20 Eylül - 25 Eylül Haftasında Dikkat Çeken 14 Sanat Etkinliği

Bir Kapıdan Girmek 

Harmony Sanat Galerisi, yeni sezonu genç sanatçı Erhan Cihangiroğlu’nun resim ve illüstrasyonlarından oluşan “Bir Kapıdan Girmek” sergisi ile 20 Eylül saat 18:00’de açıyor.

Düşlerden ilham alan resimleriyle hatırlayamadıklarımızı bize hatırlatan sanatçı Cihangiroğlu, resimlerini sanatseverlerin yorumuna açarak düşlerin keskin çizgileri olmadığının altını çiziyor. Umudun resimlerinin odak noktası olduğu eserleriyle sanatseverleri bir düş yolculuğuna çıkaran sanatçının sergisi 16 Ekim’e kadar görülebilecek.

Ayrıntıda Gizli Olan 

Dirimart Nişantaşı, sezonu 21 Eylül’de Melike Abasıyanık Kurtiç’in “Ayrıntıda Gizli Olan” adlı sergisiyle açıyor. Sergi, Türkiye’nin önde gelen kadın sanatçılarından Melike Abasıyanık Kurtiç’in uzun bir aradan sonra açtığı ilk kişisel sergi olma özelliğini taşıyor. Yıllardır yosun ve deniz kestanelerinden yola çıkarak, doğadan insana ulaşmaya yönelik özgün imgeler ortaya koyan sanatçı, bu sergisinde aynı odaklanmayı sürdürüyor.

Sergide kavramsal bir bütünsellik içinde sunulan işlerin bir özelliği de, seramik dışında, pirinç kağıdı, fotoğraf, kolaj, baskı gibi farklı teknik ve malzemelerle üretilmeleri. Sergi 23 Ekim’e dek ziyaret edilebilir.

Eros Nerede? Vol. 3

İnci Furni’nin tek kişilik sergisi “Eros Nerede? Vol. 3”, 22 Eylül – 22 Ekim 2016 tarihlerinde Öktem&Aykut’ta ziyaret edilebilecek. Sergi açılışı, 21 Eylül Çarşamba akşamı 18.30’da gerçekleşecek.

“Eros Nerede? Vol.3”, Furni’nin 2014 yılında İstanbul’daki Polistar’da ve 2015’te Kiev Bienali’nde kurguladığı yerleştirmelerinin bir devamı ve üçüncü aşaması olarak izleyiciyle buluşacak. Daha önceki sergilerinde, resim yapma pratiği içerisinden nesnenin temsil gücünü kişisel (hatta otobiyografik) anların ifadesine vakfeden Furni; üçüncü aşamasını Öktem&Aykut’ta gerçekleştireceği yerleştirmesinde, İstanbul gündelik sokak yaşantısı içerisindeki kolektif anların İslam kültürü içerisinden yansımalarını ele alıyor.

Çok Güzelim, Çok Güzel 

İstanbul’da yaşayan Alman fotoğrafçı Charlotte Schmitz, Balat’taki evine veda etmeden önce, onu bir sergi mekanına dönüştürüyor. Fotoğrafçı ve sanatçı Cemre Yeşil’in ilk kez küratör olarak karşımıza çıktığı “Çok güzelim, çok güzel / I am so beautiful, so beautiful” isimli fotoğraf sergisi FiLBooks'un desteğiyle, 21 Eylül — 30 Eylül tarihleri arasında Yıldırım Caddesi, no:112, Balat adresinde izleyici ile buluşuyor. Bu sergi kapsamında FiLBooks’un yayımladığı sanatçı kitabını, hem sergi mekanından hem de FiLBooks’tan edinmek mümkün. Bu senenin son yaz akşamlarından birini, pamuk şeker, canlı muzik ve fotografların olduğu sergi açılışında geçirmeye ne dersiniz?

Gayan

NarPhotos Fotoğraf Kolektifi üyesi Erhan Arık, Ermenilerin Soykırım sonrasında Ortadoğu’da yaşama tutundukları Irak, Lübnan, İsrail, Filistin, İran ve Ürdün’ün yanı sıra Türkiye ve Ermenistan’daki Ermeni topluluklarının izini sürdüğü “Gayan”da, geçmişle bugünün iç içeliğine ve Ermenilerin 1915’e dair hafızasına odaklanıyor.

“Gayan”, Arık’ın 2014 ve 2016 arasında Tahran, İsfahan, Zaho, Duhok, Beyrut, Cubeyl, Antilyas, Ancar, Amman, Kudüs, Beytüllahim, El İzariya, Erivan, Aştarak, Antakya ve İstanbul’daki Ermeni mahalleleri ve köylerinde çektiği fotoğraflardan oluşuyor. Sanatçının Aras Yayıncılık tarafından basılan aynı isimli kitabının tanıtımı da sergi açılışında yapılacak. Sergi 22 Eylül – 16 Ekim tarihleri arasında DEPO'da ziyaret edilebilir.

The Transience of Life 

Erkut Terliksiz’in beşinci kişisel sergisi "The Transience of Life”, 22 Eylül – 22 Ekim 2016 tarihleri arasında x-ist’te gerçekleşiyor.

Erkut Terliksiz’in x-ist’te gerçekleşecek beşinci kişisel sergisi "The Transience of Life", seyirciyi hem kusurlarından yararlandığı deneysel malzeme kullanımı, hem de içgüdüsel resimselliği üzerinden birbirinin içine karışmış formlar arasında gerçeküstü olanı aramaya teşvik ediyor. 22 Ekim’e dek görülebilecek sergi, amorf insan ve hayvan formları, inceledikçe farklı his ve dürtüleri harekete geçiren, daha vahşi ve korkutucu bir dünyanın kapılarını açıyor. 

Yeni Gerçeklikler

Alt Sanat Mekanı 22 Eylül akşamı saat 18:00 itibarıyla Moving Image - Çevreleyen (Immersive) Medya’nın sergisi “Yeni Gerçeklikler”e ev sahipliği yapıyor. “Yeni Gerçeklikler” sergisi, dünyanın dört bir yanından sanatçıların sanal gerçeklik (Virtual Reality, VR) ve artırılmış gerçeklik (Augmented Reality, AR) ile çalışarak bizi çevreleyen dünyayı algılama biçimimiz ve insanın kendi gerçekliğini seçme yetisi üzerine ürettikleri işleri içeriyor. “Yeni Gerçeklikler”in sanatçıları, yeni bir sanat mecrasının öncüleri olarak, izleyicileri farklı dünyalarla tanıştırmakta ya da “gerçekliğin” ne anlama geldiğini alışılmadık biçimlerde sorgular. Böylece, bu alanda şekillenen metaforları, kelime dağarcıklarını ve etik meseleleri belirlerler. Sergide yer alan sanatçılar: Claudia Hart (AR), John Craig Freeman (AR), Salvador Loza & Gibrann Morgado (VR), Christopher Manzione & Seth Cluett (VR), Will Pappenheimer & Zachary Brady (AR), Rachel Rossin (VR), Jakob Kudsk Steensen (VR) ve Deniz Tortum (VR) yer alıyor. Sergi 23, 24, 25 Eylül günleri ziyaret edilebilir.

Gözlerimi Açıyorum ve Her Şey Doğuyor Yeniden

Luna Ece Bal’ın ilk solo sergisi “Gözlerimi açıyorum ve her şey doğuyor yeniden” Ali Emir Tapan küratörlüğünde Space Debris’de 22 Eylül akşamı açılıyor. Bal’ın son dönem üzerinde çalıştığı karışık teknik yerleştirme işlerinden oluşacak sergi 22 Ekim’e dek ziyaretçilere açık olacak.

Ece Bal’ın işleri, bilimsellikle olağandışılık arasında bir yerde, kendine has etkili bir derinlik barındırıyor. Kendisine sorarsanız, tanımlamalar yapmaktan ziyade, kişiler ve mekanlar üzerine büyüler yapıyor. Benliğin, keşif ve kırılma noktaları arasındaki sınırlarında nüksediyor. 

Saadet Çıkmazı

.artSümer, 22 Eylül akşamı itibarıyla Yasemin Özcan’ın dördüncü kişisel sergisi “Saadet Çıkmazı”na ev sahipliği yapıyor. ''Elmaslı Apt.'' (2004), ''üçyüzbir'' (2009) ve ''Seni Endişelendiren Ne?'' (2014, Banu Cennetoğlu ile birlikte ) başlıklı sergiler ardından ''Saadet Çıkmazı'', Özcan’ın son yıllarda üzerine çalıştığı kavramlara odaklanıyor. Adalet, eşitlik, birlikte yaşama, toplumsal cinsiyet ve kültürel kimliklere aidiyeti, kent-kutsiyet ilişkisi bağlamında sorguladığı yeni üretimlerini bir araya getiriyor.

Malzemeye düşkünlüğünü ele veren eserlerinde, seramik saklama kapları (çay-kahve-şeker), tabak, sokak tabelası vb. günlük hayattan nesneleri devşiren Özcan, üretiminde altını iktidar, bakırı muhalefet, yeşil kumaşı kutsiyetin sembolü olarak kullanırken objelerle kurduğumuz değer ilişkilerini de araştırıyor. Bilginin ve bugün biçim değiştiren bilgeliğin izini sürüyor. Sergi 26 Kasım’a dek ziyaret edilebilecek.

Tarihsel Karşılaşmalar 

KRANK Art Gallery yeni sezonu “Tarihsel Karşılaşmalar” sergisi ile açıyor. İlk sergisinde sanatsal ifade aracı olarak teknolojiyi, ikinci sergisinde ise bitkilerin gizemini sunarken; bu kez de Roman Uranjek ve Radenko Milak’ın anların rastlantısallığını irdeledikleri laboratuvarlarını, Ali Akay küratörlüğünde galeri mekanına taşıyor.

IRWIN grubunun kurucularından ve sanatçılarından Roman Uranjek ve Radenko Milak’ın ortak projesi DATES, Milak’ın “365 Images of time” serisi ve Uranjek’in “At least one cross a day after 1.1.2002” projelerinin ustaca ve spontan bir şekilde bir araya gelmesinden oluşuyor. Milak’ın bir yıldır, Uranjek’in ise 13 yıldır devam eden projelerinde; subjektif ve saplantılı zaman kayıtlarından yola çıkarak oluşturdukları günlükler prensibine göre çalışmışlardır. Birbirlerinin işlerine olan ilgileri, objektif zamanı ve tarihi zamanı algılama ve anlamadaki sanatsal yaklaşımlarının benzerliği sonucu gelişir ve somut bir işbirliğine dönüşür. 22 Eylül akşamı açılacak olan sergi 19 Kasım’a dek ziyaret edilebilecek.

Tersyüz 

Versus Art Project 22 Eylül – 15 Ekim 2016 tarihleri arasında Can Aytekin’in “Tersyüz” isimli sergisine ev sahipliği yapıyor.

Galerideki yeni sergisi “Tersyüz”de sanatçı, önceki sergilerinde yer alan soyutlama ve görme rejimi üzerinde durma geleneğini devam ettiriyor. Şekil, biçim, ‘eşkal’ kavramları ile aynı anlama gelen çehre, yüz, yüzey, surat, suret kelimelerinin metinsel ve kültürel arkeolojisi bu sergide büyük önem taşıyor.

Sergi, 40’a yakın ahşap plakanın tersyüz baskılarının alınmasıyla oluşturulan bir seriden meydana geliyor. Eserlerinde kullandığı renk çeşitliliği ve baskınlığı ile tanıdığımız Can Aytekin bu kez izleyici karşısına sadeleştirdiği renk paleti ile çıkıyor. Dekupe ettiği ahşap plakalar üzerine yalnızca kırmızı ve yeşil mürekkep uygulayarak bir baskı serisi meydana getiren sanatçı, renklerin sembolizmi ve tarihsel mirasından ilham alıyor.

O Zaman Renk!

artnivo.com project space, Selen Sarıoğlu’nun seçkisini yaptığı “O Zaman Renk!” sergisine ev sahipliği yapıyor. 22 Eylül akşamı açılacak sergi 11 Kasım’a dek ziyaret edilebilecek.

Darbe girişimi, terör sorunu, Brexit, Trump’ın yükselişi derken pek çok açıdan tahammülün azaldığı, baskının arttığı, mantığın kaybolduğu, popüler kültürün popülist bir hal aldığı bir dönemden geçerken, herkesin içinde bulunduğu durumla mücadele çabasını biraz da karikatürize etme düşüncesi, on iki sanatçıyı bir araya getiriyor. Ortaya kimi zaman görüneni sorgulayan, kimi zaman melankolide kaybolan, kimi zaman kaçışı tasarlayan bir duygu karmaşası çıkıyor; hepsinin kökeninde ise bir içe dönüş eğilimi var. Sergide yer alan sanatçılar: Selin Balcı, Basako, Zeynep Beler, Burçak Bingöl, Elif Boyner, Ahmet Civelek, Sibel Diker, Alican Leblebici, Lara Ögel, Ardan Özmenoğlu, Nejat Satı, Güneş Terkol.

Loop?: Turning Wold- Fragments and Questions 

Çalışmalarını Köln’de sürdüren Alman sanatçı Vera Drebusch ile İstanbul’da yaşayan sanatçı Özge Enginöz’ün çalışmalarından derlenen sergi “Loop?: Turning Wold- Fragments and Questions” 22 Eylül’de Blok Art Space ev sahipliğinde açılıyor.

İki sanatçının da yaşadıkları dünyaya dair sormak istediklerini araştıran sergi, şiir ve siyaset arasındaki kimlik, toplumsal cinsiyet, ilişkiler ve hayatın karmaşıklığı gibi konular üzerine verimli bir döngü oluşturuyor. Sergi 31 Ekim’e dek ziyaret edilebilir.

Reclamation

Mixer sezon açılışını Berkay Buğdanoğlu’nun son dönem çalışmalarını içeren kişisel sergisi “Reclamation” ile yapıyor. Sergi 24 Eylül-22 Ekim tarihleri arasında Mixer’de izlenebilecek.

Buğdanoğlu’nun önceki serilerinden alışık olduğumuz çelik üzerine çalıştığı işlerin yanı sıra sanatçının ilk heykel çalışmalarını da bu sergide görmek mümkün. Buğdanoğlu, Mixer’deki üçüncü kişisel sergisinde kendi tekniğine sadık kalmakla beraber kullandığı malzemeleri dönüştürerek ve bütünleştirerek pratiğini bir adım öteye taşıyor.