08 OCAK, CUMA, 2016

Bu Bir Gelecek Çağrısı mı ?

2012 yılında Tophane'de açılan mekânıyla bölgenin en dinamik galerisi haline gelen Mixer, Sıraselviler Caddesinin başına taşıdığı yeni mekânını “Nonlinear Future” sergisiyle açtı. Serhat Cacekli'nin küratörlüğünü yaptığı sergi hem Mixer'in düzenli çalıştığı sanatçılara yönelttiği bir gelecek çağrısı, hem de yaşanılan ve (üzerinde iş ürettiğimiz) mekânlara dair bir sorgulama niteliği taşıyor.

Bu Bir Gelecek Çağrısı mı ?

Edisyonlu işler üzerinden Türkiye’deki ulaşılabilir sanat kavramının yayılması için çalışan Mixer yeni mekânını da klasikleşen Editions bölümünden bir seçkiyle açıyor. Yeni mekânın ilk süreli sergisi “Nonlinear Future” ise galerinin sergilerinde devamlı olarak sorguladığı kavramlar üzerinden ilerliyor.

Serginin girişinde izleyiciyi Çağrı Saray'ın Damiel serisinden radyo istasyonu ve aynı seriden sürgünde Melekler çizimleri karşılıyor. Win Wenders'in Berlin Üzerinde Gökyüzü filminden esinle hazırlanan seri klasikleşmiş distopik gelecek fikrine referans vererek sergiye dair bir çerçeve çizmiş oluyor. Hemen yanında ise Bedia Ekiz'in Zaman isimli işi serginin tek pentürü olarak yer alıyor. Kentin ve doğanın bugünkü değişim sürecine dair söyledikleriyle gelecekle bugün arasında bağ kuruyor. Bir anlamda diğer işlerdeki distopik gelecek tasavvurlarının bugünden nasıl bağladığına dair bir vurgu yapmış oluyor.

Sergi mekânının ortasına doğru ilerlediğimizde Viron Erol Vert'in sıradan işlerde kullanılan cam ve metal malzemelerden ürettiği dolaplarla/kutularla karşılaşıyoruz. İlk başta "futuristik imge" dağarcığına atılan bir çentik olarak göze çarpıyor. Ancak eserlere üstten bakınca (ve birazda küratör yönlendirmesiyle) üç semavi dinin sembollerini hatırlatan izler görüyoruz. Sanatçının farklı ülkelere ve kültürlere uzanan kimliğiyle serginin gelecek tasarımı örtüşmüş oluyor. 

Viron Erol Vert
The Jewish Star (2012)
mirrored and partly etched with hydrochlorid glass and chromed tin
90 x 60 x 60 cm 

Sergiyi tam karşısına alan iş ise Sümer Sayın'a ait Every Now and Then isimli heykeli. İki yönü gösteren aynalı "tabela" serginin ve sergi mekânının mekânsal çerçevesini çizmiş oluyor. Bir ucunda bulunan Sayın'ın Hedef isimli iki fotoğraftan oluşan işi ise serginin gelecek tasavvurundaki nonlinear bakışa dair en net işlerden biri. Çıplak bir tepedeki deniz fenerinin merkezde olduğu bir fotoğrafa yapılan iki müdahale doğrusal olmayan müdahale kavramını açıyor.

Ayşe Gül Süter’in A Satellite Image of an Imaginary Land işi gelecek tasavvurunu uzay zaman-mekân ilişkisine bağlıyor. Uzayda çekilmiş hazır bir görüntü üzerine yapılan müdahale sergiyi ışık yılı uzaklıklara bağlıyor. Büşra Tunç’un Kosmos 67p heykeli ise benzer bir şekilde uzaydan gelen hazır bir sesi heykel üzerinden işleyerek sergiye ses boyutu katıyor. Süter’in Acid Vision serisinden üç aynalı işi de izleyiciyle etkileşimi bugüne taşıyarak serginin çerçevesini kapatmış oluyor.

Nonlinear Future ütopya ve distopya arasında dolanan gelecek kurgularına dair bir vizyon. Aynı zamanda hazır imajlar, hayali manzaralar, gündelik nesneler ve farklı medyumlar üzerinden parçalı ama etkileşimli bir sergi gerçekleştiriyor Mixer. Galerinin belki en iddialı sergilerinden biri değil “Nonlinear Future”, ancak Mixer’in çerçevesini ve galeri sanatçılarının gelecek vizyonunu etraflıca sunuyor. İşlerin bir kısmını daha önce yine Mixer’de görmüştük, bir kısmı da bu sergi için özel olarak üretilmiş. Eski ve yeni işler arasındaki küratöryel bağ da sağlam bir şekilde kurulmuş. Nonlinear Future hem Mixer’in yeni mekanı üzerine düşünen bir sergi, hem de galerinin gelecek vizyonuna dair bir gönderme sunuyor.

“Nonlinear Future” 10 Ocak'a kadar Mixer Sıraselviler'de görülebilir. Sergideki işlerin bir kısmı ise Ocak ayının sonuna kadar Mixer Karaköy'de sergilenmeye devam edecek.

0
4837
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage