0 YAPILAN YORUMLAR
45064 GÖRÜNTÜLENME
0 TAKİPÇİ
0 BEĞENİ
Anlara Dair Resimler

CİHAT ARAL'DAN

ANLARA DAİR RESİMLER

“Görünür  ve ifade edilir olanın işaretlerini değiştirmeye,

görülmemiş olanı gördürmeye, çok kolayca görüleni başka

 biçimde gördürmeye, bağlantısı olmayanın bağlantısını 

kurmaya, algıların duygusal dokusunda ve duyguların 

dinamiğinde çatlaklar açmaya  niyetli sanatçıların stratejileri vardır.”

Jacques Ranciere  ( Özgürleşen Seyirci- Metis Yayınları  )


Cihat Aral resimlerini 3-23 Kasım 2016 tarihlerinde Doku Sanat Galerisinde sergiliyor.Cihat Aral, 1979 yılında  İstanbul  Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölüm’ü Neşet Günal Atölyesi’ den mezun olmuş. Devlet bursuyla Fransa’ya gönderilmiş. Paris Ulusal Güzel Sanatlar Yüksek Okulunda resim ihtisası yapmış. Paris dönüşü, İstanbul  Devlet Güzel Sanatlar  Akademisi Resim Bölümünde öğretim görevlisi olarak görevlendirilmiş. 1976 yılında Antalya 13.Uluslararası Duvar Resimleri Sempozyum’una katılmış. 250 metrekare  alan üzerine ” Analar ve Çocukları “ isimli kompozisyonu, çalışma tamamlanmadan, dönemin valisi tarafından bir branda ile kapatılmış. Duvar Resimleri Sempozyumu yasaklanmış. 


Sanata; yaşanana tanıklık etme misyonu yüklemek, bir dönem bu coğrafya  sanatçıları için olmazsa olmaz bir mottoydu. Cihat Aral’ın resimleri, yaşadığı döneme tanıklık ederek bu mottoya uyar. Sanatçının tek tek resimlerinin her biri yaşanmış anı görünür kılar.  Bu resimler  bir trajediyi değil,  kader haline gelen ve sürekli yinelenen  anları işaretler.  Bu coğrafyada zaten zaman yoktur, sadece anlar vardır. Zaman süreçtir ve değişip dönüşmeyi, trajik olanı içerir. Bir sanatçı için  zaman ise, kendilik bilinci ve iç görü demektir. Doğu toplumlarında trajedi de yoktur. Bu coğrafyada trajedi, inançlar  nedeniyle, kader kısmet, taksirat  olarak algılanır. Bu nedenle de  hep ayni durumlar  tekrar tekrar yaşanır. Tarih bu coğrafyalarda tekerrür eder. 


Sanatta mekan; dış duyumun, zaman  ise iç duyumun ifadesidir. Cihat Aral, dış duyumun   ifadesi olan mekanı, basit bir perspektifle ele alır. Öndeki figürler büyük, arkadakiler  küçüktür. Figürler, pastoral bir mekanda, yürüyüş, miting, gösteri gibi eylemlerini  gerçekleştirirler. Sanatçının  temsil biçimiyle, resimler  bir şey söylemez, söyleyecekmiş gbi yapar. İzleyici  olarak bizler  bu resimlerin  seyircisi haline geliriz. Tıpkı  bu tür eylemleri sokakta izleyenler gibi. Cihat Aral da  seçtiği konulara izleyici konumundan bakmaktadır. 


Sanatçı, figürleri deforme eder. Bu deformasyon, yaşanılanın bedendeki izini gösteren dışavurumu değil, üsluba ait bir durumdur. Sanatçının konuları seçişi de, temsiliyet biçimi de sezgiseldir. Cihat Aral’ın seçtiği renklerin parlaklığı ve doygunluğu azaltılmıştır. Onun resminin elemanları birbiri ile uyum içindedir. Cihat Aral ‘ın uyumlu kişiliği düşünüldüğünde

resminin kendisiyle örtüştüğü görülür.


Cihat Aral, bazı resimlerinde zeminde kırmızı rengi kullanır. Kırmızı renk, bu doğal ifade biçiminde  bir metafor olarak algılanmaz. Rengin şiddeti koyu renk  figürleri öne çıkarır.  Bu durum ifadeden çok temsiliyetin  bir gereği haline gelir.


2012 ve 2013 tarihli resimlerinde ise pastoral manzara yerini resmin mekanına bırakır. Temsiliyet, ifade etmeye yönelir. Seçtiği konuda en vurucu olan elemanlar tuval mekanını kaplar.  Sanatçıdaki bu yeni durum, resimle bir hesaplaşmadan çok sezgisel  bir duyarlığın sonucudur.


 

Cihat Aral’ın sergide en dikkat çekici işleri desenleridir. Bana, Kathe Kollwithz’ in desenlerini anımsattı. Cihat Aral, desenlerinin güçlü ifadeleriyle, kendisine tuval resimlerinden farklı bir kulvar açar.


Cihat Aral’ın  retrospektif niteliğindeki bu sergisi, sanatçının kendi yoluna samimiyetle  devam ettiğini, yaşanan onca şeye rağmen, hala bu coğrafyada anların sürekli tekrarladığı gerçeğini bize bir kez daha anımsatıyor.


0
7074
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage