26 EKİM, PERŞEMBE, 2017

Bildiğin Şeyleri Yeniden Öğrenebilir misin?

Güney Afrikalı sanatçı Kemang Wa Lehulere, 15. İstanbul Bienali’nde kara tahtaları başrole taşıdığı enstalasyonuyla dikkat çekiyor. Sanatçının Kuşların Konferansı adlı çalışması halası ile ilişkisi ve eleştirilere açık eğitim sistemi üzerine konumlanıyor. Wa Lehulere’nin halası ile yakın ilişkisinden referansların bulunduğu çalışma; kara tahtalar, bunların üzerindeki resimler ve kuş kafeslerinden oluşuyor.

Bildiğin Şeyleri Yeniden Öğrenebilir misin?

Kemang Wa Lehulere’in halası çocukken geçirdiği bir kaza nedeniyle öğrenme bozukluğu yaşar ve bildiği şeyleri yeniden öğrenmek zorunda kalır. Bu tekrar öğrenme hali sanatçının esin kaynaklarından biri haline dönüşür. Bu anı sanatçının belleğinde otoriter eğitim sistemini sorgularken alternatifi olabilir mi sorularının kapılarını aralar. Tüm bu soruların ardından sanatçı, alınan resmi ve standart eğitimin tekrarı ile yeniden (ve daha iyi) bir eğitim görmenin olanağını irdelemeye başlar.

Güney Afrika’da okullarda kullanılan tarzda, 16 adet kara tahtanın yer aldığı çalışma, Güney Afrika tarihinden silinmiş manzaraları simgeliyor. Tahtaların her biri farklı bir sınıf sorununa değiniyor. Sanatçı bu çalışmasıyla ayrıca ülkesinde 15’ten fazla insanın bir araya gelmesinin tehlikeli sayılıp yasaklanmasına gönderme yapıyor. Çalışma kapsamında tahtalar haricinde bir de yerde kuş kafesleri sıralanıyor, bunlar da tahmin etmenin zor olmayacağı gibi birer barış simgesi.

​Görsel şeyleri açıklamayı sevmediğini belirten sanatçı, izleyicilerin eserlerinden kendilerine göre bir şeyler bulmasını istiyor. Sanatçı kendi diliyle eserini  şöyle tanımlıyor: “Kuşların Konferansı; karşıtlıklar, kimlikler ve inanç sistemleriyle yarılmış olan bir dünyadaki güncel grup dinamiklerini inceliyor. Bir tür hatıraların ve geçmişin birleşimi gibi... Çalışmada birçok tahta okul sırası, kitap, duvar resimi ve kara tahta kullandım. Tüm kullandığım nesneler geçmişte kullanılan eski nesneler. Her obje bir hatıra içeriyor. Üretimimde çoğu zaman geri dönüşümle ilgileniyorum, bu şekilde işlerin daha yaratıcı olduğunu düşünüyorum. Bu bir tür geçmiş ve şimdi arasındaki bir diyalog gibi. Sonuç olarak, Güney Afrika’nın arka planıyla ve Türkiye’nin içinde bulunduğu politik durumu inceleyerek yan yana getirdim.” 

©Nazlı Erdemirel

Tüm bu eğitim problematiği elbette Türkiye’deki eğitim sistemi kaosunu da akla getiriyor. Adeta bir oyuna dönüşerek üç beş ayda bir değişen eğitim sistemi, işten atılan akademisyenler …  Sanatçı Türkiye’deki  mevcut durum ile ilgili ise şunları söylüyor:  “Birçok öğretim görevlisinin işine son verildi, ama bienalden davet aldığımda ben buradaki politik durumu takip etmiyordum. Benim asıl şaşırdığım nokta, birçok öğretim görevlisinin işten çıkarılmasına rağmen, evlerinde ya da halka açık yerlerde ders vermeye devam etmesiydi. Birçok cevaplanmayan soru var ortada. İnsanların üstesinden gelmesi gereken birçok zorluk var. Benim işim, bu problemlerin cevabıdır, bu sorunlarla ve korkuyla yüzleşmektir. Güney Afrika’daki ya da İstanbul’daki sorunlara çözüm getiremiyorum ama yine de dürüst olmak gerekirse bienalde olduğum için çok heyecanlıyım.”

​Hepimizin muhakkak ki hayatında önemli bir yeri olan kara tahta ve zihnimizde çağrıştırdıkları sanatçının bienal kapsamındaki işinin en önemli yapı taşı. Belki de karakterimizin büyük bir bölümünün şekillendiği eğitim dönemi ve bu dönemin ne denli doğru işlediği ise çalışmanın en önemli soru işareti.

©Sahir Uğur Eren

Kemang Wa Lehulere’in 15. İstanbul Bienali kapsamında sergilenen Kuşların Konferansı adlı çalışması 12 Kasım’a dek İstanbul Modern’de ziyaret edilebilir.

0
5016
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage