2017'ye Girmeden Önce Görmeniz Gereken 9 Sergi

Dünyadan Bir Işık Geçti: Hey Bekle!

Güneş Terkol’un Ali Akay küratörlüğünde gerçekleşen “Dünyadan Bir Işık Geçti: Hey Bekle!” adlı sergisi Tophane’de yer alan Krank Art Gallery’de bir masal dünyası yaratıyor. İnce ve geçirgen çalışmalarında dikiş, video, desen ve sesi kullanarak cinsel kimlikler arası ilişkileri konu alan işler üreten sanatçı için çalışmak; içine atıkları, çelişkileri ve birliktelikleri alan bir ilişkiyi ifade ediyor.

Çalışmaları yaşadığı yer, bulunduğu sosyal koşullar, karşılaştığı imgeler, kendi kişisel tarihi ve bulduğu materyaller ile şekillenen Terkol, kendisini motive eden, onun açısından uyum içeren işaretlerin, hikayelerin, kelimelerin, hayallerin peşine düşüp onlardan yeni kurgular üretiyor. Bu doğrultuda yeni bir işe başlarken, eski defterlerindeki notlara, çizimlere, biriktirdiği kumaşlara ve fotoğraflara bakıyor. 15 Aralık tarihinde açılan “Dünyadan Bir Işık Geçti: Hey Bekle!” 2 Şubat’a dek ziyaret edilebilir.

Bu Aptalca 

Elif Biradlı’nın “Bu Aptalca” isimli ilk kişisel sergisi 22 Aralık – 21 Ocak tarihleri arasında Versus Art Project ev sahipliğinde sergileniyor. Sanatçı fotoğraf, resim, heykel ve enstalasyon gibi farklı mecralardan çalışmalarının yer aldığı sergide, görsel ve işitsel imgeleri ustaca kurguluyor.

Çalışmalarında insan bedeninden ayrılmış uzuvları, sıradan nesnelerle kara mizahi bir yöntemle birleştiren Elif Biradlı, kendi içine bakarken toplumsalı, toplumsalın derinliklerini irdeliyor. Tümüyle sentetik objeler üzerine kurulu olan çalışmalarında rastladığımız grotesk maskeler, gündelik hayattan tek kullanımlık plastik araçlar, abartılmış renkler, nesne ve özne arası bunaltıcı ara hallerde izleyiciyi pırıl pırıl bir karanlığa sürüklüyor. “Bu Aptalca” 21 Ocak tarihine dek ziyaret edilebilir.

Bir-sürü 

Pg Art Gallery yeni mekânında 20 Aralık – 15 Ocak tarihleri arasında Melis Buyruk’un “Bir-sürü” adlı ikinci kişisel sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Melis Buyruk'un sinekleri yine uçuşuyor, konuyor ve sessizce mırıldanıyorlar.

Melis Buyruk'un porselen çamuruna, el ile şekil vererek tek tek ürettiği ve bu malzemenin üretim prosesindeki tüm zorluk ve sürprizlere tabi olan sinekler, serginin temelini ve aslını oluşturuyorlar. “Bir-sürü” 15 Ocak tarihine dek ziyaret edilebilir.

Fractum Regnum 

Art On İstanbul, çalışmalarını Paris, Barselona ve İstanbul’da yürüten yeni medya sanatçısı Ozan Türkkan’ın “Fractum Regnum” adlı sergisi 3 – 31 Aralık tarihleri arasında izleyiciyle buluşturuyor. Deneysel medya ve dijital sanatlar alanında özellikle bilgisayarla yaratılmış çalışmalara ve görüntülere yoğunlaşan Ozan Türkkan; sanal gerçeklik enstalasyonu, holografik ve algı ile oynadığı ışık frekansına dayalı enstalasyonların yanı sıra fraktal geometri araştırmalarının ürünü olan jeneratif videolar ve 3D Lenticular baskı işlerini paylaşıyor.

Eser, mekân ve izleyici ilişkisinin farklı bir boyut kazandığı bu sergide, sanatçı izleyiciyi soyut dünyaya taşırken kendi biricik haline döndürmeyi hedefliyor ve deneyim halinin önemini vurguluyor. “Fractum Regnum” 31 Aralık tarihine dek ziyaret edilebilir.

Çirkin

Yılın son sergisini mizaha ayıran x-ist, sanatçılarından Cem Dinlenmiş’in de aralarında yer aldığı 13 karikatür sanatçısının buluşturan “Çirkin” isimli sergide, çirkin kavramı farklı mizahi bakış açılarıyla inceleniyor. Güncel meseleleri, mizaha taşıyarak üzerine düşünülebilir ve belki gülümsenebilir kılan karikatür sanatçıları, bu kez de içinde yaşadığımız dünyanın çirkinliklerini irdelemeyi, karikatür formunun dışında nasıl gerçekleştirebilecekleri sorusunun cevabı olacak işleriyle izleyicinin karşısına çıkıyor.

Aralarında Cem Dinlenmiş ve Göksu Gül gibi sanatçı ve karikatürist kimliğini bir arada yürüten isimler olsa da, sergide yer alacak isimlerin çoğu karikatür formunun dışına ilk kez çıktıkları üretimleri olan sanat denemeleriyle “Çirkin” sergisinde izleyiciyle buluşuyor. Cengiz Üstün, Cem Dinlenmiş, Erdil Yaşaroğlu, Emrah Ablak, Ersin Karabulut, Göksu Gül, Gürcan Yurt, İltem Dilek, İpek Özsüslü, Memo Tembelçizer, Yılmaz Aslantürk (Otis Abi), Selçuk Erdem ve Sönmez Karakurt’un eserlerinin yer aldığı “Çirkin” isimli sergi 31 Aralık tarihine dek x-ist’te ziyaret edilebilir.

Görünürdeki 

Dirimart Nişantaşı, 21 Aralık- 15 Ocak tarihleri arasında Cenk Akaltun'un "Görünürdeki" başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçı Dirimart'ta iyi yıl aradan sonra gerçekleştireceği bu kişisel sergisinde son dönem çalışmalarını bir araya getiriyor.

Cenk Akaltun'un Dirimart'taki sergisi görünürdeki her şeyi oluşturan maddelerin karmaşık yapılarına ve doğasına atıfta bulunuyor. “Eski Yunanda her şeyin dört elementten oluştuğuna inanılırdı: toprak, su, hava ve ateş. Elementler “saftı” ama yeryüzünde bu halleriyle var olamazlardı. Gözle görülebilen her ne varsa toprak, su, hava ve ateşin belli bir kombinasyonundan meydana geliyordu.” "Görünürdeki" 15 Ocak tarihine dek Dirimart Nişantaşı’nde ziyaret edilebilir.

Aqua Shock: Su Projesi’nden Bir Seçki 

Burtynsky’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği en iddialı işleri bir araya getiren sergisi, ofis müze yapısıyla alanında bir öncü olan Borusan Contemporary’de yer alıyor. “Aqua Shock: Su Projesi’nden Bir Seçki” adlı sergi insanlığın dünyanın en vazgeçilmez doğal kaynağı olan su ile giderek daha problemli hale gelen ilişkisini ele alıyor. Sanatçı, beş yıl içinde gerçekleşen bu proje kapsamında Meksika Körfezi’nden Ganj Nehri kıyılarına uzanan bir yolculuk yaptı ve gemi mürettebatı, vinç, uçak, uzaktan kumandalı UAS (insansız hava sistemleri), kameralı ve fiberoptik uzaktan kumanda ile donatılmış pnömatik bir direk gibi hayli farklı ve sıradışı ekipmanlar kullanmış. “Aqua Shock: Su Projesi’nden Bir Seçki” 19 Şubat’a dek Borusan Contemporary’de görülebilir.

Beni Asla Bırakma

Alt Sanat Mekânı, “Beni Asla Bırakma” adlı sergiyle Rania Stephan’ın film ve fotoğraflarını ağırlıyor. Stephan, Türkiye’deki ilk solo sergisinde Mısırlı film yıldızı Soad Hosni (1943-2001) ve Hosni’nin yaşadığı dönemle ilgili işlerini gösteriyor. Sanatçı, Hosni’nin 2001’de Londra’daki şüpheli ölümünün ve ardında bıraktığı mirasın yansımaları aracılığıyla kadınların temsil edilme biçimlerini ve imgelerin toplumları şekillendirmedeki etkisini sorguluyor.

Serginin merkezinde, tamamen Soad Hosni’nin 1959 ve 1991 yılları arasında yaptığı filmlerden sahnelerle oluşturulmuş, 70 dakikalık film "The Three Disappearances of Soad Hosni" ["Soad Hosni’nin Üç Kayboluşu", 2011] yer alıyor. Stephan’ın titiz bir şekilde seçtiği ve bir araya getirdiği imgeler, seslerin de yeniden düzenlenmesi ile Hosni’nin büründüğü karakterleri, kendi hayatı ve ölümünü dile getiren birer anlatıcı rolüne sokuyor. “Beni Asla Bırakma” 5 Şubat 2017 tarihine dek Alt Sanat Mekânı’nda ziyaret edilebilir.

Yokyerler 

“Yokyerler” sergisi yeni medya aracılığıyla doğa temsilleri ve mekânın yeniden şekillendirilmesine odaklanıyor. İlhamını, Marc Augé’nin süper-modernite çağında insanların kimliksiz bir yalnızlıkta asılı kaldıkları havaalanı, otoyol, alışveriş merkezi, zincir otel ve süpermarket gibi geçiş mekânlarını anlatmak için yarattığı yok-yerler teriminden alan serginin başlığı aynı zamanda hem sergiyi oluşturan sanat işlerine hem de içinde gerçekleştiği sanat mekânına gönderme yapıyor. 

“Yokyerler” sergisini oluşturan işler mekân algımızla oynamayı ya da beğenimiz için hiper-reel mekânlar yaratmayı hedefliyor; bizim mekânı fiziksel olmayan, sosyal olmayan, geleneksel olmayan şekillerde algılamamıza ve deneyimlememize imkân veriyor. Dünyaca ünlü sanatçılar Felix Luque, Iñigo Bilbao, LIA, Paul Myoda, Ryoichi Kurokawa, Sougwen Chung, Youki Hirakawa ve sanatçı ekipleri Field, LAb(au), Onformative, Semiconductor’ın yanı sıra; İstanbul’un yükselen yetenekleri Can Büyükberber, İdil İlkin ve Ouchhh’un da aralarında bulunduğu 14 sanatçının işlerinden oluşan “Yokyerler” sergisi, 04 Mart 2017 tarihine dek Akbank Sanat’ta sanatseverlerle buluşacak.