Küçüklüğümden beri güçlü olduğunu iddia ettiğim ve bugüne dek mahçup etmeyen hafızam beni yanıltmıyorsa, Gizem Karakaş ile ilk olarak 2013 senesinde yüz yüze geldim. Ve Gizem Karakaş’ı Galerist’te çalışan bir kültür-sanat profesyoneli olarak tanıdım. Sanatsal üretimi ve üzerine çalıştığı konular düşünüldüğünde ne kadar da münasip! Aynı sene CDA Projects’de katıldığı “Genç Yeni Farklı” grup sergisine seçilen Fuat Eşrefoğlu Lahmacun Yiyor videosunu izleyemedim. Benim hatam. Ama Andy Warhol’un bir hamburgeri Heinz marka ketçap eşliğinde yediğini izlediğimiz 4 dakika 28 saniyelik –evet bir Whopper için dört dakika yirmi sekiz saniye- videoya referansla ürettiği çalışmayı Danimarkalı gazeteci Bjarne Mouridsen izliyor. Bu sayede videonun ünü sınırları aşıyor, taa Danimarka’ya, Warhol’u 1982 senesinde burger yerken filme çeken yönetmen Jorgen Leth’e ve avukatına ulaşıyor. Görünürlük ile beraber sorumluluklar da artıyor! Telif hakkı ve kullanım izni gibi legal mevzular Karakaş’ın videoyu göstermesini, satmasını ve dağıtmasını engelliyor. Ama yeni bir işin doğmasına olanak veriyor. Bu ikinci video halen devam etmekte olan solo sergisi kapsamında dağıtımda.
Karakaş’ın sanat dünyasını, bu ekosistemdeki aktörleri ve ilişkileri, kimi zaman üst üste binen rolleri ve şöhreti eğlenceli bir üslupla ele aldığı –durum komedisinin kurum komedisine dönüşebildiği ve kurumsal eleştirinin kapılarını araladığı- çalışmalarını keşfetmem geç oldu. Tekrarlıyorum, benim hatam. Ama ne demişler, geç olsun güç olmasın. Nihayet 2014 yazında, Akbank Günümüz Sanatçıları ödül sergisinde sanatçı olarak da karşıma çıktı. Dikkat! Dikkat! başlıklı yerleştirme, Karakaş’ın galericisine, koleksiyonere, basın mensubuna ve sanat izleyicisine seslendiği dört farklı videodan oluşuyor. Bir sanatçının sıradan gözüken hedeflerini ve hırslarını abartarak absürt bir ton kattığı bu seri sanat dünyasına içkin role bürünme refleksini de aydınlatıyor.
Gizem Karakaş üniversite yıllarını Paris’te geçiriyor. Sorbonne Üniversitesi Sanat ve Yeni Medyalar Bölümü’nü bitirirken teslim ettiği yüksek lisans tezi kahkahalarla karşılanıyor. Paris ve İstanbul’da çeşitli grup sergilerine katılıyor. Çıkış noktasının Michel de Certeau’nun peruk -la perruque- kavramı olup olmadığından emin olmadığım(!) ilk kişisel sergisi “Studio’yu Gezmek için Son Şansınız!” Galerist’in proje mekanı Studio’da 19 Aralık’a kadar sürüyor. Gizem Karakaş İstanbul’da yaşamaya, Galerist’te çalışmaya ve buradaki malzemeleri kullanarak üretmeye devam ediyor.