Martha Argerich ve Gidon Kremer’in Kasım ayında Lütfi Kırdar UKSS’de bir konser vereceklerinin duyurulmasının ardından tüm müzikseverleri ve özellikle de Argerich hayranlarını bir heyecan sardı. Henüz programı bile açıklanmayan bu konser için avuçlarını ovuşturarak biletlerini çıkar çıkmaz satın alan pekçok kişi oldu. İşte bu ortamda müzikseverlere Argerich’in bazı kayıtlarını hatırlatmak, hem konsere gidenlerin dinleyecekleri dev ismin geçmişini hatırlaması ,hem de müzik zevklerini doyuracak yeni albümler edinebilmesi açısından faydalı olacaktır.
Martha Argerich yeni dünyanın bizlere bir hediyesi. 1941 yılında Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te doğan sanatçı çocukluğunun ilk günlerinden itibaren tek bir amaç için yetiştirilmiş: Piyano çalmak! Hatta bu gaye uğruna, ailesi 1955 yılında Avrupa’ya taşınmış ve onu öğrencisi olması için efsanevi piyanist Friedrich Gulda’ya yollamışlar. Gulda’nın sevgiyle kucak açtığı bu kız müzikte bir deha olsa da bazen piyanoya karşı nefret de duymuş. Bir dönem piyanoyu bırakıp sekreterlik yapmaya dahi başlamış. Tabii bu tercihinde iyi derecede bildiği 5-6 (belki de daha fazla) dil de etkili olmuş. Ancak hem ısralara dayanamamış hem de sekreterlik işi iyi gitmemiş olacak ki piyanoya ayrılmamak üzere geri dönmüş. Hayatının sonraki dönemlerin bir gazeteciye piyanistliğinin sorulması üzerine “Yapmayı bildiğim tek iş bu . Bu sebepten piyano çalıyorum” demiş. Bu huzursuzluk başarısında da bir faktör olmuş. 24 yaşındayken, hayatının dönüm noktasında, Varşova’daki Chopin yarışmasını kazanmış. Bu günden sonra da yeni dünyanın dahisi müzik, başarı ve sansasyonlarla dolu koşusunda asla yavaşlamamış. Ancak piyanoyla olan tuhaf ilişkisi onda bir sahne korkusu da yaratmış. 1980 yılından sonra solo resitaller vermeyi bırakmış. Bu tarihten itibaren kendini oda müziğine adamış ve ayrıca konçertolar çalmaya da devam etmiş.
Argerich’in kayıtları incelenirken ilk olarak gençlik yıllarında yaptığı solo kayıtları üzerinde durulmalı zira bunlar artık tekrarı veya başka versiyonu mümkün olamayacak kayıtlar. Bu alanda akla ilk gelen kayıt EMI firmasının piyasaya sürdüğü Legendary 1965 Recording. Bu kaydı dinlerken kendinizi Chopin yarışmasındaki jürinin yerine koyuyorsunuz. Henüz yirmili yaşlarının başındaki bu genç piyanist müziğinde bir kaplan yırtıcılığı olsa da zarafeti elden bırakmıyor. Bu kayıt doğal olarak Chopin’in eserlerinden oluşuyor ve si minör, 3 numaralı sonatın modern bir yorumunu dinlemek isteyenler için biçilmiş kaftan. İyi çalınmış mazurkaların yanında Argerich’in sert tuşesiyle birleşen ‘Heroique’ polonez ve 3 Numaralı Scherzo kaydın olmazsa olmaz parçaları. Argerich’in gençlik yıllarında kaydettiği solo eserler Deutsche Grammophon etiketiyle bir kutuda toplandı. Bu kutu Argerich’in seçkin Bach, Brahms, Schumann ve Ravel yorumlarını dinlemek isteyen her müzik severin arşivinde olması gereken bir derleme. Ayrıca pekçok koleksiyonerin de gözdesi. Martha Argerich: The Collection 1: The Solo Recordings Argerich hayranları için eşsiz bir kutu olduğu gibi içerdiği eserlerin çoğunun son derece özel yorumlarını içermesi sebebiyle de bu eserlerin iyi yorumlarını dinlemek isteyenler için altın değerinde.
Bu kutu dışında yine DG’nin piyasaya sürdüğü Martha Argerich: Début Recital isimli kayıt yalnızca içerdiği Liszt si minör sonat kaydı için dahi edinilebilecek bir albüm. Argerich fanatiklerinin dahi pek fazla bilmediği bir başka önemli kayıt ise EMI firmasının piyasaya sürdüğü Live From the Concertgebouw 1978-79. Bu güzel resital kaydında Argerich’in barok müzikteki yetkinliği Scarlatti ve Bach’ın eserlerinde kendini gösteriyor.
Martha Argerich kayıtlarından söz açıp da Rachmaninov 3. Konçerto’ya değinmemek olmaz. Argerich bu konçertonun birden çok kaydını yapmış olsa da adından en çok söz ettiren, hiç kuşkusuz Berlin Radyo Senfoni Orkestrası ve Riccardo Chailly ile yaptığı muhteşem kayıt. Decca firmasının yayınladığı bu kaydın bulunduğu cd bir başka eşsiz mücevheri daha içeriyor. Martha Argerich’in Çaykovski piyano konçertosu No.1 kaydı hiç kuşkusuz bu konçertonun en iyi beş kaydı arasında. Üstelik bu kayıtta kendini orkestra partisinde hissettiren bir dev daha var. Orkestra’yı efsanevi Rus şef Kirill Kondrashin idare ediyor. Martha Argerich’in konçerto kayıtlarıyla daha geniş ölçüde ilgilenmek isteyenler için DG’den çıkan Martha Argerich - The Collection 2: The Concerto Recordings isimli kutu önerilebilir. Bu kutuda Argerich piyano külliyatının pekçok önemli konçertosunu ustalıkla çalıyor.
Martha Argerich’in oda müziği kayıtları ise son 30 yılın çok önemli bir kısmını işgal ediyor. Gidon Kremer ile birlikteliği de bu maceranın başlarında meydan gelmiş olan sanatçının akla gelen ilk kaydı tabii ki Kremer ile yaptığı Beethoven keman sonatları kaydı. DG’den çıkan Beethoven: Violin Sonatas iki sanaçının birlikteliğinin nasıl bir mükemmellik yarattığının ispatı gibi. Sonatlar içinden herhangi birini seçmek imkansız. Hepsi müthiş bir yoğunluk ve denge içinde çalınmış. Bu kayıt Kasım ayındaki konseri izlemeye gidecek olanlar için en iyi referans olacaktır. Martha Argerich kayıtları arasında kaybolmuş fakat
koleksiyonerlerin çok özenle muhafaza ettikleri bir kayıt ise Argerich ve çağımızın büyük kemancısı Itzhak Perlman’ın yaptığı Beethoven: Violin Sonata No. 9 "Kreutzer" / Franck: Violin Sonata isimli muhteşem cd. EMI’den çıkan bu kayıtta iki büyük egonun, iki büyük karakterin bir potada erimesini farketmek müzikseverler için oldukça eğlenceli.
Son olarak saf müziğin peşinde koşanlar için diğer tüm sansasyonel kayıtların arkasında kalmış, ismi çok da anılmayan bir öneri... DG’nin piyasaya sürdüğü Beethoven: Piano Concertos Nos. 2 & 3’de Martha Argerich ve Claudio Abbado kendilerini yalnızca müziğe teslim ediyorlar. Ortaya çıkan ise inanılmaz bir Beethoven yorumu.
Martha Argerich müzik kariyeri boyunca yüzlerce kayıt yaptı ve binlerce konser verdi. Bu konserlerin de pek çoğu kaydedilip yayınlandı veya yayınlanacak. Yukarda ismi geçenler bütün bu külliyatın belki de crème de la crème’i . Ayrıca hepsini piyasada bulmak mümkün. Elbette Argerich’in unutulan veya gözden kaçmış pekçok iyi kaydı hemen müzikseverlerin aklına gelecektir. Mevzubahis Argerich olunca kötü kayıtların sayıca çok az olduğunu eklemekte de fayda var.
Şimdi bu kadar sözün üzerine yapılacak şey belki de, bir Martha Argerich kaydı dinlemek. Günlerinizin Argerich ile dolu olması dileğiyle...