50 yılı aşkındır gazetecilik yapan çizer Tan Oral ile bir yandan gazete kağıdını selamladığı bir yandan da onunla vedalaştığı eserlerinden oluşan, 6 Şubat’a kadar Schneidertempel Sanat Merkezi-Galata’da izleyiciyle buluşacak sergisi “GAZETE” üzerine konuştuk.
Nerdeyse iki yüzyıldır hayatımızda… Kaç nesil güne onunla başladı, kahvesini içerken, çayını demlerken kahvaltı masasında o vardı, vapura yetişmek üzere koşarken kolunun altında katlanmış dururdu. Kimseyle ilgilenmek istemezsen açar, kocaman sayfaların ardına saklanabilirdin. Gerektiğinde çekirdeğe külah, güneşte başımıza şapka, ev taşırken eşyalara korumalık, kapalı dükkânlara perde oldu. Boya badana yaparken döşemenin üzerinde, uçurtmamızın kuyruğunda hep o vardı. En hazin kullanımı ise trafik kazalarında hayata veda edenlerin üzerine örtüldüğü andı.
Gazete, uzun yıllar boyunca ülkede ve ülke dışında olan biteni, siyaseti, magazini, sanatı, edebiyatı, neredeyse hayatı yansıtmanın bir aracıydı. Bazen de olanı yansıtırken görüntüyü bozan aynalar gibi yalana, yanıltmaya, manipülasyona da açık hâle gelebiliyordu.
Mark Miodownik, Eşyanın Tabiatı adlı kitabında “Gazete Kâğıdı” başlığında; “Bir gazete manşetinde, anlatılan olayı diğer tüm habercilik biçimlerinden daha gerçek kılan bir şey vardır. Bunun nedeni belki de yadsınamaz bir gerçekliği bulunmasıdır: Gazete gerçek maddi bir nesnedir. Bu hakikiliği haberlerine de yansır. Elle gösterebilir, altı çizilebilir, kesilebilir, panolara asılabilir, not defterinin arasına konabilir veya kütüphanelerde saklanabilir.” diyor.
Sosyal medyanın yaygınlaşması, akıllı telefonlarla anlık haber alma olanağı, dijital haber kaynaklarının çoğalması ile önce tüm dünyada gazete tirajları düştü. Sonra gazetelerin birer internet versiyonu olmaya başladı. Basıma devam eden gazetelerin boyutları küçüldü. ABD’nin yüz yıllık gazetesi Christian Sience Monitor geleceği görerek 2008 yılında kâğıt baskıya son vererek sadece web’de yayımlanma kararı adlı. İngiltere’nin en önemli gazetelerinden The Independent kâğıt baskıya 2016 yılında veda etti. 26 Mart 2016 tarihli son sayısında okura günlük haberleri verdiği baş sayfasının yanı sıra, bir de boş beyaz sayfa üzerine kırmızıyla "Stop Press" (Baskıyı Durdurun) yazılı kapakla çıktı. Bizim kuşağın gözdesi Radikal Gazetesi, 21 Haziran 2014 Cumartesi günü “Bize ayrılan kâğıdın sonuna geldik” anonsu ile çıktı. HaberTürk, Vatan, Star gazeteleri kâğıt baskılarına veda etti. Yüzlerce yerel gazete kapandı.
Bütün bunlar sadece dijitalleşme ile açıklanabilir mi, sanmıyorum. Türkiye’nin özgün koşullarında oluşturulan medya ve dağıtım tekeli, gazetelerin birer politik propaganda aracına dönüşmesi, haber ve içerik rekabetinin ortadan kalkmasının da payı epeyce olmalı. Gazetelerin bir kısmının özgün haberciliği zedelendi. Gazeteyi niye alırsınız? Günlük hayatınıza dokunan ya da dünyada olup bitenler hakkında bir şeyler okumak, daha çok da yorumlarına güvendiğiniz gazetecileri okumak istersiniz. Bugün gazete bayiine sabahları alışkanlıkla giden okur bile gazetesinde aşağı yukarı nelerin yazacağını biliyorsa burada cevaplanması gereken, üzerine düşünülmesi gereken bir şeyler olmalı.
Bütün bunları bana düşündüren çizer Tan Oral’ın, Galata’da bulunan Schneidertempel Sanat Merkezi’nde açılan “GAZETE” adlı sergisi oldu. 50 yılı aşkındır gazetecilik yapan, gazetelerin içini dışını iyi bilen, keyifli ve zorlu günlerini birebir yaşayan, bunları çizen ve günü gününe çalıştığı gazetelerde yayımlayan Tan Oral, bu sergide adeta “gazete kâğıdı” ile vedalaşıyor.
Tan Oral’a serginin nasıl oluştuğunu, değişen iletişim teknolojisinin çizerliğini nasıl etkilediğini, gazetelerde karikatürlerin neden azaldığını sorduk.
“Onun çizgisini hemen tanırsınız. Sadedir ama bir o kadar da karakteristiktir. Yüzlerce kelimede anlatılacakları o birkaç çizgi sarmalında duyumsatır!” - Olkan Özyurt (Gazeteci)
Gazete konulu bir sergi yapma fikri nasıl oluştu?
Benden istenen çizim sergisinin açılma tarihi yaklaşırken, serginin konusu hakkındaki fikirlerim durmadan değişiyordu. Evde gazetelerde ilginç bulduğumuz haber ve yazıları kesme alışkanlığı, masanın üstüne gazete sorunlarına ilişkin bir hayli kesik bıraktı. Durmadan değişen fikrim de böylece netleşti, konumuz “Gazete” olacaktı. Zaten bu gazetelerin içinde var olmuş bir çizici olarak, üstünde “Basın-Medya” yazılı hayli şişmanlamış bir klasörüm vardı. İçindekilerden seçtiğim elli kadar çizim ile sergi oluşturuldu. SEKA kâğıt fabrikasının kapatılması, kâğıtta dışa bağımlı olmak, kâğıttaki fahiş fiyatlar, basına yapılan baskılar, buna karşılık yandaş medya, dijital medya ve benzer konular sergi panolarında boy gösterdi.
Yurt dışında bazı gazeteler sayfalarından karikatürleri kaldırdı. İşsiz kalan çizerler oldu. Siyasi karikatürlerdeki eleştiri dozundan mı çekindiler?
Siyasi karikatürlerdeki eleştiri dozundan çekindiklerini sanmıyorum. Dijital medyanın anında haber alma ve ellerdeki telefonlara yine anında görüntülü haberi ulaştırma imkânı var. Sonuç, kâğıt gazetelerde tiraj düşmesi, kapanan gazeteler, işlerini kaybeden yazarlar, çizerler gibi onların ürünleri de geride kalan gazetelerde artık yer bulamıyorlar.
Dünyada ve toplumlarda iletişim, katılım ve muhalefet etme olanakları kolaylaştığı ölçüde, eleştirel mizahın aranırlığı da azalacaktır. Bunun yerine bir yandan eğlendirici, vakit geçirici çizgiler çoğalırken, diğer yandan grafik yaratım ve yorumun ağır bastığı kültürel çalışmalar yapılacaktır. Ne var ki, öte yandan sorunlar hiçbir zaman sonlanmaz, mizah da kendine yine çizginin çok yönlü, engin ve kıvrak anlatım dilini kullanarak beklenmedik yollar bulur ve açar.
Gazete ve dergilerde karikatürlerin eski yıllara göre küçülüp kaybolma sebebi, globalleşen dünya ve hızlanan iletişim olanakları ile de ilgili olmalı.
Çizginizle ilgili Tomris Uyar’ın çok hoş bir yorumu var: "Tan'ın karikatürlerinin en büyük özelliği gündelik yaşamda ilk akla gelmeyen bir 'somut'u yakalayıp soyutlaması, alabildiğine inceltip insanoğlunun evrensel serüveni içindeki hafif hüzün verici yerine oturtmasıdır." Bu yorumu siz nasıl değerlendirirsiniz?
Değerli yazar Tomris Uyar’ın bu yorumunu okuduğumda hem çok hoşlanmıştım hem de çizdiklerimdeki bu özelliğe dikkat etmesi, benim de yaptıklarıma bir kez daha bakmama ve daha net fark etmeme neden olmuştu. Bu sorunuzun onu hatırlamamıza vesile olması da güzeldi.
Sergide bir de sizin yaptığınız, manşetinde “Gazete Gazetecilerindir. Yüz yılda bir yayınlanır.” yazan bir GAZETE var. O nasıl oluştu?
Sergide bu konularda 50 kadar çizim var. Bir gazete de ben yapayım, dedim. SEKA, kâğıt üretiminin yok edilmesi, dışa bağımlılık, diğer kâğıt sorunları, zamlar vs. gibi konularda büyük gazetelerde, son zamanlarda yer alan yazı ve başlık kesiklerinden bir baş sayfa yaptım, sergiye astım.
Bu gazetenin künyesinde yer alan, sorduğunuz ifadelerden ilki, bir büyük gazetenin bayraklı manşetinden kinaye, diğeri sanıyorum daha önce görmüş olabileceğim bir mizah yayınından aklımda kalmıştır.
Eski yıllardan bu yana, her sabah uyanır uyanmaz sokağa fırlar gazetelerimi alıp eve, yani çalışma masama dönerdim. Günüm böyle başlardı. Son zamanlarda eve aldığım gazeteleri, bazen ertesi gün katını bile açmadan masada unuttuğumu görüyorum. Ama tam o sırada dijital medya ekranında müzik eşliğinde günün haberleri art arda geçmeye başlıyor.
“GAZETE” sergisi, Terziler Sinagogu’nda
Galata’da bulunan Schneidertemple, Yahudilerin bir kolu olan Aşkenaz topluluğuna ait bir sinagog. Aşkenazlar Doğu ve Orta Avrupa kökenli bir topluluk. Sinagog o zamanki Terziler Birliği tarafından yaptırılmış. Galata’da bir dönem bir lonca oluşturacak kadar çok sayıda terzi vardı.
Özel Avusturya Sen Jorj Hastanesi'nin arkasında, Felek Sokağı üzerinde bulunan sinagog, cemaatinin azalması nedeniyle 1960'larda kapatıldı. Bir süre kullanım dışı kalan sinagog, 1998 yılında bir sanat galerisi hâline getirildi. 24 yıldır sanat galerisi olarak yüzlerce sergiye ev sahipliği yapıyor.
Bu güzel mekân bugünlerde Tan Oral’ın “GAZETE” adlı sergisini konuk ediyor. Sergideki çizgiler genelde çuvaldız misali önce gazeteciyi eleştirirken, bir yandan da uğradığı baskılar ve karşılaştığı şiddet karşısında onu savunuyor, gazetenin okunduktan sonra kullanım alanları da çizgiye yansıyor.
“GAZETE” sergisi Schneidertempel Sanat Merkezi-Galata’da 06 Şubat 2022 tarihine kadar gezilebilir.
Neredeyse iki yüzyıl boyunca günlük hayatın bir parçası olan “GAZETE”yi ve “Gazete Kâğıdını” gerçekten çok sevdik!