19 MART, SALI, 2013

Wagner 200 Yaşında

Aşkların ve efsanelerin bestecisi Wagner 200 Yaşında. Dünyanın en uzun ve çetrefil opera eserlerini yazan ünlü besteci, doğumunun 200. yıldönümünde tüm dünyada adına düzenlenen müzik etkinlikleriyle anılıyor.

Wagner 200 Yaşında

Aşkların ve efsanelerin bestecisi Wagner 200 Yaşında. Dünyanın en uzun ve çetrefil opera eserlerini yazan ünlü besteci, doğumunun 200. yıldönümünde tüm dünyada adına düzenlenen müzik etkinlikleriyle anılıyor.

Almanya’nın yüz akı olan Richard Wagner, yarattığı eserlerinde, aşkın kudretiyle birlikte Alman mitolojisini de operalarının içinde etkileyici bir biçimde kullanmıştır. Milliyetçi tavrı yüzünden hem büyük ilgi görmüş, hem de kimileri tarafından yoğun olarak eleştirilmiştir. Ama günümüzden bakıldığında, müzik tarihi açısından değerli operalar bestelemesi ve Bayreuth Festivali gibi bir etkinliğin tümünün ona adanmış olması çok önemlidir.

1813 yılında Johan Sebastian Bach’ın kenti olarak ünlenen, Leipzig’de doğan ve ailenin 9 kardeş arasındaki en küçük çocuğu olan Richard Wagner, müzik yaşamında başarı pırıltılar göstermeye hayli erken yaşlarda başlamıştır. 1832 yılında ilk eserlerinden biri olarak bilinen “Do Majör Senfoni”yi bestelediğinde 19 yaşındaydı. Bilinen ilk operası Rienzi de, sorunlu evlilik yılları sırasında bestelemeye başlamıştı.

Ekonomik sorunlar birçok bestecide olduğu gibi Wagner’in de peşini bırakmadı. 1839’da alacaklılarından kaçarak önce Londra’ya, ardından da Paris’e gitti. Paris’te zor günler geçirirken Rienzi’yi bitridi ve önemli yapıtlarından Uçan Hollandalı’yı yazmaya başladı.

Büyük dünyaları ve derin hikayeleri uzun soluklu bir biçimde notalara dökebilen Richard Wagner, 6 saat süren Rienzi Operası’nın çocukluğunu geçirdiği şehri Dresden’de 1842 yılında yorumlanacak olması nedeniyle tekrar Almanya’ya döndü. Operanın başarılı bulunarak halktan ve eleştirmenlerden övgü alması sonucunda Wagner adı da bilinir oldu.

Geçen yıllar içinde dünya müzik tarihi içinde önemli yer tutan eserleri Tannhäuser ve Löhengrin’i besteledi. Sahneleme zorluklarını atlatıktan sonra bunları izleyiciyle biliştirabildi. Mekân bulma konusunda Franz Liszt’in kendisine büyük yardımları oldu.

1862’ye kadar İsviçre’de yaşamak zorunda kalan Wagner, burada “Der Ring der Nibelungen” (Nibelungen Yüzüğü) olarak anılan dört büyük operasının yanı sıra “Tristan ve İsolde”yi de yazdı. Tahta yeni çıkan

Bavyera Kralı II. Ludwig tarafından Almanya’ya davet edildikten sonra, operaları kendi ülkesinde arka arkaya sergilenmeye başladı.

“Nürnberg’in Usta Şarkıcıları” eserinin de bitirilip sahnelenmesiyle Wagner ününün doruğuna gelmişti ama Bavyera Parlamentosu bu dev prodüksiyonlara böylesine büyük paralar harcanmasından dolayı huzursuzdu. Bir yandan da daha sonra evleneceği Franz Liszt’in o zamanlar kendisi gibi evli olan kızı Cosima ile yaşadığı yasak aşk tepkiler alıyordu. Bu aşkın sonucunda orkestra eseri olarak “Sigfried Idyll” Cosima için bestelendi.

Ve sonunda bugün Wagner adına düzenlenen dünyanın en önemli festivalinin yapıldığı Bayreuth’ta, özellikle Wagner operalarının sahnelenmesi için Kral II. Ludwig tarafından opera binası yaptırıldı. Wagner’in de çizimleriyle yapımına katkıda bulunduğu binanın 1876 yılındaki açılışında tam 18 saat süren Nibelungen Yüzüğü seslendirildi.

Hemen ertesi yıl son operası Parsifal’i yazaya başlayan Wagner’in bu eseri de -ki o günlerde Alman Mitolojisi ve saf ırk üzerine yazdığı yazılarla büyük tartışmalara neden olmuştu- 1882’de yine Bayreuth’ta sahnelendi. Hitler’in fikirleri dolayısıyla en çok sevdiği opera olarak bilinen Parsifal, bir zamanlar yakın dost olduğu ünlü filozof Nietzsche’nin de hiç beğenmediği bir eser olarak garip bir kaderi paylaşmaktadır. Ve işin ilginç yanı, Bayreuth Festivali’nde seyirciler bir gelenek olarak ilk perdeden sonra icrayı alkışlamazlar.

1883’te dinlenmek için gittiği Venedik’te bir kalp kirizi sonucunda öldüğünde ününün doruğunda olan Wagner, bugün de her türlü spekülasyona rağmen, gelmiş geçmiş en önemi opera bestecilerinin başında gelmektedir.

Bu yıl, önceliği Bayreuth’ta olmak üzere, dünyanın her yerinde 200. doğum yılı nedeniyle -tıpkı meslektaşı Verdi gibi- anılacak olan Wagner’in, Viyana Flarmoni Orkestrası’nın geleneksel Yeni Yıl konserinde bile Lohengrin operasından bir bölüm çalması, aslında bize bu yılın nasıl geçeceğine dair önemli bir ipucu veriyordu.

Dünya Wagner için neler yapacak; bekleyecek ve göreceğiz.

0
4485
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage