Rufus Wainwright'ın Teatral Yorumu

Folk müzisyeni bir anne babanın çocuğu olarak New York'ta dünyaya gelen Wainwright, 6 yaşında piyano çalmaya başlayarak aslında müzik kariyerinde harika işler başaracağının sinyallerini o yaşlarda vermeye başlamıştı. Zira henüz 13 yaşındayken kız kardeşi, annesi ve teyzesi ile birlikte oluşturduğu folk müzik grubu The McGarrigle Sisters and Family ile Amerika'da turnelere çıkıyor, yazdığı şarkılarla dikkatleri üzerine toplamayı başarıyordu.

Sonraları operaya ilgi duymaya başlayan müzisyenin bu tür, yaptığı müzik üzerinde güçlü etkiler yaratmaya başladı. 1998 senesinde kendi adını taşıyan ilk albümünü çıkaran Wainwright, Rolling Stone dergisi tarafından yılın en iyi müzisyeni olarak tanıtıldı. 2000'lerin ilk yıllarında uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele eden sanatçı, bir yandan da Poses, Want One ve Want Two albümlerini yayınladı. 2007 yılında piyasaya sürülen 5. stüdyo albümü Release the Stars ile Wainwright, İngiltere müzik listelerinde 2.sıraya kadar yükseldi. 2000'li yılların sonlarında, bir opera sanatçısının hayatını anlattığı ilk operası "Prima Donna"yı yazmaya başladı. 7. stüdyo albüm Out of the Game'i Mark Ronson'ın prodüktörlüğünde yayımlayan müzisyen, son olarak geçtiğimiz ay sonunda Shakespeare Sone'lerinin müzikle buluştuğu Take All My Loves: 9 Shakespeare Sonnets albümünü piyasaya sürdü. 

Müzik tarzı bir çok müzik yazarı tarafından "pop opera" ve "barok pop" olarak nitelendirilen Wainwright, son albümü ile hepimizi klasik operaya yaklaşan melodilerle, Shakespeare'in büyülü dünyasına davet ediyor. Shakespeare'in 9 sonesi’nin adaptasyonlarının yer aldığı albümde konuk vokal olarak Helena Bonham Carter, Peter Eyre, Martha Wainwright ve  Florence Welch gibi sürpriz isimler de, bu yolculuğu oldukça renkli hale getiriyor. Shakespeare'in 400. ölüm yıldönümü anısına hazırlanan albümde Wainwright; U2, David Bowie gibi isimlerle de işbirliği yapan ve daha önce kendi albümlerinde de birlikte çalıştığı prodüktör Marius de Vries ile muhteşem bir projeye imza atmış.

16 eserden oluşan albümle ilgili olarak Wainwright bir röportajında şöyle bahsediyor:

"Benim için bu albümü kaydetmek, klasik ve pop müziğe olan aşkımı bir araya getiren cennette bir evlilik gibiydi."

Adını Shakespeare'in 40 numaralı sonesi Take All My Loves'dan alan albüm, Gallerli aktrist ve şarkıcı Sian Phillips'in sesinden okunan 43.sone ile açılıyor. Hemen sonrasında ise bu sone'nin adaptasyonu olarak opera sanatçısı Prohaska'ya BBC Senfoni Orkestrası'nın eşlik ettiği When Most I Wink (Sonnet 43) başlıyor. Elektro senfonik / avant-garde pop olarak nitelendirebileceğimiz 3. şarkı Take All My Loves (Sonnet 40) ile nihayet Wainwright'ın sesini de duymaya başlıyoruz.

Albümdeki uyarlamaları dinlerken Wainwright'ın oluşturduğu müzikal dünyada derin bir yolculuğa çıkarken, kendinizi bir Shakespeare sahnesinde nefesiniz kesilirken bulabilirsiniz. Özellikle Helena Bonham Carter'ın sesinden 23. sone'nin okunuşu ile başlayan ve Rufus Wainwright'a kızkardeşi Martha Wainwright ve Fiora Cutler'ın eşlik ettiği Unperfect Actor şarkısı; sert gitar riff’leri ve yaylıların eşlik ettiği olağanüstü melodisiyle albümün en sert ve benim için kesinlikle en favori şarkısı diyebilirim.

Florence and The Machine grubunun solisti Florence Welch'in sakin vokaliyle seslendirdiği When in Disgrace with Fortune and Men's Eyes (Sonnet 29) şarkısı albümdeki en pop şarkı olurken;  hemen sonrasında Sone 129 ve Anna Prohaska'nın soprano vokaliyle tekrar kendimizi operanın kucaklayan kollarına teslim ediyoruz. 

Albümün en karanlık şarkısı ise şüphesiz All dessen müd (Sonnet 66). Almanca söylenen şarkıda Wainwright'a eşlik eden Jürgen Holtz ve Christopher Nell; keman ve piyanonun rapsodik uyumu ile yer yer kabareye dönüşen müzikal bir ziyafet sunuyor.

Shakespeare'i seviyor ve klasik müziğe ilgi duyuyorsanız, Rufus Wainwright'ın ilham verici yeni albümü Take All My Loves tam da size göre. Gözlerinizi kapatın, şarkıları dinlerken Shakespeare'in karakterlerinden birine nasıl dönüştüğünüzü izleyin ve ruhunuzu besleyecek melodilerin tadını çıkartın.

*Sone: 14 dize halinde yazılan şiirlerdir. Shakespeare’in ölüm, aşk, zaman ve güzellik gibi konular hakkında yazdığı, bilinen 154 adet sonesi vardır.