıyor, aynı zamanda onun dünyevi makyaj oyunlarının sırlarını da saklıyor.

Kaynak: Sleek-Mag

0
8986
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage