10 MART, PAZAR, 2013

Çin Güncel Sanatının Büyük Hanedanlığı

Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden Çin, çağdaş sanat alanında da ön planda. Son yıllarda Avrupa ve Amerika'nın gözü Çin güncel sanatında.

Çin Güncel Sanatının Büyük Hanedanlığı

Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden Çin, dünya devleri arasında yerini aldığı gibi çağdaş sanat alanında da zirveye oynuyor. Son yıllarda Avrupa ve Amerika adeta Uzakdoğulu sanatçıların işgali altında. Peki, 2013’te de bu trend devam edecek mi? Sorunun cevabı; kesinlikle evet!

Çağdaş sanatın son 10 yıldır kuşkusuz en büyük oyuncuları Çinli sanatçılar. Her ne kadar isimlerini öğrenmek için bir arama motorunun yardımına ihtiyacınız olsa da özellikle 1990’lardan sonra gösterdikleri performans, sanat tarihine çoktan girmiş durumda. Peki, Çin çağdaş sanatını bu duruma getiren temeller neler, ne zaman atıldı ve en önemlisi Çin çağdaş sanatı 2013’te yerini sağlamlaştırmaya devam edecek mi? Aslında her şey 1990’larda başladı… 1990’lardan itibaren uluslararası çağdaş sanat alanında adeta bir fırtına gibi esen Çinli sanatçıların varlığı, güçlü bir moda akım yarattı. Kuzey Avrupa ve Avrupa’da ciddi olarak çalışan tüm müzelerin ardı ardına Çin sanatına yer ayırmaları, bu sanatçıları koleksiyonlarına katmaları bu ülkeyi ilgi odağının merkezine taşıdı. İhracata dayalı güçlü ekonominin verdiği destek de eklenince, Çin çağdaş sanat dünyasının yıldız ülkesi haline gelmeyi başardı. 

Özellikle 2000’li yıllardan sonra birbiri adına açılan özel müzeler sayesinde sanat piyasasının da hızlı bir tempoyla ilerlediği Çin, günümüzde hem sanatçıların gerçekleştirdikleri çalışmalar, hem de bunların kamuya sunulması, koleksiyonun oluşturul¬ması, hakkında yayın yapılması gibi konularda dün¬ya standartlarını yakalamış durumda.

Son derece hızlı biçimde gelişen özel koleksiyoncuların kurduk¬ları müzelerin yanı sıra banka ve holdinglerin sanat eserlerini toplamaları azımsanamayacak bir hare¬ketliliği beraberinde getirdiği için Çin çağdaş sanatı, sanatsal değer ya da nitelikten çok liberal ekonomik kuralların geçerli olduğu bir sistem üzerine kurulu. Tabii bir de sanat eğitimi gerçeği var. Sistem şu ana kadar kusursuz işledi ve işlemeye de devam edecek gibi görünüyor. Çin’deki akademik sanat eğitimi, dört ya da beş yıl gibi bir süreye yayılıyor. Bu süreç içinde genç sanatçı adaylarının klasik tekniklerle farklı deneyler yapması mümkün. Genç sanatçılar mezun olduktan sonra Avrupa ve Amerika’ya gidip ikinci bir eğitim alabilmek için her yolu deniyorlar. 

Zaten 1990’dan beri ortaya çıkan çağdaş Çin sanatının en önemli ve ilginç örnekleri, yaşamını Çin dışında sürdüren sanatçılardan çıkıyor. 2010’dan itibaren bu sanatçıların birçoğu tekrar ülkelerinde atölye açarak iki ayrı kentte yaşamayı tercih ediyor. New York-Beijing, San Francisco-Şanghay ya da Londra-Beijing sanatçı biyografilerinde çok sık karşılaşılan örnekler arasında. Sanat eğitimi geleneksel bir yapıya otursa da oldukça kaliteli ve yeniliklere açık. Çinli öğrenci ve sanatçıların yeni medyaları kullanım oranı oldukça yüksek ve bir o kadar da başarılı.

Çin çağdaş sanatının temel taşı ise koleksiyonerler…Çin çağdaş sanatı uluslararası sanat dünyasında önemli bir güç olmaya devam ediyor ve mevcut ekonomik iklim bu alanda, özellikle de Çin içinde bulunan deneyimli ve yeni koleksiyonerler için benzersiz bir fırsat yarattı. Her ne kadar 1960’lar ve 70’lerin Kültür Devrimi döneminde sanat koleksiyonculuğu neredeyse bilinmiyor olsa da, bugün Çin’in hızlı ekonomik büyümesi ile doğru orantılı olarak ülkede geniş biçimde kabul gören bir etkinlik halini almış durumda. Varlıklı Çinliler arasında lüks tüketim ürünlerine olan talep artmaya devam ettikçe beş ila on yıl içinde ülkede on binlerce yeni Çağdaş Çin Sanatı koleksiyoncusu oluşacağı tahmin ediliyor. 

Çin Çağdaş Sanatına yönelmiş önde gelen yabancı yatırımcılar ise David Tang, Charles Saatchi, Uli Sigg, Guy Ullens. Başı çeken yerel koleksiyonerler ise Guan Yi, Chen Yu, Lin Baili, Liu Yqian, Richard Chang, Budi Tek… Çin çok eski gelenekleri olan bir ülke. Eğitim sistemi binlerce sanatçı yetiştirmeye odaklanmış durumda. Bir kere sayıları oldukça fazla olan eğitimli sanatçı grubu var. 80’lerin sonu 90’ların başında üretilen sanat ürünlerine baktığımızda Batı’da üretilenlerden oldukça farklı bir estetik dile sahip olduklarını görüyoruz. Çünkü yaşayış şekilleri bambaşka, fazla bilgileri yok, internete giremiyorlar, seyahat edemiyorlar. Bu nedenle de dünyaya ana akım kültürün dışında kalarak bakabiliyorlardı. Batı dünyası tabii ki bunların içerisinde belli bir segmenti beğenip popülerleştirdi. O da daha ziyade politik olan işlerden ibaretti. Öte yandan herkes Çin’de neler olup bittiğini merak ediyordu ve sanat bunları öğrenmek için uygun yollardan biriydi. Bir de tabii her zaman taze ete aç olan piyasa var. Bütün bunlar bir araya geldi. Rakamsal referanslar Çin’deki üretimi gölgeleyen, tam olarak anlaşılmasına engel olan bir baraj. 

İsimlerini zor telaffuz ettiğimizden de olsa gerek çoğu sanatçıyı müzayedelerde kırdığı rekor fiyatlardan hatırlıyoruz. Dünyadaki etkileri bir yana Çin’in kendi sınırları içinde var olan sanat ekonomisi inanılır gibi değil. Sanatla zanaat arasındaki sınırı kesin çizgilerle ayırmıyor Çinliler. Her iki alanda üretim yapan 60 milyon kişiden söz ediyoruz. Bu rakamın yüzde biri bile pek çok ülkenin sanatçı sayısından fazlasına işaret edebilir. Çin, ekonomisi ve ilişkileri ile büyük bir ülke. Sanatçıların hem ülke içinde hem de küresel sanat piyasasında hatırı sayılır bir yeri var. 2013’te de bu değişmeyecek, uzun yıllar değişmeyeceği gibi…

1990’larda başladı… 1990’lardan itibaren uluslararası çağdaş sanat alanında adeta bir fırtına gibi esen Çinli sanatçıların varlığı, güçlü bir moda akım yarattı.

Bolin, Görünmez Adam
Çinli sanatçı Liu Bolin, sadece Çin çağdaş sanatının dünya sanat tarihinin en ilginç sanatçılarından biri. Bolin’i çağdaşlarından farklı kılan ise isyanını kendini boyayıp nesnelere saklanarak duyuruyor olması…

Aslında her şey tutucu Çin hükümetinin icraatlarıyla başladı. Dünyanın en ilginç sanatçısı Liu Bolin’in hayatı, çalıştığı sanat stüdyosunun hükümet tarafından “Yasalara Aykırı” diye yıkılınca değişti. Bu olaydan sonra sanatçı olarak varlığını sorgulayan Bolin, “toplumun sanatçıya ihtiyacı yok, yapıtlarımız değersiz” düşüncesine ka¬pılarak bir sanatçı olarak görünmez olmaya karar verdi. Başarılı sanatçı, vücudunu boyayarak adeta bir bukalemun gibi arka fonla bütünleşti… Bolin öncesinde böylesi bir tarz, kayıtlarda bulunmuyor. Dolayısıyla kendini ifade etmek için kullandığı bu dil, onu ilk ve tek durumuna getiriyor. Bolin, kendisi gibi birçok sanatçı için yaşayan bir atölye olan Suo Jia Cun kasabasında eserlerini meydana getiren sıradan bir sanatçıyken Çin’in otoriter ve tutucu rejimi, 150’ye yakın sanatçının barındığı ve eserle¬rini ürettiği kasabayı 14 buldozer ile darmaduman edince pek çok arkadaşı gibi Bolin de atölyesiz kaldı. En önemlisi de meydana getirdiği pek çok eseri yok oldu. 


İsimlerini zor telaffuz ettiğimizden de olsa gerek çoğu sanatçıyı müzayedelerde kırdığı rekor fiyatlardan hatırlıyoruz. Dünyadaki etkileri bir yana Çin’in kendi sınırları içinde var olan sanat ekonomisi inanılır gibi değil. Sanatla zanaat arasındaki sınırı kesin çizgilerle ayırmıyor Çinliler. Her iki alanda üretim yapan 60 milyon kişiden söz ediyoruz. Bu rakamın yüzde biri bile pek çok ülkenin sanatçı sayısından fazlasına işaret edebilir. Çin, ekonomisi ve ilişkileri ile büyük bir ülke. Sanatçıların hem ülke içinde hem de küresel sanat piyasasında hatırı sayılır bir yeri var. 2013’te de bu değişmeyecek, uzun yıllar değişmeyeceği gibi…

1990’larda başladı… 1990’lardan itibaren uluslararası çağdaş sanat alanında adeta bir fırtına gibi esen Çinli sanatçıların varlığı, güçlü bir moda akım yarattı.

Bolin, Görünmez Adam
Çinli sanatçı Liu Bolin, sadece Çin çağdaş sanatının dünya sanat tarihinin en ilginç sanatçılarından biri. Bolin’i çağdaşlarından farklı kılan ise isyanını kendini boyayıp nesnelere saklanarak duyuruyor olması…

Aslında her şey tutucu Çin hükümetinin icraatlarıyla başladı. Dünyanın en ilginç sanatçısı Liu Bolin’in hayatı, çalıştığı sanat stüdyosunun hükümet tarafından “Yasalara Aykırı” diye yıkılınca değişti. Bu olaydan sonra sanatçı olarak varlığını sorgulayan Bolin, “toplumun sanatçıya ihtiyacı yok, yapıtlarımız değersiz” düşüncesine ka¬pılarak bir sanatçı olarak görünmez olmaya karar verdi. Başarılı sanatçı, vücudunu boyayarak adeta bir bukalemun gibi arka fonla bütünleşti… Bolin öncesinde böylesi bir tarz, kayıtlarda bulunmuyor. Dolayısıyla kendini ifade etmek için kullandığı bu dil, onu ilk ve tek durumuna getiriyor. Bolin, kendisi gibi birçok sanatçı için yaşayan bir atölye olan Suo Jia Cun kasabasında eserlerini meydana getiren sıradan bir sanatçıyken Çin’in otoriter ve tutucu rejimi, 150’ye yakın sanatçının barındığı ve eserle¬rini ürettiği kasabayı 14 buldozer ile darmaduman edince pek çok arkadaşı gibi Bolin de atölyesiz kaldı. En önemlisi de meydana getirdiği pek çok eseri yok oldu. 


İsimlerini zor telaffuz ettiğimizden de olsa gerek çoğu sanatçıyı müzayedelerde kırdığı rekor fiyatlardan hatırlıyoruz. Dünyadaki etkileri bir yana Çin’in kendi sınırları içinde var olan sanat ekonomisi inanılır gibi değil. Sanatla zanaat arasındaki sınırı kesin çizgilerle ayırmıyor Çinliler. Her iki alanda üretim yapan 60 milyon kişiden söz ediyoruz. Bu rakamın yüzde biri bile pek çok ülkenin sanatçı sayısından fazlasına işaret edebilir. Çin, ekonomisi ve ilişkileri ile büyük bir ülke. Sanatçıların hem ülke içinde hem de küresel sanat piyasasında hatırı sayılır bir yeri var. 2013’te de bu değişmeyecek, uzun yıllar değişmeyeceği gibi…

1990’larda başladı… 1990’lardan itibaren uluslararası çağdaş sanat alanında adeta bir fırtına gibi esen Çinli sanatçıların varlığı, güçlü bir moda akım yarattı.

Bolin, Görünmez Adam
Çinli sanatçı Liu Bolin, sadece Çin çağdaş sanatının dünya sanat tarihinin en ilginç sanatçılarından biri. Bolin’i çağdaşlarından farklı kılan ise isyanını kendini boyayıp nesnelere saklanarak duyuruyor olması…

Aslında her şey tutucu Çin hükümetinin icraatlarıyla başladı. Dünyanın en ilginç sanatçısı Liu Bolin’in hayatı, çalıştığı sanat stüdyosunun hükümet tarafından “Yasalara Aykırı” diye yıkılınca değişti. Bu olaydan sonra sanatçı olarak varlığını sorgulayan Bolin, “toplumun sanatçıya ihtiyacı yok, yapıtlarımız değersiz” düşüncesine ka¬pılarak bir sanatçı olarak görünmez olmaya karar verdi. Başarılı sanatçı, vücudunu boyayarak adeta bir bukalemun gibi arka fonla bütünleşti… Bolin öncesinde böylesi bir tarz, kayıtlarda bulunmuyor. Dolayısıyla kendini ifade etmek için kullandığı bu dil, onu ilk ve tek durumuna getiriyor. Bolin, kendisi gibi birçok sanatçı için yaşayan bir atölye olan Suo Jia Cun kasabasında eserlerini meydana getiren sıradan bir sanatçıyken Çin’in otoriter ve tutucu rejimi, 150’ye yakın sanatçının barındığı ve eserle¬rini ürettiği kasabayı 14 buldozer ile darmaduman edince pek çok arkadaşı gibi Bolin de atölyesiz kaldı. En önemlisi de meydana getirdiği pek çok eseri yok oldu. 


0
5717
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage