Türkiye’de çağdaş sanat kurumları arasında önemli bir yeri olan Arter’in kuruluşundan bugüne 10 yıl geçti. İlk günden bugüne sanatın tüm disiplinlerini bünyesinde toplayarak etki alanını genişleten, herkes için erişilebilir ve sürdürülebilir bir kültür ve yaşam platformu yaratmayı amaçlayan Arter’in dününü ve bugününü küratörlerinden Başak Doğa Temür ile konuştuk.
Ülkemizde çağdaş sanatın görünürlüğüne önemli katkıları bulunan Arter bu yıl 10’uncu yaşını kutluyor. Kurum, 8 Mayıs 2010 yılında Vehbi Koç Vakfı tarafından İstiklal Caddesi’ndeki binasında kapılarını açtığı günden 2018 yılına kadar bu binada 35 sergiye ev sahipliği yaptı, 183 eserin üretimine de destek sağladı. Arter, 13 Eylül 2019 yılında ise etki alanını genişleterek canlı, erişilebilir ve sürdürülebilir kültür ve sanat kurumu olma misyonuyla Dolapdere’deki yeni binasına geçiş yaptı. Arter’in geçirdiği 10 yılı, ilk günden bugüne çağdaş sanat alanındaki faaliyetlerini, Arter Yayınları’nın üretimlerini, pandeminin kuruma etkilerini, şu an süren ve planlanan programlarını Arter küratörlerinden Başak Doğa Temür’e sorduk.
Ülkemiz çağdaş sanat kurumları arasında özel bir yere sahip olan Arter’in onuncu yaşını kutluyoruz bu yıl. Geriye dönüp baktığımızda Arter’in yola nasıl ve ne amaçlarla çıktığını, yolda neler yaşadığını, geçen on yılın hikâyesini anlatabilir misiniz?
Arter, 10 yıl önce, 8 Mayıs 2010’da İstiklal Caddesi, 211 numaradaki binasında René Block küratörlüğünde, koleksiyondan oluşturulan “Starter” başlıklı sergiyle açıldı. Arter’in yolculuğu bundan evvel, 2005’te Arter kurucu direktörü Melih Fereli’nin Vehbi Koç Vakfı Kültür-Sanat Danışmanı olarak atanmasıyla beraber çağdaş sanata odaklı uzun vadeli bir stratejik planın oluşturulmasıyla başlıyor. Bu planın nihai hedefi, Türkiye’ye sürdürülebilir yapıda bir çağdaş sanat kurumu kazandırmaktı. Bu kapsamda 2007 yılında çağdaş sanat alanında VKV çatısı altında bir kurumsal koleksiyon oluşturulmaya başlandı. Bugün koleksiyonda 1400’den fazla yapıt yer alıyor. 1960’lardan günümüze çağdaş sanatın farklı tavır ve pratiklerini örnekleyen bu uluslararası koleksiyon, Türkiye ve çevre coğrafyalardaki sanatsal ve kültürel üretime özellikle odaklanıyor ve Türkiye’de üretilen çağdaş sanatın belleğini bir arada tutmayı hedefliyor. Arter’in İstiklal Caddesi’ndeki binasında 2010’dan 2018’e kadar toplam 35 sergi gerçekleşti; bu sergilere eşlik eden kitaplar yayımlandı; konuşmalar, atölye çalışmaları ve gösterimler yapıldı. Bu dönemde aynı zamanda Arter ekibi oluşmaya başladı, genişledi ve beraber çalışma tecrübesi edindi. Bu süreçte bir yandan da Türkiye’ye sürdürülebilir bir kültür-sanat kurumu ve müze işlevleri içermek üzere tasarlanmış bir kültür yapısı kazandırma çalışmaları da devam ediyordu. Bu kapsamda 2013 yılında davetli bir mimari yarışma düzenlendi ve bu yarışmayı kazanan İngiliz mimarlık ofisi Grimshaw Architects, Arter’in yeni binasının mimarî projesini hazırladı. Arter’in yeni binası 2018’e kadar ağırlıklı olarak sergiler ve yayınlar etrafında şekillenen programının, sanatın farklı disiplinlerini ve kapsamlı bir öğrenme ve yorumlama programını da içerecek şekilde genişlemesini sağlayacak bir anlayışla tasarlandı. Sergi alanlarının yanı sıra performans salonları, öğrenme ve etkinlik alanları, kütüphane, konservasyon laboratuvarı, sanat yayınlarına odaklanan bir kitabevi ve yeme/içme alanları bulunan yeni binanın açılışı 9 Eylül 2019’da gerçekleşti. Arter yolculuğunun bundan sonrasında zenginleşen çokdisiplinli programıyla herkes için erişilebilir, canlı ve sürdürülebilir bir kültür ve yaşam platformu olmayı sürdürecek.
Kurumun faaliyetlerine başladığı 2010 yılında Türkiye’de çağdaş sanata bakış nasıldı, ne durumdaydı ve bugünü nasıl değerlendirirsiniz? Bu süreçte sizce Arter’in katkıları neler oldu? Bir diğer açıdan da Arter bu süreçte ne tür kazanımlar elde etti?
Arter’in de faaliyete geçtiği 2010 yılından 2020’ye kadar Türkiye’de çağdaş sanatın içinden geçtiği süreci değerlendirmek çok yönlü bir araştırmanın ve değerlendirmenin konusu. Arter’in geçtiğimiz 10 yılda Türkiye’deki sanatsal üretimin gelişimine ve görünürlüğüne anlamlı bir katkıda bulunduğunu söyleyebilirim. Arter, bugüne kadar düzenlenen 50’ye yakın sergi kapsamında 200’den fazla yapıtın üretimine destek verdi; çağdaş sanat alanındaki güncel üretimi izleyicilerle buluşturdu. Sergilere eşlik etmek üzere hazırladığı iki dilli yayınlarla özgün araştırmaların hayata geçmesini ve yeni metinlerin oluşturulmasını destekleyerek sanat tarihi yazımına ve bu alandaki bilgi üretimine katkıda bulundu. Yeni binasında hayata geçirdiği kitabevi ve kütüphanesiyle, programlarına paralel olarak güncellenen yayın seçkisini ve kaynakları daha geniş kitleler için erişilebilir kıldı. Öğrenme içerikleri aracılığıyla herkesi yaratıcı sürecin parçası olmaya davet ederken çağdaş sanatı üretildiği bağlam, ziyaretçilerin gündelik deneyimleri ve hayal gücüyle ilişkilendirerek yorumlamaya açmayı sürdürdü. Yeni binasında sahne sanatları, klasik, çağdaş ve elektronik müzik, film, performans sanatı ve dijital sanatlar gibi pek çok disiplinin yenilikçi örnekleri ve nitelikli yorumlarına alan açarak programını sanatın tüm disiplinlerini içerecek şekilde zenginleştirdi.
Arter geçtiğimiz yıl hem mekânsal hem de içeriksel olarak büyüdü. İstiklal Caddesi’nde gözümüzün alıştığı yerinden Dolapdere’de gözümüzü alamadığımız bir yapıya taşındı. Yeni mekânla birlikte Arter, tüm sanat disiplinlerini kapsayan bir kültür ve yaşam platformu olmayı hedefledi. Bu ne anlama geliyor? Bugün Arter’den içeri girdiğimizde bizi neler karşılıyor, neler keşfedilmeyi bekliyor?
Arter’in İstiklal Caddesi’ndeki binasında 800 m2 sergileme alanı vardı, şimdi Dolapdere’deki yeni binada sergileme için 2500 m2’lik bir alan var. İzleyiciler Arter’e geldiklerinde farklı mimari nitelikte ve ölçekteki 6 galeride hem Arter Koleksiyonu’ndan hem de koleksiyon dışından yapıtlardan, yeni üretimlerden oluşan birçok farklı sergiyi bir arada deneyimleyebiliyor. Yanı sıra sahne sanatları, klasik, çağdaş ve elektronik müzik, film, performans gibi pek çok farklı disiplini kapsayan bir etkinlik programı sunuluyor. Herkesin yaratıcı sürecin parçası olabileceği bir ortamı mümkün kılmayı amaçlayan Arter Öğrenme Programı, çağdaş sanatı üretildiği bağlam, ziyaretçilerin gündelik deneyimleri ve hayal gücüyle ilişkilendirerek yorumlamaya açtığı etkinlikler ve programlar sunuyor. Arter Kütüphanesi tüm programlara paralel olarak güncellenen yayınlara, çağdaş sanat alanında temel kaynaklara, süreli yayınlara, elektronik veri tabanlarına ve muhtelif dijital içeriğe erişim sağlayan bir ortak kullanım alanı sunuyor. Arter Kitabevi’nde ise ziyaretçileri sanatın farklı dallarına odaklanan disiplinlerarası ve çok dilli bir yayın seçkisi bekliyor.
Bu 10 yıllık süreçte Arter’in çağdaş sanata bir diğer katkısı da yayınları oldu. Yayınların hazırlık süreçleri, gelecek yayın programında bizleri neler beklediğinden bahsedebilir misiniz?
Arter Yayınları, 2010’dan beri sergi programı etrafındaki tartışmaları beslemeyi ve teşvik etmeyi amaçlayan yayınlar üretiyor. Buna geçtiğimiz eylül ayında, Arter Koleksiyonu’na odaklanan “Arter Yakın Plan” ve “Arter Arka Plan” başlıklı iki yeni kitap dizisi eklendi. “Yakın Plan” dizisinde her kitapta tek bir yazar Arter Koleksiyonu’nda yer alan tek bir yapıtı ele alıyor. Bu dizinin ilk kitabı Sarkis’in ikonik yapıtı Çaylak Sokak hakkında ve Emre Baykal tarafından kaleme alındı. “Arka Plan” dizisi ise koleksiyondan düzenlenen sergilere eşlik etmek üzere tasarlandı; bu kitaplarda sergilerin arka planındaki düşüncelerden ve serginin kurgulanma sürecinden hareketle seçilip bir araya getirilen çeşitli metinlerin yanı sıra bu yayınlar için üretilmiş yeni yazılar da yer alıyor. Arter Yayınları ekibi ayrıca bir süredir hayata geçirmeyi planladığı bir elektronik yayıncılık projesi üzerinde çalışıyor. Öncelikle daha evvel Arter’in çeşitli kitaplarında yayımlanan metin ve röportajlardan bir seçkinin Arter web sitesinde erişime açılmasıyla başlayacak bu proje nihai olarak, sanat etrafındaki tartışmaları besleyecek ve çeşitli dillerde yazılmış metinlerin çevirilerinin yayımlanacağı bir platforma doğru genişleyecek.
Dünya, koronavirüs salgını sebebiyle zor zamanlar geçiriyor. Birçok sektör hayatta kalmak adına imkânlar dahilinde çevrim içi ortama taşındı. Arter de bu süreçte çevrim içi faaliyetlerini arttırdı. Salgın süreci bu anlamda Arter’i nasıl etkiledi? Neler deneyimlediniz? Bundan sonrası için sürdürülebilirlik, erişilebilirlik açısından planlarınız nelerdir?
Arter binası, salgın sürecinin başında, 14 Mart’ta ziyarete kapandı. Bu dönemde faaliyetlerimize var olan dijital içeriklerimizi hatırlatarak başladık ve daha sonra yeni içerikler geliştirmeye başladık. Arter Koleksiyonu’nda yer alan video yapıtlardan oluşan ve evde izlenmek üzere bir araya getirilen iki çevrimiçi video seçkisi #evdeçal başlığıyla erişime açıldı. İlk seçki Arter Koleksiyonu’ndan farklı icra yöntemleri aracılığıyla sesle ve müzikle bağlar kuran sekiz videoyu bir araya getiriyordu. Resmetme ve çizme eylemlerini ön plana çıkaran ikinci #evdeçal seçkisi ise 21 Haziran 2020’ye kadar Arter web sitesinde erişime açık olacak. 18 Mayıs Dünya Müzeler Günü'nde, Altan Gürman: Türkiye Çağdaş Sanatında Bir Öncü başlıklı çevrimiçi sergi ve Arter Koleksiyonu’ndan 160'tan fazla yapıt Google Arts & Culture platformunda erişime açıldı. Ayrıca Dila Yumurtacı’nın yürütücülüğünde 8 hafta süren “Özgür Hareket / Anda Hareket” başlıklı bir çevrimiçi hareket atölyesi gerçekleşti. Arter Öğrenme Programı ekibi her pazartesi 19.00’da katılımcıların evlerinde bulunan birer sanat yapıtını veya nesneyi diğer katılımcılara anlatmasını temel alan çevrimiçi buluşmalar düzenledi. Yanı sıra her cuma 18:30–19:15 saatleri arasında düzenlenen çevrim içi rehberli turlar sergilere uzaktan erişim sağlayarak, rehber eşliğinde belirli temalar etrafında oluşturulan farklı eser seçkileri sunmaya devam ediyor. Sena Başöz yürütücülüğünde gerçekleşen ve çağdaş sanat alanında temel tartışmaları ve güncel eğilimleri, Arter’in programı ve Arter Koleksiyonu ile ilişkilendirerek ele alan dört haftalık Çağdaş Sanat Seminerleri’nin ikincisi bu dönemde çevrim içi olarak gerçekleşti. Ayrıca farklı yaş aralığındaki çocuklar için 27 Haziran’a kadar devam edecek üç farklı çevrim içi atölye çalışması hazırlandı. Bir de 25 Haziran saat 19.00’da Süreyyya Evren tarafından “Arter’de Bir Sefer” başlıklı bir çevrim içi sergi turu gerçekleştirilecek. Devam etmekte olan çevrim içi etkinliklerimizle ilgili detaylı bilgiye Arter web sitesinden ulaşılabiliyor. Bu dönemin Arter için çeşitli çevrim içi içerik formatları oluşturma imkanı tanıdığını söyleyebilirim. Ayrıca bu süreçte Arter’in var olan kullanıcılarıyla ilişkimizi sürdürürken bir yandan da Arter binasına gelme olanağı olmamış kişilerle de temas kurmuş olduk. Bu dönemin Arter’in gelecek programlarına farklı katkıları ve yansımaları olacağını düşünüyorum.
Şüphesiz planlanan ama hayata geçirilemeyen ya da iptal edilen birçok projeniz oldu bu süreçte. Bu projeleri ve akıbetleri konusunda aldığınız kararları bizimle paylaşabilir misiniz?
Cevdet Erek'in “Bergama Stereotip” ve Nevin Aladağ'ın “İzler” başlıklı sergileri Arter salgın nedeniyle ziyarete kapanmadan çok kısa bir süre önce açılmıştı ve bu sergiler çok az kişiyle buluşabildi. Bu iki yeni sergi, açılış sergilerimiz “Saat Kaç?”, “Kelimeler Pek Gereksiz”, “Ayşe Erkmen: Beyazımtırak” ve Altan Gürman retrospektifiyle beraber bir süre daha açık kalacak. Kapalı kaldığımız bu süreçte açılışlarını nisan ve mayıs aylarında gerçekleştirmeyi planladığımız yeni sergilerimiz ise önümüzdeki eylül ayında açılacak. Ayrıca geçtiğimiz eylül ayında, etkinlik programı kapsamında Selen Ansen’in küratörlüğünü üstlendiği ve “Kutlama”, “Katılma” ve “Tınlama” başlıklarını taşıyan, birbiriyle ilişkili ve ardışık üç bölümden oluşan bir Performans Programı başlamıştı. Bu programın son bölümünde yer alacak performansları ertelemek durumunda kaldık. Öğrenme programımız kapsamında mekânda gerçekleşen etkinliklere bir süre ara verildi ama bunların bir kısmı çevrimiçine uyarlandı ve devam ediyor.
Son olarak Arter, 16 Haziran’da kapılarını yeniden ziyaretçilerine açtı.Arter’in yeni normali nasıl olacak? Ziyaretçilerin gönül rahatlığıyla gelebilmeleri için ne tür hazırlıklar yaptınız?
14 Mart'tan bu yana ziyarete kapalıydık ve dediğiniz gibi 16 Haziran Salı günü itibarıyla yeniden açıldık. Sergiler, kitabevi, bistro ve arka bahçe pazartesi hariç her gün 11.00-17.00 arasında ziyaretçilerimize açık olacak. Rehberli sergi turları sınırlı sayıda katılımcıyla yapılmaya başlanacak. Konser, performans ve Öğrenme Programı kapsamında binamızda gerçekleşen programlara verdiğimiz ara bir süre daha devam edecek. Hem biz çalışanlar hem de ziyaretçilerimiz binaya ateş ölçümü yapıldıktan sonra maskeyle gireceğiz ve binamızın tüm alanlarında sosyal mesafe kuralları geçerli olacak. Hem binamızda hem de ziyaretçilerimizin Arter’e ulaşmak için kullanabilecekleri ücretsiz servislerde düzenli olarak dezenfeksiyon yapılacak. Ziyaretçilerimizle buluşmayı heyecanla bekliyoruz.
Arter'in web sitesine buradan ulaşabilirsiniz.
Arter Dolapdere ile ilgili daha önce yazılan yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
Künyeler:
İlk Seri:
1.Arter'in İstiklal Caddesi'ndeki binası © Murat Germen
2. 3. ve 4. Arter'in Dolapdere'deki binası © Cemal Emden
5. Meggy Rustamova’nın “A Speech of Nature” performansından görünüm, 2019 © Ilgın Erarslan Yanmaz
İkinci Seri:
1. Çiçekli Kontrpuan (1982) 2014, Yerleştirme görüntüsü: Füsun Onur: Aynadan İçeri, Arter, 2014 © Murat Germen
2. Patricia Piccinini, Bölünmemiş, 2004, Silikon, fiberglas, insan saçı, pamuklu kumaş, yatak, karışık teknik 70 x 135 x 128 cm Yerleştirme görüntüsü: Beni Bağrına Bas, Arter, 2011 © Fethi İzan
3. CANAN, Dışarıda Çok Kötülük Var, 2017, Yerleştirme, Oda içerisinde yatak, komodin, işli nevresim takımı ve duvar yazısı, Arter Koleksiyonu, Yerleştirme görüntüsü: CANAN: Kaf Dağı'nın Ardında, Arter, 2017 © Murat Germen
4. Céleste Boursier-Mougenot, offroad, v.2, 2019, 3 adet motorlu piyano, anemometre, kontak mikrofonlar, amfiler, Yerleştirme görüntüsü: Céleste Boursier-Mougenot: offroad, v.2, Arter, 2019 © Hadiye Cangökçe
5. Aslı Çavuşoğlu, Taşlar Konuşuyor, 2013, Arkeolojik eser kopyaları ve çeşitli malzemelerle oluşturulmuş 71 adet obje © Hadiye Cangökçe
Üçüncü Seri:
1. Yerleştirme görüntüsü: “Saat Kaç?”, 2019 © Cemal Emden
2. Sarkis, Çaylak Sokak, 1986, Yerleştirme © Hadiye Cangökçe
3. Eric Hattan, Unplugged Serisi
Basel, 15.11.1999, 15'35"
Beirut, 13.10.2011, 7'38"
Buenos Aires, 30.11.2003, 18'37" Kairo, 11.1997, 15'06"
London 1, 14.12.2005, 15'15" New York, 27.02.2001, 7'45" Paris, 23.08.1998, 19'13" Reykjavik, 10.05.1999, 18'46" İstanbul, 8.09.2019
Video (renkli, sesli) Ed. 1/3 © Hadiye Cangökçe
4. Gülsün Karamustafa, Mistik Nakliye, 1992, 20 adet hareketli demir sepet, yorganlar, Her biri 90 x 60 x 45 cm © Cihan Küçük
5. Ayşe Erkmen, Evde, 1994 [2012], Pleksiglastan yapılmış son ekler© Hadiye Cangökçe
Dördüncü Seri:
1. Arter Kütüphane © Kutay Yavuz
2.Arter Kitabevi © flufoto
3. Arter Öğrenme - Gençlik Konseyi
4. Alva Noto Konseri, Arter, © Ilgın Erarslan Yanmaz
5. Arter Öğrenme Programı, Hareket Atölyesi - Ezilenlerin Estetiği
Beşinci Seri:
1. Cevdet Erek, Bergama Stereotip, 2019-2020, Mimari konstrüksiyon ve 13 kanal ses, Hoparlörler, amfiler, bilgisayar, ses arayüzü, ahşap, metal, molton perde Değişken boyutlar ve süreler, Arter Koleksiyonu, Yerleştirme görüntüsü: Cevdet Erek: Bergama Stereotip, Arter, 2020 © flufoto
2. ve 3. İzler, 2015, 3 kanallı video yerleştirmesi; HD video, 3 kanallı mono ses, Her biri 6', Arter Koleksiyonu
4. George Brecht, Sandalye Olayları, 1969, 4 adet beyaz sandalye, ekmek, bir çift ayakkabı, saksıda çiçek, boya kutusu ve fırça © Hadiye Cangökçe
5. Altan Gürman, Arter, 2019, Sergiden görünüm © Hadiye Cangökçe
6. Yerleştirme görüntüsü: “Kelimeler Pek Gereksiz”, 2019 © Hadiye Cangökçe
7. Marie Cool, Fabio Balducci, İsimsiz | Untitled, 2006, Video (renkli, sessiz | colour, silent), 2'26'' (döngü | loop), Video kareleri | video stills, Arter Koleksiyonu | Arter Collection
8. Diána Keller, Péter Rizmayer, Çiçekli Natürmort | Still Life with Flowers, 2009, Video (renkli, sessiz | colour, silent), 5’04’’, Video kareleri | video stills, Arter Koleksiyonu | Arter Collection