15 ŞUBAT, CUMA, 2019

Ankara’dan İstanbul’a Evliyagil

Sarp Evliyagil tarafından kurulan Müze Evliyagil, Ankara’daki mekânından sonra Beral Madra küratörlüğündeki “Karmaşık Sorular, Büyüleyici Yanıtlar” sergisiyle İstanbul’da sanatseverlerle buluştu. Ankara’da sanat kurumları arasında yerini sağlamlaştıran müze, belli ki İstanbul’un da uğrak sanat noktalarından biri olacak.

Ankara’dan İstanbul’a Evliyagil

Basın toplantısı vesilesiyle İstanbul’daki yeni mekânını görme şansına eriştiğimiz -Ankara’daki müzeyi henüz gezememişken- Evliyagil Dolapdere, stratejik bir hareketle Dolapdere’de ve Koç Müzesi’nin karşısında konumlandı. Dolapdere’nin sanat çevresine vaat ettiği geleceği Ankara’dan gören ekip belli ki birtakım boşlukları doldurmaya niyetli. Sohbet esnasında müze direktörü Can Akgümüş bu konuyla ilgili şu ifadelerde bulundu: “Aslında İstanbul’daki en önemli eksiklik hem sanatçılar hem de izleyiciler tarafından non-profit mekânların azlığı ve giderek arka arkaya bulunan galeriler. Bu lokasyonda, Eylül ayında açılacak Koç Müzesi’nin tam karşısında, aslında hiçbir ticari gaye taşımadan sanatçılara bir mekân üretmeyi istedik. Böylece de bu sergi hazırlıklarına başlamış olduk.”

İlk sergisini güçlü bir seçkiyle açan müze, bu sezon Beral Madra küratörlüğünde yoluna devam edecek. Beral Madra, “Karmaşık Sorular, Büyüleyici Yanıtlar”ın yeni bir mekânın ilk sergisi olması dolayısıyla dikkat çekici olmasına önem verdiklerini belirtiyor. Bölgenin önemine dikkat çeken Madra ekliyor: “Bu galerinin açıldığı bölge şu anda çok büyük bir değişim geçiriyor. Tam karşımızda büyük bir çağdaş sanat müzesi yapılıyor. Bunlar çok önemli yatırımlar.”

Sergi girişindeki camda konumlanan dikkat çekici çalışma, Fransız asıllı sanatçı Jacob Gautel’e ait. Gautel, Avrupa’da tanınan özellikle de Paris sokaklarında performans yapan bir sanatçı. Kent, çevre ve insan sorunlarına performanslarında değinen sanatçı, önümüzdeki haftalarda bir performans için de burada olacak. Big Brother işiyle mahalleliye de göz kırpan sanatçı, geçip giderken bir nevi galeriyi fark etmemizi sağlayan davetiye işlevi görüyor ve çalışmasıyla hepimizi umarsızca izliyor. Fulya Çetin ve Temur Köran’ın işleri ilk katta bizi karşılıyor. İsimsiz olan iki çalışmada da havada zıplayan figürler dikkat çekiyor. Bu figürlerin insanın yersiz yurtsuzluğu meselesini gündeme getirdiğini belirten küratör, bunun arkasındaki göç hareketine dikkat çekiyor.

Selanik ve Londra’da yaşayan Aikaterini Gegisian, kolaj çalışmaları üzerine yoğunlaşan bir sanatçı. Çalışmalarında tarihsel perspektifle bugünün perspektifini birleştiriyor. Sergiye Osmanlı Kadını Otoportreleri adlı çalışmasıyla katılıyor. Eserde birbirinden güçlü, eşsiz ve dikkat çekici kadın portreleri yer alıyor. Ferhat Özgür’ün, bir kısmı daha önce sergilenmiş çalışmaları da sergiye dâhil oluyor. Toplumsal ve güncel olayları metaforik olarak izleyebileceğimiz desenler kendi içlerinde aylara ayrılıyor. 

İlhan Sayın - İsimsiz, kağıt üzerine mürekkep her biri 55x70, 2018

Yaşamına ve çalışmalarına New York’ta devam eden Aret Gıcır’ın, sergide yer alan Günden Güne 11 adlı çalışması Ermeni Kilisesi Patriği’ni konu alıyor. Demans hastası olan patriğin yaşam ölüm arasındaki mücadelesinin yanında konumuna ve o ölmeden yerine yeni biri geçememesinin getirdiği açmazlara işaret ediyor. Bu çalışma sanatçının geçmiş kapsamlı sergisinin bir parçası olarak burada konumlanıyor. Murat Balcı tek bir resimle sergiye dâhil oluyor. Çocuk kavramına dikkat çekiyor. Beral Madra eserden bahsederken Türkiye’de çocuk konusunun büyük ve derinlemesine incelenmesi gereken bir konu olduğunun altını çiziyor.

Hera Büyüktaşçıyan’ın işi üst katta bizi selamlıyor. Sanatçı güncel meseleleri bir müze parçasıymış gibi yerleştiriyor. Birçok çalışmasında olduğu gibi Kör Topografya adlı dörtlü resim serisinde de geleneksel sergileme şekliyle güncel konulara dokunuyor. Hakan Kırdar yaklaşık on yıldır yaptığı işlerden retrospektif niteliğinde bir çalışmayla sergiye dâhil oluyor. Kendisi ve İmgesi -ile- Cumhuriyet'in Kadınları adlı çalışma Türkiye Cumhuriyeti, modernizm ve kadın kimliği konularına değiniyor. Yaşamına ve çalışmalarına Tel Aviv’de devam eden Reysi Kamhi, yaşlı bir Türk kadınının yaşamına ait eşyaların yer aldığı çalışmasıyla sergiye dâhil oluyor. Bu çalışma büyük bir serinin bir bölümü olarak karşımıza çıkıyor. Bengisu Bayrak, Masal Bahçesi serisiyle göç meselesi üzerine çalışmalarıyla sergiye dâhil olurken Ömer Faruk Şimşek aile fotoğraflarını andıran sürrealist çalışmalarıyla karşımıza çıkıyor.

Fulya Çetin - İsimsiz, tuval üzerine yağlıboya 130x220, 2016

Beral Madra, Evliyagil Dolapdere’nin sanatçılara çok büyük bir olanak sağlayacağını söylüyor. Kâr amacı gütmeyen galerinin sanatçılar için daha bağımsız, sanat pazarının kalıplarından ve satış kaygısı kısıtlamalarından kurtularak sergi ve satış yapabilecekleri bir alan olduğunu belirtiyor.

“Karmaşık Sorular, Büyüleyici Yanıtlar” 7 Nisan tarihine dek Evliyagil Dolapdere’de görülebilecek.

0
7314
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage