Adam Mickiewicz Enstitüsü’nü biraz anlatmanı istesek, nelerden bahsederdin?
Adam Mickiewicz Enstitüsü 14 sene önce kuruldu ve Polonya Kültür ve Miras Bakanlığı’na bağlı bir kurum. Dünya çarpında farklı kültürel etkinliklere katılarak Polonya’yı yurt dışında tanıtmaya çalışıyoruz. Ayrıca Polonya kültürüyle tanışmaları için ülkemizde uluslararası sergi müdürleri, kültür-sanat eleştirmenleri, sanatçıları ve tasarımcıları Polonya’da ağırlıyoruz. Culture.pl sayfamızda ise dünyada yer alan kültürel etkinlikler ve özellikle Polonya kültürü hakkında güncel bilgiler paylaşıyoruz.
Uluslararası kurumlarla işbirliği yaptığımız için, dünyaca tanınan bir kurum olduk. Şimdiye kadar 26 ülkede 40.000.000 izleyicinin katıldığı 4000 kültür etkinliği hazırladık. Etkinliklerimizi hazırlarken genel olarak daha önce kullandığımız formatları uyguluyoruz, fakat çalışmalarımızda yeni şeyleri denemekten de çekinmiyoruz.
Marka Değer Ölçümü (BAV) araştırmalarının sonuçlarına göre culture.pl
markası büyük bir potansiyele sahip olduğu için, bu sene enstitünün imajını ve beş senedir kullandığımız görsel kimliğimizi yeniledik. Bu doğrultuda, Adam Mickiewicz Enstitüsü’nün projelerinden olan, Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz kültür programını culture.pl
markası altında lanse ediyoruz.
Türkiye-Polonya ilişkilerinin 600. yılı bu etkinlikler çerçevesinde kutlama fikri nasıl ortaya çıktı? Bu proje kapsamında neler yaptınız?
Bir devlet kurumu olarak Polonya-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yıldönümü kutlamaları için bir kültürel programın hazırlanması ve koordine edilmesi bizden istendi. Bu kapsamda, Türkiye’deki Polonya diplomatik kurumları ile işbirlikleri yapıyoruz. Aynı zamanda, kültürel programımız kapsamında hem Polonyalı hem de Türk kültür kurumları ile ortak çalışmalar yürütüyoruz.
Yılın ilk yarısında culture.pl tarafından hazırlanmış, konserler, tiyatro oyunları, sergiler ve tartışmaları içeren 80 etkinliğe yaklaşık 400.000 kişi katıldı. Katılama fırsatı bulamayanlar bu etkinlikleri, özellikle Türk seyirciler için tasarlanmış olan turkiye.culture.pl sayfasından takip edip Polonya kültürü hakkında kapsamlı bilgi edinebilirler. Polonya kültürü ve sanatçıları hakkındaki bilgileri içeren sayfamız Türkçe, İngilizce ve Lehçe olarak üç dilde hazırlandı. Culture.pl sayfası programımız bittikten sonra da Türk takipçiler tarafından erişilebilir olacak.
Etkinlikler Polonya kültürüyle bizleri tanıştırmak odaklı. Bu tarz etkinlikler serisine pek alışkın değiliz. İnsanların projeye tepkileri nasıl oldu?
Hatırlarsınız, Türkiye-Hollanda diplomatik ilişkilerinin 400. yıldönümünün kutlandığı 2012 yılında da Türklerin benzer kutlamalara katılma fırsatı olmuştu. Hem Türkiye hem de Hollanda her iki ülkede zengin birer kültürel program hazırlamıştı.
Polonya kültürünü tanıtan etkinlikler genel olarak Türkiye’de büyük ilgiyle karşılanıyor. Her şeyden önce bu ilgi, misafirlerini ve beklentilerini çok iyi bilen İKSV, SALT, Akbank ve Pera Müzesi gibi kurumlarla işbirliği yapmamızdan kaynaklanıyor. Baştan beri amacımız, Türk partnerlerimiz ve sanatçılarla işbirliğine uygun bir alan yaratmaktı.
İkincisi; 600 senelik ilişkilerimizin sonucu olarak ortaya çıkan, Polonyalıları ve Türkleri bir araya getiren, ortak noktaların ne olduğunu göstermek ve hatta birlikte keşfetmek istedik.
Bu aşamada mutlulukla söyleyebilirim ki kurmuş olduğumuz ilişkiler gelecekte daha birçok projenin ortaya çıkmasına yol açacak. Bu durum Türk tarafındaki ilgiyi de en iyi şekilde gösteriyor.
Bir kültürü doğrudan tanıtmak, anlatmak çok da kolay değildir diye düşünüyorum. Zorlandığınız zamanlar oluyor mu?
Belli bir kültürü dünyaya tanıtmak uzun bir süreç. Bu açıdan bakıldığında bir sene hem uzun hem de kısa olabilir. Türklerin ilgisini neyin çekebileceğini öğrenmek ve bu programı hazırlamak için iki sene boyunca çalıştık. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkler de bu konuda yeni deneyimler yaşamaya pek fazla gönüllü değiller. Genel olarak bildikleri sanatçıların konserlerine gitmeyi tercih ediyorlar. Bu yaklaşım, tüm ülkelerde karşımıza çıkan zorlukların başını çekiyor. Dolayısıyla, Türk partnerlerimizle yapacağımız işbirliğine bu anlamda bir hayli önem verdik. Sonuç olarak diyebilirim ki Türk seyirciler bu “riski” alarak hayal kırıklığına uğramadılar. Ayrıca, turkiye.culture.pl ve Facebook sayfamızdaki istatistiklere göre Polonya kültürüne olan ilgileri artıyor. Bu farkı kolayca görebiliyoruz.
Bize birkaç cümleyle de olsa Polonya kültüründen bahset desek, neler söylerdin?
Örneğin, Polonya kültürünü, insanlar tarafından da çok sıcak karşılanan "Don’t panic! We are from Poland” isimli bir müzik projesiyle anlatıyoruz. Biz de Türklerle benzer bir espri anlayışına sahibiyiz. Ayrıca, Polonya kültürü, cesur, spontane ve yeniliklere açık bir kültür. Beklenmeyen deneyimler ve ilginç tecrübeler sunuyor. Kültürümüz, sunduğu değişik deneyimler sayesinde hem ilham veriyor hem de onun bir parçası olma isteği uyandırıyor.
Türkiye ve Polonya kültürleri arasındaki benzerlikler ve farklılıklar neler?
Türk izleyicileri hedef alan bir program hazırlama süreci, ekibim için aynı zamanda Polonya ve Türkiye arasındaki ortak noktaları keşfetme fırsatı yarattı. Doğu ve Batı’nın asırlardır birleştiği yerde bulunan iki ayrıcalıklı ülkeyiz. Bu durum sayesinde, sürpriz olsa da, Polonya ve Türkiye'nin birbirine çok benzediğini fark ettik. Asırlarca Türkiye’den Polonya’ya fikirler, kıyafetler, gelenekler ve sanat öğeleri gitti. Aynı şekilde, espri anlayışlarımız ve misafirperverliklerimiz de birbirine benziyor. Bu ortak özelliklerimizi Türklerle yanyana geldiğimizde büyük zevkle keşfediyoruz.
Benzerliklerimiz, asırlarca devam eden iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerden de kaynaklanıyor. Bugün hem Polonya hem de Türkiye sanat alanında dinamik bir şekilde gelişiyor. Rekabetin çok yüksek olduğu uluslararası kültür endüstrisinde kendilerine güçlü bir pozisyon yaratıyorlar. Bu alanda diğerlerinden farklı olmak çok önemli.
Aynı zamanda da aramızdaki farklılıkları keşfediyoruz. 600. yıldönümümüz başka bir ülkeye sanki aynada kendimize bakıyormuşcasına bakarak kendimizi daha iyi tanımak için kaçırılmaz bir fırsat.
Proje kapsamında bizi bekleyen yeni etkinlikler neler?
Bu senenin ikinci yarısı zengin geçmişe sahip Polonya-Türkiye kültürel ilişkilerinin altını çiziyor. Sizleri Pera Müzesi’nde gerçekleşecek Polonya Oryantalizmi sergisini ziyaret etmeye davet ediyorum. Polonya-Türkiye işbirliğini oldukça başarılı bir şekilde gösteren bir diğer proje - Polonya çağdaş sanatı ”Normalliğin Tezatı” - sergisi Depo-İstanbul’da düzenlenecek. Bu sergi, bu projenin ikinci aşaması. Can Altay, Fatma Bucak, Ali Taptik gibi Türk sanatçıların eserleri Haziran ve Ağustos aylarında Polonya’nın doğusundaki hızlı bir şekilde gelişmekte olan Bialystok şehrinde sergilendi. Tasarım meraklıları ise Tasarım Bienali sırasında hem Polonyalılara ait projeleri hem de Polonyalı ve Türk sanatçıların ortak ürettikleri projeleri bir arada görebilecekler.
Bu senenin ilk yarısında sunduğumuz tiyatro programından keyif alanlara, Ekim ayında SalonİKSV’de, Polonyalı yönetmen Radek Rychcik ve Türk oyuncular Bengü Ergin, Adıhan Şentürk ve Ertürk Erkek’in işbirliği sonucu sahnelenecek Aalast oyununu izlemelerini tavsiye ederim. Polonya müziği sevenler Pera Müzesi’ndeki Polonya programını ve "Don’t Panic! We are from Poland" projesinin ikinci aşamasını mutlaka dört gözle bekliyorlardır. Polonya film tarihini anlatan film ve fotoğraf atölyeleri de önümüzdeki haftalarda gerçekleşecek etkinlikler arasında. Sizi, bütün etkinliklerimizin takvimini bulabileceğiniz turkiye.culture.pl
sayfamıza davet ediyorum. Umarım hoşunuza gider. Görüşmek üzere!