ArtInternational Istanbul’la Müthiş Bir Fuar Deneyimi

Biraz daha bahsettiğimde bana hak vereceğiniz üzere, dünya çapında bir fuar olmayı gözüne kestirmiş bir organizasyon ArtInternational Istanbul. Bizim İstanbul’da görmeye alışık olduklarımızdan ise biraz farklı: fuar, isminin hakkını vererek, bir seçici kurulla çalışıyor ve Türkiye’den 10 galerinin yanında, bizi onlarca uluslararası global öneme sahip galeriyle ve projeyle buluşturuyor.

Peki nedir ArtInternational Istanbul?

Bu sene ilk defa gerçekleşecek, 60 seçkin galerinin ve projelerin yer alacağı fuar, 16-18 Eylül tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde izleyiciyle buluşuyor. Fuar, dünyanın önemli sanat fuarlarındaki ortaklıklarıyla tanınan Angus Montgomery ile Türkiye’nin önde gelen fuarcılık şirketlerinden Fiera Milano İnterteks’in işbirliğiyle yapılıyor. Angus Montgomery kurucularından Sandy Angus’un basın toplantısındaki konuşmasından küçük bir alıntı, fuarın vizyonunu anlamakta önemli olacak: “Sanat topluluğu açısından heyecan verici sanatçı ve galerileri barındıran bir şehir olan İstanbul’un bu değerli ortamını daha da öne çıkaracak bir şeyler yapma ihtiyacıyla ortaya çıktık. Potansiyelimize güveniyoruz. Ve bu potansiyelle ArtInternational Istanbul’un genel sanat dünyasında bir etkiye sahip olacağına inanıyoruz.”

Direktörlüğünü Orta Doğu’da yıllarca halkla ilişkiler ve organizasyon sektöründe uzmanlaşan Dyala Nussaibeh’nin üstlendiği ArtInternational Istanbul, ismini Türkiye ve yurtdışındaki birçok organizasyondan bildiğimiz Stephane Ackermann’ın artistik direktörlüğüyle gerçekleşiyor. Bizi dünyadan 60 önde gelen galeriyle buluşturan seçim komitesi ise Viyana’dan Ursula Krinzinger, İstanbul’dan Leyla Tara Suyabatmaz, Dubai’den Isabelle van den Eynde ve New York’tan Leila Heller’den oluşuyor.

Neler var?

ArtInternational Istanbul, tabii ki sadece galeri sunumlarından oluşmayacak. Aynı zamanda fuara özel performanslar ve sanatsal etkinlikler, bir video enstelasyon bölümü ve bir de inisiyatifler bölümü bulunuyor. Sanatsal etkinlikleri Ackermann’ın artistik direktörlüğünde izliyor olacağız. Video Enstelasyon programının küratörlüğünü, özellikle Arter’deki nefis sergileriyle bildiğimiz Başak Şenova, İnisiyatifler bölümünü ise 2010 – 2013 yılları arası Rampa’nın direktörlüğünü yapan Özkan Cangüven üstleniyor. Aynı zamanda, Haliç Kongre Merkezi’nin Haliç’e bakan kenarında By The Waterside heykel terası kurulacak. Fuar mekanının tasarımı ise Erhan Patat tarafından üstlenildi.

Kimler var?

Biraz daha ayrıntıya girelim, çünkü girdikçe heyecan katsayımız artacak. Galeri sunumlarında, Türkiye’den katılacak olan 10 galeri artSümer, Egeran Galleri, Galeri Zilberman, Galeri Manâ, Galeri Non, Galerist, Pi Artworks, Pilot Galeri, Rampa Gallery ve x-ist.

artSümer Basım Magdy; Egeran Galeri Selim Birsel, İlhan Koman ve Ivan Navarro; Galeri Manâ Ayşe Erkmen, Canan Dağdelen, Hera Büyüktaşçıyan, Sarkis ve Valerie Blass; Galeri Non Extramücadele ve Uriel Orlow; Galeri Zilberman Alpin Arda Bağcık, Burçak Bingöl, Ahmet Elhan, VALIE EXPORT, Zeren Göktan, Azade Köker, Şükran Moral, Özlem Şimşek ve Walid Siti; Galerist Arik Levy, Arslan Sükan, Elif Uras ve Francesco Albano; Pi Artworks Gülay Semercioğlu, Susan Hefuna, Volkan Arslan, Nejat Sati, Mehmet Aliuysal, HORASAN ve Nezaket Ekici; Pilot Galeri Halil Altındere; Rampa Gallery Güçlü Öztekin, İncı Furni, Nevin Aladağ ve Vahap Avşar; x-ist de Ahmet Polat, Ansen, Bahadır Baruter ve Serkan Adın’ın işleriyle fuara katılacak.

Daha da heyecanlı yere geliyoruz şimdi: uluslararası sunumlar. Hem sanat izleyicileri olarak takip ettiğimiz, hayran olduğumuz isimleri görecek, hem de kuvvetle muhtemel yepyeni favoriler edineceğiz. Bu 50 şahane galeri arasından öne çıkanlar ise tabii ki var: önce Pace Gallery diyelim ve bu daha başlangıç. Kişisel favorilerimden Londralı Lisson Gallery, Berlin’den ARNDT ve Paris’ten Yvon Lambert diye devam edelim. Türkiye’nin yükselen sanatçılarından, geçtiğimiz sene Documenta’da izlediğimiz Cevdet Erek’in de sergileneceği Amsterdam’dan Akinci Gallery, Viyana’dan Galerie Krinzinger, Milano’dan Otto Zoo da Haliç Kongre Merkezi’nde bizi bekliyor olacak. Sanatçılardan ise, daha keşfedeceklerimizin yanında, Marina Abramovic, Spencer Finch, Hans-Peter Feldmann, Tony Cragg, Chris Burden, Shirin Neshat, Damien Hirst, Shiva Ahmadi, Kevin Francis Grey ve Bertrand Lavier’le görüşüp kaynaşacağız. Fuar süresince ayrıca sanatçı konuşmaları ve performanslar düzenleniyor olacak. Hepsini buraya sığdırmak imkansız, fakat fuarın internet sayfasına bakmak yardımcı olur.

Özel projeler

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, fuarda galeri sunumlarının haricinde de güzel projeler izliyor olacağız. Görmenin ilk defa bize nasip olacağı, David Claerbout’nun Travel’ı, ayrıca şimdiden merakla beklediğim, işlerini bienalde de görebileceğiniz Santiago Sierra’nın No, Global Tour filmi ArtInternational’da. Aynı zamanda, performans sanatçısı Camila Rocha’nın fuarın açılış gününde lokal bir bando ekibiyle düzenleyeceği “To See The Band Passing By” adlı performansı 2007’de kaybettiğimiz ünlü çağdaş sanatçı eşi Hüseyin Bahri Alptekin’in anısına sergilenecek. Fransız yeni medya sanatçısı Tal Isaac Hadad ise Piano Constraints isimli yeni performans serisini sunacak. Türkiye’den ise performans sanatçısı Gül Kozacıoğlu yeni ses enstalasyonuyla, Londra’da yaşayan Ali Kepenek İstanbul’dan esinlenerek yarattığı fotoğraflarıyla, Berlin’den Yusuf Etiman ise fuar kataloğunu sanatçı kitabı biçimine dönüştürdüğü işiyle fuar izleyicisiyle buluşuyor.

İnisiyatifler Bölümü

Küratörlüğünü Özkan Cangüven’in üstlendiği inisiyatifler bölümünde, kar amacı gütmeyen 10 sanat kurumunu görüyoruz. Birçoğuyla zaten haşır neşiriz, kişisel olarak takipte olduğum birçok kurum burada olacağı için ArtInternational Istanbul’un beni en heyecanlandıran bölümlerinden biri burası. Hepsi kendine ait sunumlarla Haliç Kongre Merkezi’nde olacaklar. 1999’da Selda Asal tarafından kurulup, İstanbul sanat alanının nabzını tutan birçok projeye imza atmış olan Apartman Projesi, sanat koleksiyonerliğine dair pratikleri sorgulayan sergileriyle collectorspace, sanatçılar ve sanat profesyonellerini merkezine alan online yayın m-est, 2011 yılında kurulan ve performans üzerinden günceli araştıran NON-Stage, uzun süredir İstanbul sanat ortamının vazgeçilmezi PASAJ, Galata’da bir avizecinin üstünde yer alan, sürprizli mekanıyla gizli saklı cevher Polistar, İstanbul ve New York’ta gezici sergiler yaparak sanatçılara mekana özgü projeler üretme fırsatı tanıyan Protocinema, fotoğraf ve film alanında işler üreten Melisa Önel, Selim Süme, Serkan Taycan ve Sevim Sancaktar’ın kurduğu sanatçı kolektifi RECCOLLECTIVE, bağımsız küratöryel bir proje olan SPOT, sanat üretimi, araştırması ve sergilenmesini destekleyen inisiyatif UN-KNOWN, İMÇ’deki pek tatlı deneysel sanat alanı 5533 ve Mehmet Dere tarafından 2008’de İzmir’de kurulan 49A’yı bu bölümde izleyebiliriz.

Sahnedeki Videolar – Paralel Çizgiler

Geldik video enstelasyon bölümüne. Başak Şenova’nın küratörlüğünde izlediğimiz sunumlar, basın bülteninden direk alıntıyla ‘’ siyasal, mekansal, psikolojik, ekonomik ve sosyal her tür katmanda baskı ve zihinsel işgaldeki insanlar, durumlar, kesitler ve hayaller üzerine üretilmiş olan videolardan oluşturulmuş bir derleme sunacak fuar izleyicisine.’’

Başak Şenova ise şöyle anlatıyor Paralel Çizgiler’i: ‘’Her birimiz, ‘gerçekleri’ inşa eden, yoğun bilgi akışını işleyen, dünyayı anlayabilmek için tutarlı çıkarımlar yapan bir işlemci gibi çalışıyoruz; ancak farklı gerçeklikleri, paralel yanılsama ve zihinsel zorlamalar üzerinden algılayıp yaşıyoruz. Bu doğrultuda, derlemedeki her bir iş farklı yaklaşımlara ve kaynaklara işaret ediyor olsa da aynı tür deneyimler, paralel tarihler önemli durumların delillerini ve izlerini ortaya çıkarıyor.’’

İşlerini izleme fırsatı bulabileceğimiz sanatçılar ise Basim Magdy, Bouchra Khalili, Cui Xiuwen, Democracia, Juul Hondias, Larissa Landour, Persijn Broersen, Marit Lukáks, Mounir Fatmi, Zarina Bhimji ve Zeren Göktan.

16 Eylül’de açılıyor

Bütün bunlar, bu Pazartesi bizimle olacak. O yüzden Eylül ayının yoğunluğuna bakmadan, siz bu hafta başını boş bırakın, takvimlere kaydedin. Biraz büyük konuşursak, Frieze ayağınıza gelmiş gibi davranın bile diyebiliriz. Orada görüşmek üzere.