Bu hafta sanat dünyası oldukça hareketli olacak. Yoğun kar yağışının engel olamayacağı açılış, performans ve söyleşiler için şimdiden programınızı hazırlayın. Sokağa çıkmadan önce eldiven, şapka ve atkınızla sarınıp sarmalanmayı unutmayın. Açılışlarda görüşürüz.
Empresyonizmden Günümüze Sanat Tarihi
Art On Akademi, yetişkinler için sanat tarihi eğitim programlarına Ocak ayında da devam ediyor. Eleştirel ve yaratıcı düşünceyi destekleme hedefiyle çocuklar ve yetişkinler için sanat tarihi eğitimleri sunan Art On Akademi, sanat tarihçisi Nihal Elvan Erturan tarafından hazırlanan ilk programlarını geçtiğimiz ay yoğun bir ilgi ile tamamladı.“Empresyonizmden Günümüze Sanat Tarihi” başlığı altında 19, 20 ve 21. yüzyıl sanat etkileşimlerine odaklanan yetişkin seminerleri 10 - 11 Ocak itibariyle başlayacak olan yeni programlar ile katılımcılara “1945 Öncesi Sanat” ve “1945 Sonrası Sanat” olarak birbirini takip eden daha geniş içerikli iki ayrı seminer dizisi sunuyor.
Detaylı bilgi ve kayıt için: Art On İstanbul, Sevda Süzer 0212 259 15 43 / sevda@artonistanbul.com
Blow Up: Kavunu Gördüm
Performatif sergi projesi “Üç Ayaklı Masa: Bir Organizma"nın devamı niteliğindeki “Blow Up: Kavunu Gördüm", üretim sürecini kayıt altına alacak bir yapıyı sahneliyor.
“Kavun bütün zamanlara tanıklık eder. Gündeliğin şimdiliğini geniş zamana açar. Bütün zamanların aynı anda var olduğunu hayal eder. Ütopik/distopik bir şimdidir onun hikayesi. Yüzlerce çekirdeğini mekana yayar, üç odaya dört sanatçı düşer.”
Elif Süsler, Şafak Çatalbaş, Didem Erk ve Aslı Narin’in yer aldığı proje 11 Ocak Çarşamba 18:00-20:00 saatleri arasında başlayacak ve 15 Ocak tarihine dek Kasa Galeri’de devam edecek.
Göremediğimiz Tüm Işıklar
Galerist, 12 Ocak – 11 Şubat 2017 tarihleri arasında “Göremediğimiz Tüm Işıklar” adlı grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Derya Yücel’in üstlendiği sergi Hera Büyüktaşçıyan, Deniz Gül, Tunca ve Burcu Yağcıoğlu’nun eserlerini bir araya getiriyor. Başlığını, Anthony Doerr’in aynı adlı kurgusal-tarih romanından alan sergi, hafıza, gelecek, bilgi, kavrayış ve umudun metaforu olarak “ışığın”, görülüp ulaşılamayan, hissedilip dillendirilemeyen, anlanıp anlatılamayan yanına dair bir sezgi oluşturmayı amaçlıyor.
The Wall
Sinan Bökesoy 12 Ocak-18 Şubat tarihleri arasında The Wall adlı ses yerleştirmesiyle Sanatorium’da olacak. Duvar ‘ev sahipliği’ yaptığı ortamın ses akustiği tanımlar. Kendisine çarpan, yansıyan ve içinden geçen tüm enformasyon değişime uğrar. “Duvar” yerleştirmeleri, bu doğal akustik davranışı tasarımlanmış ses ortamlarına uygulayarak kişiler, olaylar ve topluluklar arasındaki görünmeyen duvarları somutlaştırma / duyulabilir hale getirme amacını taşır. Ziyaretçi, yerleştirmelerin fizik ortamlarını etkileşimli ses bölgelerini katederek ve duvarın iki tarafının ses ortamına tanıklık ederek dolaşır.
Rahat Bahçe
Hasan Deniz'in “Rahat Bahçe” isimli tek kişilik sergisi 12 Ocak - 18 Şubat 2017 tarihlerinde Öktem&Aykut'ta izlenebilecek. Hasan Deniz, insanlardan arınmış ve zaman bildirmeleri net olmayan mekanları kaydettiği fotograf dizileriyle tanınıyor. “Rahat Bahçe” sergisinde ise, hayvanat bahçelerinde çekilmiş fotoğraflara yer veriyor. İnsanların, hayvanlara yaşam alanı olarak inşa ettikleri mimari yapılar Deniz'in sunduğu sahnelerde benzersiz kronotoplar temsil ediyor. Deniz; bir yaşam alanı olduğu kadar birer de sahne olarak inşa edilen kafesler, yuvalar, adacıklar ve suni iklim şartlarını birer yalan-alan olarak tanımlayıp, kaydettiği görüntüler üzerinden insana dair biriktirme ve zapt etme dürtülerini ele alıyor.
“Ses Sese Karşı” Kapsamında Söyleşi ve Performans
Space Debris’te, Nesli Gül küratörlüğünde gerçekleşen ve sanatçılar Itır Demir, Kardelen Fincancı, Özge Topcu ve Seher Uysal’ın ürettiği yeni işleri bir araya getiren “Ses Sese Karşı” sergisi kapsamında Ebru Yetişkin ve Fırat Arapoğlu ile birlikte söyleşi gerçekleştirilecek. 12 Ocak Perşembe günü saat 18:30’da gerçekleşecek söyleşi, serginin medya ve ötekileştirme üzerine olan kavramsal çerçevesini farklı perspektiflerden tartışmaya açarak, sergiyle bağlantılı konulara odaklanacak. “Ses Sese Karşı” sergisi kapsamında söyleşi öncesi 18.30’da Itır Demir’in Okuyorum adlı performansı gerçekleştirilecek.
Blind Date
Ayrı ülkelerden iki sanatçı. Biri Hollanda’dan bir ressam, diğeri Türkiye’den bir fotoğrafçı. İkisi de hüzünlü, dramatik ama şiirsel manzaralardan yola çıkıp zamansız ve mekansız resimler yapıp fotoğraflar çekiyorlar. İkisi de karanlıkların ardındaki ışığı yakalamaya çalışıyorlar. “Blind Date” ile bir araya geldiler ve bu ertelenmiş zaman dilimleri içinde sanki gelecekle ilgili umutları saklayıp, biriktirmeye çalıştıkları bir sergi ortaya çıkardılar. Cem Turgay ve Ronald Versloot’un çalışmalarının yer aldığı “Blind Date” 12 Ocak - 26 Şubat tarihleri arasında C.A.M. Galeri / Çukurcuma’da izlenebilir.
Köklerin Biyografisi
Ahmet Duru, eserlerinde genel olarak betimlediği doğa ve kent ilişkisinin yanında bu kez kent ve doğa içindeki ev-yaşam alanına göz atıyor. Sanatçının yeni serilerinde görmeye başladığımız üç boyutlu ev heykellerini cam fanus içine yerleştirmesiyle, koruma/ korunma kavramlarını sorgulamaya başladığını görüyoruz. Toplumsal, politik ve sosyo-kültürel koşullar içerisinde hızlı akan kent yaşantımızın içindeki doğa; kendi köklerinde güç alarak koruma ve korunma direncini gün yüzüne çıkarıyor. Sanatçının “Köklerin Biyografisi” başlıklı solo sergisi 12 Ocak – 25 Şubat 2017 tarihleri arasında Büyükdere35 kültür sanat platformunda görülebilir.
Hiçbir Şey Görememek
Kişisel, kültürel ve siyasi olanı örtme içgüdüsünü ve şahit olma durumunu inceleyen sergi “Hiçbir Şey Görememek”, 12 Ocak’ta Alt Sanat Mekânı’nda açılıyor.
Mekânın bir stüdyo olarak kurgulandığı ve sanatçıların bazılarını misafir ederek bir konuk programına dönüşen sergiye bir de fanzin eşlik edecek. Toplam altı sanatçının farklı malzeme ve tekniklerle ürettikleri eserlerin sergileneceği “Hiçbir Şey Görememek”, 26 Şubat tarihine kadar Pazartesi hariç haftanın her günü Alt Sanat Mekânı’nda görülebilecek.
Sergide yer alan sanatçılar: Özgür Atlagan, Luna Ece Bal, Berk Çakmakçı, Alexandra R Howland, Burak Kabadayı, Serra Tansel.
Babam Sağolsun
Sanatçı Ardan Özmenoğlu’nun 2017 yılındaki ilk kişisel sergisi “Babam Sağolsun”, Gaia Gallery ev sahipliğinde 12 Ocak’ta açılıyor. Bir kadın sanatçı olarak erkek egemen toplumun kodlarıyla yüzleştiği sergisinde sanatçı, izleyiciye gündelik hayatı yeni baştan düşünme ve sorgulama imkânı tanıyor. Daha önceki eserlerinde olduğu gibi yerel bir deyişten yola çıkarak ürettiği eserlerle toplum içinde insanın kendine sorular sormasını sağlamayı amaçlayan Özmenoğlu, Türkiye ve dünya popüler kültürüne olan bakış açısını yansıtıyor. Kültürel tarih ve gündelik hayatın üst üste bindiği özgün diliyle tanınan Ardan Özmenoğlu’nun hem bir karşı koyuş hem de bir yüzleşme anlamı taşıyan sergisi “Babam Sağolsun”, 26 Şubat tarihine kadar Gaia Gallery’nin Dolapdere’deki yeni mekânında görülebilecek.
Ufuk Çizgisinde
Usta ve genç ressamları bir araya getiren sergi “Ufuk Çizgisinde” 12 Ocak 2017 tarihinde Akademililer Sanat Merkezi ev sahipliğinde açılıyor. Gündelik hayat düzleminin kaosu ile monotonluğu arasında akan zamanın içinde bizi ileriye davet eden ve sürükleyen sanat, izleme ve üretmenin güç olduğu zamanlarda bile ilham verici bir ufuk çizgisi olarak karşımıza çıkar. Birçok sanatçıyı buluşturan “Ufuk Çizgisinde” bu ilhamla 11 Şubat 2017 tarihine kadar Akademililer Sanat Merkezi’nde görülebilecek.
Sergide yer alan sanatçılar: Resul Aytemür, Sevinç Çiftçi, Yıldız Doyran, Mahir Güven, Kemal İskender, Sinem Kaya, Ayşenur Köksal, Hüsnü Koldaş, Mehmet Mahir, Mustafa Orkun Müftüoğlu, İrfan Okan, Mustafa Özel, Şahin Paksoy, Sabahattin Tuncer ve Cengiz Uğur.
Yokuş Yukarı
Olcay Kuş’un Art On İstanbul’daki üçüncü kişisel sergisi “Yokuş Yukarı”, sanatçının toplumsal ruh hallerini, sokak, medya, kimlikler ve jestler üzerinden etüd ettiği son dönem işlerini bir araya getiriyor. Kuş, önceki sergilerinden aşina olduğumuz, gündelik hayata, sokağa ve medya diline ilişkin gözlemlerini “Yokuş Yukarı” sergisinde yeni bir düzeye taşıyor. Politik belirsizliklerin ve olumsuzlukların, kontrol edilemeyen zamanın yarattığı karmaşanın toplum üzerindeki etkileri, sanatçının işlerinde kimi zaman mesafeli ve tepkisiz kimi zaman alaycı ve eleştirel bir üslup ile ele alınıyor. Toplumsal sorunların artarak yaşandığı her gün bir sonrakini güçleştirirken, gelinen bireysel ve kolektif suskunluk hali, serginin temel meselesine dönüşüyor. Sergi, 14 Ocak – 18 Şubat tarihleri arasında izlenebilir.