Bu yıl ikinci edisyonu 15-16 Aralık tarihlerinde Zorlu PSM’de gerçekleşecek olan MIX Festival’de yer alacak Motorama ile bir araya geldik. Grubun solisti Vladislav Parshin ile bugüne kadarki üretimleri, video kliplerinin yaratım süreçleri ve ilham noktaları hakkında sohbet ettik.
Rusya çıkışlı Motorama şehrin ara sokaklarında dinlenen post-punk ve Sovyet Rusya esintilerini İstanbul’a taşıyor. Dialogues, Alps, Poverty, Calendar, Bear ve Horse adlı beş albüm yayımlayan grup çok kısa sürede müzik eleştirmenlerinin dikkatini çekmişti. NME dergisinin "Rus alternatif müzik sahnesinin öncüsü" olarak tanımladığı Motorama, İngilizce olarak söylediği şarkılarıyla, 15-16 Aralık tarihlerinde Zorlu PSM’de gerçekleşecek MIX Festival’de yer alacak.
Şimdiye dek Dialogues, Alps, Poverty, Calendar, Bear ve Horse adlı beş albüm yayımladınız. İlk albümünüz Horse’tan son çalışmanız Dialogues’a kadar yaşadığınız müzikal deneyimlerden bahseder misiniz?
Aslında tüm bu albümler benim için tamamen farklı. Farklı şarkı yazma yöntemleri, enstrümanlar ve ekipmanlar ile farklı zamanlarda ve farklı koşullarda yazıldığı için, müzikal olarak her birinde farklı deneyimler yaşadım.
Müzik kariyeriniz Rusya'da başladı ancak İngilizce şarkı söylüyorsunuz. Yerel dinleyicilerle nasıl bir etkileşim içindesiniz?
İlk etapta memleketimiz olan Rostov-on-Don'da bir grubu dinlemek için gelen dinleyicilere, İngilizce şarkı söylenmesi aykırı bir şey olarak görünmediği için bu bizi desteklemiş olabilir. Sanırım arkadaşlarımızın ve bizi ilk defa dinlemeye gelenlerin de bu karara karşı durmamaları olumlu bir sonuç doğurdu diyebiliriz. Ayrıca Rusça şarkı söyleyerek aynı zamanda üç farklı grupta da çalıyorum.
NME dergisi sizin için "Rus alternatif müzik sahnesinin öncüsü" dedi. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu onların bakış açısı. Benim bu konuda hiçbir fikrim yok.
Sesiniz çoğunlukla Ian Curtis'in sesine benzetiliyor. Bu benzerlikleri ve farklılıkları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bana öyle gelmiyor ama bazı insanların sesimle ilgili bu yönde fikirlerinin olduğunu biliyorum. Sovyet yeni dalgası ve post-punk dinleyerek büyüdüm. Bu yüzden bu tür "alçak" sesler 80'lerde normaldi.
Şarkılarınızı yaratırken veya kayıt stüdyosuna girdiğinizde sizin için hangisi önce geliyor; deneyimleriniz, hayal gücünüz veya duyduğunuz bir melodi?
Çok farklı, ama normalde önce beatlerle başlıyorum ve sonra gitar veya synthesizer’i çalıyorum. Şarkı sözleri daima son adım oluyor. Ancak duruma bağlı. Metin, fikir gibi düşüncelerimi karaladığım bir not defterim var. Bir de müzik eskizleri için bir diktafonum var. Hepsi yanımda ve ihtiyacım olduğunda bunlardan yararlanıyorum.
Wind in Her Hair şarkısı ve ayrıca video klibi gerçekten harika. Bu şarkının hikâyesinden biraz bahsedebilir misiniz?
2008 veya 2009 yıllarında yazılmıştı sözleri. Aslında süreci tam hatırlamıyorum ama sözlerini yazdım daha sonra bir gitarın iki akorduyla uyum sağlaması için tüm şarkıyı funky bas ile 16-notalı bir şekle soktum. Çünkü o dönemde çok fazla balearik pop gruplarını dinlediğimi hatırlıyorum. Belki de böyle oluşmuştur.
Şarkılarınızın melodisinde bazen rüyada, bazen de umut verici hislerin içinde gibiyiz. Siz müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Zor bir soru. Sanırım sadece melodileri olan şarkılardan hoşlanıyorum ve bu da müziğime bir şeyler katmamı sağlıyor. İki veya daha fazla farklı armoni veya ezginin sanki evlenmiş gibi ortaya koyduğu o kontrpuan hissini seviyorum.
Müzik videolarınız bazıları siyah beyaz. Özel bir sebebi var mı? Ayrıca müzik videolarınızı oluştururken nasıl bir çalışma süreci geçiriyorsunuz?
Evet ama tüm videolar siyah beyaz değil. Sanırım yarı yarıya diyebiliriz. Siyah beyaz olmalarının özel bir sebebi yok, sadece görsel açıdan bazı şarkılara uyduğu için sık kullanılmış olabilir. Müzik videolarımızı da çok kolay yapıyoruz, turne esnasında çektiğimiz videoları eve gidince bilgisayara atıyoruz ve sonra müzikle harmanlayıp oluşturuyoruz.
Türkiye'de herhangi bir yerli müzisyen veya grubu takip ediyor musunuz?
Geleneksel Türk müziğinden hoşlanıyorum. İstanbul'da Kim Ki O adlı bir elektronik grup da tanıyorum. Daha fazla sanatçı keşfetmekten de memnuniyet duyarız aslında. Lütfen bana bazılarının linkini daha sonra atar mısın?
Gelecekteki projeleriniz neler?
Şarkı söyleyip çaldığım tüm gruplar için şarkı yazmakla meşgul olacağım.