High Fidelity'nin Türkçedeki karşılığı, yüksek sadakat sözcüğüne denk gelmektedir. Müzik icra etmek ya da bestelemek kadar olmasa da müziği dinlemek de bir sanattır. Adına High Endciler denen bir grup insan, dünyanın farklı ülkelerinde saatlerini değil, aylarını müzik sistemlerinin başında geçirirler.
Bilenler bilir, bir tören havasında geçen tüm oturumlar, bazen bir başına gece yarısı, el ayak çekildikten sonra; bazen de kulağı sağlam arkadaşlar bir araya toplanarak matineler şeklinde yapılır. Ana amaç müzik dinlemektir ama pikabın analog sesinin, yeni alınan gümüş bir kablonun, değiştirilen priz veya sigortanın, hoparlörlerin altına koyulan bir parça mermerin, yeni bir DAC'ın (Digitalanalog Converter) da sese olan etkileri, konunun kendine has jargonu ile tartışılır. Bazen uzaktan onları dinleyen bir insan, tıpkı iki doktorun kendi aralarında latince sözcüklerle bir hastalığı konuştuğu hissine kapılabilir.
Dünyanın önemli firmalarının ürettiği farklı marka ve modellerdeki pikaplar, amplifikatörler, CD çalarlar, hoparlörler, kablolar hep bu hararetli sohbetlerin bir parçası olur. Web sitelere girilir, Almanca, İngilizce, Fransızca, İtalyanca hi fi dergileri -o diller bilinmese de- takip edilir. Birkaç yüz metre öteden sadece dış görünüşü ile tüm aletler tanımlanır ve markaları söylenir. Tıpkı şarap tadımcılarının kör tadımları gibi, müzik aletlerini oluşturan bileşenler de bir bir dikkatle dinlenir. Gümüş ya da bakır kablonun sese getirdiği özellikler tartışılır.
Dünyanın en önemli iki fuarından biri olarak gösterilen, Avupa'nın en büyük High End Fuarı, Almanya'nın Münih şehrinde uzun süredir yapılmaktadır. Münih High End Fuarı, aralarında geçişleri olan üç ayrı alanda yüzlerce firmanın ürünlerini meraklılarıyla buluşurmaktadır. Firmaların var olan ürünlerinin sergilenmesi, yeni
ürünlerinin tanıtımları, konferanslar, söyleşiler, konserler, basın lansmanları ve perakende olarak plak, CD ve aksesuar satışlarının da yapıldığı fuara Türkiye'den de hem distribütör, hem de yenilikleri görmek isteyen hi fi meraklıları geliyorlar. Yapılan görüşmeler sonucunda temsilcilikler alıp, ülkelerine adeta zaferle dönüyorlar. Her sene yüzlerce temsilciliğin alındığı ya da el değişirdiği bu fuar, önemli bir ticaret hareketliliğine de sahne oluyor.
Sektörün astronomik olarak 500.000 Euroya kadar çıkan hoparlörlerinin varlığına rağmen, ortalama bir dinleyicinin 10.000 Euro değerinde bir sistem oluşturması standart kabul ediliyor. Bu işlerde en önemli olan şey, high endcilerin çok iyi bildiği bileşenler arasındaki uyumun varlığıdır. En iyiler ve en pahalılar en iyi çalacak diye bir şey asla söz konusu değildir. Aslolan, bu camiada kabul edilen Bir sistem, en zayıf halkası kadar çalar sözüdür.
Üreticiler, satıcılar ve distribütörlerle birlikte tutkusu ya da işi müzik olan, onu rafine bir biçimde uyumlu sistemler üzerinden dinlemek isteyen, tasarıma, iyi sese merakı olan, kendisi gibi insanlarla bir arada bulunmak isteyen binlerce insan, her yılın mayıs ayının başında Münih'e akın ediyor. Dört gün boyunca, çoğu otel/fuar/otel hattı içinde Alman ve dünya tarihi içinde çok önemli bir yeri olan Münihi bile göremeden ülkelerine dönüyor.
Geriye kulaklarda bir hoş seda, ünlü üretici ve mühendislerle tanışmış olmanın sevinci ve dünyada üretilmiş önemli hi fi aletleri herkesten önce görmüş olmanın hazzı yatıyor. Müzik dinleyen herkesin gidip görmesi gereken, sıra dışı ve bir o kadar da keyifli bir fuar, Münih High End Fuarı.
9-13 Mayıs 2013 tarihleri arasında meraklılarını bir kez daha bağrına basmaya hazırlanıyor.