Sanat piyasası daha çok talep kaynaklı fiyat artışlarının ön planda olduğu bir piyasadır. Sanat fiyatlarını etkileyen faktörlerden biri, hatta zevk ve modadan sonra belki de en önemlisi sanat eserinin üretildiği coğrafyanın dış politikadaki izdüşümüdür. Buna birçok örnek verebiliriz. En yeni örneği de İran’la imzalanan nükleer anlaşmadan sonra İran çağdaş sanatına olan talep olarak verilebilir. Bunun neticesinde hem ilgi hem de fiyat artışı hiç şaşırtıcı olmayacaktır. 5-6 Eylül’de ARTINTERNATIONAL sanat fuarında karşılaştığımız İranlı sanatçıları bu kez de 12-15 Kasım arasında gerçekleşecek Contemporary Istanbul’da göreceğiz. Fuara katılan Aaran, Assar ve Shirin sanat galerileri, Dastan's Basement, Lajevardi Foundation, Mobarqa koleksiyonları sayesinde İran sanatını yakından izleme fırsatı bulacağız. Eserleri sergilenecek sanatçıların bazıları ise Nasser Bakhshi (Aaran Gallery), Babak Roshaninejad (Assar Gallery), Ali Akbar Sadeghi (Shirin Gallery), Moreshin Allahyari (Lajevardi Foundation – New Media Society) ve Houman Mortazavi (Dastan’s Basement).
Tahran merkezli Assar Gallery’nin sahibi fotoğraf sanatçısı Maryam Majd Şiraz ve İsfahan’da da sanat galerileri açıldığından, Hong Kong, Belçika’dan gelen İran sanatını merak eden koleksiyonerleri sürekli ağırladıklarından bahsetmektedir. Yine Tahran’da bulunan Aaran Gallery’nin sahibi Nazila Noebashari senede 16 sergi açtıklarını ve 1950’li yılların aktif sanat ortamına yeniden kavuştuklarını, bunun da bir tesadüf olmadığını öne sürmekte.
İran çağdaş sanatının Batı’daki en büyük destekçileri 1979 İran devriminden sonra ülkeyi terkeden İranlı koleksiyonerler olmuştur. İkinci nesil İranlı koleksiyonerlerden biri olan Saeed Kouros her zaman genç İranlı sanatçıları ve İslam eserlerini toplamaya gayret ettiklerini söylemiştir.
Tahran Müzayedeevi’nin dördüncü müzayedesinde İranlı şair ve ressam Sohrab Sepehri’nin eseri bir rekor kırarak 845.000 dolara satılmıştı. Müzayede cirosu ise toplam 6.4 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Masoud Arabshahi, Mohammad Ehsaii, Jalil Rasouli, Behjat Sadr ve Parviz Kalantari’nin de aralarında bulunduğu toplam 126 İranlı sanatçının eseri alıcı buldu.
14 Temmuz 2015’te Batı ve İran’ın nükleer anlaşmaya varması İran’ın dış ticaret, yatırım ve kültürel ilişkilerinin canlanmasının sinyalini verdi. Bu gelişmelerden İran sanatının fayda sağlayacağını tahmin etmek zor değil. 11 Eylül 2001 ikiz kule saldırıları uzun bir müddet İslam sanatına ait eserlerin fiyatlarının en düşük seviyelerde seyretmesine sebep olduysa nükleer müzakerelerin başarıyla sonuçlanması da İran sanatı için olumlu anlamda bir etki yapacağa benziyor.
Son yıllarda Metropolitan’da, Guggenheim ve Saatchi Gallery’de Monir Shahroudy-Farmanfarmaian ve Parviz Tanavoli’nin önemli sergileri olmuştu. Vize işlemlerinin kolaylaştırılması ve ticarete konan kısıtlamaların kalkması hem sanatçıların hem de İran sanatını merak eden yabancı koleksiyonerler için yeni fırsatlar yaratacağa benziyor.
Aslında Amerika ve Batı’daki diğer koleksiyonerler İran sanatını uzun yıllardır göz ucuyla takip etmekte ve alım yapmaktaydılar. Orta Doğu Chrisitie’s’in yöneticisi Michael Jeha İran’a seyahatin kolaylaşmasıyla birlikte İran’daki sanatçı stüdyolarını ve sanat galerilerine ziyaretlere hız vereceklerini öngörmekte. Ödeme kolaylıklarının da artması ve çeşitlenmesi de İran’dan sanat alımlarını arttıracak. Ancak İran sanatını almak için ille de İran’a gitmek gerekmez. Dubai ve Azerbeycan’daki sanat fuarları da önemli satış noktalarından. Avrupa ve Amerika’da yaşayan ve İran devriminden kaçan İranlı koleksiyonerlerin de (mesela Londra’da yaşayan Nasser Khalili) Barbad Golshiri gibi bir video sanatçısını, Abbas Akhavan gibi enstallasyon sanatçılarının tanınmasında büyük etkisi oldu. Yaşayan sanatçılardan Rokni Haerizadeh, Reza Derakshani ve Monir Shahroudy Farmanfarmaian’ın eserleri $40,000 ve $400,000 arasında değişmekte.
Katar’dan Washington D.C’ye müzeler de koleksiyonlarına İranlı sanatçılarının eserlerini katmak için adeta yarışıyorlar. Los Angeles County Museum of Art koleksiyonerlere bu Kasım ayı içinde 17 günlük bir İran turu bile organize etti. İran’ın 3000 yıllık Pers, İslam ve Asya kültürünü harmanlayan tarihi ve güçlü bir sanat altyapısı bu talebin arkasındaki en önemli sebeplerden biri. Hat, tezhip, minyatür sanatını yeniden yorumlayan İranlı sanatçılar bu anlamda kendilerine uluslararası bir yer açmayı başardılar. Son otuz yıldır başarılı filmler ortaya çıkaran İran sineması da İran’da fotoğraf ve video sanatının gelişmesinde öncülük etti. İran doğumlu ve New York’ta yaşayan 58 yaşındaki Shirin Neshat, İran’ın en tanınmış çağdaş sanatçısı olarak kabul ediliyor. Ünü 1990 yılında “Allah’ın Kadınları” adlı eseriyle yayılmış.
2001 yılında Passage adlı videosu Sotheby’s’de $269,000 gibi rekor bir fiyata satılmış. Washington’s Hirshhorn Müzesi geçtiğimiz Eylül ayında bir retrospektif sergisi düzenlemiş. https://www.youtube.com/watch?v=reZpY4VK9xY
Hayatını Tahran ve Vancouver arasında geçiren 78 yaşındaki heykeltraş Parviz Tanavoli’nin de eserlerinde ciddi fiyat artışları beklenmekte. Mr. Tanavoli hiçbir şey kelimesinin farsça değişik şekillerde yazdığı fiberglas ve bronz eserleriyle tanınmakta. 2008 yılında Christie’s onun 1975 yılına ait Oh, Persepolis adlı eserini 2.8 milyon dolar gibi bir fiyata satmıştı. 2014 yılında yine Christie’s 1962 yılına ait başka bir eserini tahmini fiyatın altı katı yükseğine 365.000 dolar satılmıştı. Bu trendin devam etmesi hiç sürpriz olmayacak.