26 EYLÜL, SALI, 2023

“Şehrin Sesini ve Bize Sunduklarını Dinliyoruz”

Bu yıl 33. yılını kutlayan ve zengin bir programla İstanbul’un pek çok noktasında cazı müzikseverlerle buluşturan Akbank Caz Festivali’ne dair merak ettiklerimizi festival direktörü Gözde Sivişoğlu ile Akbank Sanat’ın uzun soluklu kültür sanat projelerini Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı ile konuştuk.

“Şehrin Sesini ve Bize Sunduklarını Dinliyoruz”

Bu yıl 33’üncü kez dünya ve Türk caz sahnesinden 150’ye yakın sanatçıyı müzikseverlerle buluşturan Akbank’ın uzun soluklu kültür sanat girişimlerinden Akbank Caz Festivali, 23 Eylül akşamı Müze Gazhane’de gerçekleşen Mercan Dede Live DJ Set with Secret Tribe konseriyle başladı. “Şehrin Caz Hali” sloganı ile şehrin kapılarını caza açan festival yine cazın farklı ritimlerini İstanbul’un atmosferine yayacak zengin bir programla buluşturuyor bizleri. Organizasyonu ve içerik planlaması Pozitif iş birliğiyle gerçekleştirilen ve 8 Ekim’e kadar devam edecek festivalde 33 konser, söyleşiler ve atölyeler yer alıyor.

​Ülkemizde caz müziğinin gelişimine önemli katkıda bulunan, Avrupa’nın en prestijli caz festivalleri arasında gösterilen Akbank Caz Festivali’nin 33 yıllık yolculuğunu, köklü bir festivalin sürekliliğini, bu senenin programını ve caz müziğine dair sorularımızı Akbank Caz Festivali Direktörü Gözde Sivişoğlu’na yönelttik. Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı’dan ise Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimini destekleyen bir kurum olarak Akbank Sanat’ın kültür sanat projelerine dair görüşlerini aldık.

Derya Bigalı

Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı

Akbank Sanat bu sene 30. yılını ve Akbank Caz Festivali de 33. yılını kutluyor.
Bu kadar uzun soluklu kültür sanat projelerinin sürekliliğini sağlamak hakkında neler söylemek istersiniz?

Bu sene Akbank Sanat için özel bir sene. Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimini desteklerken, her yaştan sanatseverle kurduğu güçlü bağ ile çalışmalarına devam eden Akbank Sanat; yerel ve evrensel mirasın korunarak kuşaklara aktarılması hedefiyle 30’uncu yılını kutluyor. “Değişimin hiç bitmediği yer” olma misyonuyla disiplinlerarası etkileşime son derece önem veriyoruz. Yılda 1000’e yaklaşan etkinlikle sergilerden çağdaş dans gösterilerine, caz konserlerinden seminerlere, söyleşilerden çocuk atölyelerine, film gösterimlerinden çocuk tiyatro gösterilerine uzanan geniş bir yelpazede birçok farklı etkinliğe ev sahipliği yapıyoruz. 19’uncu yaşını kutlayan Akbank Kısa Film Festivali; her yıl sadece İstanbul’da değil, üniversite kampüslerine yayılan etkinlikleriyle tüm Türkiye’deki gençlerle bir araya geliyor. Sanatseverleri yıl boyunca dört sergiyle buluşturan Akbank Sanat, “Kampüste Dijital Sanat” projesi ile özel bir dijital sanat sergisi ve yan etkinliklerini de yine kampüslere taşıyor.

Akbank Caz Festivali ise 33. yılında. Yıllar içinde genişleyen müzikal yelpazesi kapsamında klasik ve modern cazın yanı sıra elektronik müzik ve dünya müziğinin farklı projelerine de yer veren Akbank Caz Festivali, günümüzde sadece caz müziği tutkunlarının değil, çok sayıda müzikseverin de vazgeçemediği bir etkinlik konumunda. Geçtiğimiz 32 yıl boyunca 5.000’in üzerinde uluslararası ve Türk caz sanatçısını ağırlayan ve caz müziğinin yeni nesillere aktarılması için 800’ün üzerinde konser, 1000 atölye ve 100’ün üzerinde söyleşi ile 500.000’in üzerinde izleyiciye ulaşan Akbank Caz Festivali “caz” denilince akla ilk gelen organizasyonlardan birisi oldu.

Her yıl birçok farklı yenilik ile izleyicilerinin huzuruna gelen Akbank Caz Festivali, 2006’dan itibaren gerçekleştirdiği Kampüste Caz konserleri ile İstanbul'un dışında Türkiye'nin birçok kentine ulaştı. Kampüste Caz konserleri Ankara, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Eskişehir, Trabzon, Adana, Erzurum, Kayseri, Kars ve daha birçok şehirde düzenlendi. Akbank Caz Festivali, 2010 yılında geçmiş yıllarını özetleyen özel bir derleme albüm, retrospektif bir belgesel ve kitap çalışması ile yirminci yılını taçlandırdı. 20. Akbank Caz Festivali, 2011 yılında Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) tarafından düzenlenen Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri’nde, “Kurumsal Sosyal Sorumluluk- Kültür Sanat” kategorisi ödülünü aldı. 2015 yılında 25. yılını kutlayan festival günümüz Türkiye caz sahnesinden geniş bir seçki sunduğu 2 CD’lik bir albüm hazırladı. Çeyrek asrı anısına sınırlı sayıda basılan bir plak çalışması da gerçekleştiren festival, bu albümde 1960’lı ve 70’li yılların Türkiye caz panoramasına dair küçük bir kesit sundu.

Türkiye’de cazın gelişimini 33 yıldır destekleyen Akbank Caz Festivali, tüm dinamiklerin değiştiği, konserlerin yapılamadığı, etkinliklerin ötelendiği pandemi döneminde de hızını kesmeyerek 2020’de Türk cazının bulunduğu noktayı kayıt altına almak için arşiv niteliğinde bir çalışmaya imza attı. Festival bu projede, Türk cazının 30 caz müzisyeninin ve grubunun; festivale, şehre ve bu döneme dair duygu ve düşüncelerinden ilham alarak hazırladığı, daha önce yayımlanmamış 30 özgün esere yer verdi. Türk caz sahnesini yansıtan bir arşiv niteliği taşıyan olan Dün, Bugün, Yarın albümü, box set plak formatının yanı sıra dijital kanallarda da yayımlandı. Çalışma; sadece albüm olarak değil, kayıt süreci ve sanatçı söyleşilerinden oluşan belgesel boyutuyla da hem geçmiş 30 yılın hem de dönemin ruhunu yansıtması bakımından önemli bir değer taşıyor.

​Takipçileriyle olan iletişimini sosyal medya kanalları üzerinden de farklı bir boyuta taşıyan Akbank Caz Festivali, dijital medyada ses getiren çeşitli projelere imza attı. Festival Stevie Awards ve Creativity International Awards'da çeşitli ödüller aldı.

Gözde Sivişoğlu

Akbank Caz Festival direktörü Gözde Sivişoğlu

33 yıldır yolculuğu kesintisiz devam eden, Avrupa’nın en prestijli caz festivalleri arasında yer alan Akbank Caz Festivali bu yıl da yine birbirinden özel isimleri ağırlayacağı bir programla karşımızda. Uzun soluklu bir festivalin sürekliliğini sağlamak, her yıl bir önceki yılı aratmayacak bir program hazırlamak nasıl bir çalışmanın neticesi?

Güzel sözleriniz için çok teşekkürler. Bir sonraki senenin festival çalışmaları festival bitmeden başlıyor. Programı şekillendirmeye yerli ve uluslararası sahneye kulak vererek başlıyoruz. Yeni projeler, yeni isimler ve farklı coğrafyalardan birçok detayı gözeterek yaklaşık bir yıla yayılan süreçte planlayarak ilerliyoruz. Festivalin bir ekip ve uyum işi olduğuna inanıyorum ve Akbank Caz sürecinde de tüm kararları festival ekibiyle veriyoruz. Bir programı her sene farklılaştırmak, yenilikler katmak için ekip olarak çok çalışmak gerekiyor. Prodüksiyondan sanatçı ağırlamalarına, mekân seçimlerimizden rehberlerimize, finansal yönetiminden iletişim çalışmalarına kadar her detayın doğru bir akış hâlinde olmasına özen gösteriyoruz. Programı oluştururken tüm süreci ekipteki çalışma arkadaşlarımın uzmanlık alanlarına danışarak ve detaylandırarak inceliyoruz. Ayrıca, uzun yıllardır festivalin devamlılığında seyircilerimizin çok büyük emeği var. Festival seyircimizin, takipçilerimizin ve sanatçılarımızın yorumlarını da her sene dikkatle dinleyip not ediyoruz.

Akbank Caz Festivali, ülkemizdeki caz müziğin gelişimi ve yolculuğuna katkıları açısından önemli bir festival. Siz bu festivalin direktörü olarak festivalin misyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu misyonun her sene oluşturulan programlar üzerindeki yansımaları ne şekilde?

Türkiye'nin en köklü caz festivali olan Akbank Caz Festivali 1991 yılında İstanbul'da düzenlenen konserler ile başladı ve o günden beri dünyanın en önemli caz müzisyenlerinin yanı sıra gelecek vadeden genç kuşaktan yeni isimlere de programlamasında yer vermeye devam ediyor.

Bu değerleri kaybetmeden dünyanın değişen, yenilenen beğenilerini ve tatlarını da festivale eklemek gerekiyor. Biz de geçmiş ve gelecek arasında bir denge kurarak ilerliyoruz. Bence festivallerin misyonu bu yönde olmalı. Festivalimizin bu yıl 33. edisyonu gerçekleşiyor. Her nesilden, her kuşaktan dinleyicimize ulaşmak istiyoruz. Herkese ilham olmasını amaçlayarak caz alanında yeni projeleri, üretimi her zaman desteklemeye çalışıyoruz.

​Dünyadaki ve Türkiye’deki yaratım alanını asla unutmamak, dikkatle incelemek ve yapılanları iyi görmek, onlara kulak vermek ve analiz etmek gerekiyor. Amaçladığımız bu misyonla festivalimizi her sene genişletmeye ve zenginleştirmeye çalışıyoruz.

Festival her yıl kendini güncelleyen ve yenileyen bir tavır güdüyor. 33’üncü yılında nasıl bir yenilenmeden, dönüşümden bahsedebiliriz Akbank Caz Festivali’nde?

Akbank Caz Festivali; bugün paneller, atölyeler, dinletiler ve disiplinlerarası projeleriyle çok yönlü bir organizasyon hâline gelmiş durumda. Yıllar içinde genişleyen müzikal yelpazemiz kapsamında klasik ve modern cazın yanı sıra elektronik müzik ve dünya müziğinin farklı projelerine de yer vermeye özen gösteriyoruz. Festivalin içeriklerinde de farklı müzik janrları ve farklı disiplinlerin iç içe geçmesi bu anlamda bizim için çok önemli.

​Neredeyse dünyanın dört bir yanına yayılan tüm caz festivallerini ve uluslararası sahnede kültür sanat alanındaki tüm çalışmaları tür ayırmadan takip ediyoruz. Usta isimleri yeni seslerle bir araya getirmeye çalışıyoruz. Seyircilerimize seyir ve dinleme seviyesi yüksek konserler hazırlarken, bir şehir festivali için uygun olabilecek her sanat dalını, her yeni iletişim aracını festivalimize uygun şekilde entegre etmeye çalışıyoruz. Bu değişen ve yenilenen beğeniler de festivalimizin vizyonuna ve misyonuna eşlik ediyor ve bizi sürekli gençleştiriyor, güncelliyor diyebiliriz. 

Festivale geniş bir açıdan baktıktan sonra yönümüzü bugününe çevirelim. Akbank Caz Festivali 33’üncü yılına nasıl bir hazırlık yaptı? Bu yılki festivalin atmosferini nasıl tanımlarsınız?

İçeriğimize, kürasyonumuza dair dönüşler çok güzel. Yerli ve yabancı sahneden sanatçılarımızın, söyleşi konuklarımızın, mekânlarımızın, iş birliği yaptığımız komünitelerin hepsinin bizimle aynı heyecanı yaşadığını düşünüyorum ve açıkçası görüyorum da. Bu çok kıymetli bizler için. 

​Festival paylaşarak, birlikte yaratarak, üreterek zenginleşiyor. Festivalimizin sloganı bildiğiniz üzere “Şehrin Caz Hali”. Festival kürasyonunu yaparken şehrin sesini ve bize sunduklarını dinliyoruz ve bu diyaloğu 33 yıldır taze tutmak için çalışıyoruz. İstanbul çok dinamik ve aynı zamanda büyülü, gizli hazinelere sahip bir şehir. Bu zenginlik festival atmosferine de yansıyor.

Deneyimli bir festivalin direktörü olarak fikrinizi merak ettiğim bir konu var. Ülkemizde son yıllarda küçük ve büyük çaplı caz festivallerinin sayıları bir hayli arttı. Hatta bunların birçoğunun programı caz müzikten çok farklı türlerde üretimleri olan sanatçılardan oluşuyor. Caz artık Türkiye’de rağbet gören bir tür mü? Neden bu başlığa ağırlık verdi sektör?

Caz doğaçlamaya da çok açık bir tür, belki bu bağlamda değerlendirildiği için de başlığa ağırlık verilmiş olabilir, tam bilemiyorum. Festival içeriği yaratmanın hangi festival olursa olsun bir denge içinde olması gerektiğine ve kişisel beğenilerden uzak bir yapıdaki dengeyle yapılması gerektiğine inanan biriyim. Önemli olanın, sağlam bir zemin kurarak üzerine dengeli içerikler inşa etmek olduğunu düşünüyorum. Sektörün birçok dinamiği var ve bu dinamiklere uygun olarak festivaller, mekânlar da kendilerine farklı hedefler belirliyor. Festivaller ortaya çıkarken arkasındaki motivasyonlar aslında her festivali şekillendiren konular bence.

​Akbank Caz Festivali, Türkiye'nin en köklü caz festivali, 1991 yılından beri ortaya koyduğu değerleri kaybetmeden dünyanın değişen, yenilenen beğenilerini ve tatlarını da festivale ekleyen, geçmiş ve gelecek arasında bir denge kurarak ilerleyen bir festival. Kurduğumuz iskeleti bozmadan festivalin içeriklerinde de farklı müzik janrları ve farklı disiplinlerin iç içe geçmesi bu anlamda bizim için çok önemli.

Caz müziğin dinleyicisinin hep daha niş bir kitle olduğu düşünülür ve öyledir de. Bugün Türkiye’deki dinleyicinin caz müziğe yaklaşımını ölçebiliyor musunuz?

Festivallerimizde ve bazen festival dışı zamanlarda bazı ölçümleme çalışmalarımız oluyor. Festivalimize katılan, katkı sağlayan herkesle anket çalışmaları, fokus grup çalışmaları yapıyoruz ve çıktılarını çok önemsiyoruz. Katılımcıların yorumları oldukça yol gösterici olabiliyor; bir caz festivalinden ne beklediklerini, neleri beğendiklerini, sevdiklerini analiz etmeye çalışıyoruz. Ayrıca oldukça heyecanlı ve meraklı genç bir kitle var, yenilenen dünyada birçok farklı müzik türüyle beraber ortaya çıkan yaklaşımları da duymaya çalışıyoruz.

​Caz müziği için evet böyle genel bir düşünce var ama ben artık bunun çok fazla böyle net algılandığını düşünmüyorum. Dinleyiciden, cazın her tarzını beğenmesini ve takip etmesini bekleyemeyiz ama  göstermeye, ilgisini çekmesine ve meraklanmasına yardımcı olabiliriz, ilham verebiliriz. Ayrıca, günümüzde sürekli değişen müzik janrları, sürekli güncellenen teknik donanımlar ve imkânlarla birlikte her çeşit müziği duymaya, deneyimlemeye ve üretmeye başladık. Bunun yaratıcı alanlarla ilgilenen herkes için hem üreten hem tüketen herkes için güzel bir şans olduğunu düşünüyorum. Caz müziğinin birçok farklı janrası var tabii ki bence önemli olan caz müziğinin diğer müzik türleriyle etkileşimini, diğer disiplinlerle iletişimini, müziğin kendi arasındaki etkileşimini de iyi anlatmak ve yansıtmak.

Akbank Caz Festivali’ni özel kılan yönlerinden biri de ağırladığı uluslararası sanatçılar. Bu yıl dinleyiciyle buluşturmayı heyecanla beklediğiniz sanatçılarından, festival takipçilerini nelerin beklediğinden bahseder misiniz?

Festivalimizde her yıl çok değerli yerli yabancı birçok ismi ağırlıyoruz. Bu sene de birçok tema altında farklı konser ve mekân deneyimleri ile müzikseverlere hem seyir hem de dinleme zevki konserler sunmayı amaçladık. Farklı disiplinleri festivalimizde yer vermeyi, festivalimizle bütünleşmesi bizim için çok önemli oluyor. Gerçekten saklı bir orkestra etkisiyle ve görsel şovlarıyla Babylon’da Hidden Orchestra ve Arter’de yer alacak Şevket Akıncı, Mehmet Korkmaz ve İlhami Tunç Gençer konseri not edilmesi gereken konserlerden.

Grammy ödüllü ve Oscar’a aday gösterilen Terence Blanchard tabii ki şüphesiz en merakla beklenen konserlerimizden. Dokuz kişilik bir ekiple bizlerle beraber olacak. E-Collective ile kaydettiği son albümü Absence (2021) ile kendisi için bir yol gösterici olan Wayne Shorter’a saygı duruşunda bulunuyor. Bu sene programda Akbank Sanat’ta Wayne Shorter Tribute Band (Alper Yılmaz, Can Çankaya, Ediz Hafızoğlu, Engin Recepoğulları) ile Wayne Shorter anısına bir konser gerçekleştiriyoruz.

Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda muhteşem iki virtüöz duonun bir araya gelip bir quartet formunu aldığı, heyecan verici bir buluşma Sissoko/Segal/Parisien/Peirani konseri kaçırılmaması gereken konserlerden. Kora, çello, akordeon ve saksafon dörtlüsü, 2+2’nin 4 değil; 1 ettiğini ispatlıyor sihirli bir biçimde. Heyecanla bekliyoruz. 

​Babylon’da sahne alacak Immanuel Wilkins Trio ve Ses Tiyatrosu’nda Lakecia Benjamin yine çok önemli ve heyecanlı konserler olacak. Çok genç yaşta, şu an cazın geleceğini şekillendirecek önemli isimler olarak adlandırılıyorlar.

Festival programında sadece konserler değil aynı zamanda söyleşiler, atölyeler ve etkinlikler planlanıyor. Elbette sayıca çok ama sizin için kaçırılmaması gereken yan etkinliklerden, özel projelerden birkaçını paylaşabilir misiniz?

6 Ekim gecesi, Zorlu PSM sahnesinde izleyeceğimiz Ladies & New Standards projemiz festivalimize özel olarak hazırlandı. Proje danışmanlığını ve repertuvar seçimini sevgili Hülya Tunçağ’ın üstlendiği bu özel gecede, 1960’lardan günümüze gözde olmuş pop ve rock "Yeni Standartlar”ını kadın müzisyenlerimizin aranjeleri, icralarıyla ve kadın şarkıcılarımızın sesinden dinleyeceğiz.

Sevgili Selen Gülün, Başak Yavuz, Bilge Günaydın ve Çağıl Kaya tarafından yapılan aranjmanları birçok sanatçımızla birlikte sahnede sizlerle buluşturacağız. Ayşe Tütüncü, Çağıl Kaya, Deniz Taşar, Ece Göksu, Esra Kayıkçı, Gizem Dal, İpek Ektaş ve Kamucan Yalçın, Nihal Saruhanlı, Sibel Köse, Ülkü Aybala Sunat, Randy Esen ve Yasemin Özler de bu güzel gecenin sahnedeki diğer isimleri. Çocukların cazla tanışması, bilinçlenmesi ve ilerde iyi birer müzik dinleyicisi olarak yetişmesini çok önemsiyoruz. Her zaman festivalimizde çocuk atölyelerine yer veriyoruz. Burcu Yılmaz Deniz ile içimizdeki ve bizi çevreleyen sesleri ve hareketleri keşfetmek, kendi bestemizi yapmak ve bir orkestra kurmak için harekete geçiyoruz çocuklarla ve Çılgın Çocuk Orkestrası kuruyoruz. :)

​Latin cazın erken dönemi olarak adlandırılan Afro Cuban Jazz tarihine bir yolculuk yapacağımız Hakan Rauf Tüfekçi moderatörlüğündeki söyleşimiz de oldukça merakla beklenen söyleşilerden.


33. Akbank Caz Festivali, 23 Eylül’de Mercan Dede Live DJ Set with Secret Tribe projesi ile Müze Gazhane sahnesinde başladı ve yoğun bir tempoyla devam ediyor. Son olarak festival katılımcılarına neler söylemek istersiniz?

Tüm festival takipçilerimize ve katılımcılarımıza, sanatçılarımıza, mekânlarımıza, konuklarımıza sizin huzurunuzda teşekkür ediyoruz çünkü festival dolu dolu salonlarda birlikte güzel ve anlamlı. 

​Ve 34. Akbank Caz Festivali için hazır olsunlar. :)

8 Ekim’e kadar devam edecek 33. Akbank Caz Festivali’ne dair ayrıntılı programa ve bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. 

0
2985
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage