Zorlu PSM’nin bu yıl 8’incisini gerçekleştirdiği MIX Festival’de sahne alan İngiliz rock grubu Starsailor’ın kurucularından James Walsh ile grubun dününü, bugününü, ilham kaynaklarını ve müzik endüstrisini konuştuk.
2001 yılında çıkardıkları ilk albümleri Love Is Here ile büyük bir çıkış yakalayan alternatif rock grubu Starsailor, Four to the Floor ve Silence Is Easy gibi hit şarkılarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Müziklerinde Britpop, indie rock ve alternatif rock unsurlarını harmanlayan Starsailor, Jeff Buckley, The Verve ve Van Morrison gibi sanatçılardan ilham alırken, melankolik ama enerjik tarzlarıyla dinleyicileri kendine çekmeyi başarıyor. 2009'da kısa bir ara verdikten sonra 2014'te geri dönen grup, etkileyici vokalleri ve derinlikli şarkı sözleri sayesinde kazandıkları sadık hayran kitlesiyle birlikte kariyerine devam ediyor. Grubun kurucusu ve bas gitaristi davulcusu James Walsh’a MIX Festival öncesi merak ettiklerimizi sorduk.
2001’deki çıkış albümünüz Love Is Here ile büyük bir etki yarattınız. Geriye dönüp baktığınızda, müzik sahnesinin o zamandan bu yana nasıl değiştiğini düşünüyorsunuz? Sizce bugünlerde sizin gibi grupların başarı yakalaması daha mı kolay, yoksa daha mı zor?
Müzik sektörü inanılmaz ölçüde değişti. Eskisi gibi plak şirketlerinin grupları erken dönemlerinden itibaren desteklediklerini sanmıyorum. Artık daha çok tamamlanmış bir “ürün” arayışındalar. Bence günümüzde Logic gibi araçlarla kendi başınıza harika bir şeyler yaratmak ve birkaç konser verip bir hayran kitlesi oluşturmak daha kolay ama bir sonraki adıma geçip büyük bir başarı elde etmek çok daha zor çünkü çok fazla rekabet var. Bu rekabet sadece diğer müziklerle de değil, internet üzerinden dikkatinizi çekmeye çalışan diğer her şeyle.
Müziğiniz genellikle Britpop, alternatif ve indie rock’ın bir karışımı olarak tanımlanıyor ve Jeff Buckley ile The Verve gibi sanatçılardan etkilenmiş olduğunuz söyleniyor. Sizi en çok etkileyen müzisyenler kimlerdi ve bu sanatçılar erken dönem çalışmalarınızı nasıl şekillendirdi?
Jeff Buckley ve The Verve’in dışında, Van Morrison, The Beatles ve son yıllarda Bon Iver’ın büyük bir hayranıyım.
Love Is Here’den Where The Wild Things Grow’a kadar, sesinizin evrildiği açık. Yıllar içinde bir grup olarak nasıl büyüdüğünüzü düşünüyorsunuz? Where The Wild Things Grow albümünde önceki albümlerinizden farklı olarak özellikle keşfetmek istediğiniz ya da yapmak istediğiniz bir şey var mıydı?
Bence hepimiz Starsailor dışında yaptığımız diğer projeler aracılığıyla olgunlaştık ve müzisyen olarak büyüdük. Covid-19 döneminde yaşadığımız karantina bize müzik üzerinde çalışmak ve geçmişi düşünmek için bolca zaman verdi. Bu da albümdeki daha içe dönük unsurları şekillendirdi. Şimdi ise Better Times geleceğe bakıyor.
Four to the Floor ve Silence Is Easy yıllar geçmesine rağmen hâlâ hayranlar arasında favori olmaya devam ediyor. Sizce bu albümlerim dinleyicilerinizle bu kadar güçlü bir şekilde bağ kurmaya devam etmesini sağlayan nedir? Onları zamansız kılan özel hikâyeleri var mı?
Silence Is Easy albümü genelinde, Love Is Here’in kasvetli ve karamsar havasının ardından daha neşeli bir şey yaratmak istedik. Four To The Floor’da ise neşeli müziğin altında anlamlı sözler olduğu için hâlâ sevildiğini düşünüyorum.
2009’da kısa bir ara verdiniz ve 2014’te geri döndünüz. O süreçte müzikten uzaklaşmak ve sonra tekrar dönmek nasıldı? Bu ara, müzik yapma ya da sahneye çıkma yaklaşımınızı değiştirdi mi?
Bence bize iyi geldi. Grubun dışında kendimi kanıtlama ihtiyacı hissettim ve şimdi başarılı bir solo kariyerim ve söz yazarlığı kariyerim var. Grubun yüksek seviyede başarılı olma baskısı, kontrolümüz dışında olan birçok şey yüzünden bize çok fazla geldi.
Müzik endüstrisinde 20 yılı aşkın bir süredir bulunuyorsunuz, ki bu başlı başına büyük bir başarı. Bugün yeni başlayan genç müzisyenlere ne gibi tavsiyeler verirdiniz, özellikle de sürekli değişen müzik dünyasında?
Azim çok önemli. Yükselişler ve düşüşler olacaktır ama şarkı sözü yazma sanatına çalışmaya devam ederseniz, bu gelişmeye devam eder. Basit tutun. Sadece siz ve bir gitar ya da klavye ile 50-100 kişiyi eğlendirebiliyorsanız ilerleyecek yolunuz var demektir. İş birliği yapın. Sanatçılar birbirlerine yardımcı olmak ve birbirlerini desteklemek için en iyi insanlardır. Doğru insanları bulursanız, izleyici kitlesi ve topluluk paylaşmak güçlü bir şey olabilir.
Şarkı sözlerinizde genellikle bağımlılık ve yalnızlık gibi çok kişisel ve duygusal temalar işliyorsunuz. Bu temalar kişisel deneyimlerinizden mi geliyor? Müziğiniz aracılığıyla bu kadar derin bir şekilde açılmak ve dinleyicilerinizle bu düzeyde bağ kurmak nasıl bir his?
İnsanlar bize şarkıların onlar için ne kadar anlam ifade ettiğini söylediklerinde bu bizim için de çok şey ifade ediyor. Üstüne düşündüğünüz ve ürettiğiniz bir şeyin yıllarca yankılanması çok etkileyici. Şarkıların düğün gibi özel anlarla ya da kaybettikleri birini hatırlatan anılarla bağlantılı olması çok anlamlı. Müzik çok güçlü bir şey.
Dünyanın birçok yerinde sahne aldınız. Farklı kültürlerden hayranlarınızla kurduğunuz bağ hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu harika bir şey. Geçenlerde Kore’deydik ve inanılmazdı. Müzisyen olmayı hayal ederken her zaman kendi yaşadığınız yerlerde ve daha önce gördüğünüz grupların olduğu mekânlarda çalmayı düşünürsünüz. Ancak seyahat etmek ve ziyaret ettiğimiz ülkeler, hayal bile edemeyeceğimiz şeylerdi. Çok şanslıyız.
Yıllar içinde Starsailor’da heyecan verici bir büyüme ve değişim gördük. Hayranlarınız yakında yeni müzikler, iş birlikleri ya da belki bir turne bekleyebilir mi? Sırada neler var?
Umarım! Şu anda üzerinde çalıştığımız birçok proje var ama tamamlanması gerekiyor. Gelecek yıl Starsailor’ın 25. yılı olacak, bu yüzden kutlamalar ve bazı yeni etkinlikler ile müzikler olacak.
Bu röportajı yaptığınız için gerçekten mutluyuz, zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. İstanbul’da sizi izleme fırsatımız olduğu için çok şanslıyız.
Bizim için bir zevkti. Konseri sabırsızlıkla bekliyorum!
Starsailor 3 Kasım Pazar günü saat 22.15’te, Mix Festival %100 Müzik Sahnesi’nde dinleyicileriyle buluşacak. MIX Festival biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Bu röportaj MIX Festival presented by %100 Müzik kapsamında gerçekleşmiştir.