09 ŞUBAT, SALI, 2021

Birikimler, İzler ve Hesaplaşmalar

Ansen ile ilk profesyonellik yıllarından bugüne kazandığı birikimler ile hesaplaşma, bunu sanatseverlerle paylaşma ve hatırlatma amacından yola çıkarak hazırladığı onuncu kişisel sergisi “Reunion” üzerine konuştuk. 

Birikimler, İzler ve Hesaplaşmalar

Ansen, 21 Ocak’ta x-ist’te izleyiciyle buluşan 10. kişisel sergisi “Reunion”da genellikle odağına güç ve insan ilişkilerini alarak geçmiş serilerine referans veren yeni eserlerini retrospektif olarak değerlendirilebilecek bir kurguyla sunuyor. 2004 yılında x-ist’te açtığı ilk kişisel sergisinden bu zamana kadar geliştirdiği sanat pratiği üzerinden yeni kompozisyonlar oluşturuyor. Sergideki çalışmalarını üretirken de gerçek nesneleri dijital ortamda manipüle ederek farklı nesneler formuna getiren Ansen yeni hikâye ve karakterler yaratıyor. Ansen’in “Reunion” yani “yeniden birleşme” kavramı üzerinden yola çıkarak uzun zamandır sanat pratiğine yansıyan yaklaşımları bir araya getirdiği sergisi 6 Mart’a kadar x-ist’te görülebilir. Ayrıca sergiyi, buradan 360° sanal tur ile gezebilirsiniz.

x-ist’te açılan son serginiz “Reunion”dan içerik ve biçim açısından bahseder misiniz?

“Reunion”, Türkçe manası ile tekrardan toplanma, derlenme anlamı taşımakta. 10. kişisel sergim ilk profesyonellik yıllarımdan bugüne kazandığım birikimler ile hesaplaşma ve bunu tekrar sanatseverlerle paylaşma, hatta bu birikimleri hatırlatma amacından ortaya çıktı. Bu bağlamda içeriğin de kapsayıcı ve çok yönlü bir manası var hâliyle, temelinde insan ve güç odaklı olan yapıtlarımın yer yer farklı anlatımsal yönlerini izleyici görebilir. “Reunion” fikrini anlaşılması için detaylı izah edecek olursam yapıtların her biri 2020-2021 yıllarının ürünleridir, söz konusu yapıtlar geçmişten bugüne anlatımsal ve üslupsal bir zamanlamanın izinde ilerler, yani zaman içerisinde geliştirdiğim üslupsal örneklerden birer ikişer izler taşırlar, böylelikle işin başlangıcından bugüne faklı noktalara çektiğim yapıtların her birini bir sergide görme fırsatı yakalamış olur izleyici.

Genel olarak üretimlerinizde karşımıza sıklıkla çıkan insan ve güç ilişkilerine “Reunion”da nasıl yer verdiniz? 

Bu sergi profesyonelliğimin ilk yıllarından bugüne bir bakış sunuyor, hâliyle güç ve insan ilişkilerini ele alışımdaki evrimi de gözlemleyebiliriz. Yapıtlarımın ilk örneklerinde daha ekspresif bir tarz var, ilerleyen dönemlerde daha anlatımsal bir yola girmeme rağmen yer yer bu dışavurumcu örnekleri gözlemlemeye devam ediyoruz. Bunun en büyük sebebi yapıtlarımın tek bir üsluba mahkum olmamasıdır. Yapıtlarımın tarzlar değiştikçe içeriği ve amacı etkileyen yeni problematikleri ve sorguları kendine zamanla sorduran bir durumu var zaman çizelgesinde.

The Eagles Den, 125 x 300 cm, 2016 

Sergideki eserlerde gördüğümüz sahneleri, hikâyeleri ve karakterleri yaratırken ne tür kaynaklardan yararlandınız?

Yarattığım formlar her ne kadar özgün olsalar da geçmişten geleceğe birçok tarih referanslarından beslenir. Yapıtlarımın lineer bir zamanda her yöne gidebilen; zamanı, zamanının ötesinde ve berisinde aynı anda yansıtabilmek gibi bir eğilimi var, bir anlamda zamansız ancak bol referans barındıran formlar, biçimler ve hikâyeler bunlar... Tarih en büyük kaynakçam diyebiliriz.

Eserlerinizde çeşitli figürler, imgeler ve nesnelerle karşılaşıyoruz. Bunların üretim ve oluşum sürecinin teknik aşamalarından bahseder misiniz?

Önceleri bunun yanıtını vermekte daha temkinli olurdum, ancak yeni zaman izleyicisi bu tür hikâyeleri duymayı seviyor ve buradan bilgi edinmeyi önemsiyor. Bunu gözlemlememin ardından çok sık olmasa da buna yönelik birtakım açıklayıcı paylaşımlarda da bulunuyorum.

Teknik olarak multidisipliner bir serüven bu, buradan üretilen yahut üretilecek olan yapıtın birkaç üslupsal farkla finale farklı ulaştığını görürüz. Ben bu durumu aynı yaydan çıkan, beş farklı ok gibi bir benzetme ile ifade ediyorum her zaman, her okun gittiği yön farklı ve farklı hedefleri buluyor.

Dijital prosese geçmeden önce elle şekillenen, maketi oluşturulan, mekânı bir dekor gibi tasarlanan yahut sıradan atıkların ve birtakım eşyaların, el aletlerinin, asli görevlerinin dışında yapıta katkısı olduğunu görebilirsiniz, örneğin bir 18. yüzyıl sonu subay figürünün apoletini bir diş fırçasını aşağı yöne tutarak oluşturmak gibi V.I.P. (Ansen, 2007, 125 x 125 cm). Bu tür nesneler dijital ortama birtakım görüntüleme cihazları ile (fotoğraflar, scanner’lar ve modifiye birtakım scanner’lar) çekimleri yapılıp bir data bankta toplanıyor ve bu data banktan oluşturulacak yapıt için seçilip tekrar işleniyor.

Bazı yapıtlar ciddi ön hazırlık gerektiriyor, çok yakında kurulan OMM’un koleksiyonunda yer alan yapıtım THE EAGLES DEN (Ansen, 2016, 125 x 300 cm), Rus Çarı II. Aleksandr dönemi Çarlık Rusya’sında geçen Çeçen direnişçi Şeh Şamil’in direnişini bir pusu sahnesi ile görselleştirmiştim ve o Rus piyadelerin üniformaları ve renklerini bulmak uzun bir arayış sonucunda netleşti, o dönem Birinci Dünya Savaşı öncesi ve fotoğraflı arşiv kayıt nerdeyse yok ve yeterli bilgi edinmek zor, özellikle fotoğraflardan. Ancak İkinci Dünya Savaşı bu konuda çok zengin.

Bazı yapıtlar ise cam üzerine uygulanan tıraş köpüğünün rastlantısal sonuçları ve ona yapılan müdahaleleri ile oluşan biçimlerden, formlardan birleşerek oluşmakta.

​Bu ve buna benzer metodları dahil etmek ve çeşitlendirmek bana çok büyük bir zevk veriyor bu metodları dijital platformlarla birleştirdiğimde dili ve anlatım tekniklerinin günümüz sanatının ifade yöntemlerine katkı sağladığını düşünmekteyim.

Run With The Hare And Hunt With The Hounds, C-Print, Face mount to plexiglass mounted on dibond, 185 x 93 cm, 2020

Lateks eldivenler, temizlik malzemeleri, kimyasallar, tıbbi araç gereçler gibi salgın sürecinin en çok kullanılan malzemelerinin yapısal özellikleri eserlerin kompozisyonlarının kurgusuna dahil oluyor. Bu malzemeleri kompozisyonda kullanma yönteminizi ve nedeninizi açıklar mısınız?

Önceki sorunuzdaki örneklemelere benzer yaklaşımlarla oluşuyor, sergideki özellikle NATURAL THINGS INSTUTUDE (2020, 90 x 90 cm) isimli yapıtta tulumlu iki figürün baştan aşağıya lateks eldiven ve içerisine yerleştirdiğim birtakım nesnelerle oluşturdum ve oluşan genel formdan farklı pozlar çekerek dijital ortamda bir hibrit form oluşturdum. Birtakım temizlik malzemelerinin farklı şişe ve kapak tasarımları da  bu tür kurguları, sahneleri tasarlamanızda size engin bir imkân sağlıyor. Bu durumun manasal anlamda da form ve yapıt arasındaki içerik-form ilişkisi ile bir birlik sağlamış olduğunu düşünüyorum. Fütüristik bir evren neredeyse her anlamıyla kendini hissettiriyor, tıbbi araç ve gereçlerin katkısıyla zenginleşebiliyor bu durum, buna benzer nesnelere birçok ütopik yahut distopik kurgusal yapımlarda rastlarız, bu anlamda da pandemi için kullanılan yahut kullanılmış tıbbi araç gereç fazlalığı bu tür yapıtların oluşumunda da ayrıca lokomotif hareket sağlıyor.

Sergi kitapçığında yer alan metninizde sanatçının “kendine ait bir form” arayışının önemli bir rolü olduğunu söylüyorsunuz. Bu açıdan sizin eserlerinizdeki ve sanatçı kimliğiniz içindeki formal arayış nedir?

Bu arayış tamamı ile sanatçıyı bağlayan bir arayış. Günümüz sanatında pek çok tavır ve yönelim var ve her birinin başat mevzuatı farklı, benim için form neredeyse her şey; her defasında değişen kendini farklılaştıran, sanatsal plastik endişeler çerçevesinde evrilen, metamorfoza uğraması gereken zaruri bir hâl benim için. Bir anlamda bu konudaki arayışlarımı her defasında çeşitlendirerek geliştirmeyi öncelik olarak ele alıyorum.

Sergide yer alan eserleriniz "Reunion" başlığı altında geçmişteki serilerinize de bir atıf yapıp, sizin kendi pratiğinizi yeniden bir gözlemleme fırsatı sunan bir yaklaşım ile kurgulanmış. Bu açıdan serginizde geçmişten bugüne olan imgeleri ve estetikleri bugün, bu sergide nasıl yorumluyorsunuz, değerlendiriyorsunuz?

Evvela gelişimi ve oluşturma aşamasındaki önceliklerin zamanla ve ihtiyaca yönelik değişimler gösterdiğini görüyorum. Bu bir anlamda iyi bir şey, kendini epeyce yenileyen, takıntılarından kısmen uzak bir arayış ve yolda olduğunu gözlemliyorum. Yekününü değerlendirdiğimde tabii ki bu bir 10. kişisel sergi analizi, daha hedefte birçok yol var ilerleyecek, fırsatım olurda 20., 30. olduğunda tekrardan geriye dönük bir bakışın daha anlamlı olması gerektiğini düşünebilir ve böylece bu durumdaki tutarlılığın asıl izlerini gelecek birleşme ‘’Reunion 2”ler yahut 3’ler de görebileceğimizi düşünüyorum.

Skates Against The States, C-Print, Face mount to plexiglass mounted on dibond, 110 x 85 cm, 2020

Peki, “Reunion” serginizin oluşum süreci nasıl gerçekleşti? 

Yukarıda belirttiğim gibi 10. kişisel sergimin olmasının getirdiği bir durum bu, her yapıt tarzından ikişer olmak sureti ile 2004’ten günümüze geliştirdiğim üslupsal farklılıkları kronolojik bir sırayla yeni işler üreterek bir tekrardan bakış, yapıtlarla tekrardan hesaplaşabilmeyi amaçlayarak oluşturdum. x-ist ile olan beraberliğimizde her iki yılın sonunda kişisel sergi yapmaktayız, bunu takiben 10. sergimizin planını bu şekilde, pandemi şartlarına rağmen oluşturduk. 

Geriye doğru dönüp baktığınızda 2004’ten bu yana sanat üretiminizde neler değişti?

Zaten değişime açık olan bünyeme yılların katkısı büyük oldu ve ilk zamandan bu zamana farklılaşmanın ve aynı yerde kalmamanın enerjisiyle ileriki senelere doğru tekrar farklılaşabilmenin önemi ve göstergesi son sergimde iyice belirmiş oldu.

Son olarak salgın dönemi üretiminizi nasıl etkiledi, hangi yönlere evriltti?

Salgın döneminde bir evrilmeden ziyade inatla şartların zorluklarını bir kenara bırakarak devam edebilmenin önemini kavramak çok önemli bir deneyimdi. Bu bağlamda şartlar ne olursa olsun üretimin gücü, şartların zorluklarına karşın direnç göstermekte ve zorluk seviyesine karşı atağa geçmekte. Normalleşmen arzusuyla, adeta bir başa çıkma yöntemi olarak üretimin sürekliliği beraberinde getirmesi, sanatsal yaratımın doğasında olduğunu bana gösterdi diyebilirim.

0
5163
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage