Türkiyede kontrbasın en iyi isimlerinden biri de Ozan Musluoğludur. Genç yaşına rağmen, ardından gittiği kontrbas geleneğini kendi duyarlılığıyla harmanlayan Musluoğlu, sahnede ustalarla çalarken elde ettiği deneyimi kayıtlarına da ustalıkla aktarıyor.
"Requiem for K.C." isimli parçayla başlayan albüm, Coincidenceden sonra albüme de adını veren 40th Day parçasıyla devam ediyor. Ron Carterin melankolik vals olarak nitelendirerek güzel bir sürpriz olarak değerlendirdiği parça gerçekten de albüme isim babalığı yapacak başarılı bir tınıda.
Toplam 7 parçanın yer aldığı albümde kontrbasta Ozan Musluoğluna trompette Jeremy Pelt, tenor saksofonda JD Allen, piyanoda Danny Grisset, davulda da Darrel Green eşlik etmiş. Musluoğlu, babaannesinin anısına yaptığı bu albümde, kendi sözcükleriyle inanılmaz bir hikâyeyi de bizlerle paylaşıyor.
Tonton diye çağırdığım babaannem müziğe olan ilgimi ailede tek fark eden insandı. Bu uğurda bana her zaman en büyük desteği veren kişiydi o. Hatta bu albümün ilk tohumunu atan kişi... Küçükken Rock dinler ve sürekli bas gitar çalmayı hayal ederdim. Hatta bisikletimin fren tellerini söküp
bulduğum tahta parçasına çakıp kendime basgitar yapmıştım. Ayna karşısında müzik eşliğinde çalar gibi yaparken beni yakalamış; elimden tuttuğu gibi İlhan Börekçinin müzik mağazasına götürmüştü. O dönemde hayal ettiğim, sürekli gidip vitrininden tutkuyla seyrettiğim basgitarı bana almış ve müzik hayatımın başlamasına sebep olmuş, efsaneleştirdiğim kadındır Kamuran Cin...
Albümdeki bestelerimin içinde Requiem for K.C. ve 40th Dayin yeri bende çok ayrıdır. Hastanedeki tedavisi sırasında ona yardım edemememin mutsuzluğuyla eve dönüp yaptığım beste, ertesi gün vefat haberi ile Requiem for K.C. adını aldı. Vefatının ardından kırkıncı günü yapılan duaya gidemediğim için o gece yaptığım besteye de 40th Day adını koymayı uygun buldum. Hayatını tek başına üç çocuğunu ve yedi torununu büyütmeye adamış tonton babaannemin; cennette huzur içinde beni dinlediğine inanıyorum.
Tüm beste ve düzenlemelerin Musluoğluna ait olduğu bu albümü bir de bu bilgilerle değerlendirdiğimizde, melodilerin bizleri bambaşka yerlere götürdüğüne tanıklık ediyoruz. Esin kaynağından, albüm kaydına kadar her şeyiyle dört dürtlük bir albüm.