01 ARALIK, CUMA, 2017

Bir Yıkım Günlüğü

Hasan Pehlevan, geçtiğimiz ay Pg Art Gallery’de açılan “Formicarium” sergisiyle bizi müdahale etme ve belgeleme arşivinin içine davet ediyor. Kent, kültür, politika, tarih gibi konulara eğilen ve üretimini bu noktada evrilten sanatçı, izleyiciyle “olan”ı buluşturmanın ötesine geçerek kendi müdahale süzgecinden geçirdiklerini aktarıyor.

Bir Yıkım Günlüğü

Yıkım nedir? Duygusal, tarihi, politik, sosyolojik… Yıkımın etkileri nelerdir? Çöküntü, enkaz, yok oluş, zarar, hiçlik, felaket… Peki yıkım belgelenebilir, durdurulabilir ya da bir çözüm sağlanabilir mi? İşte bu son sorunun cevabını biraz kurcalamak için vizörü Hasan Pehlevan’ın geçtiğimiz ay Pg Art Gallery’de açılan “Formicarium” sergisine çeviriyoruz.

​Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü mezunu olan Hasan Pehlevan, disiplinlerarası çalışan bir sanatçı. Çalışmalarının odak noktasına “form”u oturtan Pehlevan, kendi imzası haline gelen geometrik desenler, illüzyonik motifler ve çizgileriyle tanınır hale geldi. Tabii bir de kamusal alana anonim müdahaleleri… Bildiğimiz ve bilmediğimiz müdahaleler.

©Nazlı Erdemirel

Yaz aylarında Kasa Galeri’de açılan, İhsan Oturmak ve Deniz Aktaş ile birlikte yer aldığı “İmkansız Uzam”da yeni sergisinin krokisini çizen Pehlevan’ın, Fikirtepe araştırma ve çalışmalarından haberdardık. Fikirtepe’deki yıkımı belgelemek ve kendi dilinden yorumlamak üzere yola çıkan sanatçı, bölgeyi farklı zamanlarda ziyaret ederek, yıkımı hissedip yaşamak haricinde fotoğraflayıp duvar resimleri yaptı. Yıkımın ardında bıraktıkları ve kalıntı parçalarını topladı. Duvar resimlerinin fotograflarını, kazı alanından yıkıntıları, video ve resimleri bir araya getirip bir yıkım süreci olarak karşımıza çıkarttı. Hatta burnumuza soktu. Çünkü buna ihtiyacımız vardı. Bu derece güncel ve yakın bir noktadaki kentsel dönüşüm, yıkım ve göçten böylesine haberdar olmayan bizlere böyle bir hatırlatma gerekiyordu. 

Sistemli İkilik Serisi, 150 x 160 cm, Tual üzeri yağlı boya, 2017 

Bir kentin belleğinin yok olmasının izini süren sanatçı çalışmalarını adeta bir arkeolog gibi sürdürüyor. Tarihin materyalden ibaret olduğunu, bu çalışmalarıyla Fikirtepe tarihine ışık tutmak istediğini belirten Pehlevan, şu an tamamen yıkıntıdan oluşan bir bölgeyi kendi günlüğünden izleyiciye aktarıyor. Bu çalışma biçimini sergide yer alan ve ilk defa gördüğümüz videosunda izleyebileceğimiz sanatçı, kentsel dönüşüme uzaktan izleyici olmak yerine yakından takip ederek, hatıralardan silinmesine izin vermiyor.
​Yaşama alanımızın artık daralması, yaşanabilecek yerler kalmaması, ekolojik evrilme, betonlaşma ve yeşil alanların yok olması serginin temel aldığı konulardan. “Formicarium”, doğa ile uyumlu yaşamadığımız şu dünyada alternatif çözümleri sorguluyor. Tahrip edilenin kaydını tutan Hasan Pehlevan bu kayıt esnasında yıkıntıya müdahale etmekten de geri durmuyor. Sergi, Latince kökenli “Formicarium” kelimesinden adını alırken “formi” karınca, “carium” yaşam alanı anlamlarına geliyor. İnsanlar tarafından oluşturulan karınca yaşam alanı “formicarium”; karınca topluluklarını ve davranışlarını incelemek için kullanılıyor. Sanatçı bu noktada bu yapay yaşam alanını insanların yaşam alanlarıyla bağdaştırarak, insan ve karıncaların yaşam benzerliğine de vurgu yapıyor.

©Nazlı Erdemirel

Pehlevan’ın solo sergisinde karşılaştığımız çalışmalar politik olarak da değerlendirilebilir, göçe sosyolojik bir bakış olarak, aile kurumu üzerinden ya da kültürel ve tarihi olarak da… Sanatçı üretiminde, algılama ve yorumlama biçimini izleyiciye bırakıyor. Dolayısıyla bu işler sert bir politik pencereden de duygusal bir aile yapılaşmasından da incelenebilir. Mekân odaklı bakış açısıyla bu yıl Mardin Bienali’nde de karşımıza çıkacak olan sanatçı kentsel dönüşüm ve göçü fotoğraf dikdörtgeninin dışına taşarak gerçek nesnelerle ele alıyor. Arşiv niteliğindeki bu sergileme şekli bölgeden yıkıntı parçaları ve taşları bizim karşımıza çıkartıyor. Bu da yaşanmışlıkla direkt olarak gözgöze gelmemizi sağlıyor.

‘Kazı Alanından Nesneler’ Serisi, 75x63 cm, Hazır nesne hafriyat, 2017  /  ‘Kazı Alanından Nesneler’ Serisi, 123x80 cm, Hazır nesne hafriyat, 2017 

Doğup çocukluğunu geçirdiği Sur, Diyarbakır araştırmaları ve yaşanmışlıkların da kattığı bir gözle güncel göçe odaklanan Pehlevan’ın çalışmalarında Fikirtepe aslında sadece bir başlık. Tarlabaşı ya da Sulukule’den farklı bir kaderi olmayan Fikirtepe süreci çok hızlı yaşamasıyla diğerlerinden ayrılıyor. Hafriyat parçalarını tüm çıplaklığıyla, aslında pek de bu değişim ve dönüşüme yakın olmayan, belki de sadece duymakla yetinen kitlelerle de buluşturan sanatçı, bu şekilde bir çözüm aramanın da kapılarını aralıyor. Göstermekle kalmıyor bir çıkış yolu bulmak için diretiyor ve izleyiciyi de bu arayışa dahil ediyor. Sergi metninde de geçtiği gibi sanatın yıkımı durdurabilme gücünü sorgulayan ve ilk başta bu amaçla yola çıkmadığını söyleyen sanatçı bölgedeki çalışmalarının yıkıldığını gördükçe bu yöne evrildiğini söylüyor. Yaşadığımız ülke ve farkındalık biçimimizi göz önünde bulundurursak muhakkak ki Pehlevan’ın işleri bizde çığır açıcı bir aydınlatma yaşatmayacak. Çünkü ne yazık kiböyle bir aydınlanmaya açık değiliz böyle bir bilgi isteğinde de değiliz. Ancak yıllandıkça değerleneceğini düşündüğüm bu üretimler gelecek için oldukça kıymetli bir arşiv oluşturacak.

Hasan Pehlevan’ın “Formicarium” adlı solo sergisi, 15 Aralık’a dek Pg Art Gallery’de ziyaret edilebilecek.

0
4692
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage