Geçen yıl dahil olduğunuz ve olmadığınız işlerden aklınızda kalanlar...
Yeni yılda merakla beklediğiniz, kaçırmayın dediğiniz sanat etkinlikleri...
2013’te canlanacağını düşündüğünüz coğrafya...
2012’nin sanat alanındaki en büyük başarısızlığı...
OYA DELAHAYE / SOTHEBY’S
1. Art Basel, FİAC, Paris Photo
2. The Dorothy and Herbert Vogel koleksyonu MOCA’da, Magritte MOMA, Istanbul Bienali, Venedik Bienali…
3. Azerbaycan, Kırgizistan, Turkmenistan…ve Kore. Herkezin keşvetmediği çok iyi sanatcılar çıkıyor.
OSMAN ERDEN / AICA TÜRKİYE BAŞKANI
1. dOCUMENTA (13), Manifesta 9, Şener Özmen'in Pilot Galeri'deki
"Sıfır Tolerans" Sergisi.
2. Nam June Paik Ödülü'nü kazanan Cevdet Erek, dOCUMENTA (13)'e
katılan ve İstanbul'da iki kişisel sergi açan Füsun Onur.
3. 13.İstanbul Bienali.
4. Güney Kore.
5. 7.Berlin Bienali.
DERYA DEMİR / GALERİ NON
1. dOCUMENTA(13)
2. Carolyn Christov-Bakargiev.
3. İstanbul ve Venedik Bienali. NON'da ise Aslı Çavuşoğlu ve Meriç Algün Ringborg solo sergilerini ben de heyecan ile bekliyorum.
4. İstanbul daha da hareketlenecek gibi görünüyor.
5. En büyük başarı ve en büyük başarısızlık: dOCUMENTA(13)
AZRA TÜZÜNOĞLU / PİLOT GALERİ
1. Bu yılki Documenta, yılın en heyecan verici olayıydı. Birbirini tekrar eden sıkıcı sergiler, bienaller ve fuarlardan sonra, risk almayı bilen, geleceğe ilişkin kaygısı olan, çevreyi gözeten, hayvan haklarından bahseden, insanın en karanlık taraflarını açığa çıkarırken bile umudunu yitirmeyen bir yaklaşımla, bugüne önemli bir not düştüler. Burak Delier’in Saruhan Doğan’la Pilot’ta gerçekleştirdiği “Koleksiyoner’in Dileği” çalışması bu yılın üzerinde durulması gereken işlerinden biriydi bence. Maçka Sanat Galerisi’ndeki Füsun Onur sergisi, Milli Reasürans Galerisi’ndeki Lokman sergisi, Arter’deki Sophia Pompery ve Mona Hatoum sergileri, Slavs&Tatars MoMA sergileri aklımızda yer etti bu yıl.
2. Venedik Bienali, İstanbul Bienali, Global Art Forum (Art Dubai) bu yılın en mühim sanat olayları.
3. Brezilya ve aslında Güney Amerika’nın geneli ile Polonya önümüzdeki yıllarda ismini daha çok duyacağımız coğrafyalar olacak. Güney Amerika, sert politik ve sosyal iklimi ve bir o kadar sert, doğrudan ama şiirsel işler üreten sanatçıları ve onları destekleyen çok güçlü koleksiyonerleri ile hali hazırda ismini çokça duyurmaya başladı. Polonya ise, profit-nonprofit kurumları, müzeleri ve isimlerini günden güne daha çok duymaya başladığımız sanatçıları ile Varşova’nın yanı sıra, Gdansk, Krakow, Poznan gibi kentlerindeki hareketlilikle önümüzdeki yılların önemli merkezlerinden olacak.
4. Tartışmasız, Carolyn Christov Bakargiev.
5. Birbiriyle konuşmanın ve dayanışmanın öğrenilememiş olunması.
ADNAN YILDIZ / KUNSTLERHAUS STUTTGART
1. 2012 yılında benim dahil olduğum en temel konu, solo sunum, sergi ya da temsilin nasıl şekillendiği üzerineydi. Kunstlerhaus Stuttgart’taki programımı, Münih’ten Platform 3 ile ortak gerçekleştirdiğimiz tartışma programı ve İstanbul’da Polistar’da gerçekleştirdiğimiz projeler: Sanatsal Diyaloglar, Eleştirel Sesler ve Metodik Çalışmalar olarak 2013’te yayınlanacak olan ‘İzleyici, Zaman ve Mekan’ isimli yayının içeriğini de belirledi. Kunstlerhaus’ta gerçekleşen Annika Eriksson ve Ahmet Öğüt sergilerini unutmam mümkün değil hayat boyu. Genel anlamda, yılın olayı ve insanı dOCUMENTA13 ve CCB’di hiç kuşkusuz. Aklımda kalan, Füsun Onur’un perdesiyle karşılaşma anım...
2. İstanbul ve Venedik Bienalleri.
3. Ben coğrafi odaklarla çalışmam pek genelde. Kavramsal ve eleştirel bağlarla ilerlerim ama uzaktan bakacak olursam, Ortadoğu dosyası uzun bir süre daha açık kalacak gibi. Orta Asya benim ilgimi çok çekiyor ve Latin Dünyası.
4. Bence e-flux. Sanat dilini ve basın bülteni dünyasını öyle bir güncelledi ki... Etkisi hala aşılabilmiş değil, üstelik yan projeleri de çok kafa açıcı.
5. Güzel soru ama başarı kavramı üzerinden değil de, operasyonel olarak bakmak lazım. 2012’nin işlemeyen stratejisi galerilerin yarattığı sanatçıların çuvallamasıdır. Araştırmacı pozuyla ortaya çıkıp ilk başta takdir ettiğimiz projelerden geçen bazı sanatçılar, galerilerin de ‘olur’ gazıyla, yılın sonuna doğru magazinde gözden düşen ünlüler gibi ilgi açlığıyla başbaşa kaldı. Kötü objeler ve satılmayı bekleyen 2. Sınıf mallar raflarda kaldı.
HARO CÜMBÜŞYAN / COLLECTORSPACE
1. Şüphesiz, 2012'in en kapsamlı ve aynı derecede seviyeli sergisi, Füsun Onur ve Cevdet Erek'in işlerinin de dahil olduğu dOCUMENTA(13) idi. Whitney Bienali de bence bu serginin tarzına getirdiği taze yaklaşım ve gösterişten uzak, gücünü sanatçıdan alan ve ahenkli içeriğiyle akıllarda kalmaya hak kazandı. Tate Modern'in bitişiğindeki silindir şeklindeki dev petrol depolarının performans sanatının sergilenmesine ayrılması ve bu mekanın geçen yaz 15 haftalık bir festivalle halka açılması çok heyecan verici oldu. Ayrıca yine Tate Modern'de Tino Sehgal'in Turbine Hall'da kurguladığı performans son zamanların en etkileyici sanat eserlerinden biriydi. İzleyici/katılımcı sayısı olarak aynı seviyelere ulaşmamış olsa da, İstanbul'da Protocinema'nın düzenlediği Dominique Gonzalez-Foerster ve Tristan Bera'nın "The 121st Night" adlı performansı unutulmayacak ve ağızdan ağıza dolaştıkça değerlenecek bir eser oldu. Hassan Khan'ın SALT Beyoğlu'ndaki sergisi de İstanbul'un sanat ortamının geleceği konusunda iyimser olanları haklı çıkaracak nitelikteydi.
2. Tabii 2013'ün sabırsızlıkla beklediğim iki etkinliği Emre Baykal'ın küratörlüğünde Ali Kazma'nın Türkiye Pavyonu'nda yer alacağı Venedik Bienali ve Fulya Erdemci'nin İstanbul Bienali.
HARO CÜMBÜŞYAN / COLLECTORSPACE
1. Şüphesiz, 2012'in en kapsamlı ve aynı derecede seviyeli sergisi, Füsun Onur ve Cevdet Erek'in işlerinin de dahil olduğu dOCUMENTA(13) idi. Whitney Bienali de bence bu serginin tarzına getirdiği taze yaklaşım ve gösterişten uzak, gücünü sanatçıdan alan ve ahenkli içeriğiyle akıllarda kalmaya hak kazandı. Tate Modern'in bitişiğindeki silindir şeklindeki dev petrol depolarının performans sanatının sergilenmesine ayrılması ve bu mekanın geçen yaz 15 haftalık bir festivalle halka açılması çok heyecan verici oldu. Ayrıca yine Tate Modern'de Tino Sehgal'in Turbine Hall'da kurguladığı performans son zamanların en etkileyici sanat eserlerinden biriydi. İzleyici/katılımcı sayısı olarak aynı seviyelere ulaşmamış olsa da, İstanbul'da Protocinema'nın düzenlediği Dominique Gonzalez-Foerster ve Tristan Bera'nın "The 121st Night" adlı performansı unutulmayacak ve ağızdan ağıza dolaştıkça değerlenecek bir eser oldu. Hassan Khan'ın SALT Beyoğlu'ndaki sergisi de İstanbul'un sanat ortamının geleceği konusunda iyimser olanları haklı çıkaracak nitelikteydi.
2. Tabii 2013'ün sabırsızlıkla beklediğim iki etkinliği Emre Baykal'ın küratörlüğünde Ali Kazma'nın Türkiye Pavyonu'nda yer alacağı Venedik Bienali ve Fulya Erdemci'nin İstanbul Bienali.
HARO CÜMBÜŞYAN / COLLECTORSPACE
1. Şüphesiz, 2012'in en kapsamlı ve aynı derecede seviyeli sergisi, Füsun Onur ve Cevdet Erek'in işlerinin de dahil olduğu dOCUMENTA(13) idi. Whitney Bienali de bence bu serginin tarzına getirdiği taze yaklaşım ve gösterişten uzak, gücünü sanatçıdan alan ve ahenkli içeriğiyle akıllarda kalmaya hak kazandı. Tate Modern'in bitişiğindeki silindir şeklindeki dev petrol depolarının performans sanatının sergilenmesine ayrılması ve bu mekanın geçen yaz 15 haftalık bir festivalle halka açılması çok heyecan verici oldu. Ayrıca yine Tate Modern'de Tino Sehgal'in Turbine Hall'da kurguladığı performans son zamanların en etkileyici sanat eserlerinden biriydi. İzleyici/katılımcı sayısı olarak aynı seviyelere ulaşmamış olsa da, İstanbul'da Protocinema'nın düzenlediği Dominique Gonzalez-Foerster ve Tristan Bera'nın "The 121st Night" adlı performansı unutulmayacak ve ağızdan ağıza dolaştıkça değerlenecek bir eser oldu. Hassan Khan'ın SALT Beyoğlu'ndaki sergisi de İstanbul'un sanat ortamının geleceği konusunda iyimser olanları haklı çıkaracak nitelikteydi.
2. Tabii 2013'ün sabırsızlıkla beklediğim iki etkinliği Emre Baykal'ın küratörlüğünde Ali Kazma'nın Türkiye Pavyonu'nda yer alacağı Venedik Bienali ve Fulya Erdemci'nin İstanbul Bienali.