İrem Nur Taşkın ve Eylül Civelek, Zeyrek Çinili Hamam’ın arkeolojik bir kazıya dönüşen 13 yıllık restorasyon sürecinden ilham alan “Kalıntıların Şifası (Healing Ruins)” adlı sergi üzerine birlikte bir yazı kaleme aldılar.
Barbaros Hayrettin Paşa’nın Mimar Sinan’a 1540-1546 yılları arasında yaptırdığı, adını hamamın iç mekânını süsleyen çinilerden alan Zeyrek Çinili Hamam, 30 Kasım 2023 tarihine kadar küratörlüğünü Anlam de Coster’in üstlendiği “Kalıntıların Şifası (Healing Ruins)” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergiden sonra özgün işlevini sürdürecek hamam, yapıya eklenen müze binası ve sanat etkinlikleriyle kentin kültür yaşamının da yeni mekânlarından biri olacak.
Hamamla birlikte müzeye baktığımızda içerisinde restorasyon sonrası ortaya çıkan, 16. yüzyılda Çinili Hamam için özel olarak İznik’te üretilmiş ve yaklaşık üç bin adet kazı buluntusu, çini parçaları ve keşif hikâyelerini görmek mümkün. Hamamda kullanılan 37 farklı çini deseni, hamamın yapıldığı tarihte duvarlardaki temsili dizilimini gösteren dijital pano da müzede yer alıyor. Dönemin hamam tasviri panoları bize hamamın ilk dönemlerinden parçalar sunuyor. Böylelikle hem restore edilmiş hâlini hem de 500 yıl önceki hamamı deneyimleme fırsatı buluyoruz.
Küratörlüğünü Anlam de Coster’in üstlendiği “Kalıntıların Şifası (Healing Ruins)”, tarihi bir kalıntı olan bu hamamın 13 yıllık restorasyonunun ortaya çıkardığı geçmişin kalıntılarından ilham alıyor. Sergi arınma, yaratma ve onarmanın uzun sürecini hamam ritüeliyle birlikte izleyiciye sunuyor. Mekânla bağdaşan bu kavram, insanın iç ve dış dünyasındaki arınışını adım adım anlatıyor.
Zeyrek Çinili Hamam'ın tarihi kalıntılarından esinlenen bu sergide 22 sanatçının; Francesco Albano, Adrian Geller, Alice Guittard, Başak Günak, Maryam Hoseini, Ahmet Doğu İpek, Lara Ögel, Zoë Paul, Daniel Silver, Panos Tsagaris, Ezgi Türksoy ve Elif Uras hamamın tarihi, mitolojisi ve mimarisine yanıt veren, mekâna özgü yeni işler üretiyor. Sergide ayrıca Erol Akyavaş, Mehtap Baydu, Hera Büyüktaşçıyan, Dorothy Cross, Candeğer Furtun, Cecilia Granara, Renée Levi, Maude Maris, Ayça Telgeren ve Marion Verboom’un yapıtları yer alıyor.
“Ruhun arındığı zamansız bir mekân.”
Sergi hakkındaki ilk izlenimimiz mekânın serginin önüne geçmiş olması oldu. Mimar Sinan’ın Barbaros Hayrettin Paşa için yaptığı bu hamam Süleyman Mührü diye bilinen altı köşeli yıldızlarla çevrilmiş fil gözü camlarıyla, kubbesi, çinileri ve yer döşemeleri ile bütün ilgiyi üzerine çekiyordu.
“Kalıntıların Şifası” sergisini geçmişte yaşanan zorlayıcı bir deneyim sonucunda gelişen içsel bir dönüşüm, kendini bulma, travma sonrası büyüme gibi birçok tanımla özdeşleştirebilirsiniz. Sergi, tarihî, toplumsal ve ruhsal harabeleri onarma eyleminin bize sağladığı iyileştirici etkileri vurguluyor.
Eski Türkler suyun yaşam kaynağı olduğuna inanır ve suyu kutsal bir varlık olarak görürdü. Çeşitli Türk mitolojik hikâyelerinde su hayat verici, şifalı (healing) ve yaşamın kaynağı olarak betimlenirdi. Bu sebeple suyun ruhani bir önemi vardır. Suyun arınma gücü, hem bedeni hem de ruhu temizleme yeteneğine sahiptir. Bu bağlamda, kalıntılar (ruins), insanların zihninde, bedeninde ve ruhunda biriktirdiği yaraları temsil eder.
Dışsal harap olmuş yapılar, doğası gereği zamanla iyileşebilir, ancak insanların içsel harabelerinin iyileşme sürecini başlatmak için sürekli bir çaba sarf etmek gerekebilir. Sergi de bu iki kalıntının diyalektiğini vurgular nitelikte.
Kadınlar ve Erkekler olmak üzere iki ayrı bölümden oluşan hamama eserler sanki zaten oraya aitlermişçesine, mekânla ahenk içinde konumlandırılmış. Öte yandan Bizans Sarnıcı’na yerleştirilen video eser ise asansörün ve çevrenin bütün gürültüsü altında boğulmuş ve kaybolmuştu. Oysa atmosfer, akustik ve koku bağlamında ve belki de mekânın işin önüne geçmediği, aksine işe hizmet ettiği bir olgu olacakken…
Sergiyi gezerken, içsel arınma ritüelinizi tamamlamış gibi değil de daha çok dış dünya ile içsel dünya arasındaki derin bağı hissediyorsunuz. Mekânın tarihle, sanatla ve insanın içsel yolculuğuyla nasıl etkileşime girdiğini anlamak, kendi içsel kalıntılarınızı iyileştirmenin sürekli bir çaba gerektirdiğini size hatırlatıyor. Sergi, geçmişin izlerini takip ederken şimdiye dönük bir aydınlanma ve dönüşüm deneyimini çağrıştırıyor, böylece ziyaretçi, kendi ruhsal harabelerini keşfederken yeni bir başlangıç fırsatını da bulabiliyor.
Zeyrek Çinili Hamam’da yer alan “Kalıntıların Şifası (Healing Ruins)” sergisini 30 Kasım 2023 tarihine ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.