Contemporary Istanbul’un 18. edisyonu, Akbank ana partnerliğinde, 27 Eylül ön izleme ve 28 Eylül - 1 Ekim tarihleri arasındaki genel ziyaretçi programı ile Tersane Istanbul’da gerçekleşiyor. Contemporary Istanbul’a bu yıl ilk kez katılacak galeriler arasında yer alan IBI Art Gallery, Why Not Gallery, Lazy Mike Gallery ve Yvonne Hohner Contemporary ile bir araya gelerek fuar hakkında konuştuk.
Contemporary Istanbul, yeni programıyla, Akbank ana partnerliğinde, 27 Eylül ön izleme ve 28 Eylül - 1 Ekim tarihleri arasındaki genel ziyaretçi programıyla, Haliç’te yer alan Tersane Istanbul’da sanatseverlerle buluşuyor. Türkiye’deki hızla yükselen kültür ve sanat ortamını, koleksiyonerler ve izleyicilerle buluşturmayı amaçlayan Contemporary Istanbul, bu sene 22 ülkeden 67 çağdaş sanat galerisi ve 8 inisiyatifi ve müzenin temsil ettiği 591 sanatçının 1537 eserine ev sahipliği yapıyor.
Bu sene 21 çağdaş sanat galerisi Contemporary Istanbul’a ilk kez katılıyor. 4710 Gallery, Tiflis; Arma Gallery, Madrid; Aspan Gallery, Almati; Bfm Art Center, Wuzhong City; Bogena Galerie, Saint Paul de Vence; Callirrhoë, Atina; Furiosa, Meksika; IBI Art Gallery, Johannesburg; Inloco Gallery, Dubai; In The Gallery, Mayorka; Kalashnikovv Gallery, Johannesburg; Karpuchina Gallery, Prag; Lazy Mike Gallery, Riga; Maze Art Group, Tahran; Omelchenko Gallery, Moskova; Rıdvan Kuday Gallery, Diyarbakır; Sconci Gallery, Dubai; Sgr Galeria, Bogota; Sistema Gallery, Moskova; The Why Not Gallery, Tiflis; Yvonne Hohner Contemporary, Karlsruhe’den çağdaş sanat galerileri fuarda ilk kez yer alıyor.
Fuara ilk kez katılan bu galeriler arasında bulunan Johannesburg’tan IBI Art Gallery, Tiflis’ten Why Not Gallery, Riga’dan Lazy Mike Gallery ve Karlsruhe’den Yvonne Hohner Contemporary’ye 18. Contemporary Istanbul kapsamında beş soru yönelttik.
1. Bu sene 18. edisyonu gerçekleşecek Contemporary Istanbul’a ilk kez katılacaksınız. Fuarla ilgili beklentileriniz ve ilk izlenimleriniz neler?
2. Daha önce sizlerle yolu kesişmemiş sanatseverler için galerinizi, temsil ettiğiniz sanatçıları anlatır mısınız?
3. Fuara katılacağınız seçkiyi nasıl kurguladınız? Seçkinizi hangi kriterlere göre oluşturdunuz? Bu fuar için küratöryel seçimlerinizi etkileyen temayı veya odağı açıklayabilir misiniz?
4. Seçkinizdeki eserler birbirleriyle nasıl etkileşime giriyor? Farklı sanatçılar veya eserler arasında kurmaya çalıştığınız bir diyalog var mı?
5. Ziyaretçilere ne tür bir deneyim sunmayı hedefliyorsunuz? İzleyicinin küratöryel seçimlerinizle nasıl bir etkileşime gireceğini tahmin ediyorsunuz, uyandırmayı umduğunuz belirli bir anlatınız veya duygunuz var mı?
IBI Art Gallery:
1. Ne bekleyeceğimizden emin değiliz, fakat Cathy Abraham’ın eserlerinden oluşan solo bir sunumu Cape Town’dan İstanbul’a getireceğimiz için çok heyecanlıyız. Abraham’ın çalışmaları uluslararası ilgi gördü ve Contemporary Istanbul’un ilgi çekici ve etkileşimli bir izleyici kitlesi sunacağından eminiz.
2. Johannesburg (Güney Afrika) merkezli, küratörler, sanatçılar ve diğer sanat platformlarıyla iş birliği içinde çalışan, bağımsız olarak yönetilen bir galeriyiz. Yeni, gelecek vadeden ve bağımsız sanatçılarla çalışıyor, yeni yeteneklerin çalışmalarını sunabilecekleri bir platform oluşturmayı amaçlıyoruz. Daha köklü sanatçılar da Güney Afrika’da düzenlenen halka açık sergilerde temsil edilmek üzere portföyümüzde yer alıyor. Dünya çapındaki varlığımızı genişletmeyi umuyoruz.
3. Fuara, Cathy Abraham’ın eserlerinden oluşan solo bir sunum katılıyoruz. Fuarda gösterilecek eserler, sanatçı, galeri ve misafir küratörümüz Morné Visagie ile yapılan görüşmeler sonucunda belirlendi. Cape Town’dan sanatçı ve küratör olan Morné Visagie, daha önce sanatçı ile çeşitli projelerde çalıştı ve sanatçının eserine derinlemesine hâkim.
4. CI için, sanatçının stüdyo pratiğini vurgulayan bir eser grubu sunmayı amaçlıyoruz. Eserlerde mevcut anlatıları, iz yapımı içindeki yeni yörüngeleri ve ölçeği sorgulamayı ele alıyoruz.
5. Sergi, görsel olarak, ton ve tonlar üzerinden tekrarlayan iz yapımı ile renk üzerine bir meditasyon. İzleyiciler ilk geldiklerinde bir sükûnet duygusu, sakinlik hissi ya da tam tersi bir kaos bulabilirler. Eserlerin daha ayrıntılı incelenmesi, çok daha karmaşık ve derin bir etkileşimi ortaya çıkarıyor. Serginin başlığı ise “The fallen sparks of Tohu”. Parçaları, kırıntıları, kıvılcımları toplayarak, Cathy Abraham bir merkez bulmaya çalışıyor. Odaklanılacak hareketsiz, durağan bir nokta. Bu amaçla, onun pratiği, benliği aşmanın bir aracı olarak sayıları, simetrileri ve tekrarlanan eylemleri kullanan temel bir yapıya yöneliyor. Çalışmaları, her İbranice harfe bir değer verildiği ve her sayıya manevi bir önem verildiği Kabala’nın kutsal metinlerinin sayısal yorumunda yankı buluyor. Mistik gelenekte yaşamı simgeleyen 18 sayısı ve katları, sanatçının pratiğinin merkezinde yer alıyor; hayaletlerin ve yaşayanların, kabul edilen benliğin ve onun reddedilen karanlığının örtüşeceği bir yer buluyor.
Cathy Abraham, biriken fırça darbelerini sayarken, yaşamın önemsizliğinden evrenin uçsuz bucaksızlığına kadar kendisini bunaltan her şeye teslim oluyor. Bu metoda odaklanarak, bir istikrar ve mevcudiyet duygusu yaratıyor ve farklı pigmentlerin bileşik titreşimlerine dikkat ediyor. Renk geçişleri, fırça darbeleri, ruhun ağırlığını/hafifliğini temsil eden altın tozu; hepsi bir araya gelerek kırık bir dünyadan düşen ışık kıvılcımları ve düşen parçaları ortaya çıkarıyor.
Why Not Gallery:
1. CI 2023’e katılacağımız için çok heyecanlıyız; fuarı uzun bir süredir yakından takip ediyoruz ve şimdi bizim de katılacak olmamız çok heyecan verici. Şüphesiz bölgedeki en önemli fuarlardan biri ve bu yıl burada Gürcistan’ın yükselen yeteneklerini temsil etmekten onur duyuyoruz.
2. Why Not Gallery, arkadaş olan ve aynı vizyonu paylaşan genç profesyoneller tarafından kuruldu. Galeri, genç sanatçıları desteklemeyi, tanıtmayı ve onları daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Her türlü deneyi memnuniyetle karşılayan ekip, geleneksel sergileme pratiklerine de meydan okumayı amaçlıyor.
3. Galeri, tamamı kadınlardan oluşan bir kolektif tarafından yönetiliyor ve genellikle genç kadın sanatçılarla çalışıyor. Dolayısıyla, CI’da yer alan standın da tamamen kadın sanatçılardan oluşması şaşırtıcı değil. Standı oluştururken düşündüğümüz konular, bu sanatçıların içinde bulunduğu farklı direniş ve isyan biçimleriydi. Savunmasızlık, kırılganlık sahip oldukları en güçlü silah gibi görünüyor. Bu sanatçıların paylaştığı yumuşak ama bir o kadar da güçlü yaşam enerjisi, odaklandığımız bağlantı oldu.
4. Küratör ekibi olarak, gelecek vadeden sanatçıların çalıştıkları medyayı nasıl sorguladıklarını ve kendilerine özgü görsel bir dil oluşturduklarını görmekten her zaman heyecan duyuyoruz. Sunulan her sanatçı, korkusuzca kendi medyalarının geleneksel normlarını sorguluyor, sınırları zorluyor ve keşfedilmemiş alanları araştırıyor, başarısız olmaktan veya eleştirilmekten korkmadan yaratıcı ifadelerinde ruhlarını açığa çıkarıyor. Standı bir araya getirirken, temsil ettiğimiz sanatçıların çalıştığı malzeme ve tekniklerin çeşitliliğini göstermek istedik. Söylediğimiz gibi, seçilen eserlerin paylaştığı diyalog aracılığıyla yükseltilmiş, düşsel bir duygu yaratmayı hedefliyoruz.
5. Gürcistan’dan yükselen, kendini en dürüstçe ifade etmekten çekinmeyen yeni isimleri İstanbul sanat sahnesine kazandırmayı amaçlıyoruz. Sergimizin Gürcü sanat sahnesine daha büyük bir ilgi uyandırmasını, gelecekte çok daha fazla ortaklık ve iş birliği yapmayı umuyoruz.
Lazy Mike Gallery:
1. Contemporary İstanbul’a ilk katılışımız olduğu için çok heyecanlıyız. Bir tahminimiz yok ama yerel koleksiyonerlerle tanışmayı ve bizim için bu yeni ve önemli bölgede yeni bağlantılar kurmayı umuyoruz. Sanat fuarı profesyonel bir ekip tarafından yönetildiğinden ilk izlenimlerimiz çok iyi.
2. Fuarda Ivan Seriy’in solo standını sunmaya karar verdik. Ivan Seriy, 2022’den beri İstanbul’da yaşıyor, dolayısıyla projesi göçmenin duygularını ve evinden uzakta sanatsal pratiği sırasında karşılaştığı zorlukları yansıtıyor. Bir dizi yeni tuvalde yer alan “Somevan” adlı alter-ego karakteri, kendini göstermeden düşüncelerini protesto etmesine ve ifade etmesine yardımcı oluyor.
3. Daha önce de belirttiğim gibi, seçkideki ana küratöryel yaklaşımımız İstanbul’da yapılmış tablolardan oluşan bir solo stant olacak. Ancak sanatçının güncel yapıtlarına uygun eserleri özenle seçtik ve sanatseverlerin bu grotesk karakterlerle tanışmaktan keyif alacağına inanıyoruz.
4-5. CI’da sergileyeceğimiz projeyle, günümüzde sanatçıların zorunlu göç sürecinde karşılaştıkları sorunlara dikkat çekmek istiyoruz. Bu sadece evden uzakta yaşamanın ve çalışmanın fiziksel yönünü değil, aynı zamanda bugün yeni gerçekliğimizde meydana gelen tüm karmaşa içinde yeni zihinsel benliğin bulunmasını da içeriyor. Ivan Seriy’in “Somevan” projesiyle gündeme getirmeye çalıştığı şey de bu. Bizde bunun kesinlikle güçlü bir ifade olduğuna inanıyoruz, bunu desteklemekten mutluluk duyuyoruz ve halkın da bu işten bizim kadar keyif alacağını umuyoruz.
Yvonne Hohner Contemporary:
1. İlk uluslararası adımlarımı atmaktan heyecan duyuyorum. Çünkü CI’ya katılmak, benim için uluslararası bir sanat fuarındaki prömiyer. Benim için yeni olan bir sanat kitlesiyle tanışmak, dünyanın başka bir bölgesinden koleksiyonerlerle tanışmak harika olacak. Fuar ekibi ve özellikle de destekleri şimdiden çok güzel. Herkesin önceden katılımcıların istekleriyle ilgilendiğini hissediyorum.
2. Yvonne Hohner Contemporary, galeri sahibi bir arkadaşım ile yaptığım eski bir iş birliğinin sonucu. Ağustos 2021’de kendi programımı geliştirmeye karar verdim ve bu yüzden küratör Anabel Roque Rodriguez ile çalışmaya başladım. Birlikte, galerinin stratejisine uygun sergi konseptleri geliştiriyoruz. Sergiler, her zaman kavramsal olarak çalışan sanatsal pozisyonları ve sosyo-kritik, politik veya iklimle ilgili temalar ve içerikleri ele alıyor. Sanatçılara ilginç hikâyeler göstermeyi seviyorum ve farklı kültürlerden, farklı bakış açılarına sahip insanların hikâyeleri her zaman ilgimi çekiyor. Gerçek şu ki; Almanya, çeşitli biyografileri olan insanların toplumun bir parçası olduğu bir ülke. Karlsruhe’deki galerim, dünyayla diyalog hâlindeki sanatı temsil ediyor. Şu anda farklı kültürel etkilere sahip 13 sanatçı ile çalışıyorum. Teknikler, klasik resim ve heykellerden sanatsal-zanaat ve tasarım odaklı çalışmalara kadar çok çeşitli.
3. Bir fuara ilk kez katıldığımda, hangi sanatçıyı göstereceğime karar vermek kolay bir karar olmuyor. İstanbul’a yönelik küratöryel düşüncelerim kesinlikle kökenleri Orta Doğu’da olan iki pozisyonu ve sanatsal etkisi çoğunlukla Batı dünyası tarafından şekillenen iki pozisyon göstermekti. Bu nedenle, Fahar Al-Salih’i Doğu ve Batı arasında bir köprü kurucusu olarak görüyorum; onun çalışmalarında Batı etkileri açıkça hissediliyor ama bize tamamen farklı bir toplumun hikâyesini anlatıyor. Onun eserlerinden çok özel bir seriyi gösteriyorum. Endüstriyel süngerlerin mozaik serisi, oryantal mozaiklerin tam tersi çünkü oryantal mozaikler kalite, hassasiyet ve matematiksel hesaplamalarla ilgili. Süngerler, yüksek kültür ve günlük kültürü bir temel taşı olarak kullanan, basitlikleri açısından karmaşık olan ve İslam mozaiklerine bir köprü oluşturan ilginç bir kombinasyon. İkinci sanatçı olan Tammam Azzam’ın çalışmaları Suriye’nin yıkımı, bağlamdan koparma ve parçalı yeniden düzenleme temalarını ele alıyor. Avrupa sanat tarihindeki eserlerin, Suriye’deki bombalanmış bina cephelerine yerleştirildiği dijital fotoğraf serisi Syrian Museum ile uluslararası tanınırlık kazandı. Her ikisi de kendi hikâyesini kendi tarzında anlatıyor. Gretta Louw’un çalışmalarıyla duygusallık ve verimlilik; zanaat ve otomasyon; sürekli dijital bağlantı ve bedensel yer değiştirme arasındaki gerilimleri araştıran bir pozisyon getiriyorum. Metodolojisi doğası gereği melez: Bir yandan algoritmik ve dijital süreçler arasında, diğer yandan geleneksel tekstil, nakış, suluboya, mürekkep ve yağlı boya teknikleri arasında ileri geri çalışıyor. Dördüncü pozisyonu Anna Herrgott’un çalışmaları oluşturuyor. Sanatsal çalışması, güzellik kavramı ve fikirleri etrafında şekilleniyor. İlgi odağı, moda ve güzellik sektörü tarafından yayılan idealler. O, (eleştirel) öz imaj ve kendinin ve diğerlerinin algılamasına özel bir dikkat gösteriyor. Herrgott, tüm bu etkilerden yola çıkarak içerik yüklü bir estetik ve mizah anları içeren heykeller ve enstalasyonlar yaratıyor.
Amacım, ziyaretçilere, 21. yüzyılda sanatçıların kültürel çeşitliliği ve sosyal deneyimi ile karakterize edilmiş galeri programımdan bir özet göstermek. İçerik açısından, gösterdiğim sanatsal pozisyonlar tarafından üç önemli nokta öne çıkıyor. Sosyal değişikliklerin önemi, teknolojinin hayatlarımız üzerindeki etkisi ve sosyal medyanın güçlü etkisi aracılığıyla güzellik kavramının anlamı. Yaptığım seçimle, çok farklı tekniklerle çalışan sanatçıları da gösteriyorum. İzleyicilere eski tekniklerin, nakış veya mozaik gibi, modern bir şekilde yorumlanabileceğini göstermeyi amaçlıyorum.
4. Diyaloğun her zaman ilk bakışta görsel olarak anlaşılamayacağını düşünsem de, seçimimle, daha önce de söylediğim gibi, yaptığım seçimle güncel toplumsal konulara dair bir yorum sunmayı başardığımı düşünüyorum.
5. Ziyaretçilerin sadece yüzeysel bakmayıp, daha yakından inceleyip sorular sormalarını, ilgi göstermelerini ve sanatın sadece görsellikten değil içerikten de gelen büyüsünü keşfetmelerini umuyorum. Onların, evlerine döndüklerinde buradan memnuniyet duygusu ile ayrılmalarını istiyorum. Çünkü sanat bana da bunu yapıyor ve memnuniyet bedeninizin daha derin bir katmanından geldiğinde çok daha özel bir duygu.
Contemporary Istanbul hakkında detaylı bilgiye ve fuar biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.