17 MAYIS, SALI, 2016

“Müziğim Tüm Coğrafyalardan Etkileniyor”

Dünyaca ünlü kontrbas sanatçısı Avishai Cohen’in, caz ve klasik müziği ustaca harmanladığı yeni projesi “Avishai Cohen ile Bir Gece” karşımızda. 22 Mayıs akşamı Avishai Cohen ile triosu ve İstanbul Opera Orkestrası Yaylı Sazlar Solistleri eşliğinde İş Sanat’ta vereceği konser öncesi yeni projesini konuştuk.

“Müziğim Tüm Coğrafyalardan Etkileniyor”

En başından başlamak istiyorum. Araştırdığımda müziğe başlangıcınızda ailenizin etkisi olduğunu gördüm…

Annemin etkisiyle müzisyenliğe yöneldim. Annem Sefarad kökenli, Ladino dilini konuşuyor ve bu kültürün müziğinin etkisi altındaydı. Annemin evde hep şarkı söylediğini hatırlıyorum. Sesi ve şarkı söyleme şekli tıpkı benimkine benziyor. Annemden çok fazla şey aldım…

Sonra hayalinizin peşinden koşup İsrail’den New York’a geliyorsunuz ve zorlu bir süreç başlıyor. New York’taki ilk zamanların, hayatınızın en zor dönemi olduğunu söylemişsiniz bir röportajınızda... Geriye bakınca o yıllar sizden ne aldı, size ne kattı?

Müzik kariyerimin başlangıcı için sokaklarda müzik yapmak ve geçinebilmek için inşaatlarda çalışmak çok zordu…  Ama bu dönem bana sadece müzisyen olarak gelişmem için deneyim kattı. Sonuçta New York’a taşınmam çok büyük bir karardı ve kolayca pes etmeyecektim.

Sizi dinleyen herkesin hemfikir olduğu konu, berrak bir müziğiniz olduğu... Doğu ile Batı’yı ustaca sentezliyorsunuz. Neler sizi besliyor?

Jaco Pastorious’tan etkilenerek kontrbasçı oldum. Onun cesareti ve müzikal zekasını çok seviyordum. Aynı zamanda Charles Mingus, Chick Corea gibi müzisyenlerden de ilham aldım. Müziğim tüm coğrafyalardan besleniyor. Afro-Karayip, Batı, Orta Doğu etkilerinin yanı sıra bazı İsrail halk şarkılarından ve klasik müzik dünyasından da etkileniyorum. Hayatı yaşamaktan ilham alıyorum. Benim için en önemlisi açık olmak ve özgün olan veya özgün görünen her şeyin farkında olmak… Pek çok şeyden etkileniyorum, bu bir şehrin sesinin kendine özgü bir ritmi bile olabilir. Doğa, çevremdeki insanlar ve titreşimler, her şey…

Peki siz kimleri dinliyorsunuz?

Her türlü müziği dinliyorum. Pop, rock ve bunlar dışında her türlü bana ilham verebilecek müzik diyebilirim…

Müzik dışında neler var hayatınızda? Neler okur, neler izlersiniz?

Favori kitabım Hemmingway’in Yaşlı Adam ve Deniz isimli eseri… Sopranolar dizisini seviyorum. Amadeus da en sevdiğim filmlerden biri. Evdeyken ve yoldaykan bir sürü dizi ve film izliyorum…

İsrail’den çok başarılı müzisyenler çıkıyor. Bunun bir tesadüf olmadığı açık. Sizce de öyle değil mi?

Son yıllarda İsrail’deki olgun genç müzisyen gelişiminde oldukça artış var. Tel Aviv, insanların en çok ilham aldıkları yer, dolayısıyla anlatacak çok fazla hikaye çıkıyor. İsrail çok fazla iyi genç müzisyen yetiştiriyor ve caz dünyası da benim başladığım zamankine göre daha büyük artık…  Bu yüzden genç müzisyenlerin müziklerini dünyaya daha iyi sunabilmeleri için kendi müzik yapım şirketim RazDaz’ı yarattım. Hatta yayımladığımız albümlerden All Original’ı genç müzisyenlerle yarattık.

Türkiye’deki caz dinleyicisi sizi gerçekten çok seviyor. Sizce Türkiye’deki caz dünyası nasıl?

Evet buraya birkaç kez gelme şansım oldu ve Türkiye’nin iyi bir caz dinleyicisine sahip olduğunu düşünüyorum. İnsanlar ve müzik ile sanat arasında güçlü bir bağ var. Türkiye’de her zaman çok iyi zaman geçiriyorum ve bir daha gelmeyi dört gözle bekliyorum.

Biraz da bizi bekleyen konserinizden bahsetmek istiyorum. 2013 çıkışlı albümünüz Almah ile klasik müziğe doğru evrilişiniz hemen fark edilmişti. Şimdi de oda orkestrasıyla bir projeyi hayata geçiriyorsunuz. Nedir bu değişimin sebebi?

Beste ve düzenleme yaparken hep bir klasik müzik ve caz hissinin etkisindeydim. Annem ve babam eski İsrail ve Ladino halk şarkılarını dinlerlerdi ama bunların dışında klasik müzik de sürekli çalardı ve bu sesler sürekli etrafımdaydı. Bunların etkisi müziğimde kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bach, benim müzikteki en büyük ilham kaynağım. Her şeyin temelini o attı.

Sizi orkestrayla dinlemek çok ilginç bir deneyim olacak. Neler bekliyor bizi konserde?

Ben de yerel bir oda müziği orkestrasıyla çalacağım için heyecanlayım. Çok fazla heyecan ve his bekleyebilirsiniz. Triom ve seyirci için eşsiz bir deneyim olacağını umuyorum.

Gelecek projeler neler peki?

2016 boyunca triomla turneme devam edeceğim. 2017’nin başlarında ise klasik bir orkestrayla bir sonraki albümümü kaydetmeyi umuyorum.

0
6557
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage