08 TEMMUZ, PAZARTESİ, 2013

Çok Geç...

Ömer Orhun yazdı... Söylediğimiz tüm cümlelerden, kendimizi ifade ettiğimiz her sözden “ben” kelimesini çıkarsak… Aslında,  roman yazıp kapağına portre fotoğrafımızı koymamak gibi basit ve nazik bir hamle…

Çok Geç...

Söylediğimiz tüm cümlelerden, kendimizi ifade ettiğimiz her sözden “ben” kelimesini çıkarsak…

Aslında,  roman yazıp kapağına portre fotoğrafımızı koymamak gibi basit ve nazik bir hamle…

İfade etmeye çalıştığımız fikrin anlam kaybına uğramayacağı kesin ama benlik açlığına benzer bir noksanlık, tamamlanmamışlık hissi yaşayacağımız da kesin.

Oysa gizli özne cümlenin mekaniğinde fiil ve yüklem içinde de varken.
Gerekli   gereksiz her koşulda kullanılan, toplumsal anlayış düzeyinde yaşanan bu tuhaflık insanı doğal olmaktan, kısaca doğadan ayıran en önemli özellik.  

Bir hayvanda olma olasılığı olmayan ruhsal hastalığın, şizofreninin( bölünmüş akıl) de her birimiz tarafından sorgusuz kabul edilmiş hali.
Belki de, “Ben” demek,  farkında olmadan kendinden geçmenin ilk hali.

Kendi  dışında  bir kendi daha hayal etmek.

Pekiyi ya “esrimek, yani kendinden geçmek”…

 “kendinden geçmekten geçmek”

Kuş olsaydın kertenkele olmak ister miydin?

Bir çiçek olsaydın, çimen olsaydın, ağaç olsaydın, ağaçta yaprak olsaydın, insan olmayı mı düşlerdin?

Yoksa damarlarından suların çekilerek kuruduğun yaz güneşi öğlen

vakti, dalın seni bırakıp yükseklerden döne döne düştüğün zamanı mı?

Yere düştün, çiçektin, biri geldi ezdi seni, kırıldın ortadan, şimdi bir parçan oradan geçen başka birinin ayakkabısının tabanına yapıştı, onunla birlikte gidiyor.

Bir parçan ayakkabının tabanında giderken, diğerinin de toprağa karışmış olduğunu bilebilir miydin?

Hâlâ bütün müsün?

Üstüne basıldığında canın acıyor mu? Ya parçası olduğun ağacın canı…

Hâlâdüşünen misin?

İnsan olmayanlar insanın bilemediği neyin farkında?

Ya da öğrendiğin ve aklında tutmak zorunda kaldığın binlerce bilgi, ayrıntı yüzünden farkında olamadığın “şey” ne?

Bilenler düşünmez mi? Söylemez mi?

……

Nihayetinde insanken kendinden geçip, bir yaprakmış,  çiçekmiş gibi evreni başka bir bakış açısıyla tekrar algıladığın bu yolculukta senden boşalan yer  “kim” veya “ne” tarafından dolduruluyor?

Döndüğünde sen hâlâ sen misin de, her şeyi bıraktığın gibi bulacaksın.
Kendini bulan önce onu kaybediyor.

0
2644
0
Yazar:
Fotoğraf: Ömer Orhun
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage