10 ARALIK, PERŞEMBE, 2015

Alışık Olunmayan Bir Cüretkarlık!

Thames&Hudson’ın yayımladığı "Geleceğin 100 Ressamı" isimli kitapta adı geçen Evren Sungur, çalışmalarında bilinçaltına nüfuz ederken şok edici gerçeklerle yüz yüze bırakıyor. ''Organik Makine'' isimli son serisinde de alternatif evrim, neo-distopia, gerçeküstü medeniyet tasarımı gibi konuları ele alıyor.

Alışık Olunmayan Bir Cüretkarlık!

‘’Organik Makineler’’, ‘’Gövde Gösterisi’’, ‘’Canlı Yayın’’ gibi dominant isimlerle göstergelerini en başından belli eden sergiler açmış olan Evren Sungur sanatında gerçekliğin en ham halini baz alıyor. İçselleştirdiğimiz dünya gerçeklerine bir eleştiri sunarken bunlara yalnızca bir izleyici olarak bakılması gerektiğini savunuyor. Düşünce, eylem ve duygu noktasında kendimizi bulmamıza bir aracı olan biçim ve renk kurgusuyla her ne kadar aykırı gözükse de son derece samimi bir dille hiç de alışık olmadığımız bilinçli bir cüretkarlığı ortaya koyuyor. Hazıryapım üretimlerin bir şekilde bağımlısı olunan günümüz anlayışının aksine Sungur’un yapıtları bilinç ve bilinçdışının birlikte güncellendiği sakin ama kesin bir bakış açısı sunuyor.


İsimsiz - 200x200cm - TÜYB - 2009

Mimarlık ve heykel eğitimi almış olan 1980 İstanbul doğumlu Evren Sungur, Beyoğlu’ndaki atölyesinde çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor ve resim odaklı sanat üretimine çok yakın zamanda heykeli de aktif olarak dahil etmiş bulunuyor. Geçen yıl jürisinde Cecily Brown, Painting Today yazarı Tony Godfrey, Tokyo Çağdaş Sanatlar Müzesi Şef Küratörü Yuko Hasegawa gibi önemli isimlerin olduğu, yazarlığını Kurt Beers’ın yaptığı ve dünyanın en saygın yayınevlerinden biri olan Thames&Hudson’ın yayımladığı ‘’100 Painters of Tomorrow’’ isimli kitapta Türkiye’den tek sanatçı olarak yer almayı hak eden Evren Sungur’un aklında olan tek şey üretim. Üzerinde çalıştığı son seri olan ‘’Organik Makineler’’den bir parçayı ise 15 Aralık’tan itibaren Art On’daki “Heavy Burden/’Ağır Yük’’ isimli grup şovda görmek mümkün. 

İsimsiz - 250 x 200cm - TÜYB - 2012

''Organik Makine'' isimli son serisinde Sungur, alternatif evrim, neo-distopia, gerçeküstü medeniyet tasarımı gibi konuları ele alırken figüratif anlatımın klasik biçim ve kompozisyonlarını görmezden gelip yeni bir görsel dil oluşturarak, metamorfik varlıkları sürreal mekanlarda yüzey üzerine taşıyor. Gerçekliğe dair bu kurgusal yaklaşım Sungur’un önceki sergilerinde aşina olduğumuz karakterini tüm fazlalıklardan arındırarak önümüze yığıyor. Seyirciyi bilinçli olarak içinde bulunduğu zaman ve mekandan koparıp resmin karşısında kendisiyle yalnız bırakan sanatçı, seyircinin kendi geçmiş ve geleceğine karşı duyacağı rahatsızlığı bir fetişe dönüştürerek alt benliğine yönelik ip uçları veriyor.

Güce Tapan Adam - Man Adoring Power - 2013 - 200x500 cm (dyptic)

Evren Sungur ilk bakışta umursamaz bir pentür ressamı gibi görünse de en başından beri üretimini kavramsal bir çerçeveyi esas alarak güncel bir perspektifle sunuyor. Örneğin ikinci kişisel sergisi ’’Gövde Gösterisi’’ni açtığı Galeri Zilberman’da insanoğlunun yaratıldığı günden bugüne hiç değişmeyen iktidar mücadelelerini irdeleyen, çağdaş hayatın sorunlarının temelini insanın en baştan kurduğu ataerkil düzende arayan ve bu düzenin hangi içgüdüsel dürtü ve motivasyonlarla kurulduğunu sorgulayan işler görmüştük. ‘’Canlı Yayın’’ isimli ilk kişisel sergisinde ise sistemin araç olarak kullandığı medyaya bir eleştiri varmış gibi görünse de asıl eleştirisini özne durumunu yitirmiş, sistemin oyuncağı haline gelmiş insanın kendisine yapmıştı.  Görünen o ki, sanatçının üretimlerinin arka planında hüküm süren eleştirel dil, sanatçının ilk sergisinden bu yana devam etmiş durumda.

0
6271
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage