Alışılmadık tarzıyla daha ilk senesinde Türkiye’nin önemli sanat etkinliklerinden biri olacağını belli eden yeni nesil sanatçı platformu BASE, bu sene ikinci kez sanatseverlerle buluştu. Galata Rum Okulu’nda kapılarını açan platform yeni mezun sanatçı adaylarını sanatseverler, küratörler, galericiler, koleksiyonerlerle bir araya getiriyor.
20 şehir ve 30 üniversiteden, sanat kariyerinin başında 94 genç sanatçının, 105 yapıtını izleyicilerle buluşturan BASE, dün sanatseverlerle buluştu. Bu sene 20-23 Aralık tarihleri arasında ziyaret edilebilecek olan platformu kurucuları Aslı Boduroğlu, İdil Berkant Bilge, Ali Kerem Bilge’den dinledik.
Geçtiğimiz yıl bizlerle buluşan BASE, alışık olmadığımız bir konseptle karşımıza çıktı. Kendinizi “yeni nesil sanatçı platformu” olarak tanımlıyorsunuz. Ve yeni mezun sanatçı adaylarına pek çok yerde karşılaşma ihtimalleri olmayan bir fırsat tanıyorsunuz: İşlerini sergileme fırsatı. Bu sene ikinci edisyonla birlikte sizleri daha yakından tanımak isteriz. BASE fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl şekillendi?
Türkiye’de Güzel Sanatlar Fakülteleri’nde hâlihazırda düzenlenen mezuniyet sergilerini okullardan dışarı taşıyarak, İstanbul’da tek bir mekânda sanat izleyicileri ile buluşturmak üzere yola çıktık. Türkiye’de sanatla ilgili bölümlerin olduğu 65 üniversite var ve bu okullardan her yıl 2000’e yakın yeni mezun çıkıyor. Türkiye’nin her yerinden mezun olan bu genç yeteneklerimize mezuniyetleri sonrası eşit bir görünürlük imkânı sunmak ve pek de kolay olmayan sanat kariyerlerinin başında onlara cesaret, motivasyon vermek istedik. Sanat kariyeri, mezun olunca iş ilanına başvurup başlanabilecek bir kariyer değil. Çok daha zor ve karmaşık bir dinamiği var tabii. Biz en azından başlangıç noktasında herkes için fırsatları eşitlemek, üretimlerini geniş bir kitleye sunmalarına imkân vermek ve onları doğru insanlarla buluşturmak istedik. Tabii işin “Acaba bu sene kimler mezun oluyor ve neler üretiyorlar? Gelecekte sanat dünyasında ismini sıklıkla duyacağımız isimler bu mezunların arasında mı?”” merakı da ikinci bir çıkış noktasıydı bizler için.
Mardin’den Antalya’ya, Batman’dan Kayseri’ye, Muğla’dan Sakarya’ya sanat kariyerlerinin başında olan yeni mezun sanatçı adaylarıyla bire bir tanışmak, yapıtlarını yakından görmek ve hikâyelerini kendilerinden dinlemek için BASE sanatseverlerin kaçırmaması gereken bir etkinlik.
Seçici kurulda bu sene de Ali Akay, Ahmet Elhan, Arie Amaya - Akkermans, Aslı Altay, Başak Doğa Temur, Burçak Bingöl, Ceren Erdem, Deniz Artun, Derya Yücel, Ferhat Özgür, Hale Tenger, Huma Kabakcı, İnci Aksoy, Nathalie Angles, Sara Reza, Seyhun Topuz, Şener Özmen ve Yunus Büyükkuşoğlu gibi birbirinden değerli isimler yer alıyor. Sanatçı seçim süreciniz nasıl oluyor?
Seçici kurulumuzun görüşleri:
Hale Tenger / BASE 2018 seçici kurul üyesi, sanatçı
Türkiye çapında onlarca Güzel Sanatlar Fakültesi’nden BASE’e gelen bin küsür başvuru dosyasını incelemek, sanat eğitiminin genel durumuna ve yeni mezunların farklı pratiklerine tanık olmak açısından çok ilginç bir deneyimdi. Kolay olduğunu söyleyemeyeceğim yüzlerce dosyaya hakkıyla bakmanın ama bazı heyecan veren işlerle karşılaşmak da sürecin cazip yanıydı. BASE’in gençlere sunduğu bu imkân çok kıymetli, zira yeni mezun bir sanatçı adayının en önemli ihtiyacı motivasyondur. BASE bu denli geniş bir coğrafyaya yayılarak gençlere seslerini duyurmaları için bir kapı aralıyor ve sonrasında da sergileme olanağı sunarak çok önemli bir boşluğu dolduruyor. Bir önceki yıla göre başvuru sayısındaki artış bu girişimin ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Gençlere dosya sunumu açısından bir deneyim fırsatı yaratmasının dahi çok değerli olduğunu düşünüyorum. Başvuru dosyalarında gözlemlediğim -özellikle metinler bazındaki- yetersizliklerin giderilmesi konusunda umarım ileride BASE ekibinin deneyimleri doğrultusunda önemli katkılar sunmak mümkün olabilir.
Nathalie Angles / BASE 2018 seçici kurul üyesi, Residency Unlimited kurucusu
BASE, Türkiye’nin her yerinden yeni nesil sanatçılara önemli bir görünürlük yakalama fırsatı sunma gayreti açısından benzeri olmayan bir platform. Sanatçıları kariyerlerinin daha ilk dönemlerinde keşfetmek için harika bir fırsat.
Şener Özmen / BASE 2018 seçici kurul üyesi, sanatçı
BASE’in Seçici Kurulu’nda ilk kez yer aldım. Pentürden heykele, videodan yerleştirmeye, Türkiye’nin Güzel Sanatlar akademilerinde üretilmiş, sergilenebilirlik koşulları olmayan-bulamayan, başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz yüzlerce çalışmayı görme imkânınız oluyor. İşin bu yönü, akademilerde öğretilen sanatın geldiği noktayı da (sanatçı adaylarının ne tür ivedi sorunlarla ve hangi düzeyde cebelleştikleri) gözler önüne seriyor. İlk dikatimi çeken, cesur çalışmaların azlığı; üretenler sorunsuz bir coğrafyada, ırkçılığın, milliyetçiliğin, ötekileştirmenin, cinsiyetçiliğin sanki hiç var olmadığı, steril bir ortamda –o ortam çoğunlukla atölyeler ve derslikler oluyor- yaşıyorlar gibi… Sanata içkin eleştirel yaklaşımlar da var, ancak bağlam, akademiyi zorlamayacak ölçüde daraltılmış… BASE, hâlihazırdaki yelpazeyi görmek için önemli bir platform.
Burçak Bingöl / BASE 2018 seçici kurul üyesi, sanatçı
BASE’e gelen bini aşkın başvuru, bu zamanda, bu coğrafyada büyüyen yaratıcı gücün manzarasını net bir biçimde ortaya koyuyordu. Yaşadığımız zamanların darlıklarından düşünerek ve üreterek çıkış yolları arayan gençler umut veriyor. Buna zemin hazırlayan BASE çok önemli bir görev üstleniyor. İnanıyorum ki bu yeni buluşma hepimize iyi gelecek…
Seyhun Topuz / BASE 2018 seçici kurul üyesi, sanatçı
BASE'in başlattığı bu platforma ülkenin her tarafından katılan genç sanatçıların nasıl bir dinamizm yarattığını katılımcı sayısının giderek artmasından anlıyoruz. İstanbul'un merkezinde sergilenen işler kalabalık seyirci ve koleksiyonerlerin teşviki ile daha da önemli bir konum kazanıyor. Başarılı genç sanatçıları yüreklendiren bu girişimin uzun yıllar sürmesini diliyorum.
İnci Aksoy / BASE 2018 seçici kurul üyesi, EKAV Vakfı, ARTtv Kurucusu
Bu sene yapılan başvurularda dikkatimi çeken genç sanatçılarımızın yeni medyaya olan ilgileri oldu. Video, enstalasyon, heykel ve çeşitli materyaller kullanılarak yapılan sanat eserleri, sanatın gelişebilirliğini ve düşüncenin sınırsızlığını anlatması konusunda ilgimi çekti. Kendi tarzlarını yaratan ve sürekli kendini geliştiren bir yeni nesil ile karşı karşıyayız ve bu beni çok heyecanlandırıyor. BASE sanat kariyerlerinin başında olan genç sanatçılarımızı galeriler, küratörler, koleksiyonerler ve sanatseverlerle buluşturma özelliği taşıyor. Güzel Sanatlar Fakültelerini destekleyerek yeni mezun olan gençlerimize sanat kapılarını açacak ve onların geleceklerinde bir dönüm noktası olacak bu yarışmada sanat hayatlarının başka bir ivme kazanacağını düşünüyorum. Ziyaretçiler yeni soluklar ve yaratıcı bir sanat ortamı ile karşı karşıya kalacaklar. Yeni medya ile birlikte gelişen bu sanat alanının sanatseverlere ve koleksiyonerlere de ışık tutacağını düşünüyorum. Ayrıca geçen sene ilgi ile izlediğim BASE Talks panellerini sabırsızlıkla bekliyor ve sanatseverlere tavsiye ediyorum.
Arie Amaya-Akkermans / BASE 2018 seçici kurul üyesi, yazar, eleştirmen
Bu yarışmaya başvuranlar aslında Türkiye sanat dünyasındaki güncel durumu temsil eden ve aynı zamanda gelecekte bizi bekleyenlere dair genel bir bakış açısı edinmemizi sağlayan çok iyi birer örnek. Bununla beraber muazzam bir potansiyelin de belirli üniversiteler çevresinde odaklanmış olduğunu görebiliyoruz ve bence ileride adını duyacağımız sanatçılar da bu çevrelerden çıkacak. Bu organizasyonu, Türkiye’deki bütün ezberleri bozan bir girişim olarak değerlendirebiliriz, gerçekten de devletin sanattan desteğini çekmiş olduğu böyle bir dönemde çok uzun süredir bu tür bir girişime ihtiyaç duyuluyordu. Bu oluşumun gelişim ve büyüme sürecini izlemek oldukça ilginç olacak. Tüm bu genç sanatçıları bir çatı altında görebilmek, küratörlerin ve hatta galerilerin işini o kadar kolaylaştırıyor ki yani aslında onlar açısından, yeni sanatçıları fark etmemenin bir mazereti kalmadı diyebiliriz. BASE sergisi, Türkiye’nin modern sanat sahnesinde ileride göreceklerimizin sadece kısmi bir örneği, bu yeni sanatçıları tanımaya çalışmak son derece önemli çünkü şu anda Türkiye’de sanat nispeten durağan bir dönem yaşıyor ve yeni nesil sanatçıların, kabuklarından çıkarak güncel durumu değiştirmeye başlamalarına kesinlikle ihtiyacımız var.
Ferhat Özgür / BASE 2018 seçici kurul üyesi, küratör, akademisyen
Başvuruların bazılarında ciddi bir sunum deneyimsizliği olmasına rağmen genel olarak bu yılki başvurularda çok sevdiğim işler oldu. Video, fotoğraf ve yerleştirme alanlarından başvuruların artması BASE’de 1990’lardaki Genç Etkinlik rüzgarını getirecek gibi, çünkü BASE fuar ve alışıldık sergileme modellerinin tersine daha ucu açık ve deneysel bir alan sunuyor. Başvuru sayısında geçen yıla göre gözlemlenebilir bir artışın olması BASE’in sanat akademilerinden mezun sanatçıların bu ortamı ne kadar ciddiye aldıkların gösteriyor. Onlara göre burada görünmek gelecek için önemli. Daha oluşumunun ikinci yılında böylesi bir çekim alanı yaratması kayda değer. Belki başvuruların sadece sanat akademilerinde okuyanlarla sınırlı tutulmaması daha özgürlükçü bir yaklaşım olabilir. Tabii ki sergi süresinin daha uzun tutulması kesinlikle şart. Ekinlik uluslararası başvuruya açık olmamalı. BASE’i herkesin görmesi şart. Çünkü Türkiye genelinde sanat akademilerindeki son durumu gözler önüne seren önemli ortamlardan biri.
Geçen sene çok konuşulan bir diğer konu ise Base Talks’tı. Gerçekten çok güçlü bir konuşma dizisi ve birbirinden değerli isimlerle karşımıza çıkmıştınız. Bu sene bu bölümde bizi neler bekliyor?
Geçtiğimiz yıl 30’u aşkın panelde 75’i aşkın konuşmacıyı bir araya getirdiğimiz BASE Talks’ın bu yıl yine güçlü bir programı var. Leyla Gediz& Erinç Seymen, Ayşe Erkmen & Ezgi Tok, Erdağ Aksel& Burcu Yağcıoğlu, Mustafa Horasan & Evren Sungur, Nermin Er & Seyhun Topuz, Ardan Özmenoğlu & Ekrem Yalçındağ, Şakir Gökçebağ & Canan Dağdelen, Necla Rüzgar & Yaşam Şaşmazer, Balkan Naci İslimyeli & Mehmet Dere, Antonio Cosentino ve Memed Erdener gibi dinlemesi çok keyifli olacak ikili söyleşiler olacak. TEB Özel Bankacılık Koleksiyoner söyleşileri dizimiz olacak. Bu dizide şimdiden aramızda olacağı kesinleşen Tony Ventura, Ömer Özyürek, Erol Tabanca, İdil Tabanca gibi isimler var. Ayşe Umur ve Şebnem Ünlü de adeta birer müze gibi olan ofislerini anlatacaklar. Mardin Bienali, Sinopale gibi önemli bienalleri konuşacağız. Dünyanın farklı yerlerinde misafir sanatçı programlarına katılan sanatçılardan Gözde İlkin, Güneş Terkol, Hera Büyüktaşçıyan, TUNCA’dan deneyimlerini dinleyeceğiz. Özdemir Altan’ın bir sanatçı söyleşisi olacak. Başvurularda ve seçkide de oldukça dikkat çeken seramik kullanımının dünyaki artışını ve seramiğin yeniden altın çağını yaşadığını konuşacağız. Bunun yanı sıra farklı panel ve söyleşilerde konuşmak üzere Alp Sime, Barış Seyitvan, Burçak Bingöl, Ceren Erdem, Esra Aliçavuşoğlu, Ferhat Satıcı, Hülya Özdemir, Marcus Graf, Merve Çağlar, Nazlı Pektaş, Saliha Yavuz, Sibel Horada, Suela Cennet, Şefik Özcan, Tankut Aykut, Tuna Ortaylı Kazıcı, Yasemin Bay, Zeynep Sayın gibi daha pek çok isim aramızda olacak.
Bu sene de küratör olarak Derya Yücel karşımıza çıkıyor. Bu aslında çok alışık olduğumuz bir durum değil. Genelde küratörlerin değiştiğine tanık oluyoruz. Küratörünüz sabit kalarak mı yola devam etmeyi planlıyorsunuz?
BASE için küratör arayışındayken pek çok kişi bize Derya Yücel’le tanışmamızı önermişti. Kendisiyle tanıştığımızda gerek deneyimi gerekse kişiliği ve enerjisiyle BASE’e değer katacak bir isim olduğunu düşündük. Genç sanatçılarla iletişimi ve küratöryel başarısıyla Derya Yücel ile yola devam ettiğimiz için çok mutluyuz. Sadece kürasyonda değil, BASE süresince pek çok konuda da bize destek veren Derya, BASE’in organik bir parçası hâline geldi.
Geçen seneki edisyondan sonra katılımcı sanatçıların kariyerlerinde ne gibi gelişmeler gözlemlediniz?
Geçen yılki sanatçılarımızın kariyerlerini büyük heyecanla takip ediyoruz. Kişisel sergilerini açanlar oldu, pek çoğu da karma sergilerde yer aldı. Yurt dışında önemli sergi ve festivallere katılanlar, ödüller alanlar da oldu.
Sanatçılarla birlikte sergiler gerçekleştirmeye devam ettiniz, biraz bundan da bahsedebilir misiniz?
Evet bu sene Troya Yılı kapsamında Kale Grubu’nun desteğiyle ve Epos7 derneği iş birliği ile BASE 2017 sanatçılarımız ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğrencilerinin de katılımıyla “Düşler Ülkesi Troya” sergisini gerçekleştirdik. Derya Yücel küratörülüğünde, 29 genç sanatçının eserlerinin yer aldığı sergi, Çanakkale Pir-i Reis Müzesi, ardından da İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu.