Latin Grammy ödülü sahibi, günümüzün en büyük armonika sanatçılarından Antonio Serrano ile “Flamenco Messengers” (Flamenko Habercileri) projesinin dünya prömiyerini gerçekleştireceği İstanbul konseri öncesinde merak ettiklerimizi konuştuk.
Armonika, küçük yapısının içinde, sonsuz duygusal derinlik ve ifade gücü barındıran bir müzik aleti… Bu cebe sığan enstrümanla melodiler zaman zaman bir nehir gibi akar, bazen de hafif bir meltem gibi anılarınızın tozunu şöyle bir kaldırır.
Blues’tan caz’a, klasik müzikten popüler müziğe kadar birçok farklı tarzda kendine yer bulan bu mütevazi enstrüman, Latin Grammy ödülü sahibi, günümüzün en büyük armonika sanatçılarından Antonio Serrano’nun hikâyesini de dinleyicilere ulaştırıyor. Serrano; “Flamenco Messengers” (Flamenko Habercileri) projesinin dünya prömiyeri ile 1 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda müzikseverlerle buluştu.
Serrano’nun projesi “Flamenco Messengers”, flamenko ve cazın geleneksel dokularını, Paco de Lucía ve Carles Benavent gibi füzyonun öncü isimlerinin eserleriyle birleştirerek, müziğin evrensel dilinde yeni bir sayfa açıyor. Chopin’in romantizmi ve The Beatles’ın efsanevi melodileri, Serrano’nun düzenlemeleriyle flamenko ve cazın modern yorumları arasında köprü kuruyor.
Serrano, konser ve albüm çalışmalarının yanı sıra çeşitli Avrupa konservatuvarlarında müzikal improvisasyon kursları veriyor ve Berklee College of Music’te Flamenko kurslarına liderlik ediyor. Ayrıca, Khartoum Üniversitesi’nde (Sudan) dersler vererek uluslararası bir eğitimci olarak tecrübesini geniş bir coğrafyaya yayıyor.
Dünya çapında düzenlenen birçok armonika yarışmasında jüri üyesi olarak görev alan Serrano, Almanya, Tayvan, Güney Kore ve Hong Kong’da düzenlenen yarışmalarda ustalık sınıfları düzenleyerek bilgi ve tecrübesini genç müzisyenlerle paylaşıyor.
Antonio Serrano, CRR’de gerçekleşecek yeni projesinin dünya prömiyerinde; Jose Manuel Ruiz Motos’un (Bandolero) dinamik perküsyonu, Roger Mas Giménez’in sofistike piyano dokunuşları, Miquel Alvarez Ramos’un derin kontrbas tonları, Francisco Soler Ferrandiz’in güçlü trombon performansı ve Santiago de la Rubia Martínez’in etkileyici tenor saksafon soloları ile İstanbullulara unutulmaz bir müzikal deneyim sunmaya hazırlanıyor.
Müzikle ilişkiniz nasıl başladı ve babanızın bu yolculuktaki rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Babam armonika tutkunuydu ve çok iyi bir müzik eğitimcisiydi. Şanslıydım, çok genç yaşta müziğin temellerini ondan öğrendim ve armonikada ustalaştım.
Sizi armonikaya çeken şey nedir? Onunla olan ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Mızıkayı ben seçmedim, o beni seçti, derim her zaman. Babam, enstrüman tutkusunun yanı sıra, armonikanın müziğe başlamak için en iyi enstrüman olduğunu düşünürdü.
Larry Adler ile çalışmak sizin için ne ifade ediyor, ondan öğrendiğiniz ders nedir?
13 yaşındayken Larry Adler ile çalmak bana çok güven verdi. Aynı zamanda mükemmelliğin, yaptığınız işi sevmek ve çok çalışmakla sadece elde edilebileceğini öğrendim.
Solo kariyeriniz boyunca hangi müzik projeleri sizin için en tatmin edici oldu?
Her zaman benim için çok anlam ifade etmeyen projelerde yer almamaya çalıştım, bu yüzden katıldığım tüm projelerin benim için çok tatmin edici olduğunu söyleyebilirim.
Hayata bakış ve müzikal anlamda size ilham veren isimler kimlerdir?
Gerçek insanlar… Yalnızca müzisyenler değil, benim için ilham verici olan gerçek insanlardır.
Dünyanın farklı coğrafya ve kültürlerinde dersler veriyor, birilerine ilham oluyorsunuz. En Batı ve en Doğu’daki öğrenciler arasındaki benzerlik ve farklar nelerdir?
Her kültür, gelenekleri, imkânları, ihtiyaçları vb. doğrultusunda hayatın farklı yönlerine odaklanır. Müzikte de aynıdır. Yurt dışında öğretirken karşımda hangi tür müzisyen olduğunu anlamak için çaba sarf ederim ve sonra onların müziğe yaklaşımlarını bir şekilde zenginleştirebilecek şeyler öğretmeye çalışırım.
Dijital çağın müzik üretimi ve dağıtımı üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dijital platformlar aracılığıyla her türlü müziğe sahip olmanın erişilebilirliğini seviyorum. Ancak, bu platformların çoğu insanın ne dinleyeceğine karar vermesinden hoşlanmıyorum. Platformların ne dinleyeceğinize karar vermesine izin vermek, sanattan ziyade kumara daha yakın.
Müzikal eğitimde teknolojinin rolü hakkında ne düşünüyorsunuz ve gelecekteki müzisyenler için önerileriniz neler?
Teknoloji, iyi kullanıldığında müzik eğitimi için harika bir araç. Tavsiyem, net hedeflere sahip olmak ve bu hedeflere ulaşmaya yardımcı olacak doğru teknolojiyi kullanmak.
Müziğin, sanatçı için bir ifade aracı olarak önemi nedir ve kendi ifade biçiminizi nasıl tanımlarsınız?
Müzisyen olmak bir yaşam tarzıdır. Benim için müzik, diğerleriyle iletişim kurmanın en iyi yoludur. Müzik, kelimelerin bittiği yerde başlar.
Müziğin, toplumsal değişim ve kültürel diyalog üzerindeki rolünü nasıl görüyorsunuz?
Keşke müziğin daha fazla gücü olsaydı. Ne yazık ki, müzik insanların birbirini öldürmesini durduramaz. En azından acıyı azaltabileceğimizi düşünmek istiyorum.