Eliot Porter ve Angus Campbell’dan oluşan, synth-pop ikilisi Two Another ile ilk albümleri Another Tape’den son teklileri “All I Have”e müzikal yolculuklarına dair sohbet ettik.
Sidney’de yetişen, Avrupa’da dolaşan elektronik ikili Two Another’ın özünde sınırlarla sınırlı olmayan iş birliği ruhu yatıyor. Türleri harmanlayan bir grup olan Two Another, 2018’de çıkan ilk albümü Another Tape ve geçen sene çıkardıkları Back To Us ile büyük bir dinleyici kitlesine ulaştı. İkili kendi deneyimlerinden yola çıkarak pop, soul, alternatif R&B ve çağdaş elektronik müziğin bir birleşimini yaratıyor. Dünyanın farklı yerlerinden insanlarla çalışmaya özen gösteren grup, müzikal anlamda bu iş birliklerinden besleniyor. Soul, pop ve funk karışımı bir sound ve yumuşak vokaller ile akıllardan çıkmayan parçalara imza atan Two Another ile İstanbul konseri öncesi müzikal yolculukları üzerine konuştuk.
İlk albümünüz Another Tape’den bu yana müziğinizin hem biçimsel hem de tematik olarak nasıl geliştiğini düşünüyorsunuz? Bu süreç içerisinde müziğinize neler şekil verdi?
Two Another’ın her zaman son derece iş birlikçi olmasını istedik, bu nedenle müziğimiz sürekli olarak birlikte çalıştığımız kişiler ve o sırada dinlediğimiz müzikler tarafından şekilleniyor. Another Tape şarkılarını yaratırken memleketimiz Sidney’den funk/caz/R&B kökenli müzisyenlerle iş birliği yaparak bunu elektronik tarzımızla harmanladık. Farklı ülkelere taşındıkça, farklı yerlerde çalıştıkça, farklı insanlarla iş birliği yaptıkça sound’umuz da doğal olarak gelişti. Son yıllarda lirik içeriğe daha fazla önem vermeye ve diğer türleri daha indie/alternatif bir alanda keşfetmeye başladık. İşleri değiştirmek her zaman iyidir ve iş birliğinin bunu yapmanın en iyi yolu olduğunu düşünüyoruz.
Yaratım süreciniz nasıl gelişiyor? Özellikle farklı müzik türlerini harmanlamak ya da yeni şeyler denemek söz konusu olduğunda, ikili olarak çalışmanın dinamiklerini nasıl yönetiyorsunuz?
Her şarkı biraz farklıdır ama genellikle Ableton’da bir demo hazırlayarak başlıyoruz ve şarkıyı oluştururken ve sözleri yazarken bunu kendi aramızda ileri geri gönderiyoruz. Daha sonra sıklıkla seans müzisyenlerimiz (gitar, bas, tuşlar) bu demo üzerine kayıt yapıyor ve üzerinde oynamamız için parçaları bize geri gönderiyor. Bazen başka yazar ve yapımcılarla da iş birliği yaparak kendi fikirlerimizi ortaya koyuyoruz. Evet, önceki cevapta da söylediğimiz gibi, diğer insanlarla çalışarak türlerin ve tarzların güzel bir karışımını elde ediyoruz, bu da ikili olarak bizim için onu taze ve heyecan verici kılıyor.
Back to Us son derece kişisel unsurları içinde barındıran bir albüm. Bu albüme ilham veren kişisel deneyimlerinizi ve bu deneyimlerin müziğinizi nasıl şekillendirdiğini anlatabilir misiniz?
Back to Us’ı hayatımızın oldukça çalkantılı bir döneminde yazdık ve kaydettik. Birimiz mental sağlık sorunlarıyla boğuşuyordu ve o süreçte kendimizi oldukça kaybolmuş hissediyorduk. Bu gerçekten de albümdeki birçok şarkı sözüne ilham kaynağı oldu. Sonuçta müzik yapma süreçleri çok terapik oldu. Yaratıcı ve kişisel ilişkimizi tekrar rayına ve iyi bir yere oturtmamıza yardımcı oldu. Kulağa bayağı gelebilir ama birlikte yapmayı hâlâ sevdiğimizi fark ettikten sonra müzik bizi tekrar bir araya getirdi.
Avustralya’dan çeşitli Avrupa şehirlerine kadar farklı coğrafi geçmişleriniz, sanatsal ve müzikal evriminize nasıl katkıda bulunuyor?
Sanatçı olarak evrimimizde kesinlikle çok önemli bir faktör oldu ve müziğimizi gerçekten etkiledi. Her şehrin, her yerin ilham aldığımız kendine has bir manzarası var. Bu ister Sidney’de Avustralyalı indie/elektronik gruplardan ilham alarak başlıyor olsun, ister projeyi Londra’da başlatıp oradaki soul/R&B sahnesinden ilham alıyor olmak olsun, yaşadığımız her şehir müziğimizde ve müzik yapma yaklaşımımızda rol oynadı.
Hem kişisel hem de profesyonel yaşamlarını ayrı şehirlerde geçiren uzun süreli arkadaşlar olarak, bu ikili ilişkiyi nasıl sürdürüyorsunuz? Bu coğrafi ayrım işinizi nasıl etkiliyor?
Evet, müzik yapma sürecimiz biraz benzersiz çünkü aynı şehirde yaşamıyoruz ve bu uzun zamandır süregelen bir şey. Genellikle fikirler üzerinde ayrı ayrı çalışıyoruz ve hoşumuza giden bir şey elde edene kadar işleri e-postayla birbirimize gönderiyoruz. Ardından işleri bitirmek için ikimizin yerlerinden birinde buluşuyoruz. Bu çalışma şekli çok sinir bozucu olsa da biz böyle şeyler yapmaktan hoşlanıyoruz çünkü bu bizi taze tutuyor ve aynı odaya girdiğimizde birlikte müzik yapmaya her zaman çok hevesli olduğumuz anlamına geliyor.
Eylül ayında yayımladığınız “All I Have” şarkısının hikâyesini ve kayıt sürecini bizimle paylaşır mısınız?
“All I Have”, biz onu bitirip yayımlamaya karar vermeden önce uzun zamandır sabit diskimizde olan şarkılardan biriydi. Sanırım bu şarkıyı 2019’un başlarında Amsterdam’da yaptığımız şarkı yazma gezisi buluşmalarından birinde yazmıştık. O zamanlar çok beğenmiştik ama nedense bir türlü bitirememiştik ve sonunda (yaklaşık 4 yıl sonra) demoyu “Mezz” adı altında yapımcılık yapan arkadaşımız Sean’a götürdük. Kendi dönüşünü yaptı ve pisti yeniden heyecan duyacağımız bir noktaya yükseltti.
MIX Festival presented by %100 Müzik kapsamında 4 Kasım’da Zorlu PSM’de sahne alacaksınız. Konser için nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?
Şanslıyız ki, ABD’de uzun bir turu yeni bitirdik ve ısınmamızı tamamladık, sahneye çıkmaya hazırız. İstanbul dinleyicisinin beğeneceğini umduğumuz birkaç yeni şarkıyı da ekliyoruz. Ayrıca konserde muhteşem gitarist arkadaşımız Yasper Molle de sahnede bize eşlik edecek. Dürüst olmak gerekirse bunun için çok heyecanlıyız!
Zorlu PSM’nin “Çok sesli festival” mottosu ile bu yıl yedincisini gerçekleştireceği MIX Festival presented by %100 Müzik, 3-4 Kasım’da müzikseverlerle buluşacak. Elektronik, indie, rap, dans müziğine kadar pek çok türden sevilen isimleri bir araya getiren MIX Festival presented by %100 Müzik’te bu yıl; Röyksopp, Warhaus, Kid Francescoli, Weval, Benny Sings, Two Another, Lalalar, Isaac Delusion, Jayda G, Los Bitchos, ECHT!, The Flabbies, Cosmic Crooner, Nalan, Kwoon (Live), Aga B, Flört, Atakan Uysal, Barış Demirel, Ogem Yılmaz ve Zeynep Erbay sahne alacak. MIX Festival presented by %100 Müzik biletlerini Passo üzerinden satın alabilirsiniz.
*Bu söyleşi MIX Festival presented by %100 Müzik kapsamında 4 Kasım’da Zorlu PSM’de gerçekleşen konserleri öncesinde yayımlanmıştır.